iltasyazilim
FD Üye
Fatih Sultan Mehmet vaktinde olan üç savaş nelerdir
İstanbul'un Fethi
Fatih Sultan Mehmed, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin'e bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı Osmanlı donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti Ordu; merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı 19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda, tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara dek yanaşıldı
Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150000 ile 200000 arasındaydı Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine alt değişik kuvvetler de katılmıştı
Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan surların hasar görebilen bölümlerini hemen tamir ediyorlardı
Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı Fatih Sultan Mehmed Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu İstanbul'un Haliç tarafındaki surlarının cılız olduğu biliniyordu Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı lakin bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirilecekti
Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar ulaşan bir istikamet üstüne kızaklar yerleştirildi Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı 2122 Nisan gecesi 67(yada 72) parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi
Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar, surları dövmeye başladı Önemli çarpışmalar eğilim etti Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti
Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı Oysa, İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir buluşma düzenledi Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan daha sonra, 29 Mayıs'ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı
Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan surlar üstünde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı Surlar içerisine minik sızmalar oluyor, fakat geri püskürtülüyordu Ilk kez Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları, bundan böyle direnemiyordu 53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29 Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi
KIRIM'IN FETHİ VE KARADENİZ
Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim elde etmek istiyordu Venedik ve Cenevizlilerin İslam dünyasının aleyhine yaptıkları esir ticaretini önlemek, İstanbul'a gelen ticari malların taşınmasında başlıca rolü oynayan Kırım sahillerini ele geçirmek, Karadeniz'i bir Türk Gölü haline getirmek nedeniyle hareket eden Fatih, işe 1459'da Amasra'yı fethederek başladı
1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi 1461'de Trabzon'un, 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi
Bu sayede Karedeniz'deki Ceneviz üstünlüğü sona erdi ve İpekyolu'nun tüm denetimi Osmanlı Devleti'ne geçti
OTLUKBELİ SAVAŞI
Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üstüne oğulları birbirlerine düşmüşlerdi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu Bunun üstüne diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den destek istedi ve gelen takviye doğru Beyliği ele geçirdi Fakat Pir Ahmed Bey bir vakit daha sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi
Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı Karaman halkı İstanbul'a ve dağıtılmış yerlere göç ettirildiler Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı Bu durum Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu
Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde egemenlik kurmuşlardı Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti aralarında büyük bir savaş mecburi olmuştu Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en adaleli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden belirlenmiş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı
Bu savaştan daha sonra Akkoyunlular yeniden kendilerini toparlayamadılar Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip öyle fazla başarı kazanmıştı
Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı
*
İstanbul'un Fethi
Fatih Sultan Mehmed, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin'e bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı Osmanlı donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti Ordu; merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı 19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda, tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara dek yanaşıldı
Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150000 ile 200000 arasındaydı Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine alt değişik kuvvetler de katılmıştı
Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan surların hasar görebilen bölümlerini hemen tamir ediyorlardı
Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı Fatih Sultan Mehmed Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu İstanbul'un Haliç tarafındaki surlarının cılız olduğu biliniyordu Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı lakin bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirilecekti
Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar ulaşan bir istikamet üstüne kızaklar yerleştirildi Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı 2122 Nisan gecesi 67(yada 72) parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi
Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar, surları dövmeye başladı Önemli çarpışmalar eğilim etti Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti
Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı Oysa, İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir buluşma düzenledi Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan daha sonra, 29 Mayıs'ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı
Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan surlar üstünde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı Surlar içerisine minik sızmalar oluyor, fakat geri püskürtülüyordu Ilk kez Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları, bundan böyle direnemiyordu 53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29 Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi
KIRIM'IN FETHİ VE KARADENİZ
Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim elde etmek istiyordu Venedik ve Cenevizlilerin İslam dünyasının aleyhine yaptıkları esir ticaretini önlemek, İstanbul'a gelen ticari malların taşınmasında başlıca rolü oynayan Kırım sahillerini ele geçirmek, Karadeniz'i bir Türk Gölü haline getirmek nedeniyle hareket eden Fatih, işe 1459'da Amasra'yı fethederek başladı
1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi 1461'de Trabzon'un, 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi
Bu sayede Karedeniz'deki Ceneviz üstünlüğü sona erdi ve İpekyolu'nun tüm denetimi Osmanlı Devleti'ne geçti
OTLUKBELİ SAVAŞI
Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üstüne oğulları birbirlerine düşmüşlerdi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu Bunun üstüne diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den destek istedi ve gelen takviye doğru Beyliği ele geçirdi Fakat Pir Ahmed Bey bir vakit daha sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi
Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı Karaman halkı İstanbul'a ve dağıtılmış yerlere göç ettirildiler Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı Bu durum Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu
Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde egemenlik kurmuşlardı Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti aralarında büyük bir savaş mecburi olmuştu Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en adaleli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden belirlenmiş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı
Bu savaştan daha sonra Akkoyunlular yeniden kendilerini toparlayamadılar Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip öyle fazla başarı kazanmıştı
Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı
*