Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Gece altını ıslatmak bir hastalıkmı?

Gece altını ıslatmak bir hastalıkmı?
0
55

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Gece altını nemlendirmek bir hastalıkmı? altını ıslatma nedenleri,altını ıslatma,altını ıslatan bebek,altını ıslatma tedavi,altını ıslatma sorunu Sağlıklı çocuklar da uyku öncesi aşırı sıvı aldıklarında gece idrar kaçırabilirler Fakat, bu olayın bir rahatsızlık olarak düşünülüp çare etme kararının verilebilmesi için minimum, ard arda gelen 3 ayda haftada 2 kereden fazla olması gerekmektedir… Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Doç Dr Selami Sözübir, bu konuyla ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi: Ne dek çoğunlukla karşılaşılan bir durumdur? Gece altını ıslatma birçok süre mesane (idrar torbası) gelişimindeki gecikmenin bir sonucudur böylece de yaşla sıklığı azalır ve erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür Aileler 56 yaş civarında bu sorunla ilgilenmeye ve çoğunlukla de 78 yaşında hekimlerden takviye istemeye başlarlarÜç yaşındaki çocukların %40’ı altını ıslatırken bu oran 5 yaşında %20’ye ve 6 yaşında %10’a düşer Ülkemizde ise bu oranlar dünya oranlarına göre hafifçe yüksektir Ülkemizde 711 yaş grubunda erkeklerin %16’sında, kızların ise %11’inde gece altını ıslatma problemi olduğu bildirilmektedir İşin ilginçi dünyada 20 yaş üzerinde de %12 oranında gece altını ıslatan erişkenlere rastlanmaktadır Gece altını ıslatma psikolojik bir problem midir? Aslında bu soru yıllarca bu konuyla ilgilenen hekimlerimiz için önemli bir ağız dalaşı konusu olmuştur Kesinlikle bazı psikolojik faktörler sonuçta sinirlerle ilgili olan bu olayın oluşmasına niçin olabilir Ancak bugün çocuğun psikolojik problemlerinin buna niçin olduğundan fazla, bu sorunun çocukta ciddi ruhsal problemlere neden olduğu ön plana çıkmaktadır genel olarak psikolojik olayların sık görülen ilk gece altını ıslatma sorununa yol açmadığı gerçeği bu çocukların büyük çoğunluğunda bir ruhsal sorun aramaya lüzum olmadığını ortaya koymuştur Sabahları ıslak bir yatakla uyanan bir çocuğun sıkıntısının ne denli yoğun olacağı açıktır Aileler ise bu durumun bir rahatsızlık olduğunu kabul etmediklerinden çocuğu suçlamakta ve hatta zaman zaman cezaya çarptırmaktadırlar Ama bu durumdan azami çocuk rahatsızdır ve kurtulmak istemektedir Bu şart çocukta özellikle ev dışı otel, kamp misafirlik gibi bir yerde yatmaktan kaçınmaya ve çocuğun fazla yoğun utanma duygusu yaşamasına niçin olmaktadır bu nedenle bir çok faaliyete yeralma istemeyebilir Ama, çocukluk çağındaki davranışsal gerilemenin bulgularından biri de gece altını ıslatma olabilir Bu mektep başarısızlığı, dehşet gibi ek bulgularla beraberdir Bu cins bulguları da olan çocukların mutlaka çocuk psikiyatristleri kadar görülmesi gereklidir Gece altını ıslatma genetik bir rahatsızlık mıdır ? Gerçekten gece altını ıslatma büyük oranda genetik yatkınlığa dayanmaktadır Yani ailesel bir rahatsızlıktır Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta %44, ikisinde birdenbire varsa %77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanmaktadır Eğer baba çocukluğu döneminde altını ıslatıyorsa çocuğunda bunun görülebilme şansı diger çocuklara oranla takriben 7 kere fazladır Anne de bu geçmiş varsa bu oran yaklaşık 5 defa fazladır Aile öyküsü olan vakalar iyileşme zamanı bakımından ailelerine benzer bir seyir göstermektedirler Hem son yıllarda yapılan çalışmalarla kromozomlar üstünde kalıtımsal alt yapıda gösterilmiş ve 5,13,12,22 gibi kromozomlarda gece işemesi ile igili spesifik bölgeler saptanmıştır Gece altını ıslatma yaşla kendi kendine geçen bir şart mudur? Toplumumuzda gece altını ıslatmanın zamanla her çocukta düzelebileceğine dair hatalı bir inanış hakimdir Hatta ergenlikte, sünnetle, ya da askere gidince geçeceğine inanılır Doğrusu ilk tip gece altını ıslatmada yaş ilerledikce bir takım vakalarda kendiliğinden düzelmeler görülüldüğü doğrudur Ancak bu düzelmenin ne süre olacağını kimse bilemez İlaveten, bu düzelmeyi beklerken çocuğun ruhsal durumunun ne kadar etkileneceği de bilinmediği için bu düzelmeyi ummak muhakkak dürüst değildir Bu hastalığın tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alındığına kadar, 5 yaş üstünde gece altını ıslatan çocukların tibbi destek alması gerekmektedir Bir Takım çocuklar niçin gece altlarını ıslatırlar? Gece altını ıslatan çocukların çoğunluğu birincil herif dediğimiz altını ıslatma gurubunda yer almaktadırlar Yani bu çocukların gece altını ıslatmadıkları adi diyebileceğimiz bir dönemi hiç olmamıştır Bunu ortaya çıkaran sebeplerin başında çocukların asap sisteminin tam gelişmiş olmaması ve mesanenin asap kontrolünün tam kazanılmaması yer almaktadır Bu tip gece altını ıslatan çocukların gece uykuda mesane doluluğunu hissetmelerinin eksik, mesane kapasitelerinin minik ve uyku derinliklerinin artı olduğu bildirilmektedir Hasta mesanesi dolduğunda alışılagelmiş olarak oluşan mesane kasılmalarını algılayamaz ve mesanedeki basınç artışını hissedemez, neticede gece uykuda altını ıslatır Hem, gece idrarın azalmasını sağlayan hormonun bu çocuklarda normal olmadığına dair araştırma sonuçları da mevcuttur Gece altını ıslatan çocukların uzman bir hekim göre tetkik edilmesi ve nadir de olsa çocukta gece altını ıslatmaya neden olabilecek diğer hastalıkların araştırılması ve ayırt edilmesi gerekmektedir ve fazla önemlidir Bu ayırt edilmesi gereken hastalıklar hangileridir ? Gece altını ıslatan çocukların %3’ü civarındakilerde böbrek ve idrar yollarına ait doğuştan olan bozukluklar, böbrek hastalıkları, gizli bel kemikleri açıklıkları (spina bifida), diyabet, sara hastalığı, parazitler, besin alerjileri gibi bu duruma neden olan diğer hastalıklar saptanabilmektedir Vakaların %510’unda ise altını ıslatmaya sık ve acele idrar yapma ihtiyacı gibi işeme sırasında ortaya meydana çıkan birtakım yakınmalar eşlik etmektedir Bu çocuklarda kabızlık, idrar yolu enfeksiyonu ve mesanenin birtakım sinirsel düzeltilebilir rahatsızlıkları saptanmaktadır Ayrıca son yıllarda ırk aralarında geniz eti olarak bilinen durumda da çocuklarda yüksek oranda gece altını ıslatma görüldüğü ve ameliyat sonrası yakınmalarının geçtiği üstünde durulmaktadır Gece altını ıslatan her çocuğa ileri tetkikler gerçekleştirmek gerekir mi? Bu sorunuz sahiden çok manâlı Gece altını ıslatan çocuklarda aşağı sıraladığımız özellikler varsa en kısa zamanda ileri muayene ve analiz nedeniyle bilirkişi bir hekime başvurmaları gerekmektedir Bu özellikler: id gece altını ıslatma hiç altını ıslatmamış bir dönemden sonra ani olarak başladıysa, gündüzde altını ıslatıyorsa, kabızlık ya da kaka ile altının kirlenmesi de mevcutsa, idrar yaparken sancı duyuyorsa, bir günde 7 den pozitif sayıda idrara çıkıyorsa tuvalete koşarak veya son dakikada gidiyorsa, işeme sayıları haftada 2 den artı ve gecede 1 den pozitif ise, gece içinde işemesi eksik eksik miktarda oysa pozitif sayıda ise Bu özelliklere sahip çocukların muhakkak bilirkişi bir hekime ve mümkünse gece işemesi polikliniği olan bir hastaneye başvurmalarını öneriyoruz Bu çocukların eşlik eden hastalıklar ve mesane fonksiyonları açısından değerlendirilmeleri gerekmektedir Hastanemizde de bu hizmet özel olarak verilmekte Mesane fonksiyonlarının değerlendirilmesi en önemli vasıta olan ürodinami tarafımızdan yapılmaktadır Ürodinami ne demektir? Bu aletle biz mesanenin dolması ve işeme esnasında sinirsel iletimini ve fonksiyonlarını değerlendirebiliyoruz Bu Nedenle kalbin ELEKTROKARDIYOGRAM si gibi mesanenin çalışması elimize işlevini bildiren bir rapor halinde gelebiliyor Özellikle gündüz idrar yaparken şikayetleri de olan gece altını ıslatan çocuklarda dürüst ilaçların kullanımı açısından bize yol gösterici olabiliyor Ama bu tetkikin özellikle çocuklarda sabırla yaklaşarak ve bu konuda uzman hekimler kadar kanımca yapılması gerekmektedir Gece altını ıslatan çocuğa nasıl davranmalı ? Artık şunu fazla açık olarak biliyoruz ki, bu çocuklara en büyük zararı veren gece altını ıslatmanın kendisinden çok, ailenin ve toplumun hatalı tutumları olmaktadır Bunların içinde en tehlikelisi cezalandırmalar ve de özellikle cinsel bölgelere yönelik cezalandırmalardır Bu cins bir cezanın çocuk üzerindeki etkisinin ömür boyu sürebileceği unutulmamalıdır Gece altını ıslatan çocuğunuza kızmayın, utandırmayın onu, diğer çocukları misal göstermeyin Altını ıslatan çocuğa onun fizyolojik bir gelişme gecikmesi yaşadığını, bu sorunun çok da kayda değer olmadığını ve sahiden diş sonuç gibi normal bir gelişim olduğunu; ama onu etkilediğini düşündüğünüz için bir doktora götürmek istediğinizi, muayene ve çare süresince ona yardım olacağınızı anlatmanız gerekmektedir Neden tedavi ediyoruz ? Gece altını ıslatan çocukların bir kısmı kendiliğinden düzelecektir oysa çocuğa ve aileye bezginlik vermesi, çocuğun kendine güvenini azaltabilmesi, birlikte başka tutum ve duygulanım sorunlarının olabilmesi nedeniyle tedavi önerilmektedir Tedaviye başlamadan önce bilirkişi ve gece altını ıslatma konusnda tecrübeli bir doktor göre çocuğun ayrıntılı fiziksel muayenesi yapılmalı, idrar kaçırmaya yol açabilecek diğer tüm nedenler gözden geçirilmelidir Tedavisi nasıl oluyor ? Tedavinin başarılı olmanın ilk şartı aile, çocuk ve doktor aralarında tam bir iş birliğinin olmasıdır Asıl ilke çocuğa güven vererek suçluluk hissini ortadan kaldırma ve mümkünse olayı çocuğun sahiplenmesini sağlamaktır Öncelikle denenmesi gereken çocuğun kendisinin veya ailesinin gece uyanmasına dönük programlardır Bunlara motivasyon programları denmekte ve sadece motivasyonla aracısız olarak tedavinin başarısı %25 arttrırabilmektedir Önce çocukların kendiliğinden uyanması denenir, bu olası olmuyorsa ailenin çocuğu gece uyandırıp tuvalete gitmesini karşılayan program uygulanır Altını ıslatma tedavisinde uzun yıllardır farklı alanlara yönlendirilmiş ilaçlar kullanılmıştır Bu hap tedavi kürları çocuktan çocuğa farklı olarak ortalama 6 ay sürmektedir Ahali aralarında tedavide kullanılan bazı ilaçların kısırlığa neden olabileceği gibi yanlış bir kanaat vardır Bu uydurma ve bilimsel dayanağı olmayan bir söylentiden ibarettir Eğer ailenin desteği ile beraber motivasyon tedavisi ve hap tedavisi beraber uygulanırsa bu çocuklarda tedavide galibiyet oranı %70–80 bulmaktadır Hap tedavisinin en kayda değer dezavantajı ise çare kesildikten sonradan rahatsızlığın yüksek oranda her yerde riski bulunmasıdır böylece son yıllarda alarm ve hap tedavisinin birlikte kullanılması önerilmektedir Alarm cihazları çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz çocuğu uyandırarak, mesanesini denetim etmesine asistan olan araçlardır Alarm cihazları teknolojisinde son yıllarda önemli ilerlemeler olmuş ve keza küçük ayrıca de kullanımı kolay alarm cihazları üretilmiştir Alarm tedavisine de minimum 3 ay sürdürmek gerekmekte ve bu çare ile çocuklarda %85 lere varan iyileşme sağlanmaktadır Alarm tedavisi sonunda yineleme riski ise oldukça düşüktür  
 
858,476Konular
981,262Mesajlar
29,554Kullanıcılar
MiklosSon üye
Üst Alt