nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Fil Suresinin Fazileti nedir
Kur'ânı Kerîm'in yüzbeşinci suresi Mekke'de nâzil olmuştur; beş ayettir fâsılası Lâm harfidir Adını birinci ayetinde geçen filkelimesinden alır Fil, Asya ve Afrika'da yaşamış, kocaman yapılı, enerjik hortumlu, büyük kulakları ve boynuzları (fildişi) olan bir kara hayvanıdır Sure, önceki bir dönemde Allah'ın müminlere yardımını ve büyüklenenlere aleyhinde gösterdiği gazâbını anlatmaktadır
Surenin nüzul sebebi şudur: Habeşistan'ın Yemen vâlisi Ebrehe, San'a'da büyük bir tapınak yaptırdı Gayesi, Kâbe hacılarını buraya çekmekti Fakat Kinâne kabilesinden bir veya birkaç kişi geceleyin bu tapınağa girerek burayı pisledi Buna son derece kızan Ebrehe büyük bir ordu hazırladı Bu çok büyük ordunun karşı kimse dayanamazdı Geçtiği yerlerde her önüne çıkanı yendi Ordusu, büyük fillerle desteklenmekteydi ve bu fillerin Mamutdenilen en iri olanı, karşısındakini ezip geçiyordu Ebrehe'nin ordusuna Ashâbu'lFil (fil sahipleri) denmiştir Bu ordu zayıf olan Kureyş'i de korkuttuktan sonra, tam Kâbe'ye saldıracağı sırada Allah ebâbil kuşlarını üzerlerine yolladı Kuşlar ağızlarında ve ayaklarında taşıdıkları taşları askerlerin üzerine atarak bu harikulade orduyu helâk ettiler Durum Hz Peygamber (sas)'in doğduğu yılda meydana gelmişti aynı zamanda bu olay onun peygamberliğine delâlet eden mucizelerden sayılmıştır
Surenin manası şudur: Görmedin mi nasıl etti Rabbin ashâbı file, Kılmadı mı tedbirlerini müstağrak tadlile? Saldı da üzerlerine sürü sürü kuşlar Atıyorlardı onlara siccilden taşlar Derken bir yenik hasıl gibi oluverdiOnlar (Muhammed Hamdi Yazır meâli) Yani Görmedin mi Rabbin Fil sahiplerine ne yaptı? Onların tuzaklarını nafile çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar yolladı Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı Nihayet onları kurt tarafından yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptıdemektir
Burada görmedin mi?lafzı hem Fil olayını bilenlere, keza Resulullah'a, o zamanda yaşamış herkese ve de tüm insanlara yöneliktir
Fil suresi önemli ve ibret verici özellikler içermektedir
Allahu Teâlâ, Kâbe'yi mübârek kılmıştır Ona herhangi bir şekilde saldırıda yer alan, surede zikredildiği gibi korkunç bir azaba uğrar Allah, buyruklarına uyanları kurtarır, onlara destek ederken; aleyhinde gelenleri azâbıyla kuşatır Allah zâlimlere karşı zayıflara, ezilenlere, hakka inanıp da zâlimlere karşl çıkamayanlara defalarca yardımcıdır ve en güçlüler bile O'nun intikamı karşısında değil olur giderler
Ebrehe Kâbe hakkında, Allah onu elimden kurtaramayacaklardeyip büyüklendi O dönemde Mekke'nin başkanı sanılan Abdülmuttalib de, Bu Beytullah'ın bir sahibi var, O onu koruyacaktırdedi Rivâyetlerde hem Ebrehe'nin, Bu Beytullah'ın emin bir ev olduğunu duydum; onun eminliğini yok etmeye geldimdediği de kaydedilir Abdülmuttalib'in de, Bu, Allah'ın evidir Bugüne değin hiç kimse ona saldıramadıdemesine karşılık Ebrehe, Ben onu yıkmadan geri dönmeyeceğimdiyerek Mamut'u Kâbe'ye dürüst yöneltti Oysa hayvan olduğu yere çökmüştü Kureyşlilerin neden savaşmadıkları ayrıca bu fillerden, hem de sayılarının azlığından anlaşılmaktadır Kureyşliler ama onbin kişi kadarken Ebrehe ordusu altmışbin kişiydi Kureyşliler katliamdan kurtulmak için dağlara çekilince Kâbe ortada kaldı İşte bu sırada Allah intikamını aldı; sürülerle kuşlar, askerlere taş yağdırdılar Rivâyetlere tarafından bu taşlar askerleri parçaladı; değdiği askeri hemen parçalayan, veya değdiği eti ve kemiği anında çürütüp eriten taşlardı bunlar Askerlerin et ve kanları su gibi akıyor, kemikleri dışarı fırlıyordu Kısacası, korkunç bir fâcia meydana gelmişti Milâdı 571 yılında akım eden bu olaya Araplar Fil Vak'asıve bu seneye Fil Yılıdemişlerdir Olay, Müzdelife ile Mina arasındaki Mahasab vadisi yakınındaki Muassıb'da meydana gelmiştir Müzdelife'de durmak, Muassıb'da hızlanarak vermek Resulullah'ın bir sünneti olmuştur Bu durum üstüne Araplar pekçok şiir ve kasîdeler yazmışlar ve müşrik Mekkeliler bir müddet (on sene) tek Allah'a iman edip putlarmı Kâbe'den kaldırmışlardır Ama bir süre sonradan yeniden ortak koşmaya başladılar ve arkasında Hz Peygamber risâletle kendilerine gönderildi Kureyş, Ebrehe'nin helâkının yeniden duyulmasıyla asalet kazanmış ve kervanları gittikleri yerlerde âdeta dokunulmazlığa sahip olmuştur Kureyş suresinde onların Kâbe hizmetçiliğigörevleri doğru Araplar aralarında nasıl dokunulmaz kılındıkları anlatılmaktadırO devirde, yani Milâdı altıncı yüzyılda Arabistan yarımadasında tek bir din hâkimdi ve Mekke bu dinin merkeziydi Mekke, beşinci yüzyılda Zemzem kuyusu yanına kuruldu Buraya birincil kere Amalikalılar onlardan sonradan da Cürhüm kabilesi yerleşti Cürhümîler'den sonradan Mekke'ye Huzaa oğulları hâkim oldu Resulullah'ın dördüncü göbekten dedesi olan Kusay b Kilâb 440 yılında Mekke ve Kâbe hâkimiyetini ele geçirdi Böylelikle, sikaye, hicâbe*, rifâde ve livâ denilen Kâbe hizmetleri Kureyşlilerin eline geçmiş oldu Mekke'ye Beytü'lharam, Ümmü'lKurâ, elBeledü'lKesin,elBeytü'lAtikdenilir (Bk elEn'âm, 692; etTîn, 9513; elHacc, 2228) Resulullah'ın bir hadisinden Hz İsmail neslinden Kinâneoğulları; onlardan Kureyş, ondan Haşimoğulları ondan da Resulullah'ın seçildiği kaydedilmiştir Kâbe'yi Allah'ın emriyle Hz İbrahim ve oğlu Hz İsmail (birli), birlikte inşa etmişlerdir (elBakara, 2127) Yeniden Allah İbrahim'e insanlara haccı bildirmesini bildiri etti ve ahali Kâbe'yi bir hac yeri kıldılar (elHac, 2227) Kâbe, tavansız, dört köşe, ufak bir yapıdır Dört köşe olmasından nedeniyle Kâ'be denilir *
Kur'ânı Kerîm'in yüzbeşinci suresi Mekke'de nâzil olmuştur; beş ayettir fâsılası Lâm harfidir Adını birinci ayetinde geçen filkelimesinden alır Fil, Asya ve Afrika'da yaşamış, kocaman yapılı, enerjik hortumlu, büyük kulakları ve boynuzları (fildişi) olan bir kara hayvanıdır Sure, önceki bir dönemde Allah'ın müminlere yardımını ve büyüklenenlere aleyhinde gösterdiği gazâbını anlatmaktadır
Surenin nüzul sebebi şudur: Habeşistan'ın Yemen vâlisi Ebrehe, San'a'da büyük bir tapınak yaptırdı Gayesi, Kâbe hacılarını buraya çekmekti Fakat Kinâne kabilesinden bir veya birkaç kişi geceleyin bu tapınağa girerek burayı pisledi Buna son derece kızan Ebrehe büyük bir ordu hazırladı Bu çok büyük ordunun karşı kimse dayanamazdı Geçtiği yerlerde her önüne çıkanı yendi Ordusu, büyük fillerle desteklenmekteydi ve bu fillerin Mamutdenilen en iri olanı, karşısındakini ezip geçiyordu Ebrehe'nin ordusuna Ashâbu'lFil (fil sahipleri) denmiştir Bu ordu zayıf olan Kureyş'i de korkuttuktan sonra, tam Kâbe'ye saldıracağı sırada Allah ebâbil kuşlarını üzerlerine yolladı Kuşlar ağızlarında ve ayaklarında taşıdıkları taşları askerlerin üzerine atarak bu harikulade orduyu helâk ettiler Durum Hz Peygamber (sas)'in doğduğu yılda meydana gelmişti aynı zamanda bu olay onun peygamberliğine delâlet eden mucizelerden sayılmıştır
Surenin manası şudur: Görmedin mi nasıl etti Rabbin ashâbı file, Kılmadı mı tedbirlerini müstağrak tadlile? Saldı da üzerlerine sürü sürü kuşlar Atıyorlardı onlara siccilden taşlar Derken bir yenik hasıl gibi oluverdiOnlar (Muhammed Hamdi Yazır meâli) Yani Görmedin mi Rabbin Fil sahiplerine ne yaptı? Onların tuzaklarını nafile çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar yolladı Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı Nihayet onları kurt tarafından yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptıdemektir
Burada görmedin mi?lafzı hem Fil olayını bilenlere, keza Resulullah'a, o zamanda yaşamış herkese ve de tüm insanlara yöneliktir
Fil suresi önemli ve ibret verici özellikler içermektedir
Allahu Teâlâ, Kâbe'yi mübârek kılmıştır Ona herhangi bir şekilde saldırıda yer alan, surede zikredildiği gibi korkunç bir azaba uğrar Allah, buyruklarına uyanları kurtarır, onlara destek ederken; aleyhinde gelenleri azâbıyla kuşatır Allah zâlimlere karşı zayıflara, ezilenlere, hakka inanıp da zâlimlere karşl çıkamayanlara defalarca yardımcıdır ve en güçlüler bile O'nun intikamı karşısında değil olur giderler
Ebrehe Kâbe hakkında, Allah onu elimden kurtaramayacaklardeyip büyüklendi O dönemde Mekke'nin başkanı sanılan Abdülmuttalib de, Bu Beytullah'ın bir sahibi var, O onu koruyacaktırdedi Rivâyetlerde hem Ebrehe'nin, Bu Beytullah'ın emin bir ev olduğunu duydum; onun eminliğini yok etmeye geldimdediği de kaydedilir Abdülmuttalib'in de, Bu, Allah'ın evidir Bugüne değin hiç kimse ona saldıramadıdemesine karşılık Ebrehe, Ben onu yıkmadan geri dönmeyeceğimdiyerek Mamut'u Kâbe'ye dürüst yöneltti Oysa hayvan olduğu yere çökmüştü Kureyşlilerin neden savaşmadıkları ayrıca bu fillerden, hem de sayılarının azlığından anlaşılmaktadır Kureyşliler ama onbin kişi kadarken Ebrehe ordusu altmışbin kişiydi Kureyşliler katliamdan kurtulmak için dağlara çekilince Kâbe ortada kaldı İşte bu sırada Allah intikamını aldı; sürülerle kuşlar, askerlere taş yağdırdılar Rivâyetlere tarafından bu taşlar askerleri parçaladı; değdiği askeri hemen parçalayan, veya değdiği eti ve kemiği anında çürütüp eriten taşlardı bunlar Askerlerin et ve kanları su gibi akıyor, kemikleri dışarı fırlıyordu Kısacası, korkunç bir fâcia meydana gelmişti Milâdı 571 yılında akım eden bu olaya Araplar Fil Vak'asıve bu seneye Fil Yılıdemişlerdir Olay, Müzdelife ile Mina arasındaki Mahasab vadisi yakınındaki Muassıb'da meydana gelmiştir Müzdelife'de durmak, Muassıb'da hızlanarak vermek Resulullah'ın bir sünneti olmuştur Bu durum üstüne Araplar pekçok şiir ve kasîdeler yazmışlar ve müşrik Mekkeliler bir müddet (on sene) tek Allah'a iman edip putlarmı Kâbe'den kaldırmışlardır Ama bir süre sonradan yeniden ortak koşmaya başladılar ve arkasında Hz Peygamber risâletle kendilerine gönderildi Kureyş, Ebrehe'nin helâkının yeniden duyulmasıyla asalet kazanmış ve kervanları gittikleri yerlerde âdeta dokunulmazlığa sahip olmuştur Kureyş suresinde onların Kâbe hizmetçiliğigörevleri doğru Araplar aralarında nasıl dokunulmaz kılındıkları anlatılmaktadırO devirde, yani Milâdı altıncı yüzyılda Arabistan yarımadasında tek bir din hâkimdi ve Mekke bu dinin merkeziydi Mekke, beşinci yüzyılda Zemzem kuyusu yanına kuruldu Buraya birincil kere Amalikalılar onlardan sonradan da Cürhüm kabilesi yerleşti Cürhümîler'den sonradan Mekke'ye Huzaa oğulları hâkim oldu Resulullah'ın dördüncü göbekten dedesi olan Kusay b Kilâb 440 yılında Mekke ve Kâbe hâkimiyetini ele geçirdi Böylelikle, sikaye, hicâbe*, rifâde ve livâ denilen Kâbe hizmetleri Kureyşlilerin eline geçmiş oldu Mekke'ye Beytü'lharam, Ümmü'lKurâ, elBeledü'lKesin,elBeytü'lAtikdenilir (Bk elEn'âm, 692; etTîn, 9513; elHacc, 2228) Resulullah'ın bir hadisinden Hz İsmail neslinden Kinâneoğulları; onlardan Kureyş, ondan Haşimoğulları ondan da Resulullah'ın seçildiği kaydedilmiştir Kâbe'yi Allah'ın emriyle Hz İbrahim ve oğlu Hz İsmail (birli), birlikte inşa etmişlerdir (elBakara, 2127) Yeniden Allah İbrahim'e insanlara haccı bildirmesini bildiri etti ve ahali Kâbe'yi bir hac yeri kıldılar (elHac, 2227) Kâbe, tavansız, dört köşe, ufak bir yapıdır Dört köşe olmasından nedeniyle Kâ'be denilir *