Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

FİBROMYALJİ NEDİR ?

FİBROMYALJİ NEDİR ?
0
83

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Fibromyalji yaygın kas iskelet ağrısı, uykusuzluk ve kronik yorgunluk ile kendini belli eden bir hastalıktır. Kas ağrıları inatçıdır. Hastalar özellikle sabah tutukluluğundan şikayetçi olurlar. Sabah kalktıklarında tüm eklemleri tutulmuş olarak kalkarlar ve zaman ilerledikçe hareketle açılırlar. Hastalarda ayrıca bir depresyon hali görülebilir.

Fibromyalji hastaları yıllarca teşhis edilmeyebilir. Genelde boyun ve bel ağrıları için beyin cerrahisi kliniklerine, yorgunluk hisleri için iç hastalıkları kliniklerine, depresyon için psikiatri kliniklerine ve genel ağrıları için fizik tedavi kliniklerine müracaat ederler. Yıllarca doktor doktor dolaşırlar. Boyun ve bel ağrıları için beyin cerrahisi kliniklerinde bel fıtığı veya boyun fıtığı nedeniyle ameliyat olan hastalar bildirilmiştir.
Hastalığın teşhisi için hastaya bütüncül yaklaşım gerekmektedir.

FİBROMYALJİ TEŞHİS

Fibromyalji hastalarının vücutlarında dokunmakla ağrı oluşan hassas noktalar bulunur. Bunlara tetik noktalar adı verilir. Amerikan fizik tedavi derneği bu noktaların sayısını 18 olarak açıklamıştır. Hastada 11 adet tetik noktasının tespit edilmesi halinde FİBROMYALJİ (YUMUŞAK DOKU ROMATİZMASI) düşünmek gerekir.

Özellikle sabah tutukluğundan ve kronik yorgunluktan, enerjisizlikten bahseden hastalarda da yine fibromyaljiden şüphelenmek ve bu doğrultuda muayene ve tetkiklerini yaptırmak doğru bir davranıştır. Fibromyaljinin teşhisinde,FİBROMYALJİ RİSK TESTİ adı verilen bir test bulunmaktadır. Bu test mutlaka tüm fibromyalji düşünülen hastalara uygulanmalıdır. Testin sonunda 110 puan ve üzerinde puan alan hastalar fibromyalji olarak kabul edilir.

FİBROMYALJİ TEDAVİ

Fibromyalji tedavisi hem çok kolay hem de çok zordur. Hasta ile yakından ilgilenmeyi gerektirir. Hastanın da inatla tedavisine devam edip, doktoru ile sıkı bir iş birliği içerisinde olması gerekmektedir.
EĞİTİM: Hastaların eğitimi birinci derecede önem arz etmektedir.Hem hastaların hem de yakınlarının eğitimi şarttır. Hastalara hastalıkları hakkında detaylı bilgi verip, hastalıklarının herhangi bir hayati tehlike oluşturmadığını ve herhangi bir estetik soruna yol açmayacağını öğretmek, hastanın kendine olan güvenini arttıracaktır. Ayrıca, hasta yakınlarına da dışarıdan bakıldığında hiçbir sorunu yokmuş gibi görünen hastalarının gerçekte nasıl sıkıntılar çektiğini de anlatmak lazımdır. Çünkü bazı hasta yakınları tarafından hasta olarak kabul edilmemektedirler.

PİLATES BAŞTA OLMAK ÜZERE EGZERSİZ TEDAVİLERİ: Haftada 3 gün tavsiye edilir. Egzersize başlamadan önce 5-10 dakika ısınma yapılır. Daha sonra kasları güçlendirici egzersizlere önem verilerek spor yapılır.
KLASİK TIBBİ İLAÇLAR: Başta ağrı kesiciler, adele gevşeticileri, anti romatizmal ilaçlar, depresyon ilaçları, antioksidan vitaminler kullanılmaktadır.
MEDİKAL OZON TEDAVİSİ: Ozon gerek damardan gerekse de lokal olarak ağrılı kas bölgelerine yapılabilir. Ozon tedavisi hastanın antioksidan kapasitesini arttırmak suretiyle, kas içerisinde oluşan toksinlerin atılmasına neden olur. Kanın sıvılaşması sonucunda hücrelere daha fazla kan ve daha fazla oksijen gidecektir. Ozon kanın oksijen taşıma kapasitesini ve oksijenin dokulara geçiş hızını arttırmaktadır. Bu durumda da dokuların oksijenlenmesi mümkün olabilmektedir.
TIBBİ SÜLÜK TEDAVİSİ: Sülüğün salyasında bulunan 106 değişik enzim mevcuttur. Tedavide sülüğün kan emmesinin yanı sıra, bu enzimler sayesinde şifa olmaktadır. Özellikle sülük enzimlerinin etkisiyle kanın sıvılaşması sonucu, mikrosirkülasyon artacak ve dokulara daha fazla kan ulaşabilecektir. Dokulara daha fazla kan gelmesi hem dokuların beslenmesini sağlamakta hem de dokuda oluşan toksik maddelerin düzenli atılmasını sağlamaktadır.
HACAMAT TEDAVİSİ: Hacamat deri altına biriken dokular arası kanın ve burada depolanmış halde bulunan toksinlerin, ağır metallerin alınması işlemidir. Bir kupa sayesinde önceden 1 mm. Kadar deri altına ulaşacak şekilde çizilen deriden kan alma şeklinde yapılır.
Kliniğimizde sülük ve ozon tedavisinin yanı sıra hastalarımıza manyetik alan tedavisi ve kök hücre tedavisi de uygulanmaktadır. Standart tedavimiz 12 seans olup, haftada 2 seans uygulanmaktadır. Dolayısıyla 6 hafta süren bir tedavi söz konusudur. Tercih ettiğimiz tedavi programı bu olmasına rağmen şehir dışından gelen hastalarımız için 1 veya 2 haftalık yoğunlaştırılmış tedavi programları da uygulamaktayız.

KARIŞTIĞI HASTALIKLAR

Fibromiyalji bir çok hastalıkla karıştırılabilmektedir. Özellikle hastanın eğitim seviyesi düşükse ve kendini ifade etmekte zorlanıyorsa yanlış teşhisler koyulabilir.

BEL VE BOYUN FITIĞI İLE KARIŞABİLİR: Ülkemizde özellikle, boyun bölgesinde ağrısı olanlara boyun fıtığı, bel bölgesinde ve bacaklarında ağrısı olanlara bel fıtığı demek adettendir. Bu nedenle fibromyalji hastaları özellikle bel ve boyun fıtığı hastalıkları ile karıştırılmaktadır. Hatta bel fıtığı ve boyun fıtığından yanlışlıkla ameliyat edilen hastalar bildirilmiştir.
BAŞ AĞRISI İLE KARIŞABİLİR: Baş ağrısı ile birlikte olması nedeniyle migren veya diğer baş ağrıları ile karıştırılıp tedavi edilen hastalar söz konusudur.

PSİKİATRİK HASTALARLA KARIŞTIRILABİLİR: Hasta psikolojik sorunları ile psikiatriste gitmişse “depresyon” tanısı ile tedaviye alınmış olabilir.

HİPOTİROİDİ İLE KARIŞABİLİR: Hastalardaki aşırı yorgunluk nedeniyle hipotiroidi yani tiroid hormonunun azlığına bağlı hastalıkla ve kronik yorgunluk hastalığı ile de karıştırılabilir.

ROMATİZMAL HASTALIKLAR İLE KARIŞABİLİR. En çok yapılan hatalardan birisi de özellikle her tarafım ağrıyor şikayeti ile gelen hastaların hepsine birden “romatizma” olmuşsun denilerek genel bir tedavi uygulanmasıdır. Bunu en çok pratisyen hekimler yaparlar. Bu nedenle bu hastalar uzun süre kortizon yüklemesine de maruz kalabilmektedirler. Her gidilen doktor, özellikle ilaçların ayırımını yapamayan eğitim düzeyi düşük hastalara kortizon verip kısa yoldan rahatlamasını tercih ederse sonuçta hastalar bir de aşırı yağlanma, obesite ve şeker hastalığı ile de mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Zaten yazılan reçetelerde hep aynıdır. Kortizon iğnesi + ağrı kesici + Nonsteroid antiromatizmal ilaçlar karıştırılıp kalçadan yapılır. Bu işlem özellikle anadoluda çok yaygındır. Bazı hastalarda kulaktan dolma bilgilerle eczaneden aldıkları bu üç iğneyi karıştırarak kalçadan yapmak suretiyle kısa sürede ağrılarından kurtulabilmektedirler. Ancak, kısa süreli etkisi olan bu tedavi sonunda ertesi gün aynı şikayetler tekrar etmektedir. Çünkü, ağrı kesiciler 8-12 saat içinde vücuttan atıldıklarından her şey eskisi gibi olmaktadır.


 
858,478Konular
981,314Mesajlar
29,569Kullanıcılar
allytrSon üye
Üst Alt