iltasyazilim
FD Üye
kaynak: Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
FEDAKÂRLIK ÖRNEĞİ
İman ve Kur’an davasının büyük hizmetkârlarından ve bütün hayatını Üstad’a ve Risalei Nurlara hizmet için feda eden ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle:
“Zübeyr bana merhum biraderzadem Abdurrahman yerine ve Ceylan merhum biraderzadem Fuad bedeline verilmiş diye manevî ihtar aldım (Ş: 535)
“Hakikî fedakâr Zübeyr, en lüzumlu ve hizmete şiddeti ihtiyacım zamanında buraya imdadıma geldi (Em:15)
İltifatlarına mazhar olan Nur Mesleğinin sembol isimlerinden merhum Zübeyir Ağabeyin bugüne kadar pek fazla bilinmeyen fedakârlık örneği bir mektubunu ibret için yayınlıyorum:
“Aziz, Muhterem Kardeşim
Mademki İslam'ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk ve*riyorsun, O halde iyi dinle:
VAZİFEN, dikenler arasında güller toplayacaksın Ayağın çıplaktır, batacak Elin açıktır, ısı*racak BUNA SEVİNECEKSİN
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa'ları safına alacaksın Aldığın için dövecekler Ko*nuştuğun için zindana koyacaklar, SEVİNECEKSİN
Çöllere sürülürsen kanınla ağaç yetiştireceksin Kutuplara sürülürsen ısınla sebze yetiştireceksin Yeşilliği sevmeyenler olacak Yakacaklar, yıkacaklar Sen bunu SABIRLA SEYREDECEKSİN
Karanlık zindanlara salarlarsa, ışık; paslı vicdanları görürsen, ümit; imansız kalplere rast*lar*san NUR vereceksin Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mah*kûm olacaksın Ve buna ŞÜKREDECEKSİN
Anadan, yardan, serden ayrılacaksın Candan, gönülden Kur'ân'a sarılacaksın Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın Derdini yazmak için derini kâğıt, kanını mürekkep edecek*sin Kimse ile görüştürmezlerse, mecnun olup çöllere düşeceksin Leylâ arar gibi NUR arayan*ları bulacaksın Bulamazsan üzülmeyeceksin
MAKAMLAR, SERVETLER verirlerse, NEFSİNİ UNUTACAKSIN
Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, HİSSİYATINI TERK EDECEKSİN önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin Dağları toptan oymak gerekirse, iğne ile oyacaksın Unutma! nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksinBir gün Kur'an etrafın*daki surların yıkıldığım görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlâktan kaleler dikeceksin Kaleler, fedailer ister Nasıl, nasıl sende içinde fedai olacak mısın?
Bu mektubu okuyunca, Mesnevi'yi okuyan Yunus Emre gibi Uzun olmuşdiyeceksin O'*nun gibi ben olsa idim: Ete, kemiğe bürünürdümYunus diye görünürdümderdim dediği gibi, sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca KUR'AN TALEBESİ OLACAKSINdeseydin yeterdi, diyeceksin Haklısın Zira, İslâm yoluna giren; bilir ki, bu yol kıldan ince, kı*lıçtan keskindir Her kişinin değil, er kişinin yoludur
Seni bütün ruhu canımla kucaklar, gözlerinden öper, dualarına mukabele eder, Allah'ın rı*zası dairesinde buluşmak üzere mektubuma son verirken, dalalete düşen din kardeşlerimin, kı*sa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini Cenabı Vacibül Vücud olan Hazreti Allah'tan niyaz eylerim Amin
(Merhum) ZÜBEYİR GÜNDÜZALP
FEDAKÂRLIK ÖRNEĞİ
İman ve Kur’an davasının büyük hizmetkârlarından ve bütün hayatını Üstad’a ve Risalei Nurlara hizmet için feda eden ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle:
“Zübeyr bana merhum biraderzadem Abdurrahman yerine ve Ceylan merhum biraderzadem Fuad bedeline verilmiş diye manevî ihtar aldım (Ş: 535)
“Hakikî fedakâr Zübeyr, en lüzumlu ve hizmete şiddeti ihtiyacım zamanında buraya imdadıma geldi (Em:15)
İltifatlarına mazhar olan Nur Mesleğinin sembol isimlerinden merhum Zübeyir Ağabeyin bugüne kadar pek fazla bilinmeyen fedakârlık örneği bir mektubunu ibret için yayınlıyorum:
“Aziz, Muhterem Kardeşim
Mademki İslam'ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk ve*riyorsun, O halde iyi dinle:
VAZİFEN, dikenler arasında güller toplayacaksın Ayağın çıplaktır, batacak Elin açıktır, ısı*racak BUNA SEVİNECEKSİN
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa'ları safına alacaksın Aldığın için dövecekler Ko*nuştuğun için zindana koyacaklar, SEVİNECEKSİN
Çöllere sürülürsen kanınla ağaç yetiştireceksin Kutuplara sürülürsen ısınla sebze yetiştireceksin Yeşilliği sevmeyenler olacak Yakacaklar, yıkacaklar Sen bunu SABIRLA SEYREDECEKSİN
Karanlık zindanlara salarlarsa, ışık; paslı vicdanları görürsen, ümit; imansız kalplere rast*lar*san NUR vereceksin Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mah*kûm olacaksın Ve buna ŞÜKREDECEKSİN
Anadan, yardan, serden ayrılacaksın Candan, gönülden Kur'ân'a sarılacaksın Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın Derdini yazmak için derini kâğıt, kanını mürekkep edecek*sin Kimse ile görüştürmezlerse, mecnun olup çöllere düşeceksin Leylâ arar gibi NUR arayan*ları bulacaksın Bulamazsan üzülmeyeceksin
MAKAMLAR, SERVETLER verirlerse, NEFSİNİ UNUTACAKSIN
Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, HİSSİYATINI TERK EDECEKSİN önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin Dağları toptan oymak gerekirse, iğne ile oyacaksın Unutma! nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksinBir gün Kur'an etrafın*daki surların yıkıldığım görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlâktan kaleler dikeceksin Kaleler, fedailer ister Nasıl, nasıl sende içinde fedai olacak mısın?
Bu mektubu okuyunca, Mesnevi'yi okuyan Yunus Emre gibi Uzun olmuşdiyeceksin O'*nun gibi ben olsa idim: Ete, kemiğe bürünürdümYunus diye görünürdümderdim dediği gibi, sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca KUR'AN TALEBESİ OLACAKSINdeseydin yeterdi, diyeceksin Haklısın Zira, İslâm yoluna giren; bilir ki, bu yol kıldan ince, kı*lıçtan keskindir Her kişinin değil, er kişinin yoludur
Seni bütün ruhu canımla kucaklar, gözlerinden öper, dualarına mukabele eder, Allah'ın rı*zası dairesinde buluşmak üzere mektubuma son verirken, dalalete düşen din kardeşlerimin, kı*sa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini Cenabı Vacibül Vücud olan Hazreti Allah'tan niyaz eylerim Amin
(Merhum) ZÜBEYİR GÜNDÜZALP