Fatiha Suresi'nin Meali Ve Tefsiri
Fatiha Suresi Meali ve Tefsiri
1 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla(1)
24 Hamd,(2) Alemlerin Rabbi,(3) Rahman, Rahim(4) ve Din gununun maliki(5) olan Allah'adır
5 Biz yalnızca Sana ibadet eder(6) ve yalnızca Sen'den yardım dileriz(7)
67 Bizi dosdoğru yola ilet,(8) kendilerine nimet verdiklerinin yoluna,(9) gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil(10)
1 İslam kulturu bir kimsenin her işe Allah adı ile başlamasını gerektirir Eğer bu bilincli bir şekilde ve samimiyetle yapılırsa şu uc guzel sonucu doğuracaktır: Birincisi, bu, kişiyi kotulukten uzak tutacaktır Cunku, Allah ismi onun, kotu bir niyeti veya yanlış bir davranışı O'nun adını anarak yapmaya hakkı olup olmadığı konusunda duşunmesini sağlayacaktır İkincisi, kişi meşru bir işe başlarken Allah'ın adını anarsa, onun her hareketi tabiatıyla Allah'ın rızasına uygun yapılmış olur Ucuncusu, o kişi Allah'ın yardım ve nimetiyle karşılaşacak ve Şeytan'ın aldatmalarından korunacaktır Cunku kim Allah'a yonelirse Allah da ona yonelir
2 Bu surenin giriş bolumunde FATİHA'nın bir dua olduğunu belirtmiştik Dua, bize doğru yakarış şeklini oğretmesine işaret etmek bakımından Allah'a hamd ile başlıyor
İstek ve arzumuzu birdenbire hicbir giriş yapmadan ortaya koyamayız Başlamanın en iyi yolu, duada yoneldiğimiz zatın yuce konumunu, nimetlerini ve ustunluklerini sergilemektir Bu nedenle duamıza, Allah'a hamd ile başlarız Cunku O, bizim koruyucumuz ve tum ustunluklerin mukemmele eriştiği varlıktır O'nun Yuceliğini kabul ettiğimizi ve O'nun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şukretttiğimizi gostermek icin Allah'ı ta'zim ederiz
Şu noktaya da dikkat edilmelidir: Hamd Allah'adır ve Hamd yalnızca Allah icindir Bu ayrım cok onemlidir: Cunku bu, O'nun yaratıklarından herhangi birine ibadet etme durumunu ortadan kaldırır Yaratıklardan hicbiri hamde layık olmadığı icin, hicbiri ibadete de layık değildir Hicbir insan, hicbir melek, hicbir peygamber, hicbir ilah, hicbir yıldız, hicbir put, kısacası O'nun yarattıklarından hicbiri, bizatihi (kendi başına) iyi niteliklere sahip değildir Eğer yaratıklardan biri iyi bir niteliğe sahipse, bu Allah tarafından verilmiştir O halde bağlılık, ibadet ve şukur O'nun yaratıklarına değil, bu nitelikleri Yaratan'a layıktır
3 Arapca Rab kelimesi şu anlama gelir: a) Melik ve Malik, b) Kefil olan, Rızık veren, İhtiyacları karşılayan, Koruyucu, c) Hukumran, Kanun koyan, Yoneten ve Duzenleyen Allah, tum bu anlamlarıyla Alemlerin Rabbi'dir
4 Arapca Rahman kelimesi mubalağa sigasıyla rahmet ve merhamet anlamlarını ihtiva etmesine rağmen, bu ifade bile Allah'ın sınırsız sıfatlarını ifade etmekte yetersiz kalır Bu nedenle, bu yetersizliği kapatmak icin aynı kokten tureyen bir kelime olan Rahim kelimesi kullanılmıştır
5 Allah'ın Rahman (Esirgeyen) ve Rahim (Bağışlayan) olduğu soylendikten sonra hemen O'nun Din (Hesap) Gunu'nun sahibi olduğu belirtiliyor Bu şekilde esirgeyicilik ve bağışlayıcılık ozellikleri hic kimsenin, O'nun Kıyamet Gunu'nde gelmiş ve gecmiş butun insanları toplayacağı ve herkesten yaptıklarının hesabını soracağı gerceğini unutmasına neden olmayacaktır Bu nedenle bir musluman, Allah'ın sadece merhametli değil, aynı zamanda adil olduğu gerceğini de hic bir zaman unutmamalıdır Bununla birlikte Allah, dilediğini bağışlama ve dilediğini cezalandırma yetkisine sahiptir Cunku O'nun herşeye gucu yeter Bu nedenle akıbetimizi iyi veya kotu kılma yetkisinin O'nun elinde olduğu konusunda kesin bir inanca sahip olmalıyız
6 Arapca İbadet kelimesi uc anlamda kullanılır: a) Tapma ve bağlılık; b) Boyun eğme ve itaat etme; c) Hukmu altına girme ve kulluk yapma Burada bu uc anlama da gelir yani: Biz yalnız sana ibadet ederiz, yalnız senin kulların ve koleleriniz Yalnız Sen'le bu tur bir ilişki icindeyizve Bu uc anlamıyla da Sen'den başka hic kimseyi mabud kabul etmiyoruz
7 Senin yardımını diliyoruz, cunku senin Alemlerin Rabbi olduğunu, herşeye kadir olduğunu ve her şey uzerinde hukumran olduğunu biliyoruz Bu nedenle, istek ve ihtiyaclarımızın karşılanması icin yardımını isteyerek sana yoneliyoruz
8 Yani, Hayatın her safhasında bizi doğruluğa iletecek yolu bize goster, bizi hatalardan, kotu akibetlerden koru ve sonunda bizi başarıya ulaştır
Bu, kulun Kur'an okumaya başlamadan once Allah'tan istediği şeydir Kul Allah'a kendisini hayatın her doneminde bilgi eksikliğinden kaynaklanan şuphe ve kararsızlık labirentlerinden koruması ve doğru yola iletmesi icin dua eder Kul aynı zamanda Rabb'inden, bunca sapık yol arasından kendisine hayatta doğru yolu gostermesini diler
9 Bizim istediğimiz doğru yol, senin nimet verdiğin ve desteklediğin kimselerin takip ettikleri yoldur
10 Bu, nimet verilen kimselerin, yeryuzunun gecici nimetlerinden yararlandıkları halde sapan ve Allah'ın gazabına uğrayan kişiler olmadıklarını gostermek icindir Gercekten kendilerine nimet verilen kimseler doğru yaşayışları nedeniyle kurtuluşa erenlerdir Bundan da anlaşılacağı uzere nimetlerkelimesi ile zalimlerin, Firavunların, Nemrudların ve Karunların bile yararlandıkları ve bugun de doğru yoldan sapan, bircok kotu işlerle uğraşan kimselerin yararlandıkları bu dunyanın gecici faydaları değil, doğru bir şekilde yaşamanın ve Allah'ın rızasını kazanmanın sonucu olarak bahşedilen hakiki ve surekli nimetler kastedilmektedir
Fatiha Suresi Meali ve Tefsiri
1 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla(1)
24 Hamd,(2) Alemlerin Rabbi,(3) Rahman, Rahim(4) ve Din gununun maliki(5) olan Allah'adır
5 Biz yalnızca Sana ibadet eder(6) ve yalnızca Sen'den yardım dileriz(7)
67 Bizi dosdoğru yola ilet,(8) kendilerine nimet verdiklerinin yoluna,(9) gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil(10)
1 İslam kulturu bir kimsenin her işe Allah adı ile başlamasını gerektirir Eğer bu bilincli bir şekilde ve samimiyetle yapılırsa şu uc guzel sonucu doğuracaktır: Birincisi, bu, kişiyi kotulukten uzak tutacaktır Cunku, Allah ismi onun, kotu bir niyeti veya yanlış bir davranışı O'nun adını anarak yapmaya hakkı olup olmadığı konusunda duşunmesini sağlayacaktır İkincisi, kişi meşru bir işe başlarken Allah'ın adını anarsa, onun her hareketi tabiatıyla Allah'ın rızasına uygun yapılmış olur Ucuncusu, o kişi Allah'ın yardım ve nimetiyle karşılaşacak ve Şeytan'ın aldatmalarından korunacaktır Cunku kim Allah'a yonelirse Allah da ona yonelir
2 Bu surenin giriş bolumunde FATİHA'nın bir dua olduğunu belirtmiştik Dua, bize doğru yakarış şeklini oğretmesine işaret etmek bakımından Allah'a hamd ile başlıyor
İstek ve arzumuzu birdenbire hicbir giriş yapmadan ortaya koyamayız Başlamanın en iyi yolu, duada yoneldiğimiz zatın yuce konumunu, nimetlerini ve ustunluklerini sergilemektir Bu nedenle duamıza, Allah'a hamd ile başlarız Cunku O, bizim koruyucumuz ve tum ustunluklerin mukemmele eriştiği varlıktır O'nun Yuceliğini kabul ettiğimizi ve O'nun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şukretttiğimizi gostermek icin Allah'ı ta'zim ederiz
Şu noktaya da dikkat edilmelidir: Hamd Allah'adır ve Hamd yalnızca Allah icindir Bu ayrım cok onemlidir: Cunku bu, O'nun yaratıklarından herhangi birine ibadet etme durumunu ortadan kaldırır Yaratıklardan hicbiri hamde layık olmadığı icin, hicbiri ibadete de layık değildir Hicbir insan, hicbir melek, hicbir peygamber, hicbir ilah, hicbir yıldız, hicbir put, kısacası O'nun yarattıklarından hicbiri, bizatihi (kendi başına) iyi niteliklere sahip değildir Eğer yaratıklardan biri iyi bir niteliğe sahipse, bu Allah tarafından verilmiştir O halde bağlılık, ibadet ve şukur O'nun yaratıklarına değil, bu nitelikleri Yaratan'a layıktır
3 Arapca Rab kelimesi şu anlama gelir: a) Melik ve Malik, b) Kefil olan, Rızık veren, İhtiyacları karşılayan, Koruyucu, c) Hukumran, Kanun koyan, Yoneten ve Duzenleyen Allah, tum bu anlamlarıyla Alemlerin Rabbi'dir
4 Arapca Rahman kelimesi mubalağa sigasıyla rahmet ve merhamet anlamlarını ihtiva etmesine rağmen, bu ifade bile Allah'ın sınırsız sıfatlarını ifade etmekte yetersiz kalır Bu nedenle, bu yetersizliği kapatmak icin aynı kokten tureyen bir kelime olan Rahim kelimesi kullanılmıştır
5 Allah'ın Rahman (Esirgeyen) ve Rahim (Bağışlayan) olduğu soylendikten sonra hemen O'nun Din (Hesap) Gunu'nun sahibi olduğu belirtiliyor Bu şekilde esirgeyicilik ve bağışlayıcılık ozellikleri hic kimsenin, O'nun Kıyamet Gunu'nde gelmiş ve gecmiş butun insanları toplayacağı ve herkesten yaptıklarının hesabını soracağı gerceğini unutmasına neden olmayacaktır Bu nedenle bir musluman, Allah'ın sadece merhametli değil, aynı zamanda adil olduğu gerceğini de hic bir zaman unutmamalıdır Bununla birlikte Allah, dilediğini bağışlama ve dilediğini cezalandırma yetkisine sahiptir Cunku O'nun herşeye gucu yeter Bu nedenle akıbetimizi iyi veya kotu kılma yetkisinin O'nun elinde olduğu konusunda kesin bir inanca sahip olmalıyız
6 Arapca İbadet kelimesi uc anlamda kullanılır: a) Tapma ve bağlılık; b) Boyun eğme ve itaat etme; c) Hukmu altına girme ve kulluk yapma Burada bu uc anlama da gelir yani: Biz yalnız sana ibadet ederiz, yalnız senin kulların ve koleleriniz Yalnız Sen'le bu tur bir ilişki icindeyizve Bu uc anlamıyla da Sen'den başka hic kimseyi mabud kabul etmiyoruz
7 Senin yardımını diliyoruz, cunku senin Alemlerin Rabbi olduğunu, herşeye kadir olduğunu ve her şey uzerinde hukumran olduğunu biliyoruz Bu nedenle, istek ve ihtiyaclarımızın karşılanması icin yardımını isteyerek sana yoneliyoruz
8 Yani, Hayatın her safhasında bizi doğruluğa iletecek yolu bize goster, bizi hatalardan, kotu akibetlerden koru ve sonunda bizi başarıya ulaştır
Bu, kulun Kur'an okumaya başlamadan once Allah'tan istediği şeydir Kul Allah'a kendisini hayatın her doneminde bilgi eksikliğinden kaynaklanan şuphe ve kararsızlık labirentlerinden koruması ve doğru yola iletmesi icin dua eder Kul aynı zamanda Rabb'inden, bunca sapık yol arasından kendisine hayatta doğru yolu gostermesini diler
9 Bizim istediğimiz doğru yol, senin nimet verdiğin ve desteklediğin kimselerin takip ettikleri yoldur
10 Bu, nimet verilen kimselerin, yeryuzunun gecici nimetlerinden yararlandıkları halde sapan ve Allah'ın gazabına uğrayan kişiler olmadıklarını gostermek icindir Gercekten kendilerine nimet verilen kimseler doğru yaşayışları nedeniyle kurtuluşa erenlerdir Bundan da anlaşılacağı uzere nimetlerkelimesi ile zalimlerin, Firavunların, Nemrudların ve Karunların bile yararlandıkları ve bugun de doğru yoldan sapan, bircok kotu işlerle uğraşan kimselerin yararlandıkları bu dunyanın gecici faydaları değil, doğru bir şekilde yaşamanın ve Allah'ın rızasını kazanmanın sonucu olarak bahşedilen hakiki ve surekli nimetler kastedilmektedir