iltasyazilim
FD Üye
Fethullahı Verkanisi Kimdir
Fethullahı Verkanisi hakkında veri
Fethullahı Verkanisi'nin doğum tarihi bilinmiyor Siirt'in Minar nâhiyesine ast Verkanis köyünde doğdu İsmi, Fethullah'tır Verkânisî diye de ünlü olmuştur 19 yüzyılda Anadolu'da yetişen evliyâdandır Babası Şeyh Mûsâ elMardinî'dir 1899 (H1317) senesinde Bitlis'te vefât ettiKabri Bitlis vilâyet merkezindeki türbesindedir
Fethullahı Verkânisî, medreseye gitgide artarak zamânın usûlüne kadar ilim tahsîl etti İlimde yükseldikten sonra Seydâve Üstâdı âzâmisimleriyle meşhur olan, Nakşibendiyye yolu büyüklerinden, büyük velî Abdurrahmân Tâhî (Tâgî) hazretlerinin sohbetlerine devâm etti Ona talebe olup ilim meclislerinden ve sohbetlerinden istifâde etti Uzun seneler hizmetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi
Kardeşi Şehmuz ise, Fethullahı Verkânisî'nin aksine dünyâya yöneldi O da dünyâ yönünden ilerledi o kadar zengin oldu ancak, çoğu şehirlerde onun mağazasını bulmak mümkündü Fakat zengin olmasına karşın kıtlık yıllarında özlem ve sefillik içinde öldü Hattâ kefen alacak para bulamadıkları için yorganının yüzünü söküp ona kefen yaptılar Bugün için ismi kayboldu Hiç kimse Şehmuz diye birisinin yaşamış olup olmadığını bilmemektedir
KardeşiŞehmuz'un vefâsız olan dünyâya bel bağladığından âkıbeti acınacak halde olurken; Fethullahı Verkânisî ise rızai ilâhiyi aradı ve Allahü teâlâ ona maddî ve mânevî nîmetler ihsân etti Evliyâlık yolunda ilerleyip Nakşibendiyye yolu ileri gelenleri aralarında yer aldı
İlimde ve tasavvufta yüksek derecelere ulaşması sebebiyle hocası Abdurrahmân Tâhî hazretleri ona talebe yetiştirmek ve insanlara İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatmak husûsunda icâzet, diploma verdi Abdurrahmân Tâhî, oğlu Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'yi yetiştirmek üzere ona teslim ettiği gibi ayrıca, kızı Tayyibe Hâtunla da evlendirdi
Hocasının izni ve emri üstüne insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını açıklama yapmak üzere köy köy dolaşan Fethullahı Verkânisî bir taraftan da talebe yetiştiriyordu Hattâ kışın karda kızağına binip köylere irşâd için bu arada Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî'ye kendi kızağını çekmesini emretti Onun hocasının oğluna böyle muâmele etmesine, Abdurrahmân Tâhî'nin diğer talebeleri îtirâz ettiler MuhammedZiyâüddîn, şeyhinin oğludur, onun için hâtırını güzel tutması, onu incitmemesi, ona hürmet etmesi lâzım olduğu halde, nasıl olur da o kızağa binip keyif sürerken şeyhinin oğlu sıkıntı ve meşakkatla kızağını çekiyordediler Onların bu îtirâzlarına Fethullahı Verkânisî; Üstâdım Seydâ (Abdurrahmân Tâhî) oğlunu bana teslim etti ve ben de böyle hareket etmeyi yerinde görüyorum Değil eğer size teslim etmişse bildiğiniz gibi hareket etmekte serbestsinizşeklinde yanıt verdi
Şeyh Fethullahı Verkânisî, Şeyhinin oğluna derin saygı etmesi, önünden kalkıp arkası sıra gitmesi gerektiğini biliyordu Ama hocasının oğlunun kendisine hizmet edip mânevî derece kazanması için böyle yapıyordu
İlim ve fazîlette yüksek derece sâhibi bir velî olan Fethullahı Verkânisî, hocasının oğlundan başka pekçok talebe de yetiştirdi Bitlis vilâyetine tabi Mutki ilçesinin Ûhin (Yukarıkoyunlu) köyünde bulunan kendi oğlu Alâüddîni Uhinî de en önde gelen talebelerinden ve halîfelerindendir
Fethullahı Verkânisî'nin hocası Abdurrahmân Tâgî, vefât ederken onu yerine halîfe tâyin etti Abdurrahmân Tâgî vefât edeceği süre oğlu Muhammed Ziyâüddîn'in kederli ve ağlamakta olduğunu görüp sebebini sorduOğlu Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî; Efendim! İnsanın babası büyük tüccar olur da onun mîrâsından istifâde edemezse ondan daha acı şey olur mu, diye üzülüp ağlıyorumdiye yanıt verdi Abdurrahmân Tâgî hazretleri; Içten söylüyorsun ama, ben seni başkalarının oğlundan ayırt etmedim Başkasının oğlu yanımda nasıl idiyse, sen de benzer durumdaydın Aranızda ayrım gözetip sana özel muâmele yapmadım Diğerlerinden ayırmadım Ama Şeyh Fethullah seni başkalarından ayıracakbuyurdu
Şeyh Fethullahı Verkânisî hocasının bu işâretini emir kabûl edip, Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'ye özel îtinâ gösterdi Onu; evliyâlık yolunda yükseltip, biriki yıl içinde irşâd ile yâni insanlara İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatıp, onların dünyâ ve âhirette saâdete, kurtuluşa ermeleri için çalışmakla vazîfelendirdi Onu huzûruna çağırıp; Bundan Böyle sen yetiştin Buyur babanın makâmına geç ve irşâda başladiyerek irşâd makâmına oturttuHocasının sağlığında ve vefâtından sonra yirmi dört sene insanlara İslâmiyeti anlatan Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî, Birinci Cihân Savaşı esnasında talebeleriyle ve sevenleriyle birlikte Rus veErmenilerle savaştı Kardeşi MuhammedSaîd, Muhammed Eşref ve çoğu talebeleri şehîd oldular Kendisi de bir merminin isâbeti sonunda bir kolunu kaybetti Din, vatan ve milletine yaptığı hizmetleriyle zamânının âlimleri ve devlet adamlarının sevgilerine kavuştuTasavvuf yolunda babasına ve hocası Fethullahı Verkânisî'ye lâyık bir zât oldu
Şeyh Fethullahı Verkânisî talebelerine ve sevenlerine bir sohbeti esnasında; Zeki kimsenin, mümkün olduğu kadar, dünyâdan yüz çevirmesi lâzımdırbuyurdu
Fethullahı Verkânisî hazretleri uzun bir ömür sürdü Ömrünün sonlarına içten Bitlis'e gelip yerleşti Vefât edeceğini haber verdi
Fethullahı Verkânisî'nin talebelerinden biri rüyâsında Îsâ aleyhisselâmı fark etti Rüyâsında Îsâ aleyhisselâm vefât etmişti Kefenledikten sonradan mescidin kapısının yanına defn için hazırlanıyorlardı İnsanlardan büyük bir topluluk toplanmıştı O kalabalıktan bir kimse Îsâ aleyhisselamın cenâzesinde bulunmak üzere Şeyh Fethullahı Verkânisî'yi çağırıyordu Fethullahı Verkânisî gelip Îsâ aleyhisselâmın cenâzesinde bulundu Onu defnettiler Rüyâyı görebilen kimse bu rüyâsını Fethullahı Verkânisî'ye haber verdi Fethullahı Verkânisî bu asırda bulunan büyük bir velînin vefât edeceği biçiminde bu rüyâyı tâbir etti Rüyâyı anlatan talebe, Fethullahı Verkânisî'nin kendisinin vefât edeceğini haber verdiğini anladı Bir müddet geçtikten sonra Fethullahı Verkânisî vefât etti
Fethullahı Verkânisî kendisi için bir ev yaptırıyordu O, kendisini işâret ederek; Filan kimse bu evin içinde oturmazbuyurdu Evin inşâatı bitti, fakat Fethullahı Verkânisî evde oturmadan vefât etti
Fethullahı Verkânisî vefâtından iki yıl dek önce talebelerinden birine; Sen niçin hacca gitmedin?diye sordu Çünkü o, talebelerinin her türlü uğurlu işlerini teşvik ederdi Ertesi sene olunca talebesi hac yolculuğu için zorunlu hazırlıkları yapıyordu Fethullahı Verkânisî hazretleri, insanlara İslâmiyeti açıklamak üzere çıktığı bir yolculuktan dönünce, yapılan hazırlıkları gördü Hanımına dedi ancak: Eğer Allahü teâlânın emri olmasa, onu bu seferden men ederdim Çünkü zaman daraldı, yâni benim vefâtım yaklaştı Talebelerimden en yakın olanı ve bana en yararlı olanı budurAradan pozitif geçmeden vefât etti
Vefâtından bir sene kadar önceydi Ramazan ayının otuzuncu günü sabah namazından döndükten daha sonra ocağın karşısına oturdu ve hanımına buyurdu ancak: Bu gece ay, evliyânın sultanı Seyyid Abdülkâdiri Geylâni'ye gelerek; Esselâmü aleyküm ey Allahü teâlânın veli kulu Ben ramazan ayıyım Sana geldim ve vedâ etmek istiyorum Çünkü bu son bir araya gelişimizdirdedi Bu sözleri söyledikten bir müddet sonra ertesi sene Ramazan ayına erişmeden vefât etti
Talebesi Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî, vefât etmeden önce Şevval ayı içerisinde Fethullahı Verkânisî hazretlerine gelerek bâzı talebelerine hilâfet verip vermeyeceğini sordu Fethullahı Verkânisî ona yanıt olarak; Sonbahara dek bekleyin O süre işler kolay olur O vakit işler sana kalır ve istediğin gibi hareket edersinbuyurdu Böylece kendisinin vefât edeceği zamânı ve yerine Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'yi halîfe bırakacağını işâret etti Dediği süre da vefât etti
Vefâtından üç ay değin önce talebelerinden birine: Oğlum Alâeddîn'i sana teslim ettim Ona sonuna kadar ders okutamayacağımdedi Sonra oğlu Alâeddîn'e dedi oysa: Sana Vadia Risâlesi'nden ders okutuyordum Geriye bir ders kaldı Ama bundan daha sonra okutamayacağım Sana ders verme işini hocana bıraktımbuyurdu Böylece vefâtını işâret etti ve bu onun son dersi oldu
Fethullahı Verkânisî, son zamanlarında bile Peygamber efendimizin ve Ehli beytinin sevgisiyle doluydu Ölüm hastalığı esnasında Peygamber efendimizin hayâtını ve güzel ahlâkını anlatan Mevâhibi Ledünniyye kitabını ve şerhini mütâlaa ediyordu Birinci cildini okudu Vefâtından yedi gün kadar önceydi Hanımı Tayyibe Hâtuna; Lambayı tut Bu kitabı bitirmeden bırakmaya gönlüm râzı değildediBirinci cildi okuyup bitirdikten sonra; Bana diğer cildi verinizdedi Ona ikinci cildi verdiler Okumaya devâm etti Sonunda okuyacak tâkatı kalmadı Ondan da üç sayfa değin okudu Hazreti Ali ile hazreti Fâtımâ'nın evlenmeleri husûsuna gelince durdu Kendinden geçip düşünceli bir hâle geldi
Hastalığı esnasında oğlu Alâeddîn'e âlim ve sâlihlerle bulunmasını öğüt ettiHem sadaka vermesini emretti Çünkü sadaka, hastalıklarının şifâsı olacaktı Ayrıca her yıl bir kendisi üstelik hocasının rûhu için kurban kesilmesini vasiyet etti
Vefât edeceği gün oğlu Alâeddîn ve talebeleri yanında geldiler Ona yönelerek oturup ağladılar Fethullahı Verkânisî onlara baktı ve yüzlerinde endişe belirtilerini fark etti Onlara; Ağlamayınız!Allahü teâlâ benim hastalığıma şifâ verirse, sizin babanızım Eğer şifâ bulamazsam, babanız yâni size sâhip çıkacak olan Muhammed Ziyâüddîn'dir Çünkü onun insâfı öteki insanların insafından fazladırbuyurdu Devâm ederek; Vefat sarhoşluğu olan bu son ânımda, gasl ânımda ve defnedilmem esnâsında benimle ilgili hiçbir sünneti terk etmeyinizdedi
Fethullahı Verkânisî vefât edeceği günün sabahı ebedî seyahat için gerekli hazırlıkları yaptı Rabbinin huzûruna temiz çıkmak için gusül (yükseklik) abdesti aldırıldı Sağ tarafının üzerine kıbleye karşısında yatırılmasını istedi Bir lahza evvel Allahü teâlâya kavuşmayı arzuluyordu ara sıra öteki yanı üzerine de çevriliyordu Bâtın hâliyle Allahü teâlâyı zikrediyordu Yâni sesli olarak herhangi bir tesbih ya da kelime söylemiyordu Vefâtı yaklaştığı sırada misvakının yıkanarak kendisine verilmesini söyledi Misvakını yıkayıp getirdiler Bir defâ dişlerini misvakladı Ama kollarını oynatacak tâkatı kalmadığı için talebelerinden birisi misvakı alıp, onun dişlerini misvaklamaya devâm etti Ayrıca hocasının halîfelerinden Molla Reşîd'e; Yâsîn sûresini okumasını söyledi Yâsini şerîf bitince, Şeyh Fethullahı Verkânisî; Lâ ilâhe illallahdedi ve yüzünün su ile mesh edilmesini istedi Fethullahı Verkânisî Allahü teâlâya kavuşma vaktine yaklaştıkça yüzü güzelleşiyordu Nihâyet 1899 (H1317) senesi Cemâziyelevvel ayının 21 Salı günü Bitlis'te vefât etti Defin için zorunlu hazırlıklar yapıldı Halk Müziği grup grup cenâze namazını kıldılar Vasiyeti üstüne evinin yanına defnedildi
Fethullahı Verkânisî'nin Bitlis'te yer alan türbesi sevenleri kadar ziyâret edilmektedir Onun Nakşibendiyye yolunun edeplerini anlatan bir risâlesi vardır
GELEN ARMAĞAN
Fethullahı Verkânisî, Sibgatullah Arvâsî'nin talebelerinden birisine; Ben vefât edinceye değin başkasına söylememen şartıyla sana bir şey anlatacağımbuyurdu ve devâm ederek; Bana Sıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmânı Tâgî ile üç hûrî geldiHûriler gâyet süslü elbiseler giymişler, yüzleri ayın on dördü gibi parlar vaziyetteydiSıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmân Tâgî bana; Biz sana, bizimle gitmen için geldik Senin Allahü teâlâya kavuşma vaktin yaklaştıdediler Ben onlara; hoş geldiniz, dedim Onlardan hûriler hakkında sordum Bu hûrilerden biri Sıbgatullah Arvâsî için, birisi hocam Abdurrahmân Tâgî içindir Diğeri kim içindir, dediğimde; Allahü teâlâ o hûriyi sana hediye yolladıBen onlara, benim hastalığım pek şiddetlendi Hûri nerede, ben nerede? Ben kendi derdimle meşgûlüm, deyince, onlar; Allahü teâlâ böyle emrettibuyurdular
Sonradan, ben Rabbimin verdiklerine râzıyım, dedim Bu konuşmalar sırasında bu üçüncü hûrinin hocamın kızı olan hanımım olabileceği aklıma geldi Dikkatle bakınca onun olmadığını anladım Bu hûri, Allahü teâlânın hazînelerinden bir ihsânıdır, diye düşünüp, Allahü teâlâya şükrettim
1) Sohbetler; s11,21
2) Eshâbı Kirâm; (7 Zorlama) s403
3) Minah; s264291 *
Fethullahı Verkanisi hakkında veri
Fethullahı Verkanisi'nin doğum tarihi bilinmiyor Siirt'in Minar nâhiyesine ast Verkanis köyünde doğdu İsmi, Fethullah'tır Verkânisî diye de ünlü olmuştur 19 yüzyılda Anadolu'da yetişen evliyâdandır Babası Şeyh Mûsâ elMardinî'dir 1899 (H1317) senesinde Bitlis'te vefât ettiKabri Bitlis vilâyet merkezindeki türbesindedir
Fethullahı Verkânisî, medreseye gitgide artarak zamânın usûlüne kadar ilim tahsîl etti İlimde yükseldikten sonra Seydâve Üstâdı âzâmisimleriyle meşhur olan, Nakşibendiyye yolu büyüklerinden, büyük velî Abdurrahmân Tâhî (Tâgî) hazretlerinin sohbetlerine devâm etti Ona talebe olup ilim meclislerinden ve sohbetlerinden istifâde etti Uzun seneler hizmetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi
Kardeşi Şehmuz ise, Fethullahı Verkânisî'nin aksine dünyâya yöneldi O da dünyâ yönünden ilerledi o kadar zengin oldu ancak, çoğu şehirlerde onun mağazasını bulmak mümkündü Fakat zengin olmasına karşın kıtlık yıllarında özlem ve sefillik içinde öldü Hattâ kefen alacak para bulamadıkları için yorganının yüzünü söküp ona kefen yaptılar Bugün için ismi kayboldu Hiç kimse Şehmuz diye birisinin yaşamış olup olmadığını bilmemektedir
KardeşiŞehmuz'un vefâsız olan dünyâya bel bağladığından âkıbeti acınacak halde olurken; Fethullahı Verkânisî ise rızai ilâhiyi aradı ve Allahü teâlâ ona maddî ve mânevî nîmetler ihsân etti Evliyâlık yolunda ilerleyip Nakşibendiyye yolu ileri gelenleri aralarında yer aldı
İlimde ve tasavvufta yüksek derecelere ulaşması sebebiyle hocası Abdurrahmân Tâhî hazretleri ona talebe yetiştirmek ve insanlara İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatmak husûsunda icâzet, diploma verdi Abdurrahmân Tâhî, oğlu Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'yi yetiştirmek üzere ona teslim ettiği gibi ayrıca, kızı Tayyibe Hâtunla da evlendirdi
Hocasının izni ve emri üstüne insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını açıklama yapmak üzere köy köy dolaşan Fethullahı Verkânisî bir taraftan da talebe yetiştiriyordu Hattâ kışın karda kızağına binip köylere irşâd için bu arada Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî'ye kendi kızağını çekmesini emretti Onun hocasının oğluna böyle muâmele etmesine, Abdurrahmân Tâhî'nin diğer talebeleri îtirâz ettiler MuhammedZiyâüddîn, şeyhinin oğludur, onun için hâtırını güzel tutması, onu incitmemesi, ona hürmet etmesi lâzım olduğu halde, nasıl olur da o kızağa binip keyif sürerken şeyhinin oğlu sıkıntı ve meşakkatla kızağını çekiyordediler Onların bu îtirâzlarına Fethullahı Verkânisî; Üstâdım Seydâ (Abdurrahmân Tâhî) oğlunu bana teslim etti ve ben de böyle hareket etmeyi yerinde görüyorum Değil eğer size teslim etmişse bildiğiniz gibi hareket etmekte serbestsinizşeklinde yanıt verdi
Şeyh Fethullahı Verkânisî, Şeyhinin oğluna derin saygı etmesi, önünden kalkıp arkası sıra gitmesi gerektiğini biliyordu Ama hocasının oğlunun kendisine hizmet edip mânevî derece kazanması için böyle yapıyordu
İlim ve fazîlette yüksek derece sâhibi bir velî olan Fethullahı Verkânisî, hocasının oğlundan başka pekçok talebe de yetiştirdi Bitlis vilâyetine tabi Mutki ilçesinin Ûhin (Yukarıkoyunlu) köyünde bulunan kendi oğlu Alâüddîni Uhinî de en önde gelen talebelerinden ve halîfelerindendir
Fethullahı Verkânisî'nin hocası Abdurrahmân Tâgî, vefât ederken onu yerine halîfe tâyin etti Abdurrahmân Tâgî vefât edeceği süre oğlu Muhammed Ziyâüddîn'in kederli ve ağlamakta olduğunu görüp sebebini sorduOğlu Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî; Efendim! İnsanın babası büyük tüccar olur da onun mîrâsından istifâde edemezse ondan daha acı şey olur mu, diye üzülüp ağlıyorumdiye yanıt verdi Abdurrahmân Tâgî hazretleri; Içten söylüyorsun ama, ben seni başkalarının oğlundan ayırt etmedim Başkasının oğlu yanımda nasıl idiyse, sen de benzer durumdaydın Aranızda ayrım gözetip sana özel muâmele yapmadım Diğerlerinden ayırmadım Ama Şeyh Fethullah seni başkalarından ayıracakbuyurdu
Şeyh Fethullahı Verkânisî hocasının bu işâretini emir kabûl edip, Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'ye özel îtinâ gösterdi Onu; evliyâlık yolunda yükseltip, biriki yıl içinde irşâd ile yâni insanlara İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatıp, onların dünyâ ve âhirette saâdete, kurtuluşa ermeleri için çalışmakla vazîfelendirdi Onu huzûruna çağırıp; Bundan Böyle sen yetiştin Buyur babanın makâmına geç ve irşâda başladiyerek irşâd makâmına oturttuHocasının sağlığında ve vefâtından sonra yirmi dört sene insanlara İslâmiyeti anlatan Muhammed Ziyâüddîni Nurşînî, Birinci Cihân Savaşı esnasında talebeleriyle ve sevenleriyle birlikte Rus veErmenilerle savaştı Kardeşi MuhammedSaîd, Muhammed Eşref ve çoğu talebeleri şehîd oldular Kendisi de bir merminin isâbeti sonunda bir kolunu kaybetti Din, vatan ve milletine yaptığı hizmetleriyle zamânının âlimleri ve devlet adamlarının sevgilerine kavuştuTasavvuf yolunda babasına ve hocası Fethullahı Verkânisî'ye lâyık bir zât oldu
Şeyh Fethullahı Verkânisî talebelerine ve sevenlerine bir sohbeti esnasında; Zeki kimsenin, mümkün olduğu kadar, dünyâdan yüz çevirmesi lâzımdırbuyurdu
Fethullahı Verkânisî hazretleri uzun bir ömür sürdü Ömrünün sonlarına içten Bitlis'e gelip yerleşti Vefât edeceğini haber verdi
Fethullahı Verkânisî'nin talebelerinden biri rüyâsında Îsâ aleyhisselâmı fark etti Rüyâsında Îsâ aleyhisselâm vefât etmişti Kefenledikten sonradan mescidin kapısının yanına defn için hazırlanıyorlardı İnsanlardan büyük bir topluluk toplanmıştı O kalabalıktan bir kimse Îsâ aleyhisselamın cenâzesinde bulunmak üzere Şeyh Fethullahı Verkânisî'yi çağırıyordu Fethullahı Verkânisî gelip Îsâ aleyhisselâmın cenâzesinde bulundu Onu defnettiler Rüyâyı görebilen kimse bu rüyâsını Fethullahı Verkânisî'ye haber verdi Fethullahı Verkânisî bu asırda bulunan büyük bir velînin vefât edeceği biçiminde bu rüyâyı tâbir etti Rüyâyı anlatan talebe, Fethullahı Verkânisî'nin kendisinin vefât edeceğini haber verdiğini anladı Bir müddet geçtikten sonra Fethullahı Verkânisî vefât etti
Fethullahı Verkânisî kendisi için bir ev yaptırıyordu O, kendisini işâret ederek; Filan kimse bu evin içinde oturmazbuyurdu Evin inşâatı bitti, fakat Fethullahı Verkânisî evde oturmadan vefât etti
Fethullahı Verkânisî vefâtından iki yıl dek önce talebelerinden birine; Sen niçin hacca gitmedin?diye sordu Çünkü o, talebelerinin her türlü uğurlu işlerini teşvik ederdi Ertesi sene olunca talebesi hac yolculuğu için zorunlu hazırlıkları yapıyordu Fethullahı Verkânisî hazretleri, insanlara İslâmiyeti açıklamak üzere çıktığı bir yolculuktan dönünce, yapılan hazırlıkları gördü Hanımına dedi ancak: Eğer Allahü teâlânın emri olmasa, onu bu seferden men ederdim Çünkü zaman daraldı, yâni benim vefâtım yaklaştı Talebelerimden en yakın olanı ve bana en yararlı olanı budurAradan pozitif geçmeden vefât etti
Vefâtından bir sene kadar önceydi Ramazan ayının otuzuncu günü sabah namazından döndükten daha sonra ocağın karşısına oturdu ve hanımına buyurdu ancak: Bu gece ay, evliyânın sultanı Seyyid Abdülkâdiri Geylâni'ye gelerek; Esselâmü aleyküm ey Allahü teâlânın veli kulu Ben ramazan ayıyım Sana geldim ve vedâ etmek istiyorum Çünkü bu son bir araya gelişimizdirdedi Bu sözleri söyledikten bir müddet sonra ertesi sene Ramazan ayına erişmeden vefât etti
Talebesi Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî, vefât etmeden önce Şevval ayı içerisinde Fethullahı Verkânisî hazretlerine gelerek bâzı talebelerine hilâfet verip vermeyeceğini sordu Fethullahı Verkânisî ona yanıt olarak; Sonbahara dek bekleyin O süre işler kolay olur O vakit işler sana kalır ve istediğin gibi hareket edersinbuyurdu Böylece kendisinin vefât edeceği zamânı ve yerine Muhammed Ziyâüddîn Nurşînî'yi halîfe bırakacağını işâret etti Dediği süre da vefât etti
Vefâtından üç ay değin önce talebelerinden birine: Oğlum Alâeddîn'i sana teslim ettim Ona sonuna kadar ders okutamayacağımdedi Sonra oğlu Alâeddîn'e dedi oysa: Sana Vadia Risâlesi'nden ders okutuyordum Geriye bir ders kaldı Ama bundan daha sonra okutamayacağım Sana ders verme işini hocana bıraktımbuyurdu Böylece vefâtını işâret etti ve bu onun son dersi oldu
Fethullahı Verkânisî, son zamanlarında bile Peygamber efendimizin ve Ehli beytinin sevgisiyle doluydu Ölüm hastalığı esnasında Peygamber efendimizin hayâtını ve güzel ahlâkını anlatan Mevâhibi Ledünniyye kitabını ve şerhini mütâlaa ediyordu Birinci cildini okudu Vefâtından yedi gün kadar önceydi Hanımı Tayyibe Hâtuna; Lambayı tut Bu kitabı bitirmeden bırakmaya gönlüm râzı değildediBirinci cildi okuyup bitirdikten sonra; Bana diğer cildi verinizdedi Ona ikinci cildi verdiler Okumaya devâm etti Sonunda okuyacak tâkatı kalmadı Ondan da üç sayfa değin okudu Hazreti Ali ile hazreti Fâtımâ'nın evlenmeleri husûsuna gelince durdu Kendinden geçip düşünceli bir hâle geldi
Hastalığı esnasında oğlu Alâeddîn'e âlim ve sâlihlerle bulunmasını öğüt ettiHem sadaka vermesini emretti Çünkü sadaka, hastalıklarının şifâsı olacaktı Ayrıca her yıl bir kendisi üstelik hocasının rûhu için kurban kesilmesini vasiyet etti
Vefât edeceği gün oğlu Alâeddîn ve talebeleri yanında geldiler Ona yönelerek oturup ağladılar Fethullahı Verkânisî onlara baktı ve yüzlerinde endişe belirtilerini fark etti Onlara; Ağlamayınız!Allahü teâlâ benim hastalığıma şifâ verirse, sizin babanızım Eğer şifâ bulamazsam, babanız yâni size sâhip çıkacak olan Muhammed Ziyâüddîn'dir Çünkü onun insâfı öteki insanların insafından fazladırbuyurdu Devâm ederek; Vefat sarhoşluğu olan bu son ânımda, gasl ânımda ve defnedilmem esnâsında benimle ilgili hiçbir sünneti terk etmeyinizdedi
Fethullahı Verkânisî vefât edeceği günün sabahı ebedî seyahat için gerekli hazırlıkları yaptı Rabbinin huzûruna temiz çıkmak için gusül (yükseklik) abdesti aldırıldı Sağ tarafının üzerine kıbleye karşısında yatırılmasını istedi Bir lahza evvel Allahü teâlâya kavuşmayı arzuluyordu ara sıra öteki yanı üzerine de çevriliyordu Bâtın hâliyle Allahü teâlâyı zikrediyordu Yâni sesli olarak herhangi bir tesbih ya da kelime söylemiyordu Vefâtı yaklaştığı sırada misvakının yıkanarak kendisine verilmesini söyledi Misvakını yıkayıp getirdiler Bir defâ dişlerini misvakladı Ama kollarını oynatacak tâkatı kalmadığı için talebelerinden birisi misvakı alıp, onun dişlerini misvaklamaya devâm etti Ayrıca hocasının halîfelerinden Molla Reşîd'e; Yâsîn sûresini okumasını söyledi Yâsini şerîf bitince, Şeyh Fethullahı Verkânisî; Lâ ilâhe illallahdedi ve yüzünün su ile mesh edilmesini istedi Fethullahı Verkânisî Allahü teâlâya kavuşma vaktine yaklaştıkça yüzü güzelleşiyordu Nihâyet 1899 (H1317) senesi Cemâziyelevvel ayının 21 Salı günü Bitlis'te vefât etti Defin için zorunlu hazırlıklar yapıldı Halk Müziği grup grup cenâze namazını kıldılar Vasiyeti üstüne evinin yanına defnedildi
Fethullahı Verkânisî'nin Bitlis'te yer alan türbesi sevenleri kadar ziyâret edilmektedir Onun Nakşibendiyye yolunun edeplerini anlatan bir risâlesi vardır
GELEN ARMAĞAN
Fethullahı Verkânisî, Sibgatullah Arvâsî'nin talebelerinden birisine; Ben vefât edinceye değin başkasına söylememen şartıyla sana bir şey anlatacağımbuyurdu ve devâm ederek; Bana Sıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmânı Tâgî ile üç hûrî geldiHûriler gâyet süslü elbiseler giymişler, yüzleri ayın on dördü gibi parlar vaziyetteydiSıbgatullah Arvâsî ve hocam Abdurrahmân Tâgî bana; Biz sana, bizimle gitmen için geldik Senin Allahü teâlâya kavuşma vaktin yaklaştıdediler Ben onlara; hoş geldiniz, dedim Onlardan hûriler hakkında sordum Bu hûrilerden biri Sıbgatullah Arvâsî için, birisi hocam Abdurrahmân Tâgî içindir Diğeri kim içindir, dediğimde; Allahü teâlâ o hûriyi sana hediye yolladıBen onlara, benim hastalığım pek şiddetlendi Hûri nerede, ben nerede? Ben kendi derdimle meşgûlüm, deyince, onlar; Allahü teâlâ böyle emrettibuyurdular
Sonradan, ben Rabbimin verdiklerine râzıyım, dedim Bu konuşmalar sırasında bu üçüncü hûrinin hocamın kızı olan hanımım olabileceği aklıma geldi Dikkatle bakınca onun olmadığını anladım Bu hûri, Allahü teâlânın hazînelerinden bir ihsânıdır, diye düşünüp, Allahü teâlâya şükrettim
1) Sohbetler; s11,21
2) Eshâbı Kirâm; (7 Zorlama) s403
3) Minah; s264291 *