Fenemonoloji
Fenemonoloji Nedir
Fenemonoloji Ne İşe Yarar
Fenomenoloji, yani gorungubilim kurucusu Edmund Husserl olan felsefe goruşudur 20 yuzyılın ilk ceyreğinde gorulen bilimlerdeki ve duşuncedeki genel bunalım icinde doğup gelişen bir felesefe akımıdır Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda, Metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya donmek ve boylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıc yapmak iddiasıyla ortaya cıkmıştır
Bir felsefe akımı olmaktan cok bir yontem olarak tarif edilmesi yaygındır Fenomenoloji, her şeyden once, fenomeni, yani dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayanan bir yontemdir cunku Bunu nasıl yaptığı ya da yapıp yapamadığı, yani yontemin iddiasını gecerli kılmak bakımından teorik duzlemdeki statusu tartışılırdır Ote yandan, fenomenoloji, bu yontem uzerinden kavramlar ve kategoriler geliştirerek ozgun bir felsefe akımı da meydana getirir
20 yuzyıl felsefesinde ve kuramsal tartışmalarında etkili ve belirleyici bir yere sahiptir Fenomenoloji Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Foucault'a ve Postmodern duşunurlere kadar pek cok duşunur ve felsefe eğilimde etkisi gorulur
Fenomenoloji, (Turkceye Gorungubilim olarak cevrilir) genel felsefe akımlarında olduğu gibi oznenesne ilişkisini konu edinir Nesneyi, en genel anlamda oznenin dış dunya ile kurduğu ilişkilerinde algıladığı, deneyimlediği şey'ler olarak gormesiyle pozitivizm ve ampirizm'le aynı noktada dursa da, temelde fenomonoloji bu iki felsefe akımına karşı cıkar Bu karşı cıkış en başta, tek tek nesnelerin ele alınması konusunda ortaya cıkar Tek tek nesneler, Fenomenolojiye gore, belirli genel yasalara bağlı şeyler değil, varlıkları yalnız raslantı kavramıyla acıklanabilir olan şeylerdir Ayrıca, dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayalı bir yontem olmasıyla ilkin doğabilimini dışta bırakır ve boylece her iki teorik eğilimi yadsır
Fenomenoloji, yaygın olarak kullanılan deyişle, oz'lerin araştırılması konusudur Cunku, butun sorunlar sonunda ozlerin betimlenmesi sorununa geri goturulebilir Ancak, bu noktada ayrımı belirginleştirmek gerekir; Fenomonoloji, oz ’lerin bilimi degil, oz ’u goruleyen Bilinc ’in bilimidir aslında Algının ya da bilincin ozu'nun betimlenmesi sorunu, fenomenolojinin konusudur
Fenomenolojik bakışa gore, gercekliğin kendiliği diye bir şey olamaz Cunku, gerceklik, her zaman kendine yonelmiş bir Bilinc tarafından bilinen bir gercekliktir Yani kendisine yonelen bilinc tarafından gorulen, algılanan ve bilincine varılan bir şeydir Oyle ise, dunya deneyimlerimizin tamamı, bilinc tarafından kurulmuştur, en somut algılardan en soyut matematik formullerine kadar Bu nedenle fenomenoloji, Bilinc'in sistematik incelemesini hedefler Hareket noktası olarak belli bir epistemolojiye dayanma duşuncesinden uzak durur
Boylece fenomenolojik yontemdenilen nokta one cıkar Buna gore, hem bildiklerimiz hem de gerceklik dışta bırakılarak, bilginin nasıl ve hangi sureclerde oluşturulduguoluştuğu anlaşılmaya calışılır Ozgun yontemsel kategoriler geliştirir Fenomonoloji bu noktada İki temel kategorisi vardır bu yontemin; „askıya alma“ ve „fenomenolojik indirgeme“
Bunlar, kısaca belirtilecek olursa, bir yandan verilmiş oğelerin, yani dış gorunumlerin raslantılsallığının paranteze alınarak dışta bırakılmasını ve ote yandan da, bilimsel ya da mantıksal olsun, cıkarsama yoluyla turetilmiş olan her tur yargıların ve cıkarsamaların dışta bırakılmasını ifade ederler
Boylece, ikili bir işlemle hem ozne hem de nesne askıya alınmış ve hem raslantısal olgular dunyasından hem de bilinci yonlendiren oznel yargılardan kurtulunmuş olunur, ki sonucta rastlantısal dış gorunumleri bir yana bırakılarak dunyanin oz'u ortaya konulabilsin Salt oz ’e ancak bu şekilde varılabilecektir
Fenemonoloji Nedir
Fenemonoloji Ne İşe Yarar
Fenomenoloji, yani gorungubilim kurucusu Edmund Husserl olan felsefe goruşudur 20 yuzyılın ilk ceyreğinde gorulen bilimlerdeki ve duşuncedeki genel bunalım icinde doğup gelişen bir felesefe akımıdır Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda, Metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya donmek ve boylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıc yapmak iddiasıyla ortaya cıkmıştır
Bir felsefe akımı olmaktan cok bir yontem olarak tarif edilmesi yaygındır Fenomenoloji, her şeyden once, fenomeni, yani dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayanan bir yontemdir cunku Bunu nasıl yaptığı ya da yapıp yapamadığı, yani yontemin iddiasını gecerli kılmak bakımından teorik duzlemdeki statusu tartışılırdır Ote yandan, fenomenoloji, bu yontem uzerinden kavramlar ve kategoriler geliştirerek ozgun bir felsefe akımı da meydana getirir
20 yuzyıl felsefesinde ve kuramsal tartışmalarında etkili ve belirleyici bir yere sahiptir Fenomenoloji Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Foucault'a ve Postmodern duşunurlere kadar pek cok duşunur ve felsefe eğilimde etkisi gorulur
Fenomenoloji, (Turkceye Gorungubilim olarak cevrilir) genel felsefe akımlarında olduğu gibi oznenesne ilişkisini konu edinir Nesneyi, en genel anlamda oznenin dış dunya ile kurduğu ilişkilerinde algıladığı, deneyimlediği şey'ler olarak gormesiyle pozitivizm ve ampirizm'le aynı noktada dursa da, temelde fenomonoloji bu iki felsefe akımına karşı cıkar Bu karşı cıkış en başta, tek tek nesnelerin ele alınması konusunda ortaya cıkar Tek tek nesneler, Fenomenolojiye gore, belirli genel yasalara bağlı şeyler değil, varlıkları yalnız raslantı kavramıyla acıklanabilir olan şeylerdir Ayrıca, dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayalı bir yontem olmasıyla ilkin doğabilimini dışta bırakır ve boylece her iki teorik eğilimi yadsır
Fenomenoloji, yaygın olarak kullanılan deyişle, oz'lerin araştırılması konusudur Cunku, butun sorunlar sonunda ozlerin betimlenmesi sorununa geri goturulebilir Ancak, bu noktada ayrımı belirginleştirmek gerekir; Fenomonoloji, oz ’lerin bilimi degil, oz ’u goruleyen Bilinc ’in bilimidir aslında Algının ya da bilincin ozu'nun betimlenmesi sorunu, fenomenolojinin konusudur
Fenomenolojik bakışa gore, gercekliğin kendiliği diye bir şey olamaz Cunku, gerceklik, her zaman kendine yonelmiş bir Bilinc tarafından bilinen bir gercekliktir Yani kendisine yonelen bilinc tarafından gorulen, algılanan ve bilincine varılan bir şeydir Oyle ise, dunya deneyimlerimizin tamamı, bilinc tarafından kurulmuştur, en somut algılardan en soyut matematik formullerine kadar Bu nedenle fenomenoloji, Bilinc'in sistematik incelemesini hedefler Hareket noktası olarak belli bir epistemolojiye dayanma duşuncesinden uzak durur
Boylece fenomenolojik yontemdenilen nokta one cıkar Buna gore, hem bildiklerimiz hem de gerceklik dışta bırakılarak, bilginin nasıl ve hangi sureclerde oluşturulduguoluştuğu anlaşılmaya calışılır Ozgun yontemsel kategoriler geliştirir Fenomonoloji bu noktada İki temel kategorisi vardır bu yontemin; „askıya alma“ ve „fenomenolojik indirgeme“
Bunlar, kısaca belirtilecek olursa, bir yandan verilmiş oğelerin, yani dış gorunumlerin raslantılsallığının paranteze alınarak dışta bırakılmasını ve ote yandan da, bilimsel ya da mantıksal olsun, cıkarsama yoluyla turetilmiş olan her tur yargıların ve cıkarsamaların dışta bırakılmasını ifade ederler
Boylece, ikili bir işlemle hem ozne hem de nesne askıya alınmış ve hem raslantısal olgular dunyasından hem de bilinci yonlendiren oznel yargılardan kurtulunmuş olunur, ki sonucta rastlantısal dış gorunumleri bir yana bırakılarak dunyanin oz'u ortaya konulabilsin Salt oz ’e ancak bu şekilde varılabilecektir