imagesferhatilesirinefsanesi5b06f6645a6ed
Ferhat ile Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin ’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır Saraylar susler, fırcasından dokulen zarafetin Şirin ’e olan duygularının ifadesi olduğu soylenir
Amasya Sultanı Mehmene Banu ’ya, kız kardeşi Şirin icin, dunurcu gonderir Ferhat Sultan; Şirin ’i vermek istemediği icin olmayacak bir iş ister delikanlıdan “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir
Ferhat'ın gonlundeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır kulungu eline, vurur kayaların boğrune boğrune Kayalar yarılır, yol verir suya Zaman gectikce acılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat ’a Su kanallarını takip edip, kulungun sesini dinleyerek Ferhat ’a ulaşır Ferhat ’ın dağları delen kulungunun sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı guler sonra da “Ne vurursun kayalara boyle hırsla, Şirin'in oldu Bak sana helvasını getirdim der Ferhat bu sozlerle beyninden vurulmuşa doner “Şirin yoksa dunyada yaşamak bana haramdır der Elindeki kulungu fırlatır havaya, kulung gelir başının uzerine butun ağırlığıyla oturur Ferhat'ın başı doner, dunyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN ! seslenişleri yankılanır kayalarda
Ferhat'ın olduğunu duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor Atar kendini kayalıklardan aşağıya Cansız vucudu uzanır Ferhat'ın yanına
Su gelmiştir, akar butun coşkusuyla, ama iki seven genc yoktur artık bu dunyada İkisini de gomerler yan yana Her mevsim iki mezarda da birer gul bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara calı cıkarmış iki sevgiliyi, iki gulu ayırmak icin
Ferhat ile Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin ’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır Saraylar susler, fırcasından dokulen zarafetin Şirin ’e olan duygularının ifadesi olduğu soylenir
Amasya Sultanı Mehmene Banu ’ya, kız kardeşi Şirin icin, dunurcu gonderir Ferhat Sultan; Şirin ’i vermek istemediği icin olmayacak bir iş ister delikanlıdan “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir
Ferhat'ın gonlundeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır kulungu eline, vurur kayaların boğrune boğrune Kayalar yarılır, yol verir suya Zaman gectikce acılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat ’a Su kanallarını takip edip, kulungun sesini dinleyerek Ferhat ’a ulaşır Ferhat ’ın dağları delen kulungunun sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı guler sonra da “Ne vurursun kayalara boyle hırsla, Şirin'in oldu Bak sana helvasını getirdim der Ferhat bu sozlerle beyninden vurulmuşa doner “Şirin yoksa dunyada yaşamak bana haramdır der Elindeki kulungu fırlatır havaya, kulung gelir başının uzerine butun ağırlığıyla oturur Ferhat'ın başı doner, dunyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN ! seslenişleri yankılanır kayalarda
Ferhat'ın olduğunu duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor Atar kendini kayalıklardan aşağıya Cansız vucudu uzanır Ferhat'ın yanına
Su gelmiştir, akar butun coşkusuyla, ama iki seven genc yoktur artık bu dunyada İkisini de gomerler yan yana Her mevsim iki mezarda da birer gul bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara calı cıkarmış iki sevgiliyi, iki gulu ayırmak icin