Geçmişten Günümüze Bafra Tarihi Bafra'nın tarihi MÖ 5000 yıllarına dek uzanmaktadır İkiztepe ören uygun yapılan araştırmalarda Kalkolitik Döneme (MÖ 50004000) ait yerleşmelerin izine rastlanmıştır İkiztepe ören yerinde İÖ 4000 yıllarından İÖ 1700 yıllarına dek 2300 sene boyunca aralıksız mesken yapıldığı anlaşılmıştır Burada Eski Tunç Çağı (MÖ 30002000) ve Erken Hitit (MÖ 19001800) dönemi kültürlerinin izlerinin içeren çok sayıda eser ve kalıntı bulunmuştur MÖ 670 yıllarında Paflogonların'da Kızılırmak vadisinde yaşadıkları bilinmektedir MÖ 6 yy'da Lidyalıların eline geçen bölgeyi MÖ 546 da Persler istila etmiştir İkiztepede Helenistik döneme (MÖ 33030) ait bir anıt mezarda bulunmaktadır Bu bölge MÖ 47'de önce Roma, sonrada Bizans egemenliğine girmiştir 1071 Malazgirt savaşından daha sonra Selçukluların eline geçen Bafra'ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı İzzettin Keykuvas Türkmen aşiretlerini yerleştirmiştir 1243'de başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğunun yıkılması ve Türk beyliklerinin kurulmaya başlamasına neden olmuştur İşte bu dönemde bölgede ufak bir Selçuklu beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur 1460'da ise Bafra Osmanlı hakimiyetine girmiştir Bafra adının; Kızılırmağın denize açıldığı yerde (MÖ 521 yıllarında Fenikeliler zamanında) ticaret gemilerini yanaştığı koylara kurulan, ticaret evlerine, Bafira denilmesinden geldiği sanılmaktadır Bafra İlçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon iline tabi Canik Sancağına ait bir yerdi Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir Salname kayıtların kadar 1854 yılı sonlarında kaza merkezi olduğu anlaşılmaktadır İmparatorluk zamanında 1876 harbinden sonradan Kırım'dan Bafra'ya çok sayıda Türk gelmiştir Daha sonraları çıkan Balkan ve I Dünya savaşları Türk halkının azalıp, fakirleşmesinin, azınlık olmalarına karşın Rum ve Ermenilerin iktisadi hayatı ellerine geçirip zenginleşmelerini sağlamıştır Bundan dolayı cesaretlenerek Rum Pontus imparatorluğunu kurma hevesine kapılan Ermeni ve Rumlar mavri mira cemiyetini kurmuşlardır Ama 1919'da Milli Mücadelenin başlamasıyla bu amaçları gerçekleşmemiş, sonradan Batı Trakya'daki Türklerle değiştirilmişlerdir Bafra, Cumhuriyetin kurulmasından bu yandan yönetimsel Teşkilatta Samsun ilinin büyük bir ilçesi olarak yerini muhafaza etmiştir Coğrafi Konum Bafra Karadeniz'e 20 km uzaklıkta, denizden yüksekliği 20 m olan ve Kızılırmak'ın biriktirdiği birikinti ovası üstünde belirlenmiş; bir ilçemizdir İlçe doğusunda ve kuzeyinde Karadeniz, batısında Alaçam, güneyinde Kavak ilçeleriyle çevrilmiştir Yüz ölçümü 175000 hektar Samsun'a uzaklığı 51 km dir Kızılırmak deltasını kaplayan Bafra ovası güneyde dağlarla çevrilidir Bunlardan en yükseği 1224 m ile Nebyan dağıdır Bu dağlar Canik Dağlarının uzantılarıdır Bafra'nın en büyük, Türkiye'nin ise en uzun akarsuyu Kızılırmak bu dağları derin bir vadi ile geçerek ovaya ulaşır Bafra ovası en ince ayrıntısına kadar Kızılırmak kadar oluşturulmuştur Irmağın denize yakın kısımlarında birçok göl oluşturmuştur Nebyan dağının etekleri ise yayla durumundadır Kızılırmak'ın uzunluğu 1151 km'dir Sivas'taki Kızıl Dağ'dan doğar, Orta Anadolu'da geniş bir yay çizerek Bafra'dan denize dökülür En çok Nisan ve Temmuz dönemlerinde su taşır Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yeralır Batıdaki göl Karaboğaz, Doğudaki ise balık gölleridir Doğu yakada yeralan göllerin başlıcaları şunlardır; Dutdibi, Liman, Şanslı, Çernek, Uzungöl, Tombul göl, İnce göl Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır Ancak , ormanlık alanlarda göze çarpar SosyoEkonomik Yapı Tarımsal üreten ve tarım ürünlerinin pazarlanmasına dayalı bir ekonomi gelişmiştirKızılırmak deltasının sulakalan çevresinde yaşamış insanların ise esas geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sazcılık gibi etkinliklerdir Kızılırmak Deltası Türkiye'nin manâlı tarım alanlarından birisidir ve yoğun olarak sebze tarımı yapılmaktadır Deltanın sulakalan çevresinde ise daha fazla çeltik ve hububat üretilmektedir id İlçede hayvancılık genelde sulakalan çevresindeki köylerde yapılmaktadır İlçede Balıkçılıkta oldukça gelişmiştir Balık göllerinde tutulan balıklar iç piyasada tüketilirken; 1985 yılında yetiştirilmeye başlanan kerevitin hemen hemen tamamı yurtdışına satılmaktadır Sanayi alanındaki faaliyetlerde ilk olarak Tütün olmak üzere oldukça gelişmiştir İlçedeki Tekel yaprak Tütün Merkez İşletme Müdürlüğü tütünlerin bakım ve işletmesini gerçekleştirir Bölgede 1 Tekel, 6 KonfeksiyonDokuma, 35 Orman ürünleri, 8 un kepek, 2 Balıkunuyağı işletmesi, Keza; Tuğla, Damper, Tanker, Soba, Mibzer, Zirai Aletler Donduma üretimi yapan işletmelerde mevcuttur Bu alanlarda toplam olarak takriben 3000 birey istihdam edilmektedir Bunların açık havada öteki imalat ve kurulum sanayi dallarından oluşan üstelik küçük sanayi sitesi vardır Bafra'da üstelik Kızılırmak üstünde elektrik üretim ve sulandırma amaçlı Altınkaya Barajı ile Derbent Barajları bulunmaktadır Tarihi ve Kültürel Değerler Aşina geçmişi MÖ 50004000 yıllarına dayanan ve günümüze kadar kesintisiz yerleşim yapıldığı anlaşılan Kızılırmak ağzı ve çevresi Tarihi ve Kültürel eserler bakımından yüklüce bir mirasa sahiptir 1971 yılından itibaren İkiztepe köyü sınırlarında bulunan İkiz Tepe ören yeri ve çevrede yapılan yüzey araştırmalarında 57 höyük herif, düz mesken yeri, 25 antik çağ ile hemen sonrasına ait kalıntı, 48 tümülüs, 5 kaya mezarı, 3 mezarlık, 1 kale, 1 hamam, 1 köprü bulunmuştur İkiztepe'de, elde edilen bulgular, burada Erken Hitit dönemine ait kayda değer bir kentin olduğunu belgelemektedir İkiztepe ören yerindeki en yüksek yokuş birincil Tunç Çağı III Vaktinde (MÖ 23002100) kabristan olarak kullanılmış Eski Anadoluda yer alan mezarlıklardan en büyüğü olan bu mezarlıkta 623 adet mezar saptama edilmiştir İkiztepe ören yerindeki bu en yüksek tepe sonra Helenistik çağda (MÖ 33030) bir Tümülüs (Toplama Mezar) olarakta kullanılmıştır İkiztepe'de ortaya çıkartılan 6000 civarındaki, pişmiş toprak, kemik, boynuz, taş ve maden eserler Samsun Kazıbilim Müzesinde sergilenmektedir İkiztepe ören yeri, Kültür Bakanlığınca arkeolojik alan olarak kayıt edilmiş ve kamulaştırılmıştır Kaleler: Bafra'da Martı Kalesi ve Asar Kale edinmek üzere iki kale kalıntısı vardır Bunlardan Martı Kalesi enkaz halindedir Helenistik döneme aittir Asar Kale'de harabe halindedir Kızılırmak vadisinde Ağsar köyünde yer alan kale MÖ 1000 yıllarına tarihlenmiştir Paflagonya Kaya Mezarları: (MÖ 700) da, Asar Kalesinin olduğu bölgede Kızılırmak vadisinde dikkat çeken tarihi yapılardır Camiler: Büyük Cami (1670), Tayyar Paşa Cami (1869), Çarşı Cami(1865), Nuri İbrahim Cami (1887), Şeyhören Türbesi Hamamlar: Yeni Şifa Hamamı (17yy); Uzun hamam Bedesten; 17yy da yapıldığı sanılmaktadır Çeşmeler: Çeşme, Alibey Çeşmesi (1751), Hüseyin Bey Çeşmesi, Kadı Çeşmesi (1778), Mescit Çeşmesi (1840), Taşlı Çeşme, Camiler, Türbeler, Hamamlar, çeşmeler ve Bedesten Osmanlı dönemine ait tarihi yapılardır Yolculuk ve Mesire Yerleri Kızılırmak Deltası: Bafra'nın doğusundan batısına 60 km'lik bir kıyı şeridine sahiptir Bu deltada balık gölleri, kıyı kumulları, verimsiz adalar, kuru ve su basar çayırlar, sazlıklar, balçık düzlükleri ve tarım alanları yeralır Kızılırmak Deltası uzun yıllarca kuş varlığı açısından son derece önemli bir yer olarak bilinmektedir Deltanın sahilleri denize girmek ve güneşten faydalanmak isteyeler için idealdir Balık Gölleri: İlçenin 20 km kuzey batısında Kızılırmak'ın iki yakasında yeralırlar Bu göller irili ufaklı 33 parçadan oluşur Göllerden bazıları; Karaboğaz Gölü, Balık Gölü, Liman Gölü, Dut dibi Gölü, Uzungöl, Şanslı Göl, İnce Göl, Çernek Gölü, Tombul Göldür Çevresi sazlık ve bataklık olan bu alan, kuş gözlemciliği açısından dört mevsim fazla kayda değer bir potansiyele sahiptir Bu bölgemiz ülkemizin en önemli sulak bölge yankısistemlerinden birini oluşturur Baraj Gölleri: Altınkaya ve Derbent Barajlarının gölleri ve çevresindeki ormanlık alanlar Bafra'nın görülmeye bedel köşelerindendir Piknik gerçekleştirmek ve istirahat etmek nedeniyle gidilecek yerler olması yanına; oltayla veya ağlı balık avlamak içinde yerinde mekanlardır