Ferrarisini Satan Bilge (Robin S. Sharma)

Ferrarisini Satan Bilge özeti
Robin S Sharma Ferrarisini Satan Bilge özeti

Ülkenin en ünlü avukatlarından biri olan Julian Mantle 50 yaşlarındadır ve mesleğinde çok başarılıdır, hayatta sahip olunabilecek her şeye de sahiptir: Para, şöhret, kariyer, özel bir jet, ada ve kırmızı bir Ferrari Julian aralıksız çalışmaktadır ama sağlığına hiç uyarı etmemektedir Yoğun meslek temposu sebebiyle bir duruşma sırasında kalp krizi geçirir İşte bu rahatsızlık Julian ’ın bütün hayatını değiştirecektir Hastanede gördüğü tedavinin tamamlanmasından sonradan ortadan kaybolur Sahip olduğu her şeyi hatta fazla sevdiği Ferrari ’sini bile satmış ve Hindistan seyahatine çıkmıştır

Julian Mantle üç yıllık bir sürenin ardından yakın arkadaşı John ’un ofisinin kapısını çalar John gözlerine inanamaz Julian, zihnen ve fiziksel olarak koskocoman değişiklikler geçirmiş, mutlu, dinç ve enerji batmış bir insan olmuştur Güya otuz yaşlarında gibidir Julian üç sene baştan başa yaşadıklarını arkadaşına anlatır:
Julian Mantle, Hindistan ’da Himalayalar ’da yaşamış Sivana Bilgeleriyle tanışmak için zorlu bir seyahat yapar Bu yolculuğunun sonunda elindeki sepette çiçekler olan bir adamla karşılaşır Bu Sivana Bilgeleri ile birincil karşılaşmasıdır Bilgeye başından geçenleri anlatır Bu bilge adamın adı Yogi Raman ’dır ve Julian ’ın hayatının değişmesini sağlayacaktır Yogi Raman, Julian ’ı köyüne götürür ve diğer bilgelerle tanıştırır Julian üç yıl baştan başa bilgelerin yaşamına armoni sağlar ve onlar gibi yaşar
Yogi Raman Julian ’a bir hikâye anlatır Bu hikayede aydınlanmış bir yaşama ulaşmanın yedi erdemi anlatılmaktadır: Müthiş bereketli ve yeşil bir bahçede oturuyorsun Bahçenin ortasında altı kat yüksekliğinde bir deniz feneri var Birazcık daha sonra fenerin giriş kapısı açılır ve içeriye bir Japon sumo güreşçisi girer Belinde pembe bir kordon vardır Sumo güreşçisi yerde duran altın bir kronometrenin üzerine basarak kayar ve düşer Kendinden geçtikten sonradan orada açan sarı güllerin kokusuyla kendine gelir Enerjisini toplayarak ayağa kalkar Bahçenin en uzak köşesinde milyonlarca parlak elmas kaplı bir patika bulunmaktadır Patikadan yürümeye başlar ve bu yol onu tükenmeyen sevinç ve baki sevinç yoluna götürür
Hikayede geçen bahçe, fener kulesi, sumo güreşçisi, pembe kuşak, süreölçer, güller ve patika aydınlanmış bir yaşam için gerekli yedi erdemi açıklama etmektedir
Bahçe: Hikayedeki bahçe insanın zihnini temsilcilik etmektedir İnsanın zihni bir bahçe gibidir, bir bahçe ne kadar rahat ise pek verimlidir Bu bahçede zararlı otların yetişmesine fırsat vermemeliyiz Bahçemizi kirletecek kaygıları zihnimizden uzaklaştırmak gerekir Hayat kalitemizi zihnimizdeki fikirler belirler Karşımıza çıkacak her engel bireysel gelişim için bir fırsattır
Deniz Feneri: Yaşamımızda bir amacımız olmalıdır Deniz feneri bu amacı simgelemektedir Hayatımızdaki kişisel, mesleki ve zihinsel hedefleri atamak ve onları yerine getirmek kesintisiz mücâdele etmek bir tatmin sağlayacaktır Belirlediğimiz hedefleri yerine getirmek için zorunlu cesarete sahip olmalıyız
Sumo Güreşçisi: Belirlediğimiz hedeflere varmak için gerekli olan gücü, disiplini ve kararlılığı temsilcilik etmektedir
Pembe Kordon: Disiplinli yaşamın sembolüdür Pembe kordon, birbiri üzerine örülmüş küçük tel parçalarından oluşmaktadır Bunlar tek başına hiçbir kasıt açıklama etmez Yaşamımızın her alanındaki eylemlerimiz ile bireysel disiplinimiz gelişir ve tıpkı pembe kordon gibi sağlamlaşır İç disiplinimizi yaşantımızın daha nitelikli olmasını sağlar
Kronometre: Zamanı temsil etmektedir Zaman, insanın sahip olduğu en değerli şeylerden biridir Zamanımızı gözden geçirmek, önceliklerimizi tahsis etmek ve dengeli düzenlemek kaliteli bir yaşam için çok önemlidir Zamanı gözden geçirmek yaşamı denetleme etmektir Süre geri dönüşümü olmayan tek kaynaktır
Sarı Güller: Etrafına güzel kokular veren güller gibi hiç bir karşılık beklemeden başka insanlara muavin olmalıyız Başkalarının yaşamlarını yüceltmek, kendi yaşamımızı da yüceltir
Elmas Dolgun Patika: Yaşadığımız hatıra temsilcilik etmektedir Gelecek kaygılarını bir kenara bırakarak, her günü sanki son günümüz gibi yaşamalıyız
Bireysel gelişim yolunda, ışık saçan yaşamın on ritüeli olarak adlandırılan ilkeler ise şunlardır:
Yalnızlık Ritüeli: Her gün aynı saatlerde yalnız kalarak ruhu dinlendirmek insana iç refah, iç sükunet, derin iyilik hali ve sınırsız enerji gibi faydalar sağlar, günün gerginliğinin atılmasına asistan olur
Fiziki Ritüel: Bedenimizi egzersizlerle doyurmak, vücudun kendi doğal canlılığına dönmesini sağlar
Hayat Gıdası Ritüeli: Doğal gıdalarla, taze sebze, meyve ve tahıllarla beslemek, vücudun sağlıklı ve dinç olmasını sağlar
Verimli Data Ritüeli: İnsan hayatı boyunca öğrenmeli ve öğrendiklerini kendisinin ve çevredekilerin iyiliğini alarak geliştirmelidir Uyumlu okumak bunun için en iyi yöntemdir
Kendin Hakkında Düşünme Ritüeli: Biten her günün sonunda bütün davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz
Erken Uyanma Ritüeli: Sıradan ve sağlıklı bir insan için altı saat uyku yeterlidir Güneşin doğuşunu izlemek, kişinin hayat enerjisini ortaya çıkarır Hissi ve maddesel canlılığını tazeler Uykunun süresinden ziyade kalitesi önemlidir Kesintisiz altı saatlik uyku yeterlidir
Müzik Ritüeli: Müzik ruhun gıdasıdır Her gün mutlaka müzik kulak vermek için zaman ayırmalıyız İnsanı motive eden en iyi araçlardan birisi müziktir
Sözcükleri Tekrar Ritüeli: Kelimeler insan zihnî için güçlü etkilere sahiptirler
Uyumlu Kişilik Ritüeli: İnsanın her gün artan biçimde kendisini geliştirmesi gerekir Yaptıklarımız alışkanlıklarımızı oluşturur Alışkanlıklar ise hayatımızı yönlendirir
Sadelik Ritüeli: Hayatımızın önceliklerine, manâlı ve manalı şeylere odaklanarak yaşamımızı sadeleştirmeliyiz *