iltasyazilim
FD Üye
3 Soru ve 1 Cevap
Çok eski zamanlarda bir şehirde çok kötü bir adam vardı Geçimsiz, huysuz ve kafirdi ALLAH’a inanmazdı Her gördüğü çocuğa ‘ALLAH yoktur olsa idi onu görmemiz gerekirdi’ derdi
Çok akıllı olduğunu söylerdi
‘Senin aklın varmı’ diyenlere,
‘Elbette var’ derdi
‘Haydi aklını göster, deyincede gösteremezdi Oysa göremediği için ALLAH’ı inkar ediyordu Aklını ise göremediği halde inkar etmiyordu Kafirdi İnkarcı idi Kendisini yaratan ALLAH’a inanmazdi işte
Bu Kafir adamın birde komsusu vardı Çok iyi bir ihtiyardı ALLAH’a inanır, namazını kılar, küfretmez, kötü sözler hiç söylemezdi Herkese karşı iyi davranırdı Mahallenin çocuklarını başına toplar, onlara:
Seni kim yarattı? Diye sorardı Eğer bilmiyorlarsa öğretirdi
Seni ALLAH yarattı evladım, derdi
Peygamberimizin ismi Hazreti Muhammed, dinimiz islam, kitabımız Kur’an, mezhebimiz Ehlisünnet vel cemaat, diye çocuklara ezberletirdi Ezberleyenlere şeker alıverir, para verirdi Oyuncaklar alırdı
Bir gün kafir komşusu bu iyi ihtiyarın yanına geldi Beraberinde de kendisi gibi ALLAH’a inanmayan bir sürü adam vardı O iyi ihtiyara:
Sana tam üç soru soracağız Fakat cevapları çok zor Bakalım cevap verebilecek misin? dedi
Sorun bakalım dedi, o iyi ihtiyar, sorunda alın cevabınızı dedi Kafir adam söze şöyle başladı:
Birinci sorum: ALLAH vardır diyorlar, fakat ne görüyor ne de gösteriyorlar Onun için ben yoktur diyorum Ne dersin?
İkinci sorum: Cehennemde şeytan da yanacaktır, diyorlar Halbuki şeytan ateşten yaratılmış Ateş ateşi nasıl yakar?
Üçüncü sorum: Madem ki kader vardır Herkes yaptığından niçin sorguya çekilsin? dedi
O iyi adam kafir adama:
İşte üçüne birden cevabım, dedi Yerden bir kuru toprak parçası alıp kafirin kafasına vurdu Herkes şaşırdı kaldı
Bu nasıl cevap?! dediler Kafirin kafasından kanlar aktı Doğru karakola gitti O iyi ihtiyarı
şikayet etti Mahkemeye çıktılar Hakim iyi ihtiyara:
Bu adamın başına toprak parçası ile vurmuşsun, eğer vurdu isen niçin vurdun, dedi O iyi ihtiyar: Evet hakim bey onun kafasına aaaekle vurdum Yalnız benim bu hareketim onun bana sorduğu üç sorusuna cevabı idi
Birinci sorusu şu idi: Madem ALLAH vardır, niçin göremiyoruz Göremediğimize göre yoktur, buna ne dersin? dedi Benim cevabım ise şu oldu: Kafasına aaaekle vurdum Şimdi başında acıma olduğunu söylüyor Bana başındaki acıyı göstermedikçe başının acıdığına inanmam Madem görmediği her şeyi inkar ediyor, ben de başının acıdığını kabul etmiyorum
İkinci cevabım da bunun içindedir Demişti ki, şeytan ateşten yaratıldı Cehennem de ateş olduğuna göre ateş ateşi nasıl yakar?
İnsanın da aslı topraktır Ateş ateşi yakmayacağına göre attığım toprak parçası da aslı toprak olan insanı acıtmaması lazımdır
Üçüncü sorusu da, Madem herkes kaderine göre hareket ediyor; hiç kimse yaptığı işten sorulmamalı demişti Öyle ise onun kaderinde kafasına aaaekle vurulmak varmış, niçin şikayetçi olup mahkemenizi meşgul ediyor, dedi Hakim o kafir adama baktı:
Bu anlatılanlara ne dersin, dedi Kafir şöyle söyledi:
Bu komşumun söylediklerinin hepsi doğru ve o haklı Ondan şikayetçi değilim
Şimdi ben de ALLAH’ın varlığına inanıyorum Bazı şeyler bizim şu gözlerimizle görülmezler Çünkü bizim gözlerimizin yapısı her şeyi görecek şekilde yapılmamıştır, öteki dedikleri de doğrudur
Şimdi bana da mahallemizdeki çocuklara öğrettiği gibi Müslümanlığı öğretsin, dedi
Hep beraber mahkemeden çıkıp evlerine gittiler Çok iyi komşu oldular, Artık birbirlerine hep iyi davrandılar
Çok eski zamanlarda bir şehirde çok kötü bir adam vardı Geçimsiz, huysuz ve kafirdi ALLAH’a inanmazdı Her gördüğü çocuğa ‘ALLAH yoktur olsa idi onu görmemiz gerekirdi’ derdi
Çok akıllı olduğunu söylerdi
‘Senin aklın varmı’ diyenlere,
‘Elbette var’ derdi
‘Haydi aklını göster, deyincede gösteremezdi Oysa göremediği için ALLAH’ı inkar ediyordu Aklını ise göremediği halde inkar etmiyordu Kafirdi İnkarcı idi Kendisini yaratan ALLAH’a inanmazdi işte
Bu Kafir adamın birde komsusu vardı Çok iyi bir ihtiyardı ALLAH’a inanır, namazını kılar, küfretmez, kötü sözler hiç söylemezdi Herkese karşı iyi davranırdı Mahallenin çocuklarını başına toplar, onlara:
Seni kim yarattı? Diye sorardı Eğer bilmiyorlarsa öğretirdi
Seni ALLAH yarattı evladım, derdi
Peygamberimizin ismi Hazreti Muhammed, dinimiz islam, kitabımız Kur’an, mezhebimiz Ehlisünnet vel cemaat, diye çocuklara ezberletirdi Ezberleyenlere şeker alıverir, para verirdi Oyuncaklar alırdı
Bir gün kafir komşusu bu iyi ihtiyarın yanına geldi Beraberinde de kendisi gibi ALLAH’a inanmayan bir sürü adam vardı O iyi ihtiyara:
Sana tam üç soru soracağız Fakat cevapları çok zor Bakalım cevap verebilecek misin? dedi
Sorun bakalım dedi, o iyi ihtiyar, sorunda alın cevabınızı dedi Kafir adam söze şöyle başladı:
Birinci sorum: ALLAH vardır diyorlar, fakat ne görüyor ne de gösteriyorlar Onun için ben yoktur diyorum Ne dersin?
İkinci sorum: Cehennemde şeytan da yanacaktır, diyorlar Halbuki şeytan ateşten yaratılmış Ateş ateşi nasıl yakar?
Üçüncü sorum: Madem ki kader vardır Herkes yaptığından niçin sorguya çekilsin? dedi
O iyi adam kafir adama:
İşte üçüne birden cevabım, dedi Yerden bir kuru toprak parçası alıp kafirin kafasına vurdu Herkes şaşırdı kaldı
Bu nasıl cevap?! dediler Kafirin kafasından kanlar aktı Doğru karakola gitti O iyi ihtiyarı
şikayet etti Mahkemeye çıktılar Hakim iyi ihtiyara:
Bu adamın başına toprak parçası ile vurmuşsun, eğer vurdu isen niçin vurdun, dedi O iyi ihtiyar: Evet hakim bey onun kafasına aaaekle vurdum Yalnız benim bu hareketim onun bana sorduğu üç sorusuna cevabı idi
Birinci sorusu şu idi: Madem ALLAH vardır, niçin göremiyoruz Göremediğimize göre yoktur, buna ne dersin? dedi Benim cevabım ise şu oldu: Kafasına aaaekle vurdum Şimdi başında acıma olduğunu söylüyor Bana başındaki acıyı göstermedikçe başının acıdığına inanmam Madem görmediği her şeyi inkar ediyor, ben de başının acıdığını kabul etmiyorum
İkinci cevabım da bunun içindedir Demişti ki, şeytan ateşten yaratıldı Cehennem de ateş olduğuna göre ateş ateşi nasıl yakar?
İnsanın da aslı topraktır Ateş ateşi yakmayacağına göre attığım toprak parçası da aslı toprak olan insanı acıtmaması lazımdır
Üçüncü sorusu da, Madem herkes kaderine göre hareket ediyor; hiç kimse yaptığı işten sorulmamalı demişti Öyle ise onun kaderinde kafasına aaaekle vurulmak varmış, niçin şikayetçi olup mahkemenizi meşgul ediyor, dedi Hakim o kafir adama baktı:
Bu anlatılanlara ne dersin, dedi Kafir şöyle söyledi:
Bu komşumun söylediklerinin hepsi doğru ve o haklı Ondan şikayetçi değilim
Şimdi ben de ALLAH’ın varlığına inanıyorum Bazı şeyler bizim şu gözlerimizle görülmezler Çünkü bizim gözlerimizin yapısı her şeyi görecek şekilde yapılmamıştır, öteki dedikleri de doğrudur
Şimdi bana da mahallemizdeki çocuklara öğrettiği gibi Müslümanlığı öğretsin, dedi
Hep beraber mahkemeden çıkıp evlerine gittiler Çok iyi komşu oldular, Artık birbirlerine hep iyi davrandılar