iltasyazilim
FD Üye
Kadıköy ve Fenerbahçesi;
İstanbul ’un Kadıköy yakası; Allah ’ın, yeryüzünü yaratırken elbette ayrıcalıklı davrandığı bir özgün yöre Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul ’da, Kalamış ’ıyla
Fenerbahçe ’siyle, Caddebostan ’ı Suadiye ’si Moda ’sı ile az daha bir rüya beldesi Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yerine getirmek için sözde teşvik ettiği yıllar
Ve de, İstanbul ’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu ’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna liderlik edeceği bir kulübe arma olmanın da gururu içinde, Adalar ’a, Marmara ’ya, daha da ötesi uzak yıllara içten aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı benzeri Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi ’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, daha sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri
Kuşdili Çayırında Birincil Futbol Oyunu;
Birincil futbol oyununun, bugünkü anlamıyla öncelikle 1823 yılında İngiltere ’de oynanmaya başlamasının üzerinden az kalsın yıllar ve yıllar geçmişti Nihayet tarihler 1890 ’lı yıllara ulaştığında, Moda ’da oturan İngiliz ’ler de bu neşeli spordan adamakıllı etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy ’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı Seyri fazla neşeli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de alaka uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği böylece natürel idi ve hatta da kaçınılmazdı Fakat ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere zeka aza olmanın yasaklanmış olmasından nedeniyle, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yeniden oysa Rum gençleri eşlik edebilmekteydi yine de, hemencecik her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, çoğunlukla akşamüstleri şımartma için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış ’tan, Moda ’dan, Kuyubaşı ’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük veya büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere ’nin kenarındaki salaş tiyatroda Gülünç Hasan ’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı ’na içten yola koyulurlardı Değil, eğer günlerden Cuma veya Pazar ise de, Moda ’ya doğru veya şimdiki Fenerbahçe Stadyumu ’nun bulunduğu Papazın Çayırı ’na dürüst yola koyulurlardı (*1) Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında zirve irtifa çocuklarla hanım nineler ve de orta ihtiyar hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi oldukça büyük bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı yaklaşık olarak panayır yerinden farksız kılardı Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına değin şortlu bir alay adam nefes nefese koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, daha aşağı alta defalarca mecelleşirler, sözde da top oynarlardı Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy ’ündeki arsalarda veya geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı Ne var fakat bir vakit sonra, bir diğer deyişle 1900 ’lü yıllara tamamen yaklaşılmasıyla birlikte, Moda ’da oturan İngiliz gençlerinin artık çağdaş futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy ’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bazı kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu
1899; Fenerbahçe ’nin Reel Kuruluş Yılı
Burada dikkati çeken en manâlı nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü ’nün Black Stocking FC ismi aşağıda 1899 yılındaki bu birincil girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin çoğunlukla aynı kişiler olacağıydı Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmen 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ancak iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ama devlete ait kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti Görülen odur ki; Black Stocking FC ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, gaye aleyhinde birer araçtırlar (*4) Ayrıca İstanbul ’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), CadiKeuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular göre, Elpis (1900) takımının Rumlar göre, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular göre resmileşmiş oldukları da zaten görülmektedirKADIKÖY FUTBOL KULÜBÜ Kuruluşu
Lakin yine de, aradan geçen birkaç sene içinde benzer gençlerin bir bölümü, aralarına yeni katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü ’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa ’nın kahvehanesinde muntazaman toplanıyor ve 1901 yılında da, bu defa isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı Konu ile ilgili detaylı bilgiye, yaşadığı yakın tarihi, yazılarında bütün ayrıntıları ile canlandıran üstad Sermet Muhtar Alus ’un, 1951 senesinde Tarih Hazinesi Mecmuası ’na yazdığı “Kadıköyü ’nde Birincil Futbol isimli makalesinde rastlıyoruz ;
(Aslı gibidir) : “ Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey ’in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı birincil Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir tertipli birleşmeye karar vermişler Fazla geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, değişik tarafları kırmızı, pantolon ayrıca beyaz Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler Moda ’daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları alt etmek baş emelleri(en büyük arzuları) Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri ’nin rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Efendiler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mektebi Sultani ’li Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki
Haftalık Malumat Mecmuası sahibi Baba Tahir ’in yevmi (günlük) Fransızca Mal Varlığı Gazetesi, bu maçlara dair özendirme yollu bir yazı neşretmiş Fırsatı kaçırmayan namlı hafiyyelerden (rahat görevli polis) biri, Sultan Hamid ’e hemencecik jurnali(haberi) uçurmuş: “ Kadıköy gençleri, Veliahd i Saltanat Reşat Efendi (Sultan Reşat) ’nin himayesinde (korumasında) bir cemiyet teşkil eylemişlerdir (oluşturmuşlardır) Berayi ubudiyet (kulunuz olarak), nazarı uyarıi hümayunlarınızı celp ederim (padişahımın dikkatlerini çekerim) Ferman
Ve tabii ki, yeniden rejim ve futbolun haram sayılması nedeniyle dini baskılı, oysa daha sıkı hafiye baskısı sonucunda da zaptiye teşkilatının baskınıyla bu girişimler de tekrar engelleniyor ve Kadıköy ’lü gençler bir kez daha dağıtılıyordu Ne yürek parçalayıcı bir kaderdir ki, Olimpiyatların Atina ’daki başlangıç gününe rastlayan 6 Nisan 1896 tarihinde Tatavla (Kurtuluş) ’da bir gurup Rum vatandaşımızın teşebbüsüyle “Tatavla Heraklis Jimnastik Kulübü şaşalı bir biçimde tabii ama de kurulurken(*6), ondan iki yıl daha sonra ayrıntılarıyla Türk gençlerinden oluşarak kurulmaya çalışılan “Kadıköy Futbol Kulübü mevcut rejim sebebiyle hemencecik kapatılıyor, kurucuları ise sürgün edilmekten şiddet kurtuluyordu Bu durum Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini en düşük 5 yıl geciktirecek ve yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temeli de, yabancı egemenliği ve anlayışı ile atılacaktı (* 7)
İşte İstanbul ’da, ayrıca Pera yakasında keza de Kadıköy yakasında oturan ecnebi (levanten) ve gayrimüslim vatandaşlarımızın, törenlerle kurdukları birincil kulüplerinin yaşama hakkını elde etmelerine rağmen, yeniden kalpleri spor aşkı ile çarpan Kadıköy ’lü Türk gençlerimiz kadar girişilen her iki cesurane teşebbüsün gerçekleşememesi, onların içindeki bu ateşi söndürmüyor, aksine, Kadıköy ’de bir futbol kulübü kurmalarına hiçbir kuvvetin engel olamayacağı gerçeği ile, daha hemen şimdi ismi bile emin olmayan ve ama fakat Kadıköy ’ün bağrından çıkacak ve gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak bir kulübü kurmaları için, sadece sayılı yılların kaldığını da yarı artık iyiden iyiye hissediyorlardı
Kadıköy ’de Kuruluşu Bekleyiş ; Güneş, 1900 ’lerle az önce tanışmış İstanbul ’un her semti aynı sıcaklıkta benzer cömertlikte aydınlanırken, Kadıköy yakasında gökyüzü daima puslu, benzeri her dem kapalı gibi Kuşdili Çayırı mahzun, Papazın Çayırı solgun gibi Fenerbahçesi ’nde bahçeler çiçeksiz, köşklerinde kanaryalar suskun, güllerle bülbülleri kırgın gibi Zira, içleri spor aşkı ile yanan Türk gençlerinin Kadıköy ’de kulüp kurma istekleri “sarayca iki kez engellenmiş, levanten ve gayrimüslim vatandaşlarımızın benzer isteklerine aynı saraydan izin çıkarken, Kadıköylü gençlerimiz sarayın rejimine aleyhinde iki defa köşeye kıstırılmış gibi İşte bu nedenledir ama, gayri tüm Kadıköy halkı suskun, birazcık da zarar görmüş, Kalamış ’ta esen rüzgar bir mahzun, Fenerbahçesi ’nde çakan “Beyaz Fener bir mahzun gibi İşte bu nedenledir ama ; şampiyon, sanki bu yolda mağlup gibi *
İstanbul ’un Kadıköy yakası; Allah ’ın, yeryüzünü yaratırken elbette ayrıcalıklı davrandığı bir özgün yöre Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul ’da, Kalamış ’ıyla
Fenerbahçe ’siyle, Caddebostan ’ı Suadiye ’si Moda ’sı ile az daha bir rüya beldesi Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yerine getirmek için sözde teşvik ettiği yıllar
Ve de, İstanbul ’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu ’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna liderlik edeceği bir kulübe arma olmanın da gururu içinde, Adalar ’a, Marmara ’ya, daha da ötesi uzak yıllara içten aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı benzeri Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi ’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, daha sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri
Kuşdili Çayırında Birincil Futbol Oyunu;
Birincil futbol oyununun, bugünkü anlamıyla öncelikle 1823 yılında İngiltere ’de oynanmaya başlamasının üzerinden az kalsın yıllar ve yıllar geçmişti Nihayet tarihler 1890 ’lı yıllara ulaştığında, Moda ’da oturan İngiliz ’ler de bu neşeli spordan adamakıllı etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy ’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı Seyri fazla neşeli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de alaka uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği böylece natürel idi ve hatta da kaçınılmazdı Fakat ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere zeka aza olmanın yasaklanmış olmasından nedeniyle, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yeniden oysa Rum gençleri eşlik edebilmekteydi yine de, hemencecik her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, çoğunlukla akşamüstleri şımartma için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış ’tan, Moda ’dan, Kuyubaşı ’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük veya büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere ’nin kenarındaki salaş tiyatroda Gülünç Hasan ’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı ’na içten yola koyulurlardı Değil, eğer günlerden Cuma veya Pazar ise de, Moda ’ya doğru veya şimdiki Fenerbahçe Stadyumu ’nun bulunduğu Papazın Çayırı ’na dürüst yola koyulurlardı (*1) Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında zirve irtifa çocuklarla hanım nineler ve de orta ihtiyar hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi oldukça büyük bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı yaklaşık olarak panayır yerinden farksız kılardı Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına değin şortlu bir alay adam nefes nefese koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, daha aşağı alta defalarca mecelleşirler, sözde da top oynarlardı Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy ’ündeki arsalarda veya geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı Ne var fakat bir vakit sonra, bir diğer deyişle 1900 ’lü yıllara tamamen yaklaşılmasıyla birlikte, Moda ’da oturan İngiliz gençlerinin artık çağdaş futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy ’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bazı kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu
1899; Fenerbahçe ’nin Reel Kuruluş Yılı
Burada dikkati çeken en manâlı nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü ’nün Black Stocking FC ismi aşağıda 1899 yılındaki bu birincil girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin çoğunlukla aynı kişiler olacağıydı Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmen 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ancak iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ama devlete ait kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti Görülen odur ki; Black Stocking FC ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, gaye aleyhinde birer araçtırlar (*4) Ayrıca İstanbul ’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), CadiKeuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular göre, Elpis (1900) takımının Rumlar göre, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular göre resmileşmiş oldukları da zaten görülmektedirKADIKÖY FUTBOL KULÜBÜ Kuruluşu
Lakin yine de, aradan geçen birkaç sene içinde benzer gençlerin bir bölümü, aralarına yeni katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü ’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa ’nın kahvehanesinde muntazaman toplanıyor ve 1901 yılında da, bu defa isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı Konu ile ilgili detaylı bilgiye, yaşadığı yakın tarihi, yazılarında bütün ayrıntıları ile canlandıran üstad Sermet Muhtar Alus ’un, 1951 senesinde Tarih Hazinesi Mecmuası ’na yazdığı “Kadıköyü ’nde Birincil Futbol isimli makalesinde rastlıyoruz ;
(Aslı gibidir) : “ Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey ’in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı birincil Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir tertipli birleşmeye karar vermişler Fazla geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, değişik tarafları kırmızı, pantolon ayrıca beyaz Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler Moda ’daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları alt etmek baş emelleri(en büyük arzuları) Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri ’nin rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Efendiler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mektebi Sultani ’li Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki
Haftalık Malumat Mecmuası sahibi Baba Tahir ’in yevmi (günlük) Fransızca Mal Varlığı Gazetesi, bu maçlara dair özendirme yollu bir yazı neşretmiş Fırsatı kaçırmayan namlı hafiyyelerden (rahat görevli polis) biri, Sultan Hamid ’e hemencecik jurnali(haberi) uçurmuş: “ Kadıköy gençleri, Veliahd i Saltanat Reşat Efendi (Sultan Reşat) ’nin himayesinde (korumasında) bir cemiyet teşkil eylemişlerdir (oluşturmuşlardır) Berayi ubudiyet (kulunuz olarak), nazarı uyarıi hümayunlarınızı celp ederim (padişahımın dikkatlerini çekerim) Ferman
Ve tabii ki, yeniden rejim ve futbolun haram sayılması nedeniyle dini baskılı, oysa daha sıkı hafiye baskısı sonucunda da zaptiye teşkilatının baskınıyla bu girişimler de tekrar engelleniyor ve Kadıköy ’lü gençler bir kez daha dağıtılıyordu Ne yürek parçalayıcı bir kaderdir ki, Olimpiyatların Atina ’daki başlangıç gününe rastlayan 6 Nisan 1896 tarihinde Tatavla (Kurtuluş) ’da bir gurup Rum vatandaşımızın teşebbüsüyle “Tatavla Heraklis Jimnastik Kulübü şaşalı bir biçimde tabii ama de kurulurken(*6), ondan iki yıl daha sonra ayrıntılarıyla Türk gençlerinden oluşarak kurulmaya çalışılan “Kadıköy Futbol Kulübü mevcut rejim sebebiyle hemencecik kapatılıyor, kurucuları ise sürgün edilmekten şiddet kurtuluyordu Bu durum Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini en düşük 5 yıl geciktirecek ve yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temeli de, yabancı egemenliği ve anlayışı ile atılacaktı (* 7)
İşte İstanbul ’da, ayrıca Pera yakasında keza de Kadıköy yakasında oturan ecnebi (levanten) ve gayrimüslim vatandaşlarımızın, törenlerle kurdukları birincil kulüplerinin yaşama hakkını elde etmelerine rağmen, yeniden kalpleri spor aşkı ile çarpan Kadıköy ’lü Türk gençlerimiz kadar girişilen her iki cesurane teşebbüsün gerçekleşememesi, onların içindeki bu ateşi söndürmüyor, aksine, Kadıköy ’de bir futbol kulübü kurmalarına hiçbir kuvvetin engel olamayacağı gerçeği ile, daha hemen şimdi ismi bile emin olmayan ve ama fakat Kadıköy ’ün bağrından çıkacak ve gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak bir kulübü kurmaları için, sadece sayılı yılların kaldığını da yarı artık iyiden iyiye hissediyorlardı
Kadıköy ’de Kuruluşu Bekleyiş ; Güneş, 1900 ’lerle az önce tanışmış İstanbul ’un her semti aynı sıcaklıkta benzer cömertlikte aydınlanırken, Kadıköy yakasında gökyüzü daima puslu, benzeri her dem kapalı gibi Kuşdili Çayırı mahzun, Papazın Çayırı solgun gibi Fenerbahçesi ’nde bahçeler çiçeksiz, köşklerinde kanaryalar suskun, güllerle bülbülleri kırgın gibi Zira, içleri spor aşkı ile yanan Türk gençlerinin Kadıköy ’de kulüp kurma istekleri “sarayca iki kez engellenmiş, levanten ve gayrimüslim vatandaşlarımızın benzer isteklerine aynı saraydan izin çıkarken, Kadıköylü gençlerimiz sarayın rejimine aleyhinde iki defa köşeye kıstırılmış gibi İşte bu nedenledir ama, gayri tüm Kadıköy halkı suskun, birazcık da zarar görmüş, Kalamış ’ta esen rüzgar bir mahzun, Fenerbahçesi ’nde çakan “Beyaz Fener bir mahzun gibi İşte bu nedenledir ama ; şampiyon, sanki bu yolda mağlup gibi *