Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Gayba iman esastır

Gayba iman esastır

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Sual: Tam İlmihal’in iman bahsinde, Seyyid Abdülhakim efendi imanı şöyle tarif ediyor:
“Serveri âlem olan Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik ve itikat etmektir, inanmaktır Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş olur Resulü tasdik etmiş olmaz veya Resulü ve aklı birlikte tasdik etmiş olur ki, o zaman Peygambere itimat tam olmaz İtimat tam olmayınca, iman olmaz; çünkü iman parçalanamaz Akıl, Resulullahın bildirdiklerini uygun bulursa, bu aklın kâmil, selîm olduğu anlaşılır
Bu tarif, aklı dışlamıyor mu?
CEVAP
Asla dışlamıyor Bu tarif selim olan akla değil, sakim olan akla zıt olabilir Sakim olan aklın anlamaması da önemsizdir

Yine diyor ki: Bu tarif, Kur'anı anlamaya mani olmak için konulmuş bir engeldir
CEVAP
Tam aksine, dini aklına uydurmaya çalışanlara engel olur Din akla uydurulursa insan sayısı kadar din ortaya çıkar Âlimlerin aklı dinde ölçü değilse, sizin aklınız nasıl dinde ölçü oluyor? Bu tarifi yapan İslam âlimidir Allahü teâlâ, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruyor

Yine diyor ki: Dogmaları, yani âyetleri akıl süzgecinden geçirmeden inanmak gerçek iman olmaz
CEVAP
Dogma tabirini daha çok ateistler kullanır (Siz Kur’an ne diyorsa hemen incelemeden inanıyorsunuz) diyorlar Sizin onlardan ne farkınız kaldı? Birisi bize (Bu âyettir) dese, sadece biz onun âyet olup olmadığını araştırırız O âyet ise, aklımıza zıt gelse de, hemen tasdik ederiz

Yine diyor ki: Görmeden, akıl süzgecinden geçirmeden inanmak olacak şey değildir
CEVAP
Siz Cenneti, Cehennemi gördünüz mü? Görmeden nasıl inanıyorsunuz?

Yine diyor ki: Bekara suresinin 3 âyetinde Onlar gaybı tasdik ederler, deniyor Görmeden inanın denmiyor ki
CEVAP
Anlaşılan siz, gaybın ne olduğunu bilmiyorsunuz Gayb, duygu organları görmek, işitmek, dokunmak, koklamak, tatmak ile veya hesap ve tecrübe ile anlaşılmayan şey demektir İmamı Rabbani hazretleri buyurdu ki: Akıl ve vehim Allah’a yaklaşamaz Hiç bir şeye benzemeyen ve akılla anlaşılamayan yaratıcıya, gayb yolu ile inanmaktan başka çare yoktur; çünkü görerek, düşünerek anlamaya kalkışmak, iman olmaz Kendi yaptığına inanmak olur ki bu da iman değildir (29)

Yine diyor ki: İman, gördükten sonra tasdiktir
CEVAP
Bu, İslamiyet’e inanmıyorum demenin başka şeklidir İmanın altı esasından hangisini gördünüz? İman, görmeden tasdiktir Cebimden elma çıkarsam, sonra bu elmadır desem, bunu görenin tasdiki inanmak olmaz, gördüğünü söylemek olur İman gayba olur Cebimde altın var desem, siz bana güvenerek evet var diye tasdik ederseniz bu inanmak olur, ama altını gördükten sonra bu altın demek iman değil, gördüğünü söylemek olur Bu farkı iyi anlamalıdır

Yine diyor ki: Allah’ın gayb ile ilgili her şeyini akıl süzgecinden geçirmeden inanmak iman olmaz
CEVAP
Akıl ile Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu, nasıl konuştuğunu nasıl yarattığını, Cennetteki meyvelerin tadını bilebilir miyiz? i akıl ile tarif edebilir miyiz? Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu tarif etmeniz mümkün mü? Elleri, gözleri, bir mekânı var mı, ne ile işitiyor, nasıl ezeli ve ebedi olur? Bu terazi bu sıkleti çekmez denmiştir Yani akıl ile bunları anlamak imkânsızdır

Sual: Akla ve araştırmaya çok önem veren genç bir arkadaş, (Şu neden farz, şu neden günah? Bunların hikmetini, sebebini bilmeden kabul etmem Ben görmediğim Allah’a, koca karı gibi inanmam) diyor Dinimiz görmeden iman etmeyi bildirmiyor mu?
CEVAP
Bu genç gibi söylemek çok tehlikelidir İlahi emrin hikmeti anlaşılmasa da Allah’ın emri olduğu için, hiç tereddütsüz kabul etmek şarttır İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan Hüccetülİslam unvanına sahip imamı Gazali hazretlerinin İhya’da ve imamı Süyuti hazretlerinin Camiussagîr’de bildirdiği hadisi şerifte buyuruluyor ki:
(Ahir zamanda değişik inançlar çıkınca, koca karılar gibi inanın) Deylemi

Bu hadisi şerif kocakarı gibi bâtıl şeylere körü körüne inan demek değildir Allah ve resulünün bildirdiklerine aklın almasa da, ispat edemesen de, inanın demektir Cennet, Cehennem, Sırat köprüsü ve ahiret hayatı akıl ile mantık ile ispat edilemez Mutezile aklı almadığı için sırat köprüsünü, miracı ve benzeri olayları inkâr etmiştir Şimdi bir çok Müslüman inanamayıp mürted olurken, müşrikler, bu bir çılgınlık derken, Hazreti Ebu Bekir, O söylediyse doğrudur diyerek imanın zirvesine çıkmıştır

Görmeden, aklını kullanmadan, bir anda Miraca gidip geldiğine inanarak Resulullahı tasdik etmesi imanını yükseltmiştir Güneşten daha parlak olan imanından dolayı Peygamber efendimiz, (Ebu Bekrin imanı, bütün insanların imanları toplamı ile tartılsa, Ebu Bekrin imanı daha ağır gelir) buyurmuştur

Lüzumlu fıkıh bilgilerini öğrenmek farzı ayn iken, bu farzı terk edip, (İmanı araştırıyorum) diyerek ağaçların, çiçeklerin, insan ve hayvanların anatomisini incelemekle devamlı meşgul olmak caiz değildir İman esasları tahkik edilmez, yani araştırılmaz Peygamber efendimiz, gayba imanı emretmiştir İspat ile delil ile iman olmaz İman, görmeden inanmaktır Kur’anı kerimde, salihler övülürken, (O müttekîler ki, gayba inanırlar) buyuruluyor (Bekara 3)

Demek ki gayba inanmak, müttekilerin vasfıdır Resulullah ne bildirmişse doğrudur diyerek inananlar kurtulmuştur İman, araştırarak, akıl yürüterek elde edilen bir şey değildir İslam âlimleri imanı şöyle tarif etmişlerdir:
İman, Muhammed aleyhisselamın, peygamber olarak bildirdiği şeyleri, tahkik etmeden, akla, tecrübeye ve felsefeye uygun olup olmadığına bakmadan, tasdiktir Akla uygun olduğu için tasdik etmek, aklı tasdik etmek olur, Resulü tasdik etmek olmaz Yahut Resulü ve aklı birlikte tasdik etmek olur ki, o zaman Peygambere itimat tam olmaz İtimat tam olmayınca, iman olmaz Çünkü iman parçalanmaz Hadisi şerifte buyuruluyor ki:
(Dini aklı ile ölçen kadar zararlı kimse yoktur) Taberani

Selim akıl çok kıymetlidir Hadisi şerifte, (Akıl, hak ile bâtılı birbirinden ayıran bir nurdur) buyuruluyor Allahü teâlâ, insana, hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden ayırabilmesi için aklı verdi Akıl bir ölçü aletidir Allahü teâlâya ait bilgilerde ölçü olmaz Mahluklara ait bilgilerde ölçü olur Akıl, insandan insana değiştiği için, bazı insanlar mahlûklara ait bilgilerde isabet ettiği halde, bazıları yanılabilir İnsan, bir yol gösterici olmadan aklı ile Allah’ın bildirdiği doğru yolu bulamadı Tarih incelendiğinde, kendi başlarına giden insanların yanlış yollara saptıkları görülür O halde Resulullaha inanmak şarttır

Sual: (Görmediğim şeye iman etmeyi aklım almıyor, dindeki şeylerden ruhum sıkılıyor) diyen arkadaşıma ne cevap vereyim?
CEVAP
Almayan aklını ve sıkılan ruhunu göstermesini isteyin, bakalım gösterebilecek mi?

Sual: Ben görmediğim Allah’a inanmam demek uygun mu?
CEVAP
Hayır değildir İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bildiğimiz, hatırımıza, hayalimize gelen, duygu organlarımıza etki eden her şey mahlûktur Bizim, Allahü teâlâ bir şeye benzemez dememiz, benzetmek olur Bizim anladığımız büyüklük, küçüklüktür İbrahim aleyhisselam, kâfirlere, (Niçin kendi yaptığınız putlara tapıyorsunuz? Sizleri de, yaptığınız işleri de Allahü teâlâ yarattı!) dedi İster elimizle yapmış olalım, ister aklımız ve hayalimizle meydana getirelim, bunların hepsi, Allahü teâlânın mahlûkudur O, bildiğimiz, düşünerek bulduğumuz şeylerin hiçbirine benzemez ve nasıl olduğu anlaşılamaz Akıl ve hayal Ona yaklaşamaz Böyle hiçbir şeye benzemeyen ve akıl ile anlaşılamayan yüce yaratıcıya, gayb yolu ile inanmaktan başka çare yoktur Çünkü, görerek, düşünerek anlamaya kalkışarak inanmak, Ona inanmak olmaz Kendi yaptığımız şeye iman etmek olur Bu da, Onun mahlûkudur Bunu, Ona ortak yapmış, Ondan başkasına iman etmiş oluruz (29)

Sual: Evliya zatlardan bazıları, (Biz Cenneti, Cehennemi görsek, imanımızda bir artma, bir değişiklik olmaz) demişler Bu nasıl olur? İnsanın bir şeyi bilmesine ilmel yakîn, gözle görmesine de aynel yakîn deniyor Gözle görmek, ilimle bilmekten çok daha üstün değil midir? Atalarımız, (Gözüm sana mı inanayım, yoksa sözüm sana mı inanayım?) diye boşuna mı söylediler? Bu zatların böyle söylemesinin hikmeti ne olabilir?
CEVAP
Elbette göz, bilmeye göre daha sağlam delildir Ama bu bizim gibi insanlar içindir Hakiki imana kavuşmuş evliya zatların ilimleri farklıdır Hazreti Ebu Bekr’in (O söylediyse doğrudur) demesi bunun bariz örneğidir Göz yanılabilir ama bu ilim sahiplerinin imanları öyle sağlamdır ki, hiçbir şey onu değiştiremez Göz ile görenin imanı bu kadar sağlam olamaz İman etmede göz ölçü değildir Sadece göz ölçü olsaydı, Resulullah efendimizi gören herkesin iman etmesi gerekirdi (Ebu talibin yetimi) diye bakanlar kâfirlikte kaldı, (Allah Resulü) diye bakanlar hidayete erdi Baştaki göz yanılabilir, kalbdeki göz yanılmaz Müslümanların görmeleri, anlamaları kalb gözü ile olur Göz bakınca, kalb inanınca görür Müslümanın kalbi inanmıştır, Allahü teâlânın ihsanlarına kavuşmuştur Derecesine göre neler görür neler, dünya ahiret fark etmez

Görerek iman
Sual: Eğitimci bir arkadaş, (Görerek inanmak, iman olmaz) dedi Bir öğrenci de, (Mucize ve keramet görerek iman eden kimse, görerek iman etmiş olmuyor mu? Mesela Peygamber efendimizin mucizelerini veya Abdülkadir Geylani hazretlerinin menkıbesindeki papazın Cenneti ve Cehennemi görüp inanması görerek iman değil mi?) dedi Hangisinin sözü doğrudur?
CEVAP
Eğitimci arkadaşın söylediği doğrudur Görerek inanmak iman değildir Gördüğünü tasdik etmek olur Bekara suresinin başında, salihler övülürken, (Onlar gayba inanırlar) buyuruluyor Gayba inanmak esastır Bir insanı Cennete, Cehenneme götürseler, o da gördüğü için inansa, iman etmiş olmaz Gördüğünü söylemek olur Onu herkes yapar Marifet, görmeden iman etmektir Şeytan da, Cenneti gördü ve Cennetin olduğunu söylemesi, iman sahibi olduğunu göstermez

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
İman, Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, inanıp tasdik etmektir Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş olur, Resulü tasdik etmiş olmaz Yahut Resulle aklı birlikte tasdik etmiş olur ki, o zaman Peygambere itimat tam olmaz İtimat tam olmayınca, iman olmaz Çünkü iman parçalanamaz (S Ebediyye)

İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Akıl, kuruntu, hayâl Allah’a yaklaşamaz Hiçbir şeye benzemeyen ve akılla anlaşılamayan yaratıcıya, gayb yoluyla inanmaktan başka çare yoktur, çünkü görerek, düşünerek anlamaya kalkışmak, iman olmaz Kendi yaptığına inanmak olur ki, bu da iman değildir (29)

Bir kimse, gayba inandıktan sonra, Cenneti, Cehennemi ve melekleri görse, imanı daha çok kuvvetlenmiş olur Mucize ve kerametler de, imanın kuvvetlenmesine sebep olur Yine İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Eshabı kiram, Resulullah'ı, vahyi ve mucizeleri gördükleri, melekle birlikte bulundukları için onların imanları görerek inanmak oldu Bu üstünlükler, diğer bütün üstünlüklerin temelidir Eshabı kiramdan başkası bu üstünlüklere kavuşamadı (1120)

Mucizeye de inanmayan çok kimse oldu Peygamber efendimizin bin kadar mucizesi görüldüğü hâlde, sihir diyerek inanmayanlar çıktı Bu bin mucizeden biri ve devamlı bir mucize olan Kur'anı kerime de inanmayanlar çıktı Musa aleyhisselamın asasının büyük bir yılan olması, denizde yürümesi gibi mucizelerine Firavun ve adamları inanmadı İsa aleyhisselamın körlerin gözünü açmak, ölüleri diriltmek gibi mucizelerine çok kimse inanmadı

Kerametlere de inanmayan çok kimse oldu Kerameti görmek görerek iman değildir Abdülkadir Geylani hazretlerinin kolunun içinde Cennetin ve Cehennemin görülmesi iman etmeyi gerektirmez Sihir derler, büyü derler, inanmayan çıkar Kimi hiçbir şey görmeden inanır, kimi de görünce imanı daha kuvvetlenir Mucize ve keramet iman etmeyi kolaylaştırır, ama (Kesin olarak iman etmeyi gerektirir) denmez
 

Similar threads

İman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir Amentü şöyledir: Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil...
Cevaplar
0
Görüntüleme
130
Sual: Amel imandan parça mıdır, yani bir farzı yapmayan veya bir haramı işleyen kâfir olur mu? CEVAP Hayır, kâfir olmaz Amel imandan bir parça olsaydı, her günah işleyen kâfir olurdu Hiç müslüman kalmazdı Mutezile ile Vehhabiler ve diğer bazı bid’at fırkaları, (Amel, imandan parçadır)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
73
İnanmak ne demek? Sual: Müslüman olmak için Amentü’deki altı esasa inanmak şarttır, ama inanmak ne demektir? CEVAP İnanmak, görmüş gibi, kabul etmek, tasdik etmek, beğenmek demektir Bir insanın Müslüman olabilmesi için, iman sahibi olması, yani dinimizin emir ve yasaklarına inanması...
Cevaplar
0
Görüntüleme
78
Cevap 1: Kur'an ve hadislerde müminlerin gayba iman etmeleri gerektiği açıkça belirtilir: Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
126
Bazı okuyucular, İbni Teymiye’nin veya İbni Sebe’nin yanlış görüşlerinin neler olduğunu soruyorlar Mesela, (İbni Teymiyeci bir arkadaşımız var İbni Teymiye’nin hatalarını bildirin de arkadaşımızı vazgeçirelim) diyorlar Abduh’u, Kardavi’yi veya daha başkalarını soruyorlar Bunların yolundan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
858,508Konular
982,842Mesajlar
30,629Kullanıcılar
kayzen3131Son üye
Üst Alt