Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
bilgisayarci
FD Üye
Yeşil alanların gördüğü en karizmatik futbolcular listesi yapsanız birinci sıralara koyacağınız isimlerin başında Juan Román Riquelme gelir, onu izleyen herkes bunu bilir. Doğuştan yıldız ışığıyla doğmuş, yoksul bir ailenin en büyük oğluydu. 11 kardeşi vardı ve doğuştan önder olan Roman'ın kelamı ailesinde ve mahallesinde geçiyordu. Dünya futbolunun onu tanıması ise pek uzun sürmedi.
'Acaba şu an Juan Román Riquelme ne yapıyor?' diye merak ediyorsanız hakikat yerdesiniz.
Kaynak: Trtspor
Arjantin 1978 Dünya Kupası’nı kazanmadan bir gün evvel, Juan Román Riquelme hayata gözlerini açtı. Güya Arjantin’in kupayı kaldırmasından evvel gelen manevî bir işaret üzereydi doğumu.
Babası bir çete üyesiydi ve oğlunun yeteneğinin çok erken yaşta farkındaydı. Oğlunu mahalle ortasında maçlara çıkartıyor ve bahis yapıyordu. Herkes için küçük ama aileleri için kıymetli ölçüde para kazanıyorlardı.
Alt yaş kategorilerin hepsinde izleyenleri büyüleyen sade bir yeteneği vardı. Çok süratli değildi evet ancak oyun görüşü inanılmaz derecede kusursuzdu. Teknik yöneticileri bile kendisine talimat vermek yerine alanda hür bırakıyorlardı.
1996 yılında 550 bin Dolar karşılığında Argentinos Juniors’tan Boca Juniors’a transfer olmuştu. A gruba çıkması uzun sürmedi. Maradona’nın veliahtı olarak alanda arz-ı endam ediyor ve Arjantinlilerin yeni üstün yıldızı oluyordu.
Sahadaki aurası inanılmazdı. En kritik anlarda bile mimikleri kıpırdamazdı. Üst üste 2 Copa Libertadores, 3 Arjantin şampiyonluğu ve 1 de Kıtalararası Kupa şampiyonluğu kazandı. Boca’da adeta ilahlaşmıştı.
Kendisini Boca Juniors’tan ayrılmaya, birazcık uzaklaşmaya iten şey ise erkek kardeşinin 2002 yılında kaçırılması ve kendisinden fidye istenmesiydi. Artık Riquelme’nin Arjantin'den ayrılma vakti gelmişti.
2002 yılında Barcelona’ya transfer oldu ancak bir sorun vardı. İdare transferiydi ve Luis van Gaal onu istemiyordu. Riquelme'yi yavaş buluyor ve oyun taktiğine uymadığını söylüyordu. Çoğunlukla forma vermemişti, verdiği maçlarda da kanatta oynatıyordu.
Saf yetenek, disiplinli ve katı ellerin ortasında pas tutuyordu. Riquelme oynamak istiyordu. Ronaldinho’nun Barcelona’ya geleceği söylentilerinin ortasında Villarreal’e kiralandı.
Villarreal Riquelme’ye, Riquelme de Villarreal’e âlâ gelmişti. İspanyol takımı tarihin en güzel derecesiyle (3.lük) ligi bitiriyordu. 2006 yılında ise Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale çıkmışlardı.
İlk maçı Arsenal konutunda 1-0 yenmişti. Rövanş maçında ise 90. dakikada Villarreal penaltı atışı kazanmış ve topun başına Riquelme geçmişti.
Riquelme topu ağlara gönderemedi… O top gol olsaydı maç uzayacaktı ve tahminen de inanılmazı gerçekleştirip Şampiyonlar Ligi finaline çıkacaklardı. Şayet tahminen finale çıksalardı kendisi yerine alınan Ronaldinho ile karşılaştığında işverenin kim olduğunu tüm dünyaya gösterecekti..
Olmadı… Daha sonra Riquelme, Boca’ya geri döndü. Hatta bir müddet futbola orta verip yeşil alanlara geri döndü. Birinci kulübü Argentinos Juniors’ta futbola veda etti.
Şimdi ne mi yapıyor? Boca Juniors’ta as başkanlık koltuğunda bulunuyor. Bu türlü büyük bir yeteneğin hala futbolun içerisinde olması bizleri çok keyifli etti.
Boca Juniors taraftarları çocuklarına örnek gösterdikleri adamı as başkanlık koltuğunda görmekten memnuniyet duyuyor. Umarım Riquelme'nin futbolun içinde olması sizi de memnun etmiştir.
