Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Felatun Bey İle Rakım Efendi Özeti

Felatun Bey İle Rakım Efendi Özeti

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Ahmet Mithat Efendi Felatun Bey İle Rakım Efendi Özeti

Felatun Bey İle Rakım Efendi özeti:
Felatun Bey İle Rakım Efendi Konu: Romandaki iki tipten Felatun Bey, alafranga özentileri olan, züppe bir tipi temsilcilik eder, çevreye karşısında komik durumlara düşer Diğer herif ise bir anlamda Ahmet Mithat'ın kendisidir; yeniliklere açık, çalışkan, realist, yazarın idealize ettiği bir Osmanlı beyefendisi olan Rakım efendi Feiatun Bey, babasından kalan mirası har vurup harman savurur Roman, okuma ve öğrenim aracılığıyla iş ve kazanç sağlayarak sınıf değiştiren, zenginleşen Rakım Efendi'nin zaferiyle biter

Mustafa Meraki Bey, Beyoğlu civarında oturan 45 yaşllarında bir beydi 27 yaşlarında Felatun Adlı bir oğlu,15 yaşlarında Mihriban idi
Mustafa Meraki Bey'in hanımı ilk gebeliğini 15 yaşında yaşadığı için öteki gebeliklerinde daima düşük yaptı Doktorlar ilgilenmediği için, iç ebelere kaldı Ebeler bez bağlayarak çocuğu düşürmediler ve çocuk düşürmediler Mustafa Meraki Bey'in hanımı lohusalık hastalığından öldü

Mustafa Meraki Bey , çocuklu olduğu için evlenmedi Alafranga hayranı olduğu için kendine alafranga bir konut yaptırdı Evde bakıcılığı Rum bir bayan yapardı
Mustafa Meraki Bey, Felatun'u mektebe verdi Memur oldu, kaleme giderdi Cuma günleri benzer arkadaş ziyareti, Cumartesi cumanın yorgunluğunu atar, Pazartesi alafranga yerlere gider,pazarın yorgunluğunu Pazartesi atar, Salı günü kaleme gidecek olsa havayı iyi görür Beyoğlu'na gider,Çarşamba günü kaleme gitse bile 9'dan 3'e dek hafta içi ne yaptığını anlatırdı Çarşamba akşamı iki şaklaban arkadaşla kazanç,sabahlardı ve perşembeyi uyuyarak geçirirdi Bu Nedenle tekrar Cuma gelirdi Bu haftalar diğer haftalar gibi olurdu
Rakım Efendi, Tophane kavaslarından birisinin oğlu olup,bir yaşarında iken babası ölmüştü Annesi ile kaldı
Rakım büyüdü mektebe gitti Felatun'un tam aksine çalışırdı Arapça ve Farsça'yı rahatça biliyordu Hadisi şerif ve Tefsiri çok iyi öğrendi Matbaada çalışmaya başladı Bir gün Rakım'ın arkadaşlarında birisi gelerek Fransızca bir kitabı Türkçe'ye çevirmek suretiyle 20 altın vereceğini söyledi Rakım bu teklifi kabul etti Kitabı Türkçe'ye çevirince dadı kalfaya söyleyerek 20 bin lirasını alarak eve geldi
Gazetelerde makale yazmaya başladı Bu işi parasız gördüğü için arkadaşları ellerine para sıkıştırırlardı Rakım evini onardı Bu dek masrafa rağmen parasız kalmazdı Dadısı rakımı'ı birçok kez evlendirmeye kalkıştı Lakin Rakım beğenmedi Rakım bir gün gezerken bir yaşlı adamın yanında hoş bir kız gördü Onları takip ederek kapıyı çaldı Yaşlı adama kızın satılık olup olmadığını sordu Ihtiyar adam kızın satılık olduğunu söyledi Adama kız için 100 altın istedi Rakım yanında 80 altın olduğunu söyledi Ama 20 altını tahvil yaparak kızı eve getirdi Kızı dadı kalfa görür görmez sevindi Adını Canan koydu
Canan eğitilip öğrenmeye başlatıldı Rakım da İngiliz kızlarına ders vermeye başladı Ders için Cuma gününü seçti
Bu kızlar birbirine fazla benziyordu Rakım bir kağıda bir kalemle alfabeyi yazdı Bir hafta ezberlemelerini istedi bu arada Canan'ı da okumaya başlattı her zaman eve geldiğinde onu dadısı karşılardı Ama bu gün Canan karşıladı
Dadı,defalarca seni ben karşılarken bu gün niçin Canan karşıladı
Bizim beyaz bir cariyemiz var, benim kara yüzümü görmektense
Değil yok dadıcığım senin yüzün esas yüzü gibidir, bilirim
Yine bir gün dersten sonradan eve geldi Evde olağan üstü bir şey gördü Canan evde yoktu
Dadı; Canan nerede?
Buradayım beyim
Evin her yerinde aradım ama bulamadım
Geliyorum deyip
Ne oldu?
Bir şey olduğu değil
Cariyen piyano öğrenmek istiyormuş üstelik adam tutmuştu Sana söyledik izinin olmaz diye
Hala da izinim yoktur Canan gürültüsüz dışarı çıkarak diyerek dadısını uyardı
Bir yarım saat daha sonra Canan geldi Evde beyinin olduğunu görünce korktu Rakım :
Gel yavrum korkacak bir şey yok Bundan sonra dadısız dışarı çıkmayacaksın Piyano mu istediniz Alırız Öğrenmek istedin,öğretmen tutarız Canan bu sözleri duyunca çok sevindi
Öğretmenin istediği piyano alındı ve derslere başlandı Öğretmen Canan'ın azmini beğendi
Kış gelmiş günler kısalmıştı O yüzden ders saatlerini akşam saat 2 den 3 buçuğa belirlemişti
O, akşam Tophane'den Taksim'e çıkarken bozacıların olduğu yere gelince Felatun Beyle karşılaştı
Bu ne hal üstüne boza mı döküldü? Desem bozahaneye yeni giriyorsun
Sorma birader aşçı dükkanında geçerken aşçının cama koyduğu mayonezle süslü balık tabağı,ayağım takılarak üstüme döküldü,bütün mayonez
İyi ancak sırça bir yerime batmamış
Evet efendim
Rakım Efendi sözü kesip oradan ayrıldı Konut halkı Rakım'ı bekliyordu Hemencecik oturuldu Çorbalar içildi,sonradan mayonezli balığın getirilmesi için aşçıya emretti Aşçıdan mayonezin döküldüğünü duyunca aşçıya sinirlendi İngiliz kızları Felatun Beyi sevmediklerinden gelmeyişinden sevindiler
Felatun Bey de mi gelecekti Gelirken onu görmüştüm dedi Yemek Yemek yenip şarkılar eşliğinde şarkılar söylendi Rakım Efendi eve döndü O gün Perşembe günü olduğundan 10 buçuk sularında öğretmen geldi
Sizde buralarda rast kazanç miydiniz?
Bir adam evine gelmez mi?
Her adam kazanç lakin sizi aylardır göremedik
İşlerin çokluğundan
Haftada iki kere Beyoğlu'na geldiğiniz halde dostunuzun evine bir selam vermiyorsunuz
Daha evinizin adresini sormayı unuttum
Size ne suç oluşturan vereyim derhal
Evet efendim ne ceza verirseniz razıyım
Vereceğim cezayı kararlaştırdım,zamanı gelince veririm
Ertesi gün Rakım,öğretmenin evine gideceği için erkenden kalkıp Beyoğlu'na çıktı,hoca Rakım'ı evde bekliyordu Selamlaştıktan sonradan dereden,tepeden konuşmaya başladılar
Derken konu açıldı
Rakı içer misin Rakım ?
Ara Sıra içerim,ara sıra içmem
Ben fazla seviyorum
Az içilirse güzeldir
Ismarlayayım
Siz bilirsiniz efendim
Rakı içildikten sonra,öğretmen gitar çalarak romans denen şarkıdan söyledikten sonra;öğretmenin vereceği canice aklına kazanç Rakım'ı arzulu bir şekilde öper
Rakım İngilizlere ders okutmak için acele telaş geldi Aşçı kapıyı vurup,Rakım'ın boynuna atlayınca,sıkıca sıktı Aşçı durumu anlayınca Rakımdan özür diledi Böylece mayonez meselesi açığa vurdu Aşçıya ve Felatun'a bütün olanlar anlattırıldı ve bunlar evden kovuldular
Rakım eve dönünce evden piyano sesleri geliyordu
Sen yatmadın mı?
Sizi bekledim efendim
Sana öğretmeninden selamı var Bundan Böyle gücenmez

Canan evde canın sıkılıyor mu?
Hayır efendim
Bak! Dadı kalfaya ziyarete gitmek istersen söyle seni gezdirsin
Dadı kalfa bana gezme teklif etti de ben kabul etmedim
Aferin Canan Diye kızın arkasını sıvazladı
Kışa dürüst Rakım yeniden ders için öğretmenin evine gitti
Rakım ! benim senin dostum olduğundan şüphen var mı?
Yok
Canan'a bir tip çıktı
Çıkabilir
Keza de nasıl alıcı
Canan bilir
Oradan ayrılıp İngiliz kızların evine gittiğinde evde kimse yoktu Sadece kızlar vardı Bu kızların Osmanlı şiirinden aldıkları tada şaşıyorlardı
İngiliz şiirleri hoşuma gitmez Fransız şiirlerini severim
Siz de duymadığım sözler duyuyorum Niçin?
Biz odundan mı yaratıldık?
Siz de haklısınız, mademki şiir istiyorsunuz,öyleyse dinleyin
Fazla güzel Hoca Hafız gazelini okuduktan sonradan,anlamını bitirmek üzereyken anne ve babaları geldi
Kızlar bu şiirden çok etkilendi
Rakım eve gitti
Canan senin hiç haberin değil herif çıktı sana
Alıcımı çıktı, Efendim?
Evet, görünüşe göre çok yağlı
Beni satacak mısın efendim?
Sen ne dersin?
Siz bilirsiniz efendim
Hayır ben seni yanlış tanımışım
Beni satacak mısın?
Hayır satmayacağım
Bahar gelmişti Yeniden günlerden bir gündü, Rakım tekrar öğretmeni ziyarete gitti
O günkü sohbet Kağıthane'den açıldı
Yine De Kağıthane dünyanın en hoş yeridir Lakin diğer türlü gidilir
Nasıl gidilir?
Gider misin?
Yalnız mı gideceğim?
Değil benimle beraber
İstersen Canan'ı da alırız,isterseniz dadı kalfayı da alırız
Ne vakit gidelim? Hazırlık yapalım
Siz ne derseniz o vakit , fakat Pazartesi günü Kağıthane'ye gidildi Rakım, Canan ve öğretmeni gezdiler ve Dadı kalfa orada kaldı
Canan ve öğretmeni çocuklar gibi eğlendiler İkindiye doğru yemek yemek yendi Dere içildi İsteyen rakı içti
Güneşin son ışıklarına içten eve döndüler
Rakım İngiliz kızlarına doğru gitti Derslerine başladıktan sonra sohbete başladılar ve Cuma günü Rakım'a gidilmeye karar aldılar
Cuma günü gelip çattı ilk olarak konut gezdirildi Canan konukları karşıladı Bahçeyi gezdirdi Bahçedeki tavuk,horoz,kuşlar ve kuzuyu görünce kızlar
Bizden pozitif olmalarına karşın bizden daha iyi ve hoş bir bahçe olduğunu söylediler
O gün bitti Eve gidildi İngiliz kızlar sohbete daldılar
Canan bize Rakım'ın kendisini kız kardeşi gibi sevdiğini söyledi
Hiç kız kardeşi gibi sevme olur mu?
Can Rakımı sevdiği için bunu duyunca deliye döndü Can iki gün içinde yataklara düştü Doktor çağırıldı Hekim hastalığı tam çözemediği için bir deneme yerine getirmek zorunda kaldı Babaya Can'ın sevdiği dört kişi getirin dedi İngilizleri babası üç tane en sevdiği arkadaşını ve Rakım'ı getirdi Hepsi teker teker içeri girdi Hiçbir çeşitlilik yoktu Rakım içeri girdiğinde, Rakım Can'ın hal ve hatırını sorar ve odadan çıkar Hekim bu hastalığın aşk olduğunu söyledi
Baba Rakım'dan Can ile evlenmesini ister Rakım'da Can 'ı sevdiği için,ben Can'ı kardeşim gibi sevdim Bu yüzden evlenemem dedi
Kız doktorun demesine göre ölümüne iki gün vardı Ama babadan yazılan mektupta Can'ın iyileşmeye ve acısının artmaması için buraya uğramamasını rica etti Can, artık sağlıklıydı,kararını verdi Almanya'daki halasını oğluyla evlenecekti
Rakım Canan nikahlandı ve nur topu gibi bir evlat verdi *
 
858,496Konular
982,170Mesajlar
30,111Kullanıcılar
skkskSon üye
Üst Alt