nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Geçmişten Günümüze Şiir
Şiirin tarihi nedir
Geçmişten Günümüze Şiir hakkında bilgi
Birincil şiirler dini kaynaklıdır Din adamları halka dini inanışları aktarabilmek, onları heyecana getirebilmek için ses benzerlikleri ile duygulu bir cümle parçası geliştirmişlerdir Nesire yakın olan bu stil iptidai şiirler, zamanla tekâmül etmiştir
Laf büyü gibi tesirlidir Sözün büyü gücünü çoğaltmak için şiir kullanılmış ve din adamları ile başlayan şiirler günden güne gelişmiştir Öyle oysa cahiliye devri Araplarında şiir yükseklik noktalara çıkmış, ahali birbirlerine irticâlen söyledikleri şiirlerle hitap eder olmuştur Cahiliye döneminde senenin muhakkak mevsimlerinde düzenlenen panayırlarda şiir yarışmaları da yapılır ve birinci gelen şiirler Kabe ’nin duvarına asılırdı İşte şiirin ve sözün bu derece ileri seviyede olduğu bir topluma inen Kur ’an ayetleri, bütün şiirleri ve tüm sözleri aciz bırakan bir mucize oldu
Kur ’lahzaı Kerim, alabildiğine başı manâsız olan şiire de bir ölçü getirdi Yapmadıkları şeyleri söyleyen, her vadide başı dönen sersemlemiş dolaşan şairlere ama sapıkların emrindeki olabileceğini ifade ederken iman edip, yardımsever işler görebilen, Allah ’ı fazla anan ve zulmedildikleri vakit bu zulme yanıt verenleri bunun dışında tuttu Böyle bir şairlik makbuldü Rasulullah (SAV) Efendimiz, Daha önceleri dili ile İslam ’a saldıran Kab bin Züheyr ’i yazdığı “Banet Suadisimli kaside vesilesi ile affetmiş ve ona hırkasını armağan etmiştir
Şanlı ecdadımızın da hayatında şiir fazla manâlı bir yere sahipti Pek fakat Osmanlı yaşantısı seslenmek şiir demek, Osmanlı demek de şair demekti Osmanlı şiirinin kaynağı da dini idi Kur ’lahzaı Kerim ayetleri, Hadisi Şerifler, dini ilimler, İslam tarihi, peygamber kıssaları, mucizeler ve kerametler Osmanlı şiirinin muhtevasını oluşturuyordu Ayrıca her şairin anı tevhit (Allah ’ın birliğini anlatan kaside) ile başlar, arkasından münacaat (dua), gerisinde da naat (Peygamber Efendimize iltifat) yer alırdı Bu sıra hiçbir şekilde bozulmazdı Bugün bile bizlerin ulaşamadığı nice kimselere bu şiirler güzel öğütler vermeye devam ediyor
Günümüzde ise şiir ayrıca konu keza de şekil itibariyle fazla pozitif farklılık göstermektedir Osmanlıdaki gibi din, ahlak ve reel aşk konularında yazan şairlerimiz olduğu gibi maalesef böylece fazla sayıda da insanları çarpıtmak üzere kalem oynatanlar var Bu hengamede bizlere düşen vazife kendi şairlerimize ve bizim hayatımızı yansıtan şiirlere sahip çıkmak ve şairlerimizin sayısını artırmaktır Şiire ve sanata karşısında maalesef fazla duyarsızız Şiir ve sanatla ekseriyetle dini yaşam tarzını benimsemeyen kimseler uğraşmakta ve bu kimseler şiiri ve sanatı kullanarak insanlara düşüncelerini empoze etmektedirler Şiir ve musikinin insanlara tesir bakımından hiç yabana atılmayacak büyük bir beyanat vasıtası olduğunu unutmayalım
alıntı *
Şiirin tarihi nedir
Geçmişten Günümüze Şiir hakkında bilgi
Birincil şiirler dini kaynaklıdır Din adamları halka dini inanışları aktarabilmek, onları heyecana getirebilmek için ses benzerlikleri ile duygulu bir cümle parçası geliştirmişlerdir Nesire yakın olan bu stil iptidai şiirler, zamanla tekâmül etmiştir
Laf büyü gibi tesirlidir Sözün büyü gücünü çoğaltmak için şiir kullanılmış ve din adamları ile başlayan şiirler günden güne gelişmiştir Öyle oysa cahiliye devri Araplarında şiir yükseklik noktalara çıkmış, ahali birbirlerine irticâlen söyledikleri şiirlerle hitap eder olmuştur Cahiliye döneminde senenin muhakkak mevsimlerinde düzenlenen panayırlarda şiir yarışmaları da yapılır ve birinci gelen şiirler Kabe ’nin duvarına asılırdı İşte şiirin ve sözün bu derece ileri seviyede olduğu bir topluma inen Kur ’an ayetleri, bütün şiirleri ve tüm sözleri aciz bırakan bir mucize oldu
Kur ’lahzaı Kerim, alabildiğine başı manâsız olan şiire de bir ölçü getirdi Yapmadıkları şeyleri söyleyen, her vadide başı dönen sersemlemiş dolaşan şairlere ama sapıkların emrindeki olabileceğini ifade ederken iman edip, yardımsever işler görebilen, Allah ’ı fazla anan ve zulmedildikleri vakit bu zulme yanıt verenleri bunun dışında tuttu Böyle bir şairlik makbuldü Rasulullah (SAV) Efendimiz, Daha önceleri dili ile İslam ’a saldıran Kab bin Züheyr ’i yazdığı “Banet Suadisimli kaside vesilesi ile affetmiş ve ona hırkasını armağan etmiştir
Şanlı ecdadımızın da hayatında şiir fazla manâlı bir yere sahipti Pek fakat Osmanlı yaşantısı seslenmek şiir demek, Osmanlı demek de şair demekti Osmanlı şiirinin kaynağı da dini idi Kur ’lahzaı Kerim ayetleri, Hadisi Şerifler, dini ilimler, İslam tarihi, peygamber kıssaları, mucizeler ve kerametler Osmanlı şiirinin muhtevasını oluşturuyordu Ayrıca her şairin anı tevhit (Allah ’ın birliğini anlatan kaside) ile başlar, arkasından münacaat (dua), gerisinde da naat (Peygamber Efendimize iltifat) yer alırdı Bu sıra hiçbir şekilde bozulmazdı Bugün bile bizlerin ulaşamadığı nice kimselere bu şiirler güzel öğütler vermeye devam ediyor
Günümüzde ise şiir ayrıca konu keza de şekil itibariyle fazla pozitif farklılık göstermektedir Osmanlıdaki gibi din, ahlak ve reel aşk konularında yazan şairlerimiz olduğu gibi maalesef böylece fazla sayıda da insanları çarpıtmak üzere kalem oynatanlar var Bu hengamede bizlere düşen vazife kendi şairlerimize ve bizim hayatımızı yansıtan şiirlere sahip çıkmak ve şairlerimizin sayısını artırmaktır Şiire ve sanata karşısında maalesef fazla duyarsızız Şiir ve sanatla ekseriyetle dini yaşam tarzını benimsemeyen kimseler uğraşmakta ve bu kimseler şiiri ve sanatı kullanarak insanlara düşüncelerini empoze etmektedirler Şiir ve musikinin insanlara tesir bakımından hiç yabana atılmayacak büyük bir beyanat vasıtası olduğunu unutmayalım
alıntı *