urgot
FD Üye
Gebelikte Miyom
Miyom adı verilen kitlelerin kansere neden olma ihtimali oldukça düşüktür. Bu nedenle iyi huylu kitleler olarak kabul edilmektedir. Rahim kası nedeniyle ortaya çıkabilmektedirler. Kadınlarda sık görülen miyomlar gebelik dönemlerinde de ortaya çıkabilmektedirler. Gebelik yaşayan anne adaylarının %4’ünde miyomlara rastlanmaktadır. Miyomların daha çok ilk hamilelik dönemi yaşayan anne adaylarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu kişiler bir ya da daha fazla sayıda adet olabilirler. Gebelikte miyom görülme oranı annenin yaşıyla ilişkili bir durumdur. Annenin yaşı arttıkça miyom oluşma ihtimali de artmaktadır.
Miyomlar rahim içerisinde 3 farklı şekilde bulunabilirler. Bunlar aşağıdaki gibidir;
Miyom tanısı gebeliğin olmadığı bir dönemde ultrason görüntüleriyle konulmaktadır. Gebelikte miyom tanısı da hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki dönemde uygulanan rutin ultrason görüntüleri sırasında ortaya çıkabilmektedir.
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde rahmin arka duvarına yerleşmiş olarak bulunan miyomların tanısı oldukça zor olmaktadır. Bu nedenle gebeliğin ilk 3 ayında tanı konması daha kolay olmaktadır.
Gebelikte Miyom Riski Nelerdir?
Gebelikte miyom riski öncelikle rahim içerisindeki yerleşmiş olduğu bölgeye bağlı olarak değerlendirilir. Daha sonra da miyomun sayısı ve büyüklüğü dikkate alınmaktadır.
Submüköz tipi ve intramural tipi miyomların taşıdığı bir takım riskler vardır. Bu riskler aşağıda sıralandığı gibidir;
Gebelik döneminde miyomdaki bozulma nedeniyle hissedilen bu ağrı erken doğuma, plasentanın erkenden ayrılmasına ya da apandisit sorunlarına yol açabilmektedir. Miyomda bozulma durumu gebeliğin 20. – 22. haftaları arasında daha sık görülmektedir. Bu da doğumun erkenden başlamasına neden olur.
Miyom Çıkarılması (Miyomektomi) Operasyonu Geçiren Anne Adayının Doğum Şekli Nasıl Olur?
Gebelik dönemi esnasında miyom çıkarılması operasyonu geçiren anne adayının doğum şekli operasyonun başarısına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Eğer operasyon esnasında annenin rahminin iç tabakasında hasar meydana gelmişse bu durumda normal doğum ihtimali oldukça düşüş göstermektedir. Çünkü normal doğum esnasında yaşanan rahim kasılmalarında hasar görmüş olan rahmin yırtılma riski söz konusudur. Bu riskin ortaya çıkmaması için anne adayına sezaryen doğum şekli uygun görülür. Eğer annenin miyom çıkarma operasyonu başarılı geçmiş ve rahmi herhangi bir hasar görmemişse normal doğum yapması mümkün olmaktadır.
Miyom adı verilen kitlelerin kansere neden olma ihtimali oldukça düşüktür. Bu nedenle iyi huylu kitleler olarak kabul edilmektedir. Rahim kası nedeniyle ortaya çıkabilmektedirler. Kadınlarda sık görülen miyomlar gebelik dönemlerinde de ortaya çıkabilmektedirler. Gebelik yaşayan anne adaylarının %4’ünde miyomlara rastlanmaktadır. Miyomların daha çok ilk hamilelik dönemi yaşayan anne adaylarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu kişiler bir ya da daha fazla sayıda adet olabilirler. Gebelikte miyom görülme oranı annenin yaşıyla ilişkili bir durumdur. Annenin yaşı arttıkça miyom oluşma ihtimali de artmaktadır.
Miyomlar rahim içerisinde 3 farklı şekilde bulunabilirler. Bunlar aşağıdaki gibidir;
- Submüköz tipi miyom: Bu tip miyomlar rahmin iç tabakasına yakın bir yerde bulunurlar.
- İntramural tipi miyom: Bu tip miyomlar tamamen rahim kasının içerisinde yerleşmiş olarak bulunurlar.
- Subseröz tipi miyom: Bu tip miyomlar rahmin tüm dış yüzeyine yerleşmiş şekilde bulunurlar.
Miyom tanısı gebeliğin olmadığı bir dönemde ultrason görüntüleriyle konulmaktadır. Gebelikte miyom tanısı da hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki dönemde uygulanan rutin ultrason görüntüleri sırasında ortaya çıkabilmektedir.
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde rahmin arka duvarına yerleşmiş olarak bulunan miyomların tanısı oldukça zor olmaktadır. Bu nedenle gebeliğin ilk 3 ayında tanı konması daha kolay olmaktadır.
Gebelikte Miyom Riski Nelerdir?
Gebelikte miyom riski öncelikle rahim içerisindeki yerleşmiş olduğu bölgeye bağlı olarak değerlendirilir. Daha sonra da miyomun sayısı ve büyüklüğü dikkate alınmaktadır.
Submüköz tipi ve intramural tipi miyomların taşıdığı bir takım riskler vardır. Bu riskler aşağıda sıralandığı gibidir;
- Erken doğum tehlikesi,
- Düşük olma ihtimali,
- Tekrarlayan düşük ihtimali,
- Fetüsün rahim içerisindeki pozisyonunun normal bir şekilde olmaması,
- Bebeğin eşi olarak da bilinen plasentanın erken ayrılması durumu (ablasyo),
- Rahim kasılmalarının engellenmesi nedeniyle doğumdan sonra vajinal kanamaların olması gibi faktörlerdir.
Gebelik döneminde miyomdaki bozulma nedeniyle hissedilen bu ağrı erken doğuma, plasentanın erkenden ayrılmasına ya da apandisit sorunlarına yol açabilmektedir. Miyomda bozulma durumu gebeliğin 20. – 22. haftaları arasında daha sık görülmektedir. Bu da doğumun erkenden başlamasına neden olur.
Miyom Çıkarılması (Miyomektomi) Operasyonu Geçiren Anne Adayının Doğum Şekli Nasıl Olur?
Gebelik dönemi esnasında miyom çıkarılması operasyonu geçiren anne adayının doğum şekli operasyonun başarısına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Eğer operasyon esnasında annenin rahminin iç tabakasında hasar meydana gelmişse bu durumda normal doğum ihtimali oldukça düşüş göstermektedir. Çünkü normal doğum esnasında yaşanan rahim kasılmalarında hasar görmüş olan rahmin yırtılma riski söz konusudur. Bu riskin ortaya çıkmaması için anne adayına sezaryen doğum şekli uygun görülür. Eğer annenin miyom çıkarma operasyonu başarılı geçmiş ve rahmi herhangi bir hasar görmemişse normal doğum yapması mümkün olmaktadır.