Gecmişten Gunumuze Sporlar
spor tarihi
Eski Turklerde yapılan Sporlar
gunumuzde sporun onemi
Eski Turklerde Spor
imagesgecmistengunumuzespor5ad16be07a237
Milattan Once 3000 yıllarında Orta Asya’da Turkler’in yaşamında atın buyuk onemi olduğunu gormekteyiz Cocukların cok kucuk yaşta at eğitimine başladığı o donemin belgelerinde rastlanmaktadır Bu uğraşta kadınların da yeri vardı
Turkler’in binicilikteki ustalıklarına, atla oynanan ve sportif değer taşıyan turlu oyun ve yarışlarla ulaştılar
Gunumuzde de Orta Asya ve Anadolu’nun bazı yorelerinde oynanan kacmakovalama nitelikli GokBoru, KızBoru ve Beyge oyunlarıyla, bir ceşit atlı hokey oyunu olan Cogen ve de savaş oyunu olan attaki cirit atma oyunlarında rastlamaktayız
GokBoru oyunu değişen lehcelerce Kokperi, Kopkeri gibi isimler de almıştır Bu oyunda asıl olan kesilmiş ve ici temizlenmiş bir oğlak veya hayvanı eğeri ile bacakları arasına sıkıştıran ve dort nala koşan bir atlının, kendini kovalayan atlılara sınırlanmış bir alan veya alanda bir turu tamamlayarak puan alması bicimindeydi Oyun tek kişiler veya gruplar arasında da oynanırdı Ozbek Turkleri’nde bu oyunu, uzerinde, sular, hendekler ve yukseklikler bulunan bir arazide oynadığını goruyoruz
Evlilik torenlerinde kesilmiş hayvan, kız tarafından kacırılır ve damat tarafı gelini kovalardı O zaman bu oyun KızBoru adını alırdı Atlı oyunların bir başka şekli de duğun torenlerinde kız ve erkeğin bir mesafe icinde karşılıklı olarak Beyge (Babiga) oyunuydu Amac hedefe once varmaktı Coğen de eski Turkler arasında yaygın bir oyundu Bu oyun bugun adına Tibet dilinde top anlamına gelen Pulu’dan alınarak Polo denilen atlı hokey oyununun ilk şeklidirİlk defa Turkler tarafından oynandığı soylenen bu oyun, İranlılarca Cevkan, Bizanslılarca da Cukanyan adı ile oynanmıştır Bugun Anadolu’nun bircok yerinde oynanan atlı cirit oyunu, eski Turkler’in cok sevdiği bir binicilik oyunuyduCesaret, algılama surati, refleks, denge gibi emosyonel ve motorik ozellikleri bunyesinde barındıran bu oyun iyi bir binicilik ve ata hakim olmayı gerektirirdi
Eski Yunan yazar ve komutanlarından Xenophon MO 360 yılında Binicilik Sanatı adlı eserinde , Turkler’in cirit oyununa benzeyen bir mızraklı suvari oyununu halkına oğutler Eski Romalılar’ın yuzyıllar boyunca oynadıkları Troia oyununun da aslı cirit oyununa benzemektedir
Turkler boyu 15 metre uzunluğundaki ucu sivri taze servi ağacından yapılmış mızraklarla hedef tahtasını delmeyi veya sivri değnekleri toprağa saplama alıştırmaları yaparlardı
Ayrıca, ceşitli sosyal etkinliklerle ilgili olarak (olum, doğum, duğun, sosyal yardım vb), bozkır atları ile 10 14 kilometre, hatta 100 kilometrelik arazi koşuları yapılırdı
Ayrıca eski Turkler de bircok sosyal etkinlikte yine ok atma veya ok uzerine icilen antlar gozlenmektedir Okla uzağa atma veya hedefe atma oyunları vardı Ayrıca, at uzerinde de ok atma oyunları vardıBu konudaki en eski belgeler MO 1000 yılda Tibet bolgesinde bulunan kayalara işlenmiş fresklerdi
Yarış amacıyla atılan okların ilki cepheden, ikincisi yandan ve ucuncusu de hedefi gectikten sonra geriye donulerek atılırdı Gunumuzde Japonya’da bazı dinsel torenlerde benzeri yarışmalar yapılmaktadır Ayrıca, Turkler’in geliştirdikleri eğri ve tek yuzlu kılıclarla oynanan ceşitli dans ve oyunlar vardı Bugun Turkmenistan’da ceşitli kabilelerde bu dans ve oyunlar devam etmektedir
Tum bunların dışında Asya’da en cok sevilen spor dallarından biri de gureşti Ceşitli bayramlarda ve ozel gunlerde gureş ile ilgili şenlikler duzenlenirdi Yapılan kazılarda ceşitli sus eşyalarının uzerine işlenmiş gureş figurlerine rastlanmaktadır Gunumuzde yağlı gureşcilerin giydiği kısbeti, İskit Turkleri’ne ait bir kemik avadanlığın uzerine işlenen gureşci figurunde gormek mumkundur
MO 100 yıldaki eski Cin kaynaklarına gore Amur Bolgesi’nde oturan Turk kabilesinin yaşantısı hakkında bilgi verilirken, halkın ayaklarına 15 cm genişliğinde ve 160 cm uzunluğunda tahtalar takarak kar ve buzda ev hayvanlarını kolaylıkla avladıklarından soz edilmektedir Bu da kayak sporunun tarihteki ilk orneklerinden biridir Tarihci Prof W Eberhard yine bu kaynaklara dayanarak eski Turkler’de kayak ve kayakcılığını mevcut olduğundan soz eder Yine MO 500 yıllarında Cin halkının ayaklarında kayakla gordukleri Turkler icin “tahta bacaklı, at ayaklı, benekli ala at gibi tanımlar kullandığı saptanmıştır
İsvicreli Prof Hess kayak tarihini incelerken “Butun kış karla ortulu olan Sibirya’nın kayakcılığın asıl vatanı olması tabii olduğu gibi, tarihi deliller de Sibirya’nın en kuzey noktalarında yaşayan Turk ve Moğol kavimlerine kayağın buluşunun ait olduğunu soylemektedir
Eski Turkler’in dinsel geleneklerine gore yaptıkları ceşitli sporitf etkinlere Kırgızlar’ın cocukların doğumunda kadınların da katıldığı 265 km’lik bir mesafe uzerinden geleneksel koşu yaptıkları, Tunguzlar’ın duğun torenlerinde 107 kilometrelik yaya koşular duzenlediği, hız alarak cift ve tek ayakla uzun atladıklarını da ilave edebiliriz
Yine Orta Asya’da futbola benzeyen tepuk adıyla oynanan bir oyundan Kaşgarlı Mahmut, Divanı Lugatul Turk adlı eserinde soz etmektedir
Osmanlılar’a gelindiği ise gureşten, at binmeye, ok atmadan, cevgen’e kadar ceşitli sportif etkinlikleri goruyoruz
gunumuzde spor
imagesgecmistengunumuzespor5ad16be1c12ec
Gunumuzde spor bilim adamları eski ve klasik beden eğitimi kavramından daha ust duzeyde duşunmeye başlayınca insan hareketlerini ozellikle sportif hareketleri egzersiz fizyolojisi, biyomekanik, sosyoloji, felsefe,psikoloji, pedagoji, biyokimya gibi cok farklı bilim dalı kokeninden gelerek incelemeye ve irdelemeye başlamışlar ve sonucta yaklaşık 20 yıllık boyle bir evrim sonucu Spor Bilimiortaya cıkmıştır
Spor bilimi doktrininin bu denli yeni boyutlar kazanması ile toplumlar, uluslar ve tum dunya, spor kavramını deyim yerinde ise adeta yeni baştan keşfetmektedirler
Ahlak eğitimi ile spor eğitimini de birbirinden soyutlamak olmaz Bu iki kavram etle tırnak gibi birbirine sıkı sıkıya bağlıdır Buyuk onder Mustafa Kemal ATATURK; Ben sporcunun zeki, cevik aynı zamanda ahlaklısını severimtumcesinde bu hususu en somut bicimde dile getirmiştir Cunku kişi sectiği spor eğitimi vasıtası ile bu sağlam vucuda celik gibi bir seciye, sade, temiz, acık, doğru ve hur bir ruh aşılar Sıhhatini ihmal eden kuvvetsiz ve curuk vucudun iyi bir kafa yapısına aday olması oldukca zorlaşır Ahlak eğitimi ile spor eğitiminden beklenen sonuc kuvvetli bir kişilik yapısıdır
Spor kavramını tanımlarken dunya barışına katkısından soz etmiştik O halde biraz da spor'un uluslararası platformdaki rolu nedir sorusuna değinelim
Uluslararası spor karşılaşmalarının bir savaş değil tersine bir barış unsuru olduğu hepimizce bilinmektedir Nasıl ki bir devletler hukuku varsa bir de uluslararası spor hukuku vardır İnsanoğlunun tekamulu ile eski Yunandan bu gune değin gelişen kurallar, bu gun ileri duzeydeki prensiplerine ulaşmışlardır Dolayısı ile sporda kuvvetli olan kazanır, zor kullanan kaybeder Bireysel anlamda spor, kişinin egemenlik ve olanaklarını değerlendirme duygularını geliştirir Dolayısı ile kişi ve ulusların eğitimini tamamlar Muşterek eğitim esasına dayanır ve spor ulusların akıl ve eğitim duzeyinin aynasıdır
Spor uluslararası platformada savaşların en asilidir Cunku o barışın savaşıdır Uluslararası spor savaşları politik savaşlara benzemez, hizipler, gruplar oluşmaz Sportif karşılaşmalar mertce, hilesiz, dostca ve kısacası sportmencedir Boyle bir sportmenlik icin insan doğuştan sporcu olamaz, o unvanı hak etmesi, kazanması lazımdır
Uluslararası yarışmalarda sporcuların hepsinde aynı duygu vardır İc dunyalarını aynı heyecan ve duşunce kaplar Bu oyle bir dunya savaşıdır ki, hic bir ulusa yonelmiş değildir Taraflar karşı karşıya gelmekle birlikte ideal tektir Dunya gencliği bu muhteşem kalabalık icinde her renk saca, her cins tene ve dunyada mevcut butun ırklara rastlamak mumkundur Zaten Olimpiyad Oyunlarının birbirine gecen beş halkası, beş kıtanın birbiri ile kenetlenmesini ifade etmiyor mu? Bu topluluk genclerin bir dava uğrunda birleştiği muhteşem bir tablodur Bir dunya barışı tablosu
Sporun anayasası sağlığa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, arkadaşlığa ve dostluğa dayanan bir insan topluluğu ekoludur
spor tarihi
Eski Turklerde yapılan Sporlar
gunumuzde sporun onemi
Eski Turklerde Spor
imagesgecmistengunumuzespor5ad16be07a237
Milattan Once 3000 yıllarında Orta Asya’da Turkler’in yaşamında atın buyuk onemi olduğunu gormekteyiz Cocukların cok kucuk yaşta at eğitimine başladığı o donemin belgelerinde rastlanmaktadır Bu uğraşta kadınların da yeri vardı
Turkler’in binicilikteki ustalıklarına, atla oynanan ve sportif değer taşıyan turlu oyun ve yarışlarla ulaştılar
Gunumuzde de Orta Asya ve Anadolu’nun bazı yorelerinde oynanan kacmakovalama nitelikli GokBoru, KızBoru ve Beyge oyunlarıyla, bir ceşit atlı hokey oyunu olan Cogen ve de savaş oyunu olan attaki cirit atma oyunlarında rastlamaktayız
GokBoru oyunu değişen lehcelerce Kokperi, Kopkeri gibi isimler de almıştır Bu oyunda asıl olan kesilmiş ve ici temizlenmiş bir oğlak veya hayvanı eğeri ile bacakları arasına sıkıştıran ve dort nala koşan bir atlının, kendini kovalayan atlılara sınırlanmış bir alan veya alanda bir turu tamamlayarak puan alması bicimindeydi Oyun tek kişiler veya gruplar arasında da oynanırdı Ozbek Turkleri’nde bu oyunu, uzerinde, sular, hendekler ve yukseklikler bulunan bir arazide oynadığını goruyoruz
Evlilik torenlerinde kesilmiş hayvan, kız tarafından kacırılır ve damat tarafı gelini kovalardı O zaman bu oyun KızBoru adını alırdı Atlı oyunların bir başka şekli de duğun torenlerinde kız ve erkeğin bir mesafe icinde karşılıklı olarak Beyge (Babiga) oyunuydu Amac hedefe once varmaktı Coğen de eski Turkler arasında yaygın bir oyundu Bu oyun bugun adına Tibet dilinde top anlamına gelen Pulu’dan alınarak Polo denilen atlı hokey oyununun ilk şeklidirİlk defa Turkler tarafından oynandığı soylenen bu oyun, İranlılarca Cevkan, Bizanslılarca da Cukanyan adı ile oynanmıştır Bugun Anadolu’nun bircok yerinde oynanan atlı cirit oyunu, eski Turkler’in cok sevdiği bir binicilik oyunuyduCesaret, algılama surati, refleks, denge gibi emosyonel ve motorik ozellikleri bunyesinde barındıran bu oyun iyi bir binicilik ve ata hakim olmayı gerektirirdi
Eski Yunan yazar ve komutanlarından Xenophon MO 360 yılında Binicilik Sanatı adlı eserinde , Turkler’in cirit oyununa benzeyen bir mızraklı suvari oyununu halkına oğutler Eski Romalılar’ın yuzyıllar boyunca oynadıkları Troia oyununun da aslı cirit oyununa benzemektedir
Turkler boyu 15 metre uzunluğundaki ucu sivri taze servi ağacından yapılmış mızraklarla hedef tahtasını delmeyi veya sivri değnekleri toprağa saplama alıştırmaları yaparlardı
Ayrıca, ceşitli sosyal etkinliklerle ilgili olarak (olum, doğum, duğun, sosyal yardım vb), bozkır atları ile 10 14 kilometre, hatta 100 kilometrelik arazi koşuları yapılırdı
Ayrıca eski Turkler de bircok sosyal etkinlikte yine ok atma veya ok uzerine icilen antlar gozlenmektedir Okla uzağa atma veya hedefe atma oyunları vardı Ayrıca, at uzerinde de ok atma oyunları vardıBu konudaki en eski belgeler MO 1000 yılda Tibet bolgesinde bulunan kayalara işlenmiş fresklerdi
Yarış amacıyla atılan okların ilki cepheden, ikincisi yandan ve ucuncusu de hedefi gectikten sonra geriye donulerek atılırdı Gunumuzde Japonya’da bazı dinsel torenlerde benzeri yarışmalar yapılmaktadır Ayrıca, Turkler’in geliştirdikleri eğri ve tek yuzlu kılıclarla oynanan ceşitli dans ve oyunlar vardı Bugun Turkmenistan’da ceşitli kabilelerde bu dans ve oyunlar devam etmektedir
Tum bunların dışında Asya’da en cok sevilen spor dallarından biri de gureşti Ceşitli bayramlarda ve ozel gunlerde gureş ile ilgili şenlikler duzenlenirdi Yapılan kazılarda ceşitli sus eşyalarının uzerine işlenmiş gureş figurlerine rastlanmaktadır Gunumuzde yağlı gureşcilerin giydiği kısbeti, İskit Turkleri’ne ait bir kemik avadanlığın uzerine işlenen gureşci figurunde gormek mumkundur
MO 100 yıldaki eski Cin kaynaklarına gore Amur Bolgesi’nde oturan Turk kabilesinin yaşantısı hakkında bilgi verilirken, halkın ayaklarına 15 cm genişliğinde ve 160 cm uzunluğunda tahtalar takarak kar ve buzda ev hayvanlarını kolaylıkla avladıklarından soz edilmektedir Bu da kayak sporunun tarihteki ilk orneklerinden biridir Tarihci Prof W Eberhard yine bu kaynaklara dayanarak eski Turkler’de kayak ve kayakcılığını mevcut olduğundan soz eder Yine MO 500 yıllarında Cin halkının ayaklarında kayakla gordukleri Turkler icin “tahta bacaklı, at ayaklı, benekli ala at gibi tanımlar kullandığı saptanmıştır
İsvicreli Prof Hess kayak tarihini incelerken “Butun kış karla ortulu olan Sibirya’nın kayakcılığın asıl vatanı olması tabii olduğu gibi, tarihi deliller de Sibirya’nın en kuzey noktalarında yaşayan Turk ve Moğol kavimlerine kayağın buluşunun ait olduğunu soylemektedir
Eski Turkler’in dinsel geleneklerine gore yaptıkları ceşitli sporitf etkinlere Kırgızlar’ın cocukların doğumunda kadınların da katıldığı 265 km’lik bir mesafe uzerinden geleneksel koşu yaptıkları, Tunguzlar’ın duğun torenlerinde 107 kilometrelik yaya koşular duzenlediği, hız alarak cift ve tek ayakla uzun atladıklarını da ilave edebiliriz
Yine Orta Asya’da futbola benzeyen tepuk adıyla oynanan bir oyundan Kaşgarlı Mahmut, Divanı Lugatul Turk adlı eserinde soz etmektedir
Osmanlılar’a gelindiği ise gureşten, at binmeye, ok atmadan, cevgen’e kadar ceşitli sportif etkinlikleri goruyoruz
gunumuzde spor
imagesgecmistengunumuzespor5ad16be1c12ec
Gunumuzde spor bilim adamları eski ve klasik beden eğitimi kavramından daha ust duzeyde duşunmeye başlayınca insan hareketlerini ozellikle sportif hareketleri egzersiz fizyolojisi, biyomekanik, sosyoloji, felsefe,psikoloji, pedagoji, biyokimya gibi cok farklı bilim dalı kokeninden gelerek incelemeye ve irdelemeye başlamışlar ve sonucta yaklaşık 20 yıllık boyle bir evrim sonucu Spor Bilimiortaya cıkmıştır
Spor bilimi doktrininin bu denli yeni boyutlar kazanması ile toplumlar, uluslar ve tum dunya, spor kavramını deyim yerinde ise adeta yeni baştan keşfetmektedirler
Ahlak eğitimi ile spor eğitimini de birbirinden soyutlamak olmaz Bu iki kavram etle tırnak gibi birbirine sıkı sıkıya bağlıdır Buyuk onder Mustafa Kemal ATATURK; Ben sporcunun zeki, cevik aynı zamanda ahlaklısını severimtumcesinde bu hususu en somut bicimde dile getirmiştir Cunku kişi sectiği spor eğitimi vasıtası ile bu sağlam vucuda celik gibi bir seciye, sade, temiz, acık, doğru ve hur bir ruh aşılar Sıhhatini ihmal eden kuvvetsiz ve curuk vucudun iyi bir kafa yapısına aday olması oldukca zorlaşır Ahlak eğitimi ile spor eğitiminden beklenen sonuc kuvvetli bir kişilik yapısıdır
Spor kavramını tanımlarken dunya barışına katkısından soz etmiştik O halde biraz da spor'un uluslararası platformdaki rolu nedir sorusuna değinelim
Uluslararası spor karşılaşmalarının bir savaş değil tersine bir barış unsuru olduğu hepimizce bilinmektedir Nasıl ki bir devletler hukuku varsa bir de uluslararası spor hukuku vardır İnsanoğlunun tekamulu ile eski Yunandan bu gune değin gelişen kurallar, bu gun ileri duzeydeki prensiplerine ulaşmışlardır Dolayısı ile sporda kuvvetli olan kazanır, zor kullanan kaybeder Bireysel anlamda spor, kişinin egemenlik ve olanaklarını değerlendirme duygularını geliştirir Dolayısı ile kişi ve ulusların eğitimini tamamlar Muşterek eğitim esasına dayanır ve spor ulusların akıl ve eğitim duzeyinin aynasıdır
Spor uluslararası platformada savaşların en asilidir Cunku o barışın savaşıdır Uluslararası spor savaşları politik savaşlara benzemez, hizipler, gruplar oluşmaz Sportif karşılaşmalar mertce, hilesiz, dostca ve kısacası sportmencedir Boyle bir sportmenlik icin insan doğuştan sporcu olamaz, o unvanı hak etmesi, kazanması lazımdır
Uluslararası yarışmalarda sporcuların hepsinde aynı duygu vardır İc dunyalarını aynı heyecan ve duşunce kaplar Bu oyle bir dunya savaşıdır ki, hic bir ulusa yonelmiş değildir Taraflar karşı karşıya gelmekle birlikte ideal tektir Dunya gencliği bu muhteşem kalabalık icinde her renk saca, her cins tene ve dunyada mevcut butun ırklara rastlamak mumkundur Zaten Olimpiyad Oyunlarının birbirine gecen beş halkası, beş kıtanın birbiri ile kenetlenmesini ifade etmiyor mu? Bu topluluk genclerin bir dava uğrunda birleştiği muhteşem bir tablodur Bir dunya barışı tablosu
Sporun anayasası sağlığa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, arkadaşlığa ve dostluğa dayanan bir insan topluluğu ekoludur