Fenerbahçenin Özgeçmişi

Fenerbahçe spor kulübünün tarihçesi

Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yılında İstanbul'da kurulan bir profesyonel spor kulübüdür Renkleri sarı ve laciverttir Özellikle futbol branşı ile Türk sporunun önde gelen kulüplerindendir Futbol takımı İç saha maçlarını UEFA'nın beş yıldızlı stadları arasında yer alan ve 2007 yılında yenilenmesi tamamlanan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynamaktadır Son kez oynan UEFA Kupası finali de bu stadyumda oynanmıştır Kulüpteki öteki branşlar basketbol, voleybol, atletizm, boks, kürek, yelken, eskrim, yüzme, masa tenisi, dağcılık, kriket ve atıcılıktır
Fenerbahçe atletizmde üç defa Avrupa şampiyonu olmuştur, bu aynı başarıyı yüzme branşında tekrakladı ve burda iki kez Avrupa şampiyonu oldu Hem Fenerbahçe boks branşında çeşitli sporcular dağıtılmış kategorilerde Avrupa ve Dünya şampiyonu olmuştur Fenerbahçe Acıbadem sayesinde Türk spor tarihinde ilk olarak bir Türk voleybol takımı Şampiyonlar Ligi'nde final oynamıştır

199091 sezonunda Fenerbahçe'nin başına Hollandalı çalıştırıcı Guus Hiddink getirildi O sezon Fenerbahçe için oldukça fena geçecekti Harald Schumacher sarılık geçirdi ve futbola duraklamak zorunda kaldı Rıdvan Dilmen'in peşini sakatlıklar bırakmadı Fenerbahçe sezona 16'lık Aydınspor hezimeti ile başladı Bu, kulüp tarihinde ligde alınan en büyük yenilgiydi Sezon istenilen gibi gitmedi ve ekip beşinci olarak ligi kapadı Buna karşın Basketbol Erkek Takımı, tarihindeki ilk şampiyonluğunu bu sezon elde etti

90'lı yıllar takım için böylece aydınlık geçmedi 19902000 arasında yalnızca bir kere lig şampiyonluğuna ulaşıldı199596 sezonunda ekip lig şampiyonluğuna ulaştı Aynı sene Türkiye Kupası'nda finale çıktı İki maç üzerinden oynanan karşılaşmalarda Fenerbahçe, uzama devresinde yediği golle Galatasaray'a mağlup oldu Buna karşılık bu dönemde Fenerbahçe 4 sene lig gol kralını çıkardı 199192 sezonunda ve 199495 sezonunda Aykut Iri 25 ve 27 golle, 199293 sezonunda Tanju Çolak 27 golle, 199394 sezonunda Bülent Yerinde 22 golle gol krallığına ulaştı

Tüm bunlara karşın kulüp 10 yıl boyunca hesaplı ilerlemeler kaydetti Ali Neşe Saçan ve Aziz Şimşek gibi başkanlar sayesindeki bu ekonomik ilerleme ile nitelikli futbolcular ve meşhur teknik adamlar takıma kazandırıldı Joachim Löw ve Carlos Alberto Parreira bunlardan ikisiydi Yine çoğu ünlü yabancı futbolcu takımda oynadı: JayJay Okocha, Elvir Baliç, Emil Kostadinov, Jes Høgh

1998 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde Aziz Yıldırım, bir oy farkla başkanlığa seçildi Yıldırım, sürekli bir sportif başarı için, kulüp ekonomisinin sağlam temellere dayanması gerektiğini düşünüyordu Bu amaçla uzun vaadede planlar yaptı Fenerbahçe Stadyumu olarak anılan stadyumun adını Şükrü Saracoğlu Stadı olarak değiştirdi 28000 şahsiyet bu stadyumun 1982 yılında projelendirilen kapasite arttırma çalışmalarına başlandı 19992000 sezonunda Yeni Açık diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribün yıkılarak inşaata başlandı Sponsor olarak Migros ile anlaşıldı 200001 sezonunun birincil maçı geldiğinde kapasite 30000'e çıkarılmıştı Sezon içinde diğer kale arkası tribün yıkıldı ve inşaasına başlandı Sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı ve 6 Mayıs 2001'deki FenerbahçeGalatasaray maçına yetiştirildi Bu tribünler ile birlikte stadın kapasitesi 42000'e ulaştırılmıştı Bu maç ile İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı

daha sonra Maraton Trübün yıkıldı İnşaat çabuk bitirildi, 16 Şubat 2002'de oynanan tekrar bir FenerbahçeGalatasaray maçıyla tribün açılışı yapıldı Maçı 45000 civarında taraftar izledi

2005 yılının mart ayında numaralı tribün çabucak yıkıldı 89 ay gibi kısa sürede yeni tribün yapıldı Bu tribüne Fenerium Tribünü adı verildi 20062007 sezonunda stada ısıtma sistemi eklendi

Bütün bunların yanına kulübe kayda değer tesisler kazandırılmış, altyapılar çalışmaları hızlandırılmıştır Can Bartu Tesisleri 2000 yılında hizmete girmiştir Altyapıya hizmet veren Fikirtepe Tesisleri 1999 yılında açılmıştır Dereağzı Tesisleri 2003 yılında yapay çimle kaplanmıştır Faruk Ilgaz Tesisleri 2004'te, modernize edilmiş şekilde hizmete sokulmuştur

Unutulmaz Futbolcular

Fenerbahçe 1907 yılında kurulduğunda oldukça kısıtlı bir kadroya sahipti Bunlardan Galip Kulaksızoğlu birincil kadrodan kulüpte azami kalan isimdi Kulüpte 17 sene geçiren Kulaksızoğlu 1924 yılında jübile yapana değin 216 maça çıkmıştı Zeki Rıza Sporel Fenerbahçe'nin altyapısından çıkmış birincil isimlerdendi 18 yıllık kulüp kariyerinde 352 maçta 470 gol atarak maç başına 1,3 gol ortalaması ile kulüpte önemli bir yer edinmiştir Akıllı Rıza Sporel 16 kere forma giydiği Türkiye Millî Futbol Takımı forması ile 15 gole imza atmıştır Cihat Arman kulübe en uzun süre hizmet eden kalecilerdendir 12 sezon her tarafında 308 maça çıkmıştır

Lefter Küçükandonyadis, Avrupa'da uğraş eden ilk manâlı Türk oyunculardandır Lefter, Fenerbahçe'ye geri dönmeden önce 2 yıl baştan başa sırayla ACF Fiorentina ve OGC Nice takımlarında oynamıştır Lefter 615 maçta 423 gol atarak kulübün 2 İstanbul Ligi, 3 Türkiye Ligi zaferi kazanmasında etkili olmuştur Bir diğer efsanevi oyuncu Can Bartu, kulübün Avrupa'ya ihraç ettiği önemli oyunculardandır Keza Can Bartu bir avrupa kupası finalinde ( Fiorentina Atletico Madrid ) top koşturan birincil Türk oyuncu olmuştur Bartu, Fenerbahçe'ye geri dönmeden önce SSC Venezia ve SS Lazio takımlarında da futbol oynamıştır Bartu, Fenerbahçe'de 330 lig maçında 162 gol atmış ve 4 Türkiye Ligi zaferi yaşamıştır

Yakın geçmişte, bilhassa tanıdık olmayan futbolcular taraftarın gönlünde taht kurmuştur Bunlardan Uche Okechukwu 13 sezon Fenerbahçe ve İstanbulspor'da forma giymiş ve Türkiye'de en uzun zaman kalmış tanıdık olmayan oyuncu unvanını elde etmiştir Uche, Fenerbahçe kariyerinde 2 Türkiye Ligi şampiyonluğu yaşamış ve taraftarlar tarafından kulübün unutulmaz isimlerinden biri olarak görülmektedir

Pierre van Hooijdonk, Fenerbahçe'ye 2003 yılında gelmiş ve 2 yıl futbol oynamıştır Hooijdonk, Fenerbahçe formasıyla çıktığı 53 maçta 32 gol atmıştır Keza sıcak kanlı tavırları ayrıca de başarılı futboluyla Fenerbahçe'nin iki sene üst üste kazanan olmasına bulunduğu katkılardan nedeniyle taraftarın gönlünde kendisine yer bulmuştur *