iltasyazilim
FD Üye
Fatih Sultan Mehmet mucizeleri
Fatih Sultan Mehmet mucizesi nedir
Ayasofya mucizesi;
Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethettikten sonra , birincil cuma namazını Ayasofya'da kılmak için kilisenin anında camiye çevrilmesini emretmiş, ordudaki ustalar derhal Ayasofya Kilisesi'ni, Büyük Fetih Camii'ne çevirmişler ve cuma namazına hazırlamışlar Cemaat yığılmış Fatih Sultan Mehmed etrafındakilere:
Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? diye sormuş
Eğer kaçırmayan varsa bütün cemaatin başına o geçecek ve imamlığı o yapacak, demiş Herkes büyüklere bakmaya başlamış Fatih Sultan Mehmed'in orada yer alan lalası da diğer alimlere ve en son da Akşamseddin'e bakmış Ama herkes başını yere eğmiş Akşamseddin bile başını yere eğmiş ve:
Bir keresinde evime konuk geldi Misafirleri kıramadığım ve fazla meşgul olduğum için ikindi vakti keraate girdi Hayatımda yalnızca bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım, demiş Akşemseddin'in bu sözü üzerine Fatih Sultan Mehmed:
Ben hayatımda hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım, demiş Bunun için de oradaki heyet göre İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya'da kılınacak ilk cuma namazına imamlık yapmaya Fatih Sultan Mehmed Hanı değer görmüşler
Yani hem padişah olduğu için ayrıca de savaşın arasında ikindi namazının sünnetini kaçırmadığı için imamlığa geçmiş
Fatih Sultan Mehmed imamlığa geçtikten daha sonra namaza açtırmak için tekbir getirir lakin hemen daha sonra durmuş ve sağına soluna selam vererek namazını bozar Sonra her yerde tekbir getirmiş ve her tarafta durur sağa sola selam vererek namazını bozar Üçüncüsünde de tekbir getirdikten daha sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar Cemaatten bazıları: Padişah büyük kibre girdi o kibrinden dolayı namazı başlatamadıdiye düşünmüşler Namaz kılındıktan daha sonra Fatih Sultan Mehmed'e namazı nenden üç defa bozduğunu sormuşlar o da:
İstedim ama namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde namaz kılalım Bu niyetle birinci tekbiri getirdim lakin Kabe görünmedi İkincisinde de tekbir getirdim Kabe görünmedi Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kabe gözümün önünde göründü, demiş Bunun sebebini de Akşemseddin Hazretleri'ne de sormuşlar o da bu hadiseyi şöyle anlatmış Demiş ama:
Padişahımız üç kez tekbir getirdi Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya'nın yönü kıbleye bakmıyor İçimden İnşallah bir yanlış yapmayızdedim İkinci kez tekbir getirdi, bitmiş namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim Üçüncü tekbirde yine içimden: İnşallah namazını bozardedim Fakat o lahza bana manevi alemde cemaatin en arkadaki safı gösterildi En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm Bir an baktım ama Hızır Aleyhisselam, o bir karakter yere içten saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya'nın yönünü kıbleye içten çevirdi Ondan sonrada bir karakter yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu Bu Nedenle padişah üçüncü defa tekbir getirdikten sonradan Kabe'yi bütün karşı gördü, bir daha selamlama vermedi ve bu nedenle İstanbul'un fethetinden sonraki ilk cuma namazını kıldırdı
Gemilerin karadan yürütülmesi olayı;
Osmanlı tarihlerinde ve Bizans kaynaklarında mevcuttur Hatta Bizans içinde bulunanlar sabah gemileri Haliç'te görür görmez, herhalde zincirleri kırıp geçtiler diye anında zincirleri teftiş ettiler ve gördüler ama, gemiler karadan yürütülmüştür
Gemiler karadan yürütülmüştür ve bunda hiç şüphe yoktur Fâtih Sultan Mehmed Han, sadece İstanbul'un fethinde değil, Belgrad savaşı sırasında da Sava nehrine gemileri karadan yürüterek indirmişti
Fâtih Sultan Mehmed Han, donanmasına ait 50 ile 70 arasındaki sayılarla açıklama edilen ufak çaptaki gemilerini Tophane önüne yakın sahilden çekip, sırtlardan aşağıya yani Kasımpaşa'ya ve oradan Haliç'e indirmiştir Bu hâdise için, İstanbul muhâsarasında bulunmuş olan, ilim adamı Venedikli Barbaro, gemilerin çıkıp, indiği yolun 3 bin metre (ya da 3 mil) dek olduğunu, Kritovulos ise benzer hususta birleştiğini ifade eder Tarihi Ebu'lFeth isimli eserin sahibi Dursun Bey ama, fetihte bulunmuş bir Osmanlı tarihçisidir, bu gemilerin Galata kulesinin yanından Haliç'e inen yolun ve kalenin Beyoğlu tarafındaki surunun yanına indirildiğini kaydeder Aşıkpaşazâde ise, Hisar dibinden başladığını söyler Neşri tarihi ise kalenin üst yanında geçtiğini yazar ve şöyle der:
Ve yetmiş pâre gemi deha kalenin üstün yanından, Kozlıcapınar ve Kozlıcadere zeka derler, Galata'nın üstteki yanından tepeden altında yelken açıp, savaşçıları içinde ayakta dururken bir sıra ile karadan yürütüp, hisar dibinden denize indirdiler Ve deniz üzerine köprü deha yaptılardemektedir
Ramazanzâde Nişancı Mehmed Paşa, gemilerin karadan yürütülmesi ile alakalı olarak:
Sultan Mehmed han Gâzi, dört yüz pâre gemi ile derya tarafından ve yetmiş pâre gemi Galata üstünden yelen açıp kurudan (karadan) çektirip Hazreti Eyyüb civarında olan deryaya getirip üzerinde köprü yapılıp, üzerinden asker geçirildiseslenmek sûretiyle bu hâdiseyi doğrular
Harita mucizesi;
Marmara Bölgesinin haritasında İstanbul kısmında daha önceden farkedilmeyen bir insan silüeti ortaya çıktı İstanbul Boğazı Anadolu Yakasını ve Avrupa Yakasını birbirinden ayıran kısmda uzaydan alınan haritayı ters çevirince ayakta bir insan devlete ait beliriyor
İstanbulun haritasının dünyanın en büyük insan silüeti olduğu iddia ediyor Araştırmacı Ferdi Yılmaz uğruna internette site açtığı bu haberini şöyle anlattı Haberi izlediğinizde siz de İstanbula değişik gözle bakacaksınız Haritayı bu şekliyle izleyenlerin bir kısmı şeklin Fatih Sultan Mehmet, bir kısmı Sarıklı semazen olduğunu bahis ediyorlar
*
Fatih Sultan Mehmet mucizesi nedir
Ayasofya mucizesi;
Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethettikten sonra , birincil cuma namazını Ayasofya'da kılmak için kilisenin anında camiye çevrilmesini emretmiş, ordudaki ustalar derhal Ayasofya Kilisesi'ni, Büyük Fetih Camii'ne çevirmişler ve cuma namazına hazırlamışlar Cemaat yığılmış Fatih Sultan Mehmed etrafındakilere:
Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? diye sormuş
Eğer kaçırmayan varsa bütün cemaatin başına o geçecek ve imamlığı o yapacak, demiş Herkes büyüklere bakmaya başlamış Fatih Sultan Mehmed'in orada yer alan lalası da diğer alimlere ve en son da Akşamseddin'e bakmış Ama herkes başını yere eğmiş Akşamseddin bile başını yere eğmiş ve:
Bir keresinde evime konuk geldi Misafirleri kıramadığım ve fazla meşgul olduğum için ikindi vakti keraate girdi Hayatımda yalnızca bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım, demiş Akşemseddin'in bu sözü üzerine Fatih Sultan Mehmed:
Ben hayatımda hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım, demiş Bunun için de oradaki heyet göre İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya'da kılınacak ilk cuma namazına imamlık yapmaya Fatih Sultan Mehmed Hanı değer görmüşler
Yani hem padişah olduğu için ayrıca de savaşın arasında ikindi namazının sünnetini kaçırmadığı için imamlığa geçmiş
Fatih Sultan Mehmed imamlığa geçtikten daha sonra namaza açtırmak için tekbir getirir lakin hemen daha sonra durmuş ve sağına soluna selam vererek namazını bozar Sonra her yerde tekbir getirmiş ve her tarafta durur sağa sola selam vererek namazını bozar Üçüncüsünde de tekbir getirdikten daha sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar Cemaatten bazıları: Padişah büyük kibre girdi o kibrinden dolayı namazı başlatamadıdiye düşünmüşler Namaz kılındıktan daha sonra Fatih Sultan Mehmed'e namazı nenden üç defa bozduğunu sormuşlar o da:
İstedim ama namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde namaz kılalım Bu niyetle birinci tekbiri getirdim lakin Kabe görünmedi İkincisinde de tekbir getirdim Kabe görünmedi Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kabe gözümün önünde göründü, demiş Bunun sebebini de Akşemseddin Hazretleri'ne de sormuşlar o da bu hadiseyi şöyle anlatmış Demiş ama:
Padişahımız üç kez tekbir getirdi Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya'nın yönü kıbleye bakmıyor İçimden İnşallah bir yanlış yapmayızdedim İkinci kez tekbir getirdi, bitmiş namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim Üçüncü tekbirde yine içimden: İnşallah namazını bozardedim Fakat o lahza bana manevi alemde cemaatin en arkadaki safı gösterildi En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm Bir an baktım ama Hızır Aleyhisselam, o bir karakter yere içten saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya'nın yönünü kıbleye içten çevirdi Ondan sonrada bir karakter yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu Bu Nedenle padişah üçüncü defa tekbir getirdikten sonradan Kabe'yi bütün karşı gördü, bir daha selamlama vermedi ve bu nedenle İstanbul'un fethetinden sonraki ilk cuma namazını kıldırdı
Gemilerin karadan yürütülmesi olayı;
Osmanlı tarihlerinde ve Bizans kaynaklarında mevcuttur Hatta Bizans içinde bulunanlar sabah gemileri Haliç'te görür görmez, herhalde zincirleri kırıp geçtiler diye anında zincirleri teftiş ettiler ve gördüler ama, gemiler karadan yürütülmüştür
Gemiler karadan yürütülmüştür ve bunda hiç şüphe yoktur Fâtih Sultan Mehmed Han, sadece İstanbul'un fethinde değil, Belgrad savaşı sırasında da Sava nehrine gemileri karadan yürüterek indirmişti
Fâtih Sultan Mehmed Han, donanmasına ait 50 ile 70 arasındaki sayılarla açıklama edilen ufak çaptaki gemilerini Tophane önüne yakın sahilden çekip, sırtlardan aşağıya yani Kasımpaşa'ya ve oradan Haliç'e indirmiştir Bu hâdise için, İstanbul muhâsarasında bulunmuş olan, ilim adamı Venedikli Barbaro, gemilerin çıkıp, indiği yolun 3 bin metre (ya da 3 mil) dek olduğunu, Kritovulos ise benzer hususta birleştiğini ifade eder Tarihi Ebu'lFeth isimli eserin sahibi Dursun Bey ama, fetihte bulunmuş bir Osmanlı tarihçisidir, bu gemilerin Galata kulesinin yanından Haliç'e inen yolun ve kalenin Beyoğlu tarafındaki surunun yanına indirildiğini kaydeder Aşıkpaşazâde ise, Hisar dibinden başladığını söyler Neşri tarihi ise kalenin üst yanında geçtiğini yazar ve şöyle der:
Ve yetmiş pâre gemi deha kalenin üstün yanından, Kozlıcapınar ve Kozlıcadere zeka derler, Galata'nın üstteki yanından tepeden altında yelken açıp, savaşçıları içinde ayakta dururken bir sıra ile karadan yürütüp, hisar dibinden denize indirdiler Ve deniz üzerine köprü deha yaptılardemektedir
Ramazanzâde Nişancı Mehmed Paşa, gemilerin karadan yürütülmesi ile alakalı olarak:
Sultan Mehmed han Gâzi, dört yüz pâre gemi ile derya tarafından ve yetmiş pâre gemi Galata üstünden yelen açıp kurudan (karadan) çektirip Hazreti Eyyüb civarında olan deryaya getirip üzerinde köprü yapılıp, üzerinden asker geçirildiseslenmek sûretiyle bu hâdiseyi doğrular
Harita mucizesi;
Marmara Bölgesinin haritasında İstanbul kısmında daha önceden farkedilmeyen bir insan silüeti ortaya çıktı İstanbul Boğazı Anadolu Yakasını ve Avrupa Yakasını birbirinden ayıran kısmda uzaydan alınan haritayı ters çevirince ayakta bir insan devlete ait beliriyor
İstanbulun haritasının dünyanın en büyük insan silüeti olduğu iddia ediyor Araştırmacı Ferdi Yılmaz uğruna internette site açtığı bu haberini şöyle anlattı Haberi izlediğinizde siz de İstanbula değişik gözle bakacaksınız Haritayı bu şekliyle izleyenlerin bir kısmı şeklin Fatih Sultan Mehmet, bir kısmı Sarıklı semazen olduğunu bahis ediyorlar
*