iltasyazilim
FD Üye
Bu vasiyeti yazmak nerden aklıma geldi bilmiyorum
Muhammed Dürre ’nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından alçakça öldürülmesinden daha sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım
Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı pek çok istiyordumki!Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin “duman yada sis dediği karabulutların kaplamasından sonra, sen büyüyünce ne olacaksın diyenlere “ben büyümeyeceğimki diyorum
Annem birinci intifadada ayaklarını ve gözlerini kaybetmiş Büyük abim Abdullah ’ın cesedi başında ağıtlar yakarken, bir kurşun da onun ayağına sıkmışlar, derhal evden dışarı çıkamıyor ve her zaman ağlıyor
Abdullah abimden fazla; daha onsekiz yaşında şehit olan Raşit abime ağlıyor… gizli gizli ağlıyor… doğru içe ağlıyor… arasıra topluyor kendini ve gözlerini semaya dikip “Mescidi Aksa için feda olsun yavrum diyor Babamı ben hiç görmedim, hapiste miymiş neymiş Bir gece aniden alıp götürmüşler… şu Filistin ’den daha ufak olan hapishaneler varmış, babam orda yatarmış
Annemle ikimiz kaldığımızdan beri annem benimle fazla ilgileniyor, yanından ayırmak istemiyor, Hanzalam deyip, durup durup yeniden sarılıyor Komşu teyzelerle konuşurken duydum, “o benim son parçam, gencecik fidanım; ona da birşey olursa ben yaşayamam diyordu
Bizim burda gökyüzü, ben kendimi bildim bileli, simsiyah ve yanık yanık kokuyor
Ne vakit “anne niçin böyle desem sis, duman, iklim fena diyordu Ha son dönemde çoğu kez “boom boom diye sesler duyuyordum, o sesler ne zaman ortaya çıksa annem telaşla “Hanzalam Hanzalam diye sürünerek yanıma gelir, kulaklarımı kapar, üzerime kapanır, adeta üstüme etten duvar örerdi Ben “anne ne oluyor? desem, “gökgürültüsü oğlum şu anda geçer diyordu Bu masala ilk zamanlar fazla inanmıştım… fakat bundan böyle gerçekleri biliyorum Mahmut israil sınırına gitmiş geçen ay dedesiyle; israil semaları masmaviymiş, hiç gökgürültüsü de yokmuş
Anne “ben oynamaya gidiyorum dediğimde, “sen büyüdükçe daha fazla oynamaya başladın diyor Hafifçe kızdığını farkediyorum, öpüyorum esmer yanaklarından ve koşuyorum kaderime
Annem bilmiyor fakat; ben abim Abdullah ’ın sapanını tavanda bulduğumdan beri, arkadaşlarla toplanıp “şeytan yergiya gidiyorum Annem beni top ardındaki koşuyor sanıyor; nerden bilecek ki tek kale maç yapacak değin bile arkadaşım kalmadı!
Mahalle maçları yapardık önceden, hemen semt mi kaldı fakat mahalle maçı yapalım Şu diğer adı enkaz olan Filistin ’de kaç çocuğun birinci adı şehit oldu biliyor musun; Şehit Mahmut, Şehit Vaad, Şehit Yasin, Şehit Raşid, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala…
Bundan sonrasını anneme okur musunuz? Malum o okuyamaz:
Annecim hakkını helal et…
yüzbinlerce mazlum çocuk gibi, ben de böyle olmasını istemezdim…
sana söyleyecektim, erken iyileşir diye bekledim… hemen geçer diye geciktim ama geçmedi…
geçen gün şeytan taşlarken bilye bombası attılar üzerimize… beni bir kurşun sıyırdı geçti, çok kanım aktı, eve kuvvet attım kendimi… hani üşüyordum ya kaç gecedir; kansızlıktandı sanırım
En yakın hastane kaç kent ötede anne… hastaneler mücahit abilerle dolu, ayrıca seni biçare etmek istemedim, geçer dedim geçmedi anne
Defalarca sabaha aleyhinde abilerimi rüyamda görüyorum, bir gülümsüyorlar ancak sorma “gel, gel diyorlar… koşuyorum onlara dürüst, altlarından ırmaklar akıcı yemyeşil çimenlerle örülüyor her yanım… sen de yanımda ol istiyorum; anne anne anne diye seni çağırırken, sen sesime uyanıp kaldırıyorsun beni o en hoş rüyadan
Anneciğim benim vaktim azaldı… sana bir kaç vasiyetim olacak Geçen arkadaşların ailesi yemiş zehirlenmişler Komşulara okut, üzerinde “UN yazar hiç bir paketten bişey yeme…
Anne; içinde uğraş ve dua ayetlerini bol okuduğum Kelamullah ’ı, Kur ’an ’a yeni geçen İbrahim ’e verir misin?
Ayakkabılarım Halil ’inkinden sağlam… onun ikisi de yırtık, benim teki yırtık, eksik yama yaparlar… o yahudi askerlerinden kaçamıyor; ayakkabılarımı halil ’e ver olur mu?
Beyaz kedim bulut ’u benim yerime “gökgürültülerinden sakla olur mu? Ona etten duvar ör…ha kulaklarını tıkamayı da unutma
Abdullah abimin sapanını yastığımın altına bırakıyorum… olur ya israil askerleri eve kadar kazanç, onlara atarsın… taş ta var ocağın orda, kendi ellerimle sectim… onları kullan; iyi kavis alır onlar
Arkamdan ağlama desem de bilirim dürüst içe ağlarsın… hemde dört farklı şekilde ağlarsın… benim “yas anam dediğim aklına gelir; döner birde bunun için ağlarsın… ağla anam, gökyümüz açılmıyor madem, için açılsın be anam ağla doyasıya…
Gülümsememek elde yok; benim neyim var fakat vasiyet yazdım…
aaa unutmadan; çamurdan uçağımı yeni doğan amcaoğlum “Umuta verirsin… onun gök mavisi gözleri gökyüzüne daha çok benziyor
Sen defalarca derdinya Allah iyileri erken alırmış yanında
Arasıra “yaramazım diye okşardınya beni; iyiliğime şahit olur musun anne?
Çocuklar masum olurmuş fakat,
acılar beni fazla büyüttü
İçim dağ gibi anne,
içim dağ gibi anne,
Atamayacağım taşlar için, Filistin halkından ve Kudüs davasından affımı dilerim… *
Muhammed Dürre ’nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından alçakça öldürülmesinden daha sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım
Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı pek çok istiyordumki!Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin “duman yada sis dediği karabulutların kaplamasından sonra, sen büyüyünce ne olacaksın diyenlere “ben büyümeyeceğimki diyorum
Annem birinci intifadada ayaklarını ve gözlerini kaybetmiş Büyük abim Abdullah ’ın cesedi başında ağıtlar yakarken, bir kurşun da onun ayağına sıkmışlar, derhal evden dışarı çıkamıyor ve her zaman ağlıyor
Abdullah abimden fazla; daha onsekiz yaşında şehit olan Raşit abime ağlıyor… gizli gizli ağlıyor… doğru içe ağlıyor… arasıra topluyor kendini ve gözlerini semaya dikip “Mescidi Aksa için feda olsun yavrum diyor Babamı ben hiç görmedim, hapiste miymiş neymiş Bir gece aniden alıp götürmüşler… şu Filistin ’den daha ufak olan hapishaneler varmış, babam orda yatarmış
Annemle ikimiz kaldığımızdan beri annem benimle fazla ilgileniyor, yanından ayırmak istemiyor, Hanzalam deyip, durup durup yeniden sarılıyor Komşu teyzelerle konuşurken duydum, “o benim son parçam, gencecik fidanım; ona da birşey olursa ben yaşayamam diyordu
Bizim burda gökyüzü, ben kendimi bildim bileli, simsiyah ve yanık yanık kokuyor
Ne vakit “anne niçin böyle desem sis, duman, iklim fena diyordu Ha son dönemde çoğu kez “boom boom diye sesler duyuyordum, o sesler ne zaman ortaya çıksa annem telaşla “Hanzalam Hanzalam diye sürünerek yanıma gelir, kulaklarımı kapar, üzerime kapanır, adeta üstüme etten duvar örerdi Ben “anne ne oluyor? desem, “gökgürültüsü oğlum şu anda geçer diyordu Bu masala ilk zamanlar fazla inanmıştım… fakat bundan böyle gerçekleri biliyorum Mahmut israil sınırına gitmiş geçen ay dedesiyle; israil semaları masmaviymiş, hiç gökgürültüsü de yokmuş
Anne “ben oynamaya gidiyorum dediğimde, “sen büyüdükçe daha fazla oynamaya başladın diyor Hafifçe kızdığını farkediyorum, öpüyorum esmer yanaklarından ve koşuyorum kaderime
Annem bilmiyor fakat; ben abim Abdullah ’ın sapanını tavanda bulduğumdan beri, arkadaşlarla toplanıp “şeytan yergiya gidiyorum Annem beni top ardındaki koşuyor sanıyor; nerden bilecek ki tek kale maç yapacak değin bile arkadaşım kalmadı!
Mahalle maçları yapardık önceden, hemen semt mi kaldı fakat mahalle maçı yapalım Şu diğer adı enkaz olan Filistin ’de kaç çocuğun birinci adı şehit oldu biliyor musun; Şehit Mahmut, Şehit Vaad, Şehit Yasin, Şehit Raşid, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala, Şehit Hanzala…
Bundan sonrasını anneme okur musunuz? Malum o okuyamaz:
Annecim hakkını helal et…
yüzbinlerce mazlum çocuk gibi, ben de böyle olmasını istemezdim…
sana söyleyecektim, erken iyileşir diye bekledim… hemen geçer diye geciktim ama geçmedi…
geçen gün şeytan taşlarken bilye bombası attılar üzerimize… beni bir kurşun sıyırdı geçti, çok kanım aktı, eve kuvvet attım kendimi… hani üşüyordum ya kaç gecedir; kansızlıktandı sanırım
En yakın hastane kaç kent ötede anne… hastaneler mücahit abilerle dolu, ayrıca seni biçare etmek istemedim, geçer dedim geçmedi anne
Defalarca sabaha aleyhinde abilerimi rüyamda görüyorum, bir gülümsüyorlar ancak sorma “gel, gel diyorlar… koşuyorum onlara dürüst, altlarından ırmaklar akıcı yemyeşil çimenlerle örülüyor her yanım… sen de yanımda ol istiyorum; anne anne anne diye seni çağırırken, sen sesime uyanıp kaldırıyorsun beni o en hoş rüyadan
Anneciğim benim vaktim azaldı… sana bir kaç vasiyetim olacak Geçen arkadaşların ailesi yemiş zehirlenmişler Komşulara okut, üzerinde “UN yazar hiç bir paketten bişey yeme…
Anne; içinde uğraş ve dua ayetlerini bol okuduğum Kelamullah ’ı, Kur ’an ’a yeni geçen İbrahim ’e verir misin?
Ayakkabılarım Halil ’inkinden sağlam… onun ikisi de yırtık, benim teki yırtık, eksik yama yaparlar… o yahudi askerlerinden kaçamıyor; ayakkabılarımı halil ’e ver olur mu?
Beyaz kedim bulut ’u benim yerime “gökgürültülerinden sakla olur mu? Ona etten duvar ör…ha kulaklarını tıkamayı da unutma
Abdullah abimin sapanını yastığımın altına bırakıyorum… olur ya israil askerleri eve kadar kazanç, onlara atarsın… taş ta var ocağın orda, kendi ellerimle sectim… onları kullan; iyi kavis alır onlar
Arkamdan ağlama desem de bilirim dürüst içe ağlarsın… hemde dört farklı şekilde ağlarsın… benim “yas anam dediğim aklına gelir; döner birde bunun için ağlarsın… ağla anam, gökyümüz açılmıyor madem, için açılsın be anam ağla doyasıya…
Gülümsememek elde yok; benim neyim var fakat vasiyet yazdım…
aaa unutmadan; çamurdan uçağımı yeni doğan amcaoğlum “Umuta verirsin… onun gök mavisi gözleri gökyüzüne daha çok benziyor
Sen defalarca derdinya Allah iyileri erken alırmış yanında
Arasıra “yaramazım diye okşardınya beni; iyiliğime şahit olur musun anne?
Çocuklar masum olurmuş fakat,
acılar beni fazla büyüttü
İçim dağ gibi anne,
içim dağ gibi anne,
Atamayacağım taşlar için, Filistin halkından ve Kudüs davasından affımı dilerim… *