Gecmişin Hesabı
Gecmişin Hesabı masalı
Gecmişin Hesabı Gecmişin Hesabı Hikayesi
Yer yer cokmuş asfalttan muteşekkil sokağın başından yumurta topuk ayakkabının asfalta vurmasıyla cıkan sesler neredeyse tum mahalleyi sarmaktaydı Sokağın en az kendisi kadar eski ve yer yer yıkılmaya yuz tutmuş evlerinin pencereleri perdelerle kapatıldı Meraklı bakışlar birer hayalet gibi perde aralarından ayakkabı tıkırtılarının geldiği sokağın başına yoneldi
Bu tıkırtıların sahibi semtin namlı kabadayısı Kasap Ali’den başkası değildi Kasaplığının elbette ki gercek kasaplıkla ilgisi yoktu Kasaplığı falcatasını ustalıkla kullanmasından ve kavga ettiği kişilerin bir daha iflah olmamasından geliyordu Yumurta topuklu siyah ayakkabısının okcesine basmıştı her zaman ki gibi Elindeki kehribar tespihi ustalıkla ceviriyordu Yakası acık gomleği her zamanki gibi bembeyaz ve utuluydu Siyah cepkeninin onu acıktı ve siyah ceketi omuzlarındaydı Şehirde semtte ve mahalle de namını duymayan yoktu Kasap Ali’nin Ağır adımlarla yuruyordu sokakta İzleyende bir dağ yerinden kalkmış yuruyormuş gibi bir his uyandırıyordu Kasap Ali kara yağız delikanlılardandı Siyah sacları ve bıyıkları her daim tıraşlıydı Gozleri cakırdı Herhangi birisinin gozlerinin icine baktığında insanın icine kopkoyu bir korku hissi kaplıyordu Kasap Ali’nin eski İstanbul kabadayılarını anlatan cizgi romanlardan cıkıp gelmiş gibi bir hali vardı Konuşması kısa kesin ve gur olurdu Namusa ve durustluğe ziyadesiyle ehemmiyet verirdi İlk genclik yıllarından itibaren ne kendi mahallesinde ne de bir başka yerde her hangi bir kadına kıza laf attığı yan gozle baktığı gorulmemişti Bu durum ilk cinayetini on beş yaşındayken namus icin işlediğinden mi kaynaklanıyordu yoksa kişiliğinden mi kaynaklanıyordu hic kimse bilemiyordu Ama bu hali tum mahallelinin taktirini toplamıştı Sık sık hapishaneye girer cıkardı Kasap Ali Ama ne emniyet ne de hapishane personeli adi suclu gibi davranmazdı Kasap Ali’ye İcten ice saygı duyarlardı ve işlediği sucun muhakkak suretle bir haksızlığa karşı koyma mucadelesinden kaynaklandığını bilirlerdi
Kasap Ali ağır yururken adımlarının kendisini olume goturduğunden haberdar değildi Sokağın sonuna geldiğinde bir silah sesi duydu Yer ayağının altından kaymış gibi hissetti Elini goğsune goturdu Elinde bir sıcaklı hissetti Eli kanına bulanmıştı Aynı silah sesi birkac kez daha duyuldu ve Kasap Ali icin nefes alıp vermek zamanla zorlaştı Sonunda karşı konulamaz bir karanlığın icine bıraktı kendini
Mahalle dedikodularla calkalanıyordu İnsanların bir kısmı Kasap Ali’nin kahpece sırtından vurulduğunu bir kısmı su testisinin suyolunda kırıldığını bir kısmı da değerli bir insanın hic uğruna olduğunu konuşuyordu Ama bu insanlar icinde Ali’nin vefatına en cok uzulen nişanlısı Safiye’ydi Ali Safiye’ye bircok kez bu durumdan bahsetmişti Asla ağlamaması gerektiğini tembih etmişti Ama Safiye nişanlısı Ali’nin bu tembihine uyamıyordu
Kasap Ali’nin cenazesinde annesi ayakta duramıyordu Uzuntusu yaşlı bedenine ağır geliyordu Yirmi yıl daha yaşlanmış gibiydi Ali babasının mezarının yanına gomuldu Bu vefata en cok uzulenlerden birisi de hic şuphesiz emniyet muduru Ethem’di Baş Komiser Ethem’in bu cinayetin uzerinde duracağı ve hicbir ipucunu es gecmeyeceği Ali’nin cenazesine gelmesinden belliydi
Polis tum mahalleyi sorguladı Sorgulanan kişiler Kasap Ali’yi cok sevdiklerini ama hicbir şey bilmediklerini ısrarla anlattılar Sanki ezberletilmiş gibi herkes aynı şeyleri soyluyorlardı Yalnızca olayın olduğu sokakta Ali’nin vurulmasını perdenin ardından izleyen altmış beş yaşındaki memur emeklisi Rustem Bey sorgusunda zanlıları tarif etmişti
Rustem amca olay nasıl oldu
Tam olarak bilemiyorum evladım
Sen yalnızca gorduklerini anlat amca
Kasap Ali her zaman ki gibi sokağın başında gorundu Her halde kahveye gidiyor Evi aşağı sokakta olduğu icin er zaman bu sokaktan gecer
Evet amca
Bende emekliyim Başka işim gucum yok Sabahtan akşama kadar pencerenin kenarında sokağı izlerim Şimdiye kadar Kasap Ali oğlumuzun bir saygısızlığını gormedim Aksine beni severdi Her zaman yardım etmek isterdi
Evet amca o gun ne oldu
Kasap Ali tam sokağın sonuna gelmişti ki uzun boylu zayıf nit oğlan cocuğu arkasından tabancayla ateş etti
Sonra Amca
Sonra cok fazla ses cıktı ben korkup pencerenin altına yattım Sonra birkac defa daha silah sesi duyuldu
Kac tane?
Ya uc tane ya da dort tane tam bilemiyorum
Sonra ne oldu?
Sonra baya bir bekledim aşağıda Bağırmalar filan geldi Duyduk ki Kasap Ali vurulmuş
Vuran adamı tarif edebilir misin?
Yuzu siyah bir atkıyla sarılıydı evladım Ama uzun boyluydu uzerinde kahverengi bir mont vardı
Sacları ne renkti?
Siyahtı herhalde evet evet siyahtı
Arabayla filan mı geldi?
Yok yuruyerek geldi
Başka bir şey gordun mu?
Yok evladım bunlar işte
Tamam amca teşekkur ederim
Polis Kasap Ali’nin tum duşmanlarının kavga ettiği kişilerin listesini cıkardı Hepsini ayrı ayrı sorguladı Ama bir neticeye ulaşamadı Ne mahalleli ne olay mahalli ne de Kasap Ali’nin kavga ettiği kişiler ipucu veriyordu Baş Komiser Ethem caresizlik icerisinde Kasap Ali’nin faili mechuller arasına girmesini izliyordu o kadar
Tum bunlar olurken birkac sokak otede eski bir ahşap evin itinayla suslenmiş odasında uzun boylu ince yapılı kara yağız delikanlı tabancasını masanın uzerindeki porte fotoğrafın yanına koydu ve;
İntikamını aldım babacığım! Artık rahat uyu! Seni gozlerimin onunde vuran adam bugun toprağın altında! Diye haykırdı
Bu delikanlı Kasap Ali’nin on beş yaşındayken oldurduğu adamın oğluydu Bu bir namus davasıydı Kasap Ali işlediği bu ilk cinayetten hicbir zaman pişman olmadığını soylemişti defalarca ve şimdi oldurduğu adamın oğlu da icerisinde bir nebze olsun pişmanlık duygusunun olmadığını soyleyebilirdi Bu kaderin kacınılmazlığı mıydı? Hic kimse cevap veremezdi bu soruya…
alıntı
Gecmişin Hesabı masalı
Gecmişin Hesabı Gecmişin Hesabı Hikayesi
Yer yer cokmuş asfalttan muteşekkil sokağın başından yumurta topuk ayakkabının asfalta vurmasıyla cıkan sesler neredeyse tum mahalleyi sarmaktaydı Sokağın en az kendisi kadar eski ve yer yer yıkılmaya yuz tutmuş evlerinin pencereleri perdelerle kapatıldı Meraklı bakışlar birer hayalet gibi perde aralarından ayakkabı tıkırtılarının geldiği sokağın başına yoneldi
Bu tıkırtıların sahibi semtin namlı kabadayısı Kasap Ali’den başkası değildi Kasaplığının elbette ki gercek kasaplıkla ilgisi yoktu Kasaplığı falcatasını ustalıkla kullanmasından ve kavga ettiği kişilerin bir daha iflah olmamasından geliyordu Yumurta topuklu siyah ayakkabısının okcesine basmıştı her zaman ki gibi Elindeki kehribar tespihi ustalıkla ceviriyordu Yakası acık gomleği her zamanki gibi bembeyaz ve utuluydu Siyah cepkeninin onu acıktı ve siyah ceketi omuzlarındaydı Şehirde semtte ve mahalle de namını duymayan yoktu Kasap Ali’nin Ağır adımlarla yuruyordu sokakta İzleyende bir dağ yerinden kalkmış yuruyormuş gibi bir his uyandırıyordu Kasap Ali kara yağız delikanlılardandı Siyah sacları ve bıyıkları her daim tıraşlıydı Gozleri cakırdı Herhangi birisinin gozlerinin icine baktığında insanın icine kopkoyu bir korku hissi kaplıyordu Kasap Ali’nin eski İstanbul kabadayılarını anlatan cizgi romanlardan cıkıp gelmiş gibi bir hali vardı Konuşması kısa kesin ve gur olurdu Namusa ve durustluğe ziyadesiyle ehemmiyet verirdi İlk genclik yıllarından itibaren ne kendi mahallesinde ne de bir başka yerde her hangi bir kadına kıza laf attığı yan gozle baktığı gorulmemişti Bu durum ilk cinayetini on beş yaşındayken namus icin işlediğinden mi kaynaklanıyordu yoksa kişiliğinden mi kaynaklanıyordu hic kimse bilemiyordu Ama bu hali tum mahallelinin taktirini toplamıştı Sık sık hapishaneye girer cıkardı Kasap Ali Ama ne emniyet ne de hapishane personeli adi suclu gibi davranmazdı Kasap Ali’ye İcten ice saygı duyarlardı ve işlediği sucun muhakkak suretle bir haksızlığa karşı koyma mucadelesinden kaynaklandığını bilirlerdi
Kasap Ali ağır yururken adımlarının kendisini olume goturduğunden haberdar değildi Sokağın sonuna geldiğinde bir silah sesi duydu Yer ayağının altından kaymış gibi hissetti Elini goğsune goturdu Elinde bir sıcaklı hissetti Eli kanına bulanmıştı Aynı silah sesi birkac kez daha duyuldu ve Kasap Ali icin nefes alıp vermek zamanla zorlaştı Sonunda karşı konulamaz bir karanlığın icine bıraktı kendini
Mahalle dedikodularla calkalanıyordu İnsanların bir kısmı Kasap Ali’nin kahpece sırtından vurulduğunu bir kısmı su testisinin suyolunda kırıldığını bir kısmı da değerli bir insanın hic uğruna olduğunu konuşuyordu Ama bu insanlar icinde Ali’nin vefatına en cok uzulen nişanlısı Safiye’ydi Ali Safiye’ye bircok kez bu durumdan bahsetmişti Asla ağlamaması gerektiğini tembih etmişti Ama Safiye nişanlısı Ali’nin bu tembihine uyamıyordu
Kasap Ali’nin cenazesinde annesi ayakta duramıyordu Uzuntusu yaşlı bedenine ağır geliyordu Yirmi yıl daha yaşlanmış gibiydi Ali babasının mezarının yanına gomuldu Bu vefata en cok uzulenlerden birisi de hic şuphesiz emniyet muduru Ethem’di Baş Komiser Ethem’in bu cinayetin uzerinde duracağı ve hicbir ipucunu es gecmeyeceği Ali’nin cenazesine gelmesinden belliydi
Polis tum mahalleyi sorguladı Sorgulanan kişiler Kasap Ali’yi cok sevdiklerini ama hicbir şey bilmediklerini ısrarla anlattılar Sanki ezberletilmiş gibi herkes aynı şeyleri soyluyorlardı Yalnızca olayın olduğu sokakta Ali’nin vurulmasını perdenin ardından izleyen altmış beş yaşındaki memur emeklisi Rustem Bey sorgusunda zanlıları tarif etmişti
Rustem amca olay nasıl oldu
Tam olarak bilemiyorum evladım
Sen yalnızca gorduklerini anlat amca
Kasap Ali her zaman ki gibi sokağın başında gorundu Her halde kahveye gidiyor Evi aşağı sokakta olduğu icin er zaman bu sokaktan gecer
Evet amca
Bende emekliyim Başka işim gucum yok Sabahtan akşama kadar pencerenin kenarında sokağı izlerim Şimdiye kadar Kasap Ali oğlumuzun bir saygısızlığını gormedim Aksine beni severdi Her zaman yardım etmek isterdi
Evet amca o gun ne oldu
Kasap Ali tam sokağın sonuna gelmişti ki uzun boylu zayıf nit oğlan cocuğu arkasından tabancayla ateş etti
Sonra Amca
Sonra cok fazla ses cıktı ben korkup pencerenin altına yattım Sonra birkac defa daha silah sesi duyuldu
Kac tane?
Ya uc tane ya da dort tane tam bilemiyorum
Sonra ne oldu?
Sonra baya bir bekledim aşağıda Bağırmalar filan geldi Duyduk ki Kasap Ali vurulmuş
Vuran adamı tarif edebilir misin?
Yuzu siyah bir atkıyla sarılıydı evladım Ama uzun boyluydu uzerinde kahverengi bir mont vardı
Sacları ne renkti?
Siyahtı herhalde evet evet siyahtı
Arabayla filan mı geldi?
Yok yuruyerek geldi
Başka bir şey gordun mu?
Yok evladım bunlar işte
Tamam amca teşekkur ederim
Polis Kasap Ali’nin tum duşmanlarının kavga ettiği kişilerin listesini cıkardı Hepsini ayrı ayrı sorguladı Ama bir neticeye ulaşamadı Ne mahalleli ne olay mahalli ne de Kasap Ali’nin kavga ettiği kişiler ipucu veriyordu Baş Komiser Ethem caresizlik icerisinde Kasap Ali’nin faili mechuller arasına girmesini izliyordu o kadar
Tum bunlar olurken birkac sokak otede eski bir ahşap evin itinayla suslenmiş odasında uzun boylu ince yapılı kara yağız delikanlı tabancasını masanın uzerindeki porte fotoğrafın yanına koydu ve;
İntikamını aldım babacığım! Artık rahat uyu! Seni gozlerimin onunde vuran adam bugun toprağın altında! Diye haykırdı
Bu delikanlı Kasap Ali’nin on beş yaşındayken oldurduğu adamın oğluydu Bu bir namus davasıydı Kasap Ali işlediği bu ilk cinayetten hicbir zaman pişman olmadığını soylemişti defalarca ve şimdi oldurduğu adamın oğlu da icerisinde bir nebze olsun pişmanlık duygusunun olmadığını soyleyebilirdi Bu kaderin kacınılmazlığı mıydı? Hic kimse cevap veremezdi bu soruya…
alıntı