Feminizm Nedir, Feminizm Ne demek, Feminizm Anlamı , Feminizm Ne demektir
Kadın hakları; 60'lı yıllardan sonra sıkca duymaya başladığımız bir kavram olmaya başlamıştır Bu kavramın iceriğinin doldurulmasında ise feminist hareket etkili olmuştur Feminist hareket cercevesinde kadın sorununu sadece kadınerkek eşitsizliği acısından ele almak tek boyutlu bir cozumleme olacaktır Zira kadın sorunu ekonomik, politik, ideolojik psikolojik yonlerin ic ice gectiği karmaşık bir olgudur
Feminizmi genel olarak kadın erkek ayrımcılığına karşı cıkarak, cinsler arasında siyasal, ekonomik ve toplumsal eşitliği savunan goruş olarak tanımlamak mumkundur Batıda Fransız devrimi ile birlikte kadınların secme ve secilme hakkı, mulkiyet hakkı kadın ozgurluğu kavramı cercevesinde savunulmuştur Ceşitli eylem ve reformlar sonucunda kadınlar acısından bazı haklar elde edilmiştir Feministler bu hakları elde ettikten sonra ozgurluklerinin yalnız bu haklarla sınırlı olmadığını, asıl sorunun erkeğin kulturel egemenliği olduğunu savunarak mucadelelerine devam etmektedirler
Feminist hareket tarihsel acıdan I Dunya Savaşı oncesi ve 1968 sonrasındaolmak uzere iki doneme ayrılmaktadır Bu hareket ile bir cok kadın bir araya gelmiş daha onemlisi kadınerkek eşitsizliğine karşı bir şeyler yapılması gerektiğini, bu konuda ilgisiz bircok kadına fark ettirmişlerdir I Feminizm 1968 sonrasında daha geniş bir tabana yayılma eğilimi gostermiştir Gunumuzde feminizm bazı vurgu farklılıklarıyla değişik ulkelerdeki ceşitli kadın gruplarınca benimsenmektedir Batıda kadın haklan teorik olarak ceşitli duşunce akımlarının etkisinde tartışılıp gelişirken, Turk toplumunda kadın hakları, sadece kulturel nedenlerle değil, Tanzimat'tan gunumuze kadar ulkenin kalkınması acısından ekonomik bir temele de dayanarak, kadına işletmenin kar maksimasyonu acısından hesaba katılması gereken bir arac; toplumbilimsel deyişle cinsiyet rolunun gereklerine uygun olarak hesaba alınan birimler olarak bakılması ile gundeme gelmiştir
Temelde ataerkil toplumsal duzenini eleştiren feminist goruşu bir butun olarak cozumlemeye imkan tanıyan bir teoriyi geliştirilemediğinden, feminist duşunurler, liberalizm, marksizm, psikanaliz, varoluşculuk, radikalizm gibi duşunce akımlarının etkisinde kalarak oluşturdukları teoriler ile kadın haklarına alternatif cozum arayışlarını surdurmektedir Bu feminist teoriler, kadınların ataerkil toplumsal duzen yapısı icinde değersizleştirildiklerini varsaymakta ve bunun nedenini sorgulamaktadır
Kadın hakları; 60'lı yıllardan sonra sıkca duymaya başladığımız bir kavram olmaya başlamıştır Bu kavramın iceriğinin doldurulmasında ise feminist hareket etkili olmuştur Feminist hareket cercevesinde kadın sorununu sadece kadınerkek eşitsizliği acısından ele almak tek boyutlu bir cozumleme olacaktır Zira kadın sorunu ekonomik, politik, ideolojik psikolojik yonlerin ic ice gectiği karmaşık bir olgudur
Feminizmi genel olarak kadın erkek ayrımcılığına karşı cıkarak, cinsler arasında siyasal, ekonomik ve toplumsal eşitliği savunan goruş olarak tanımlamak mumkundur Batıda Fransız devrimi ile birlikte kadınların secme ve secilme hakkı, mulkiyet hakkı kadın ozgurluğu kavramı cercevesinde savunulmuştur Ceşitli eylem ve reformlar sonucunda kadınlar acısından bazı haklar elde edilmiştir Feministler bu hakları elde ettikten sonra ozgurluklerinin yalnız bu haklarla sınırlı olmadığını, asıl sorunun erkeğin kulturel egemenliği olduğunu savunarak mucadelelerine devam etmektedirler
Feminist hareket tarihsel acıdan I Dunya Savaşı oncesi ve 1968 sonrasındaolmak uzere iki doneme ayrılmaktadır Bu hareket ile bir cok kadın bir araya gelmiş daha onemlisi kadınerkek eşitsizliğine karşı bir şeyler yapılması gerektiğini, bu konuda ilgisiz bircok kadına fark ettirmişlerdir I Feminizm 1968 sonrasında daha geniş bir tabana yayılma eğilimi gostermiştir Gunumuzde feminizm bazı vurgu farklılıklarıyla değişik ulkelerdeki ceşitli kadın gruplarınca benimsenmektedir Batıda kadın haklan teorik olarak ceşitli duşunce akımlarının etkisinde tartışılıp gelişirken, Turk toplumunda kadın hakları, sadece kulturel nedenlerle değil, Tanzimat'tan gunumuze kadar ulkenin kalkınması acısından ekonomik bir temele de dayanarak, kadına işletmenin kar maksimasyonu acısından hesaba katılması gereken bir arac; toplumbilimsel deyişle cinsiyet rolunun gereklerine uygun olarak hesaba alınan birimler olarak bakılması ile gundeme gelmiştir
Temelde ataerkil toplumsal duzenini eleştiren feminist goruşu bir butun olarak cozumlemeye imkan tanıyan bir teoriyi geliştirilemediğinden, feminist duşunurler, liberalizm, marksizm, psikanaliz, varoluşculuk, radikalizm gibi duşunce akımlarının etkisinde kalarak oluşturdukları teoriler ile kadın haklarına alternatif cozum arayışlarını surdurmektedir Bu feminist teoriler, kadınların ataerkil toplumsal duzen yapısı icinde değersizleştirildiklerini varsaymakta ve bunun nedenini sorgulamaktadır