Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Geredeli Abdullah Efendi

Geredeli Abdullah Efendi
0
83

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
GEREDELİ ABDULLAH EFENDİ

Anadolu velilerinden Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir On dokuzuncu asrın sonlarında yaşamıştır Tasavvufta Mustafa Safi Efendinin derslerinde ve sohbetlerinde kemale erdi Hocasının vefatından sonra yerine irşad insanlara doğru yolu gosterme, anlatma vazifesi yaptı Mustafa Safi Efendi icin bir menakıbname yazan Halil İbrahim Efendi, Geredeli Abdullah Efendiden de bahsedip şoyle yazmıştır:

Safi Efendinin bir halifesi de Gerede kasabasından Abdullah Efendidir Safi Efendinin sohbetlerinde kemale erip, akranını gecmiştir Bu zatın medrese tahsili de yok idi Fakat tasavvufta kazandığı kemal derecesiyle hangi ilimden bahs acılsa, o hususta bilgi verir, sorulan sualleri cevaplandırırdı Zamanının meşhUr muderrislerinden Cankırılı Muhammed Ağa bir gun Abdullah Efendi ile ilmi mevzUlara dalmıştı Hangi ilimden, mevzudan ve usUlden ne oğrenmiş ve ne biliyorsa, Abdullah Efendi ona hepsinden bahisler acıp izahlar yaptı Sorduğu sualleri birkac cevapla gayet ilmi bir şekilde cevaplandırdı Bu işin kerametle olduğunu anlayan muderris, derhal ona intisab edip, talebesi olmuşdu Abdullah Efendiye intisabından sonra daima; Bizim ilmimiz birkac cevaplık imişderdi

Mustafa Safi Efendi vefatından on gun once bu halifesi Abdullah Efendiyi huzUruna cağırıp, butun talebelerinin yanında şoyle vasiyet etti: Bundan sonra işte bu Abdullah Efendi sizin şeyhinizdir Kendisi arif, kamil, mukemmil, yetişmiş ve yetiştirebilendir İlmi zahirde ummidir Fakat ilmi batında benzeri yoktur Sizin yanınızda ben nasıl isem, o da oyledirBu vasiyeti uzerine butun talebesi ona intisab edip bağlandı Hatta Safi Efendinin vefatından itibaren altı ay muddetle buyuk kalabalıklar halinde talebe olmaya gelenlerin arkası kesilmedi Dort binden ziyade kimse ona intisab etti

Mustafa Safi Efendinin keramet ehli cok talebesi var ise de Abdullah Efendiden ve YUsuf Efendiden başkasına icazet vermemiştir

Talebelerinden Şeyh Osman Efendi de tasavvufta hayli yol almış, hilafet derecesine yaklaşmıştı Ancak hocalarının emri gereği onun da Abdullah Efendiye teslim olması gerekiyordu Şeyh Osman Efendi hocası Mustafa Safi Efendinin vefatından sonra bir muddet Abdullah Efendiye teslim olmadı Bir defasında ikisi birlikte hocaları Mustafa Safi Efendinin kabrini ziyaret icin turbesine gittiler Ziyaret sırasında hocaları Mustafa Safi Efendi onlara gorunup, Şeyh Osman Efendinin elinden tutarak Abdullah Efendiye teslim etti ve; Bunun kusuruna bakmadiyerek iltifat gosterdi Bu hadiseden sonra Osman Efendi de talebesi oldu Abdullah Efendinin vefatından sonra yerine Şeyh Halil Rahmi gecti Şeyh Osman Efendi ona intisab etti ve bu zatın halifesi oldu Hocası tarafından İzmit'te insanlara yol gosterme ile vazifelendirildi

Abdullah Efendi, Safi Efendinin yerine insanlara rehberlik icin irşad makamına gecince, kendisine tasavvufda yuksek bir derece olan kutbiyyet makamı ihsan edildi Abdullah Efendinin cok kerametleri gorulmuştur Dinin emirlerine uymakta son derece gayretliydi Bir gun abdest alırken başını kaplama mest ettiğini goren İbrahim Hilmi Efendi dortte birini de meshetseydiniz, caiz olurdu diye soyleyince; Ben omrum boyunca boyle başımın tamamını meshetmişimdirdiye cevap verdi Butun ibadetlerinde takva uzere idi Daha once Gerede'de medfUn Şeyh Hacı Halil Efendinin sohbetlerine devam ederdi Tasavvufta yuksek derecelere ulaşmış idi Bu derecede iken hocası Hacı Halil Efendi vefat edince, istiğrak halinde kendinden gecmiş bir vaziyette kaldı Daha sonra Bolu'ya gidip, Hacı Mustafa Safi Efendiye halini anlatıp, onun talebesi oldu Onu talebeliğe kabUl edip, tasavvufta erbein denilen ve kırk gun bir yerde kalmak olan cile yaptırmak icin onu bir odaya koydu Abdullah Efendi erbeine girince, onceki halleri tamamen kayboldu Tasavvufa yeni başlamış talebe gibi oldu Bu haline şaşıp, uzulerek gece gunduz ağlamaya başladı Boylece otuz beş gun gecti Bu cileye girmesi sebebiyle hallerini kaybettiği kanaatine vararak cıkıp kacmak istedi Dergahtaki talebelerden bazıları farkına varıp onu bu kararından vazgecirmek icin; Erbeini tamamla ondan sonra gidersindiyerek kalmaya razı ettiler Otuz dokuzuncu gunu tasavvuf yolunda yeni ilerlemeye başlayan bir talebede hasıl olan haller gibi once tecellii ef'al, sonra tecellii sıfat ve daha sonra da tecellii hal zuhur edip, parlamaya başladı Hemen Safi Efendinin huzUruna koşup, halini ve hasıl olan durumu anlattı Bunun uzerine Safi Efendi; Oğlum biz adamı hem soyar, hem de giydiririzdedi Onceki halinde kalsaydın, rehberlik etmekte zahmet cekerdin, dervişlere vakıf olamazdın Şimdi elhamdulillah tertib uzere zuhUr ettidiyerek onu teselli etti Sonra birkac halvet daha yaptırdı Tasavvufta yetiştirip kemale erdirdikten sonra, ona hilafet verdi İnsanlara rehberlik etmesi icin vazifelendirdi

Abdullah Efendi, halini o derece gizler ve tevazu ile hareket ederdi Gorenler sanki sıradan biri, tasavvuftan hic yol kat etmemiştir zannederdi Kendi bu hususta hic bir şey soylemezdi Halbuki keşf ve keramet sahibi olup, cok talebe yetiştirdi Dunyaya ve dunya malına karşı hicbir meyli yoktu Fakat talebelerinin hallerini gorup, anlamak ve onları yetiştirmek icin onlarla yakından alakadar olurdu Abdullah adında bir cocuk, daha kucuk yaşta Mustafa Safi Efendiye talebe olmuştu Onun vefatından sonra da AbdullahEfendiye talebe oldu ve on sekiz yaşında tasavvufta hallere kavuştu Keşfi acıldı Hangi kabrin yanına varsa, o kabirde yatanın halini gorurdu Hatta cok defa vefat eden evliya ile goruşup konuşurdu Bir muşkulu veya soracağı bir husus olursa, ya Peygamber efendimizi gorup O'ndan sorar, yahut da Safi Efendiyi gorup muşkulunu hallederdi Hatta Peygamber efendimiz ona, hocası Safi Efendinin cok buyuk bir veli olduğunu beyan buyurmuşlardır

Hocası Abdullah Efendinin vefatından sonra talebesi Abdullah Bey yerine rehberlik makamına gecen HalilRahmi Efendiye pekcok talebe getirmiş, saadete kavuşmalarına vesile olmuştur Halil Rahmi Efendinin de cok kerameti gorulmuş, tasavvuftaki kemalatı, Peygamber efendimiz tarafından işaret buyrulmuştur Tasavvufda ilerlemek icin cok calışmıştır

Dunya ile hic alakası yok gibi bir halde ve fena derecesinde idi Ancak dunya işlerinden bir mesele sorulsa soranları hayrette bırakan cevaplar vererek muşkulleri hallederdi 1853 senesinde yapılan Rusya seferine katıldı Bu seferde cihad etti Silistre muhasarasında bulundu Muhasara sırasında Deliorman'da kayboldu Bir daha kimse gormedi Şehid olduğu anlaşıldı Bu sefere cıkarken, İbrahim Hilmi, İbrahim Muhammed Bey ve Abdullah Bey onu uğurlamışlardı Bolu yakınındaki bir koye kadar uğurladıklarında bu koyde gecelediler O gece Peygamber efendimizi gormuş Peygamber efendimiz silahlı bir halde gorunup; Oğlum nicin uzulursun biz de seninle beraber gidiyoruzbuyurarak teselli ettiklerini yolda anlattı Abdullah Efendinin boyle kıymetli talebeleri coktu
 
858,497Konular
981,931Mesajlar
29,944Kullanıcılar
coldsteez2Son üye
Üst Alt