Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Çok istedik, çok özledik. Sonunda Gerçek Kesit kısım tahlilleri yine bizlerim başımızı yakmak için geri döndü. Kurban olduğumuz Sarı Bıyık'ı bir kere daha ihanetin içerisindeki mağdur olarak göreceğimiz yeni kısım için buyurun...
Merhaba bedelli Gerçek Kesit tutkunları. Uzun bir ortadan sonra burnumuzdan sinüslerimize kadar girip bizi gıdıklayan polenler üzere bir kısımla karşınızdayız. Kısmımızın ismi ÇILDIRTAN AYRILIK lakin biz ona kısaca YOKSUL ADAMI YALNIZCA ANASI SEVER diyeceğiz.
İŞTE GELİYOR SARI HAREKAAAT! Yürüyüşüyle alemi hasta eden, kurt bakışlı, güllaç yürekli bu çıtırın ismi Hakan. Kendisi özel bir dalda takımlı yoksul. Aslında bir yerde çalışıyor ancak kaygısını anlatacak kadar para kazanıyor. Niçin o denli dediğimi birazdan anlayacaksınız.
Bu metalci görünümlü mesken kızının ismi da Aynur. Anasıgil Aynur'u Okan diye varlıklı bi çocukla evlendirmek istiyor. Hafazanallah, kızları nikahsız bir biçimde kendini yoksula elletmesin, elletecekse güçlü ve resmi nikahlı birisine elletsin derdindeler.
Metalci Aynur'un korteksi gelişmediği için annesigilin büyük bir armağan olarak paketleyip verdiği Okan'la evlenmek istemiyor. Zira kalp her vakit serseriye atar dostlar, o serseri de işte Sarı Bıyık. Bugün annemgil bana güçlü birini bulduk dese, "önce Instagram'dan bir bakayım" bile demem. Aynur işte o denli bi mal!
Neyse Hakan diyor ki "Bak kızım, annengil seni bana vermez biliyon. Biz en yeterlisi kaçalım. Ordan da Haluk Levent konserine gideriz". Aynur da "Fakirsin makirsin lakin kafan benden uygun çalışıyo. Sad but true yeaaah! diyor.
Bunlar bok varmış üzere evleniyorlar. Pijamasının ümitsizliğinden gördüğünüz üzere Aynur sefil bir hayatın prensesi oluyor. Buzdolabını orman meyveleri ve papaya bulmak umuduyla açan Aynur, yarısı açıkta kalıp sararan Muratbey örgü peynirini görünce Okan'la evlenmediğine bir defa daha pişman oluyor.
Zengin parasıyla, yoksul şeyiyle oynarmış derler dostlar. Gerçek... Neden gerçek? Daha karnını doyuramayan bu iki şapşal, üstüne bir de iki çocuk yapmasın mı? Yapsın. Bebeler neyin içine düştüklerinden haberdar olmadan sınıftaki askıya gocuklarını asıyorlar her Allah'ın günü.
Şu Scottish ve Tekir kırmasının çaresiz bakışlarına bir bakar mısınız? Minnoş Hakan'ımıza yeni bir yuva arıyoruz zira işvereni onu işten kovdu. Bu türlü olunca eski metalci Aynur bir muhasebecinin yanında işe başlamak zorunda kaldı. Bu çiş eğitimli yavru da konutta çocuklarla koltukları tırmalıyor artık.
İşe başlayan alışılmış yalnızca Aynur değil. Aynur'un hormonları da artık SGK'lı... Östrojenini çekmecedeki sümenin ortasına sıkıştıran Aynur, yan masadaki hijyene ve düzeye kıymet veren adamla flörtleşmeye başlıyor. Adam 40 yaşını geçtiği halde annesiyle yaşıyor ve beyaz donları dahil baklavalı çoraplarını hala annesi alıyor.
Bi de bunların yanında tüm olan bitene şahit olan sevimsiz bi adam var. Bu türlü adamlar "ayıptır yauv, yapmayın!" deyip "lan keşke onların yerinde ben olsam" diye iç geçiren sinsi tiplerdir dostlar. Her devlet dairesinde bi tane bu türlü sapık kesinlikle görürsünüz.
Aynur noter tasdikli dokümanların huzurunda flörtleşirken, Hakan bulaşığı yıkayıp sarı bezi lavaboya katladıktan sonra meskende yorgunluk birası içiyor. O kadar içtikten sonra gece "yav bu niçin o denli oldu bu sefer?" diye kendine soracağından şimdi haberdar değil.
Herkes Aynur'u önlü artlı fotokopi çekiyor sandığı saatlerde, o doludizgin Metallica dinlediği günlere dönüyor. Şu adamın gömleğinin ütüsünden çizgisine kadar, yaşanacak şeyleri hayal etmek o kadar da güç değil...
Aynur olağan flört zehrini aldı. Artık Hakan'ın mıymıy koca rolü onu mümkün değil kesmez. Esasen gece de bi işe yaradığı yok biliyorsunuz. Aynur düzgünce başlıyor mu buna köle üzere davranmaya? "Ben arkadaşlarla Kurban konserine gidiyorum gerizekalı, sen de ben gelene kadar kenarda ölürsen sevinirim" diyor. Adam resmen yuvarlak paspas oldu dış kapının önünde...
Hareketlere bak ya, tam bir Queen. Ofisteki manitasının yanına masraf gitmez yanaktan bir makas alıp "Naber yavru? Bi davul solo dinleyelim mi konser kaydından. Ne diyon?" diyor. Metal seven makûs olur mu hiç...
Hakan'ın seme genlerinden arınmış ağabeyi Murat, bir şeylerin aksi gittiğini fark ediyor. Mutsuzluktan ölen kardeşinin ve eşinin konutuna gidip "Çocuklar, yarın sizi denize götüreyim de havanız değişsin. Hakan sen de alevli Burn şortunu yanına al aslanım" diyor. Bok üzere giden bir evliliği kurtarmaya çalışan aile büyüğü kadar çok az gereksiz şey vardır bu dünyada...
Deniz diye geldikleri yer aha burası. Emeklilerin okey oynadığı, uykusu gelen çocukların sandalye birleştirilerek uyutulduğu bir çay bahçesi burası. Aynur'a doğal güzelce kötülük basıyor bu orta direk hayat zevklerinden. Bir alakanın düzeleceği varsa da düzelmez şu ortamda.
Aynur'a o kadar kötülük basıyor ki, gazozundan bir yudum aldıktan sonra kaynına DU HAST diye bağırmaya başlıyor. Murat "buna cinler musallat olmuş, hocaya gidelim" diye bir teklif getirecekken Aynur bu sefer daha yüksek desibelden DU HAST MICH GEFRAGT diye bağırmaya başlıyor. Çok acı bir durum bu dostlar...
Evlilikleri artık bir kanalizasyon çukuruna dönen çift, denize falan girmeden konutlarına dönüyorlar. Bu ortada Aynur tam bir hizmet bağımlısı üzere koşa koşa ofise gidiyor doğal. Kendine fuckbuddy olarak seçtiği SGK'lıya "Eee? Pekala hiç fotokopi makinasının üstünde denedin mi?" halinde sorular sorarak cilveleşiyor. Adamın hayal dünyası Hello Kitty üzere pembeleşiyor bir anda...
Bunlar tam yerleri viledayla kurulamak üzereyken içeri Hakan giriyor. "Noluyor burda kardeşim? Bu faks makinesi neden çalışmıyor?" diye haykıran Hakan'a "Faks makinesi neymiş vasıfsız herif. Biz burda elektronik imzayla iş yaparız" çıkışı Aynur'un fakbadisinden geliyor.
Teknolojinin bu kadar geliştiğinden haberdar olmayışıyla hayıflanan Hakan, meskende kendini alkole veriyor. Fakirliği ve iktidarsızlığı da kederine eklenince kadehlerin gerisi ardı kesilmiyor.
Her şeye karşın manuel sisteme olan inancını canlı tutan Hakan başlıyor el yazısıyla bir şeyler karalamaya. Aynur'un kendisine yaptığı mobbing ve ghosting'i bir hattat üzere satırlarına işliyor. O sırada Aynur idari işlerde lovebombing'le meşgul.
Bütün bu olanlardan sonra da evet maalesef ağlayarak... Ne varsa kendinde var işte, kimseye muhtaç olmayacan.
Ve bakın neler oluyor? Hakan bu dünyada olan gelişmelere ayak uyduramayacağını anladığı için diğer bir kainatta toplumsal medya hesabı açmaya karar veriyor. Kullanıcı ismi: sarıtekir31
Aynur yanındaki SGK'lıdan sıkılıp metalciliğin de vermiş olduğu sert duruşla sahibelik kesimine giriş yapıyor. Kendisine internette Unforgiven Aynur olarak denk gelirsiniz tahminen, muhakkak mi olur...
