Feminist değil, eşine sevgili olan kadın Hz. Aişe

Hz Aişe
Peygamber efendimizin Hz Aişe'ye olan sevgisi
Hz Aişe'nin Peygamber Efendimize Sevgisi

Hz Aişe ’nin evlilikte uyguladığı mutlu olma esası, “sevilmez, sevdirilir prensibi olmuştur Bu anlayış ile de evlilikte mutlu olmayı ve eşine kendini sevdirmeyi başarmıştır O, her vesile ile eşine kendini sevdirecek tavır ve tarzlarda bulunmuştur Neticede bu gayretinin karşılığını eşinden tam bir sevgi olarak almıştır Peygamberimize (sav) en fazla kimi seviyorsun sorusunun cevabında “Aişe dedirten, o büyük gönül dünyasında sevgi gülleri açtıracak dek güzel olan Aişe ’yi bu yönleri ile kuşkusuz oysa iyi izlemek gerekir

Hz Aişe, günümüz evliliklerinde ideal olarak gösterilen “Eşlerinizin sevgilisi olun! tavsiyesini başarmış bir hanımdır Hz Aişe, eşinin sevgilisi olurken, bunu bir ayrıcalık olarak da ömür boyu kullanmasını bilir O, eşinin sevgisini imza olarak kullanan, sevilmeyi başarmış olmanın ve eşinin sevgilisi olmanın mutluluğunu kimliğine yansıtan tek kadındır Bu öz güvenle kullanır imzasını: “Allah ’ın sevgilisinin sevgilisi

Hz Aişe iyi bir kuldur Gecelerini ibadet, gündüzlerini oruçla geçirdiği ömrünü Rabbine kul olmakta nakış nakış işler


Yeni evlenmişlerdi Eşinin kendisini sevip sevmediğini merak ediyordu Eşine merakını sordu:

“Ey Allah ’ın Resulü! Beni seviyor musun?

“Evet dedi sevgili eşi

Nasıl sevdiğini merak etti genç kadın

“Beni nasıl seviyorsun?

Peygamberimiz sevgili Aişe ’sine baktı Onu mutlu edecek ve asırlarca sevgilerinden söz ettirecek, sevginin benzersiz sözcüğünü fısıldadı eşinin gönül dünyasına

“Kördüğüm gibi…

Sevgi sultanı Peygamberimizin (sav) sevgi bahçesinde iki bayan, önemli yer tutmuştu: Hz Hatice ve Hz Aişe

Peygamberimizin Mekke ’de iken yanında oranın tedirgin ve ağır yükünü temsil edercesine yaşlı, olgun, sabır yüklü Hz Hatice vardı O, Medine ’nin umut yıllarına katılamadan hayata veda etmişti Medine döneminde Peygamberin yanına fetih ufku gibi genç, hevesli, İslam ’ın yeni filizleri gibi Hz Aişe vardı Peygamberimizin esma yansımasında benzeri Haticesi Celali, Aişesi ise Cemali yansıtan iki kalp aynasıydı

Hatice Mekke ’yi, Aişe Medine ’yi temsilcilik ediyordu Hatice, Peygamber ’in (sav) gönül bahçesinde dayanma gülüydü, Aişe umut tomurcuğuydu Hatice avuntu, Aişe sevinçti Hatice dayanak, Aişe mutluluktu Hatice sığ bir liman, Aişe coşkulu bir denizdi Hatice Rahim ismiyle eşine yönelen bir eş, Aişe Vedud ismiyle seven bir eşti Hatice anaydı, Aişe aşktı

Dinin yarısını öğreten bayan

Peygamberimiz (sav) sevgili Aişe ’sinin ellerinden miktar “Konuş ya Aişe! Gönlümüz açılsın derdi Aişe kuşkusuz o kadar fazla yönleri olan bir kadındı Onun İslam hukukundaki öğreticiliği, üstünlüğü, İslam ’a hizmetleri Peygamberimizin, “Dininizin yarısını bu Hümeyra kadından öğreniniz iltifatına mazhar edecek denli büyüktü

Hz Aişe genelde bu yönleri ile tanındı Peygamberimiz ile evliliği değerlendirilirken de İslam ’a böyle genç ve zeki bir beyinin hizmetine ihtiyaç için bu evlilik olmuş gibi yorumlandı Lakin Hz Aişe ’nin konuşmasıyla bile eşinin gönlünü açan, onu mutlu kılan benzer olma yanı göz ardı edildi

Hz Aişe ’nin manâlı hususiyetlerinden birincisi de benzeyen olarak, eşinin sevgisini kazanmış olmasıdır Eşiyle mutlu olmayı başarmış, keza kendisini, hem de eşini mutlu etmiştir Evliliklerde mutluluk formülleri arayışının çoğaldığı günümüzde Hz Aişe ’nin evliliğinin mercek altına alınmasına her zamankinden daha da fazla gereksinim vardır Hz Aişe ’nin evliliğinde mutlu olmayı sağlayan yönleri ciddi şekilde araştırılmaya muhtaç görülmektedir Günümüz hanımlarının böylece çoğunun çaresiz kalıp, acziyeti yaşadığı evliliklerindeki problemleri aşma konusunda, Hz Aişe ’nin bu yönlerinin belirlenmesine büyük bir ihtiyaç vardır Evliliği süresince Hz Aişe ’yi ciddi şekilde okumak gerekir

Peygamberimiz (sav), Hz Aişe ’ye “gözbebeğim derdi Gözbebeği olacak denli o kadar çok eşin içerisinde göze girmeyi başaran bir kadının, elbette evlilikteki mutluluk yöntemlerini inceden inceye saptamak gerekir



Kendisiyle barışık ve özgüvenli

Bu nazenin ve nazlı kadın, babasının nazlı şefkat çiçeği, babasından son derece şefkat ve sevgi görmüştür Hz Aişe ’yi evliliğinde mutlu eden iki esas nokta vardır: Kendisiyle barışık olması ve özgüveni Hz Aişe kendisindeki bu iki vasıf ile eşiyle çok kuytu iletişim kurabilmiştir Evliliğindeki mutluluğunun temelini oluşturan bu iki noktayı, babasından gördüğü sevgi ve şefkat sağlamıştır

Hz Aişe, babasıyla sorun yaşamayan bir kızdır Çünkü babasıyla sorun yaşamış kız, eşiyle de sorun yaşar Babasından sevgi ve şefkat konusunda emin olmayan kız, evlendiğinde eşine karşısında da her zaman bir kuşku içerisinde olur

Hz Aişe bu konuda fazla şanslıdır Hz Ebu Bekir gibi bir babanın sevgi ve şefkatine doymuş, ruhunda asi bir emrindeki kalmamıştır Bu yönüyle de eşine kolaylıkla itaat etmiştir

Hz Aişe ’nin evliliğinde mutluluğunu sağlayan yanlarından birisi de zekâsıdır Son derece kibar ve nazik bir kadın olan Hz Aişe, kıvrak bir zekâya sahiptir Eşine espriler yapar, ama nerede durması gerektiğini bilir Eşinin dargın olup olmadığı anları iyi saptama eder Onu evliliğinde mutlu eden özelliklerinden birisi de eşini anlaması ve anlamaya çalışmasıdır

Hz Aişe hakkında “genç ve hoş olduğu için eşi kadar şımartılmış, eşine istediği gibi davranmış gibi bir yaklaşma yanlıştır Hz Aişe, Hz Hafsa ile yaptığı bir planın bedeli olarak bütün eşlerle birlikte bir ay uzaktan kalma gibi bir cezaya da uğratılmıştır Hasret doymuş bir bekleyiş ile bu ayrılık günlerini tek tek saymıştır



Saygıda hata etmeyen kadın

Hz Aişe ’nin eşine karşı önemli hususiyetlerinden birisi de duruş noktasıdır Cesur ve nazlı duruşlarının arka tarafında korkuyla çekilebilen bir Aişe vardır “Eşinden korkan ve “saygıda hata etmeyen bir Aişe vardır O nazlı tavırlarının aşağıda eşine aleyhinde gizemini artıran, nefret edilen şey ve hürmet karışımı bir adım geri duran halidir

Hz Aişe şüphesiz ama kıskançtır Ondaki kıskançlık evliliği çekilmez ülkü getiren bir kaprise dönüşmez Bu kıskançlık eşi ile arasında kuytu bir sevgi akımını ve iletişimi oluşturur Onun kıskançlıklarından Peygamberimiz (sav) de hoşgörü alır

Hz Aişe “romantik ruhlu bir hanımdır Geniş bir edebiyat kültürüne sahiptir Peygamberimize şiirler okur Peygamberimiz (sav) bu romantik eşin şiirlerinden her defasında hoşnut olur ve ona övgü eder Aişe bir takım zamanlar soramadığı konuları şiirle eşine duyurur

Hz Aişe, Peygamberimize (sav) bir gün uzun bir şiir okur Bu şiirde beş altı bayan yığılmış, eşlerinin kendilerine neler yaptıklarını şiir yoluyla anlatmaktadırlar Hepsi eşinden şikâyet eder ve eşlerinden gördükleri sıkıntıları anlatırlar Sonuncu bayan ise eşinin kendisine yaptığı iyiliklerden laf eder Nasıl kendisini memnun ettiğini, ikramlarda bulunduğunu, fakat sonunda kendisini terk ederek diğer bir hanımla evlendiğini anlatır Şiir bu şekilde tamamlanır

Peygamberimiz (sav) Aişesi ’nin okuduğu bu şiirde eşlerinden gözü yaşlı hanımların yakarışlarını tebessümle dinler ve Aişesi ’ne der ki:

“Ey Aişe! Benim son eşle benzerliğim nasıldır bilir misin? O eşini terk etmiş, ben ise seni katiyen terk etmeyeceğim

“Peygamberimizin kibar sevgi çiçeği akıllı Aişe, eşinin kendisine bağlılığı konusunda dinlemek istediği, lakin açıktan soramadığı sorusunun cevabını almıştır

“Feminist yakıştırması iftiradır

Son dönemlerde oluşan Hz Aişe ’ye “feminist gibi bir girişim hiç kuşkusuz onun büyük şahsiyetine hileli bir iftira olur Onlar aynadır Kendi dünyamız nasılsa onları böylece görebiliriz Bu ayrımı iyi yerine getirmek gerekir

O yüce şahsiyeti kendi aynasındaki gibi bakmak isteyenler kuşkusuz ama başta Allah Resulü ’ne ve daha sonra da Aişe ’nin babası Hz Ebu Bekir ’e adaletsizlik etmiş olacaktırlar Hz Aişe ’yi “feminist bir teşebbüs ile değer biçmek ona ve onun yanındaki iki manâlı şahsiyet olan erkeğe büyük bir suçlama olur Şayet de dünyada en son feminist olabilecek bayan odur Çünkü Aişe ’ye ne babası, ne de eşi haksızlıkta bulunmuştur Haksızlığa maruz kalmamış ancak hak arasın

Allah ’ın kadınlara verdiği hakları en güzel şekilde Allah Resulü (sav) uygulamıştır Peygamber eşlerinden birinin bu stil bir hitabe içinde bulunduğunu düşünmenin iki arka planı vardır: Ya Allah kadınlara yargı vermemiş, onların hakkını korumamıştır; ya da verilen hakları peygamber uygulamamıştır Bu zihin tarzı her iki cihette son derece sakıncalı bir sonucu netice verir

Evet, Hz Aişe daima sevilmiştir babası ve eşi tarafından Kendisi de onları sevmiştir Seven ve sevilen bayan feminist olamaz Çünkü ruhunda isyankâr bir hal olmaz Kadındaki feminist duygular sevilememiş olmanın isyanlarıdır

Isyan eden itaat edemez Hz Aişe her şeyden önce itaatkâr bir eştir Hz Aişe ’nin, Peygamberimizden gördüğü sevginin coşkusuyla şımarık sayılabilecek pervasız konuşma ve davranışları bu stil düşüncelere yol açmış olabilir

Şu manâlı bir gerçektir ki Hz Aişe eşine karşısında gösterdiği hürmet, itaat, fedakârlık ve büyük bir kanaatin karşılığını eşinden büyük bir sevgi olarak almıştır Bu sevginin cesaretiyle de eşine zaman zaman tatlı serzenişlerde bulunabilmiştir

Hz Aişe ’nin Peygamberimizin (sav) vefatından sonraki fedakârlığı ise hiç şüphesiz Allah Resulu (sav) göre biliniyordu Fazla genç yaşta eşinden ayrılıp, elli yıla yakın eşinden öbür, sabır batmış, imtihan doymuş, İslam ’a hizmet dolu geçirilecek olan ayrılık yıllarındaki fedakârlığı, Peygamberimiz kuşkusuz ki biliyordu Bu fedakâr hanımın istikbaldeki büyük fedakârlıklarına layık olarak, onun çocuksu davranışlarına şefkatle yaklaşıyor, bu yaklaşımları ile de Aişe ’ye istikbale ait teselliler yapıyordu

Hz Aişe ’nin faal ve dinamik ruhunda İslamî hizmet anlayışıyla coşan eğitim faaliyetlerini feminist bir yaklaşma ile değerlendirmek, onun yüce ruhunu anlamamak, onun üstün mefkûrelerini bilmemek ve onun temiz şahsiyetine hileli bir gölge gerçekleştirmek olur *