gecmişteki bilgisayarlar hakkında bilgi
Birinci Nesil Bilgisayarlar (19451956)
İkinci dunya savaşının başlaması ile, yonetimler bilgisayarların potansiyel stratejik onemi nedeniyle bilgisayar araştırmalarını iyice arttırdılar 1941 de Alman muhendis Konrad Zuse ucak ve roketler icin Z3 olarak adlandırılan bir bilgisayar geliştirdi Muttefik kuvvetler daha guclu bilgisayarlar icin calışmaya başladılar
1944 de ingilizler almanların mesajlarını cozebilmek icin Colossus adlı gizli kodları kırmayı başaran bilgisayarı dizayn ettiler IBM ile calışan Howard H Aiken (19001973), 1944 de tamamen elektronik hesap makinasını uretti Kısaca Mark I olarak adlandırlan makina elektronik rolelerden oluşmuş bir cihazdı Mekanik parcaları hareket ettirmek icin elektromagnetik sinyaller kullanılmıştı Makina yavaştı cunku tek hesaplama 35 saniye alıyordu ve ard arda gelen hesaplamalar sırasında herhangi bir şey değiştirilemiyordu Fakat daha kompleks eşitliklerin ustesinden gelebiliyordu
Savaş nedeniyle gelişmiş diğer bir bilgisayar, Amerikan hukumeti ve Pennsylvania Universitesi ortaklığı ile ortaya cıkmış olan ENIAC adlı bilgisayardı (Electronic Numerical Integrator And Computer) Bilgisayar 18000 vakum tubu, 70000 direnc ve 5000000 lehim noktarına sahipti 160 kilowatt elektrik gucu tuketen makina Philadelphia daki ışıkların sonukleşmesine neden oluyordu ENIAC, Mark I e gore 1000 kez daha hızlı bir bilgisayardı
1945 de EDVAC (Electronic Discrete Variable Automatic Computer) dizayn edildi Bu bilgisayarda verilerde program gibi hafızada tutuldu Bu hafızaya depolama olayının doğmasına neden oldu ve bilgisayar belli bir noktada durudurulduktan sonra devam etmesi sağlanmış oldu Bilgisayar programlamada cok yonluluğun artmasına neden olundu Birinci nesil bilgisayarların dezavantajları vakum tupleri ile calışmaları ve verilerin davul şeklideki magnetik şeylerde toplanmasıydı
İkinci Nesil Bilgisayarlar (19561963)
1948 de transistorlerin keşfi ile birlikte bilgisayarların gelişimindeki artış iyice arttı Transistorler televizyonlardaki, radyolardaki ve bilgisayarlardaki buyuk ve hantal vakum tuplerinin yerlerini aldılar Transistorlerin bilgisayarlarda kullanılmaya başlaması ile ikinci nesil bilgisayarlar daha kucuk, daha hızlı daha guvenilir ve onceki modellere gore daha az enerji tuketen modeller olarak ortaya cıkmasına neden oldular İkinci nesil bilgisayarlarda makine dili ile assembly dili yer değiştirdi ve boylece uzun ve zor ikili kodların yerini kısa programlama kodları aldı
1960 ların başlarında işyerleride, universitelerde, ikinci nesil bilgisayarlar kullanılmaya başlandı İkinci nesil bilgisayarlara yazıcılar, tape birimleri, disk birimleri, hafıza, işletim sistemi ve programlar ilave edildi IBM 1401 ikinci nesil bilgisayarlar icin onemli bir ornektir Daha gelişmiş COBOL (Common BusinessOriented Language) ve FORTRAN (Formula Translator) gibi yuksek seviye diller kullanılmaya başlanmıştır Bu tip dillerde; kriptik ikili makina kodları yerlerini kelimelere, cumlelere ve matematksel formullere bırakarak bir bilgisayarın programlanmasının daha basit hale gelmesine neden olmuştur İkinci nesil bilgisayarların ortaya cıkışı ile birlikte yeni meslek tipleri (programcı, analizleyiciler, bilgisayar sistem uzmanları) ve software endustrisi doğmuştur
Ucuncu Nesil Bilgisayarlar (19641971)
Transistorler vakum tuplerine gore avantajlı olsalarda buyuk miktarda ısı yayarlar ve bilgisayarın duyarlı ic parcalarının bozulmasına neden olabilirler Kuarz bu problemi cozdu 1958 yılında Texas Instruments deki muhendislerden Jack Kilby Tumleşik devreyi (Integrated Circuit (IC)) geliştirdi Tumleşik devre (IC), kuartzdan yapılmış kucuk bir silikon disk uzerinde 3 elektronik bileşenden meydana gelir Bilimadamları daha sonra yarıiletken olarak adlandırılan kucuk bir yonga (chip) uzerine pekcok parcayı yerleştirerek yonetmeyi balardılar Sonucta bilgisayarlar kucuk bir yonga uzerine daha fazla bileşenin katılmasıyla kuculmuş oldular Ucuncu nesil bilgisayarlarda işletim sistemi etrafında pekcok programın calışması mumkun oldu ve bilgisayar hafızası bu programlar tarafından ortak olark kullanılmaya başlandı
Dorduncu Nesil Bilgisayarlar (1971 Hala gelişiyorlar)
Tumleşik devrelerden sonra, boyutlar azalmaya devam etti Bir yonga uzerine yuzlerce bileşen monte edildi (Large scale Integration (LSI)) 1980 de bir yonga uzerine binlerce bileşenin yuzlercesi sıkıştırıldı (Very Large scale Integration (VLSI)) Sayı milyonlar mertebesine cıktığında (UltraLarge scale Integration (ULSI)) soz konusu oldu Bilgisayarların boyut ve fiyatları azaldı ve azalmaya devam ediyor Bunun yanında gucleri verimlilikleri guvenilirlikleri artmaya devam ediyor 1971 yılında Intel 4004 yongasını urettiğinde cok kucuk bir yonga uzerinde bilgisayarın tum bileşenleri (merkezi işlem birimi (Central Processing Unit (CPU)), hafıza, girdi ve cıktı yonetimi) toplanmıştı
1981 de evde, işyerinde ve okullarda kullanım icin kişisel bilgisayarı (Personal Computer (PC)) ortaya cıkarttı 1981 de 2 milyon olan PC sayısı 1982 de 55 milyona ulaştı On yıl sonra 65 milyon PC kullanılmaya başlandı Giderek bilgisayarların boyutları kuculmeye devam ederek laptop bilgisayarlar (bir cantaya sığacak buyuklukte), palmtop (gomlek cebine girebilecek buyuklukte) bilgisayarlar dizayn edildiler 1984 yılına gelindiğinde ilk kez IBM PC ve Apple Machintosh yarışı başladı Machintoshlar userfriendly dizayn ile ortaya cıktı Machintoshun sunduğu işletim sistemi; kullanıcılara, yazılı komutlar yerine bilgisayar ekranında simule edilen bir simge ile diğer simgeleri (icon) taşıma kolaylığı sağladı Yakın bilgisayarların daha etkili kullanılabilmesi icin birbirlerine bağlanmaya başladılar ve bilgisayar ağları kurulmaya başlandı Ağ uzerindeki herbir bilgisayar diğer bilgisayarların hafızalarını, programlarını bilgilerini paylaşmaya başladı Bu tur birbilerine bağlı bilgisayarların oluşturduğu ağlar (Local Area Network (LAN)) diğer bilgisayar ağlarına bağlandılar Boylece tum dunyadaki bilgisayarlar birbirlerine bağlanarak ağların ağı olan İnterneti oluşturdular
Beşinci Nesil Bilgisayarlar (Henuz hayal aşamasında)
Beşinci nesil bilgisayarları tanımlamak henuz biraz zor cunku henuz başlangıc aşamasındalar Beşinci nesil bilgisayarların en unluleriden biri Arthur C Clarke ın romanındaki (2001: A Space Odyssey) HAL9000 dır HAL insan operatorlerle sohbet eden, gorsel girdiler kullanan ve kendi deneyimleri ile oğrenen yeterli yargılama sureclerine girebilen bir bilgisayardır Ne yazık ki HAL psikolojik arızalar sahip, uzay gemisine el koyan ve pekcok insanı olduren bir robottur
Isaac Asimovun Ben robot ve Uc robot Yasası adlı bilim kurgu eserlerindeki robot tiplerin insan robot arasındaki cizginin ne kadar incelebileceğine ilişkin guzel ornekler vermektedir Hollywoodun sunduğu Terminator II daki oğrenen beşinci nesil bilgisayarlar ilişkin ornekler cok carpıcıdır
Birinci Nesil Bilgisayarlar (19451956)
İkinci dunya savaşının başlaması ile, yonetimler bilgisayarların potansiyel stratejik onemi nedeniyle bilgisayar araştırmalarını iyice arttırdılar 1941 de Alman muhendis Konrad Zuse ucak ve roketler icin Z3 olarak adlandırılan bir bilgisayar geliştirdi Muttefik kuvvetler daha guclu bilgisayarlar icin calışmaya başladılar
1944 de ingilizler almanların mesajlarını cozebilmek icin Colossus adlı gizli kodları kırmayı başaran bilgisayarı dizayn ettiler IBM ile calışan Howard H Aiken (19001973), 1944 de tamamen elektronik hesap makinasını uretti Kısaca Mark I olarak adlandırlan makina elektronik rolelerden oluşmuş bir cihazdı Mekanik parcaları hareket ettirmek icin elektromagnetik sinyaller kullanılmıştı Makina yavaştı cunku tek hesaplama 35 saniye alıyordu ve ard arda gelen hesaplamalar sırasında herhangi bir şey değiştirilemiyordu Fakat daha kompleks eşitliklerin ustesinden gelebiliyordu
Savaş nedeniyle gelişmiş diğer bir bilgisayar, Amerikan hukumeti ve Pennsylvania Universitesi ortaklığı ile ortaya cıkmış olan ENIAC adlı bilgisayardı (Electronic Numerical Integrator And Computer) Bilgisayar 18000 vakum tubu, 70000 direnc ve 5000000 lehim noktarına sahipti 160 kilowatt elektrik gucu tuketen makina Philadelphia daki ışıkların sonukleşmesine neden oluyordu ENIAC, Mark I e gore 1000 kez daha hızlı bir bilgisayardı
1945 de EDVAC (Electronic Discrete Variable Automatic Computer) dizayn edildi Bu bilgisayarda verilerde program gibi hafızada tutuldu Bu hafızaya depolama olayının doğmasına neden oldu ve bilgisayar belli bir noktada durudurulduktan sonra devam etmesi sağlanmış oldu Bilgisayar programlamada cok yonluluğun artmasına neden olundu Birinci nesil bilgisayarların dezavantajları vakum tupleri ile calışmaları ve verilerin davul şeklideki magnetik şeylerde toplanmasıydı
İkinci Nesil Bilgisayarlar (19561963)
1948 de transistorlerin keşfi ile birlikte bilgisayarların gelişimindeki artış iyice arttı Transistorler televizyonlardaki, radyolardaki ve bilgisayarlardaki buyuk ve hantal vakum tuplerinin yerlerini aldılar Transistorlerin bilgisayarlarda kullanılmaya başlaması ile ikinci nesil bilgisayarlar daha kucuk, daha hızlı daha guvenilir ve onceki modellere gore daha az enerji tuketen modeller olarak ortaya cıkmasına neden oldular İkinci nesil bilgisayarlarda makine dili ile assembly dili yer değiştirdi ve boylece uzun ve zor ikili kodların yerini kısa programlama kodları aldı
1960 ların başlarında işyerleride, universitelerde, ikinci nesil bilgisayarlar kullanılmaya başlandı İkinci nesil bilgisayarlara yazıcılar, tape birimleri, disk birimleri, hafıza, işletim sistemi ve programlar ilave edildi IBM 1401 ikinci nesil bilgisayarlar icin onemli bir ornektir Daha gelişmiş COBOL (Common BusinessOriented Language) ve FORTRAN (Formula Translator) gibi yuksek seviye diller kullanılmaya başlanmıştır Bu tip dillerde; kriptik ikili makina kodları yerlerini kelimelere, cumlelere ve matematksel formullere bırakarak bir bilgisayarın programlanmasının daha basit hale gelmesine neden olmuştur İkinci nesil bilgisayarların ortaya cıkışı ile birlikte yeni meslek tipleri (programcı, analizleyiciler, bilgisayar sistem uzmanları) ve software endustrisi doğmuştur
Ucuncu Nesil Bilgisayarlar (19641971)
Transistorler vakum tuplerine gore avantajlı olsalarda buyuk miktarda ısı yayarlar ve bilgisayarın duyarlı ic parcalarının bozulmasına neden olabilirler Kuarz bu problemi cozdu 1958 yılında Texas Instruments deki muhendislerden Jack Kilby Tumleşik devreyi (Integrated Circuit (IC)) geliştirdi Tumleşik devre (IC), kuartzdan yapılmış kucuk bir silikon disk uzerinde 3 elektronik bileşenden meydana gelir Bilimadamları daha sonra yarıiletken olarak adlandırılan kucuk bir yonga (chip) uzerine pekcok parcayı yerleştirerek yonetmeyi balardılar Sonucta bilgisayarlar kucuk bir yonga uzerine daha fazla bileşenin katılmasıyla kuculmuş oldular Ucuncu nesil bilgisayarlarda işletim sistemi etrafında pekcok programın calışması mumkun oldu ve bilgisayar hafızası bu programlar tarafından ortak olark kullanılmaya başlandı
Dorduncu Nesil Bilgisayarlar (1971 Hala gelişiyorlar)
Tumleşik devrelerden sonra, boyutlar azalmaya devam etti Bir yonga uzerine yuzlerce bileşen monte edildi (Large scale Integration (LSI)) 1980 de bir yonga uzerine binlerce bileşenin yuzlercesi sıkıştırıldı (Very Large scale Integration (VLSI)) Sayı milyonlar mertebesine cıktığında (UltraLarge scale Integration (ULSI)) soz konusu oldu Bilgisayarların boyut ve fiyatları azaldı ve azalmaya devam ediyor Bunun yanında gucleri verimlilikleri guvenilirlikleri artmaya devam ediyor 1971 yılında Intel 4004 yongasını urettiğinde cok kucuk bir yonga uzerinde bilgisayarın tum bileşenleri (merkezi işlem birimi (Central Processing Unit (CPU)), hafıza, girdi ve cıktı yonetimi) toplanmıştı
1981 de evde, işyerinde ve okullarda kullanım icin kişisel bilgisayarı (Personal Computer (PC)) ortaya cıkarttı 1981 de 2 milyon olan PC sayısı 1982 de 55 milyona ulaştı On yıl sonra 65 milyon PC kullanılmaya başlandı Giderek bilgisayarların boyutları kuculmeye devam ederek laptop bilgisayarlar (bir cantaya sığacak buyuklukte), palmtop (gomlek cebine girebilecek buyuklukte) bilgisayarlar dizayn edildiler 1984 yılına gelindiğinde ilk kez IBM PC ve Apple Machintosh yarışı başladı Machintoshlar userfriendly dizayn ile ortaya cıktı Machintoshun sunduğu işletim sistemi; kullanıcılara, yazılı komutlar yerine bilgisayar ekranında simule edilen bir simge ile diğer simgeleri (icon) taşıma kolaylığı sağladı Yakın bilgisayarların daha etkili kullanılabilmesi icin birbirlerine bağlanmaya başladılar ve bilgisayar ağları kurulmaya başlandı Ağ uzerindeki herbir bilgisayar diğer bilgisayarların hafızalarını, programlarını bilgilerini paylaşmaya başladı Bu tur birbilerine bağlı bilgisayarların oluşturduğu ağlar (Local Area Network (LAN)) diğer bilgisayar ağlarına bağlandılar Boylece tum dunyadaki bilgisayarlar birbirlerine bağlanarak ağların ağı olan İnterneti oluşturdular
Beşinci Nesil Bilgisayarlar (Henuz hayal aşamasında)
Beşinci nesil bilgisayarları tanımlamak henuz biraz zor cunku henuz başlangıc aşamasındalar Beşinci nesil bilgisayarların en unluleriden biri Arthur C Clarke ın romanındaki (2001: A Space Odyssey) HAL9000 dır HAL insan operatorlerle sohbet eden, gorsel girdiler kullanan ve kendi deneyimleri ile oğrenen yeterli yargılama sureclerine girebilen bir bilgisayardır Ne yazık ki HAL psikolojik arızalar sahip, uzay gemisine el koyan ve pekcok insanı olduren bir robottur
Isaac Asimovun Ben robot ve Uc robot Yasası adlı bilim kurgu eserlerindeki robot tiplerin insan robot arasındaki cizginin ne kadar incelebileceğine ilişkin guzel ornekler vermektedir Hollywoodun sunduğu Terminator II daki oğrenen beşinci nesil bilgisayarlar ilişkin ornekler cok carpıcıdır