Gerekircilik (Determinizm) Nedir?
Nesnel gercekliğin nedensellikle ve nesnel yasalarla belirlendiğini ileri suren bilimsel goruş…
1 İlk Cağ: Doğadaki duzen ve uyum, aynı nedenlerin aynı sonucu meydana getirdikleri ilk insanlarca da sezilmişti Gerekircilik, temelde bu ilkel sezinin bilimselleşmesidir Whithead şoyle der: Bilimsel duşunuşun ataları; eski Atina'nın Aiskhylos, Sophokles ve Euripides gibi buyuk trajedya yazarlarıdır Onların trajedilerinde, bir olayı, kacınılması imkansız sonuclara goturen kadercilik vardır Bu kader anlayışı, gunumuz bilimsel duşuncesinin aynıdır Yunan duşuncesindeki kader, gunumuz duşuncesindeki 'doğa duzenidir'
Ne var ki, eskiden anlamdaş sayılan 'gerekircilik'le 'yazgıcılık' arasında buyuk farklar vardır ve bu iki terim birbirlerinden titizlikle ayrılmıştır Yazgıcılık, metafizik ustun bir gucun iradesini kapsar ve insan etkisiyle değiştirilemez Gerekircilik, doğa yasalarının nesnelliğine ve bağımsızlığına dayanır, insan etkisiyle değiştirilebilir Bu yuzdendir ki hastalanan kaderci, asla değiştirilemeyecek olan sonucu bekler, hastalanan gerekirciyse sonucu onlemek ve değiştirmek icin hekime gider İnsan, doğa yasalarını bilmek ve tanımakla onları hizmetine koşar, onlara egemen olur, zorunluluk alanından ozgurluk alanına gecer İnsan doğa yasalarını yaratamaz, yok edemez ve değiştiremez ama onları tanıyıp bilmekle onlardan korunabilir, zararlı sonuclarını yararlıya cevirebilir Evrende her olayın bir nedeni olduğu gibi bu neden meydana gelince zorunlu olarak onun sonucunun da meydana geleceği yolundaki gerekircilik anlayışının ilk izlerine antikcağ Yunan atomculuğunda rastlanır
2 Orta Cağ: Ortacağ metafiziğinin gerekircilik anlayışı da yazgıcılığa yatkındır İnsan iradesini de kapsayan her evrensel olayın, onceden belirlenmiş ya da o olayla birlikte belirlenen koşulların zorunlu sonucu olduğunu dile getirir
Bu metafizik anlayışın orneklerinden bir, Leibniz'in 'oncel duzen' oğretisidir Metafizik gerekircilik anlayışı, evrenin uzay ve zaman icinde saltık bir zorunluluğa boyun eğdiğini ileri surer Metafizik alanda tanrıbilim, bu zorunluluğu acıkca adlandırır ve evrende her şeyin Tanrıca belirlendiğini savunur Buna 'tanrıbilimsel gerekircilik' denir Bu anlamdaki gerekircilikte insan iradesinden ve ozgurluğunden soz edilemez 'Tanrı' yerine 'zorunluk' terimiyle dile getirilen aynı anlayışsa 'metafizik gerekircilik' adıyla anılır
3 Yeni Cağ: İngiliz bilgini Isaac Newton'un mekaniğine dayanan mekanikci bir gerekircilik anlayışı, bilimin temeli kılınmıştır
Claude Bernard şoyle der:Bilgin her şeyden kuşkulanabilir ama gerekircilikten kurtulamaz Gerekircilik, canlı varlıkların olaylarında gorulduğu kadar cansızlar dunyasında da saltık olarak vardır
Matemetikci Laplace de gerekirciliği şoyle tanımlamaktadır:Oyle bir oke (deha) duşunelim ki doğayı harekete getiren butun gucleri ve doğayı teşkil eden butun varlıkların birbirlerine karşı olan durumlarını belli bir an icinde bilsin ve butun bu bilgileri matematik cozumleme formullerine uygulayabilsin İşte boyle bir oke, evrenin en buyuk cisimlerinden en kucuk ve hafif atomlarına kadar hepsinin hareketlerini bu formullerde toplayabilir Onun icin hicbir şey bellisiz olmayacaktır ve gelecek de gecmiş gibi gozlerinin onunde bulunacaktır Rastlantıyı yadsıyan ve yazgıcılığa yol acan bu goruşe 'Laplace'cı gerekircilik' denir, bu goruş de sonuc olarak inancılığa ve tanrıcılığa varır16 yuzyıldan gunumuze kadar olan cok uzun bir evreyi kapsayan bu cağda egemen olan, nedensellikle zorunluluğu aynılaştırıp rastlantıyı yadsıyan 'mekanikci gerekircilik'tir
Mekanikci bir tutumla da olsa Bacon, Galile, Descartes ve Spinoza'nın gerekircilik anlayışına katkıları buyuktur Bununla beraber bu cağda gerekircilik kavramını asıl geliştirenler, gene mekanikci bir anlayışla,18 yuzyıl Fransız ozdekcileri olmuştur
Gene bu cağda ozellikle Hegel'de doruklaşan idealizm, nedensellik'i tumuyle yadsımış ve bunun yerine ereksellik'i koymuştur Bu anlayışa gore dunyanın ilkesi bir neden ve dunya da bunun sonuc'u değil, dunyanın bir sebep ve dunya da bunun erek'idir Cunku mantıksal bir uslamlamada yargı oncullerden cıkarsanabilmelidir İdealizme gore sonuc ya da etki, nedenden cıkarsanamaz, orneğin donma soğuğu izler, ama bu hic de zorunlu değildir, soğuğu donmadan başka bir şey de izleyebilir Ne var ki bir erek, sebebinden zorunlu olarak cıkarsanır, cunku onda ickindir, orneğin palamut meşe ağacında gizil (potansiyel) olarak vardır, meşe ağacı zorunlu olarak palamut uretir, kiraz uretmez; cunku palamut meşenin ereği ve meşe palamutunun sebebidir Bu ereksellik anlayışı da tumuyle carpık, idealist bir gerekirciliği onermiştir
Bundan başka nedenselliği onsel ve tumel sayan, onun nesnel ozunu yadsıyan Kant anlayışı gibi bozuk anlayışlar da bu cağda ileri surulmuştur
Gerekirciliği hem mekanikci, hem de bu metafizik ve idealist yanılgılardan kurtararak gercek ve bilimsel anlamına kavuşturan tek felsefe oğretisi, eytişimsel ozdekciliktir
4 Eytişimsel ozdekcilik: Eytişimsel ve tarihsel ozdekci felsefenin ayrılmaz bir parcası olan ‘eytişimsel gerekircilik ’ (diyalektik determinizm), gerekircilik anlayışını mekanik ve idealist bozukluklardan temizleyerek eytişimsel (ve ozdekci N) bir anlama kavuşturmuştur
Eytişimsel ve bilimsel gerekircilik anlayışının temel ıraları (başkalarından ayıran temel ozellikleri, nitelikleri vb) şoyle sıralanabilir:
1Nedensellik evrenseldir, evrende nedensiz hicbir olgu yoktur ve olamaz
2Nedensellik nesneldir, ozdeksel gercekliğe tanrıca ya da insan usuyla sokulmamıştır
3Nedensellik amaclılık demek değildir, ‘ ’kedilerin fareleri yemek icin yaratıldıklarını ’ ’ ileri suren erekselci gerekircilik anlayışı bilimdışıdır
4Amaclılık ancak insan toplumunda nedensellikle bağıntı kurar, insanca amacların saptanması da tarihsel evrime ve nesnel nedenlere bağlıdır, insanca amaclar ancak tarihsel ve nesnel nedenlerin iyice bilinmesiyle ve onlara uygunlukları oranında gercekleşir (kalıcı olur N)
5Nedensellik, zorunluluk demek değildir, rastlantının da varlığını bilmek demektir
6Buna karşı nedensellik zorunsuzluk demek de değildir, nesnel yasalar zorunludur ve insan iradesi ya da doğaustu bir gucun etkisiyle var edilmezler, yok edilmezler ve değiştirilemezler; nesnel yasaların zorunluluğuyla nedenselliğin zorunlulukla ozdeşleştirilmesi yanılgısı birbirine karıştırılmamalıdır (nesnel yasalar zorunludur, nedensellik zorunlu değildir, koşullara ve rastlantılara, insan etkinliklerine vb bağlıdırN)
7Neden ve sonuc birbirinden kopuk değildir, tersine birbirine sıkıca bağımlıdır; neden sonucu etkilediği gibi sonuc da kendi nedenini etkiler, nedensellik, mekanik bir ardı ardına dizilme duzeni değil karşılıklı etki (etkitepki N) ilişkisidir
8Nedensellik tek bicimde değil, ceşitli alanlarda birbirinden farklı bicimlerde belirir; orneğin bir makinenin işleyişi mekanik yasalarla, buna karşı elementer parcacıkların işleyişi kuantik yasalarla belirlenir, kopru yapımında uygulanan mekanik gerekircilik yaşambilimsel (biyolojik N) bir surece uygulanamaz
9Neden, oncul ’lukle karıştırılmamalıdır, neden her zaman sonucun onculudur ama her oncul neden değildir; orneğin gece gunduzun onculudur ama nedeni değildir; oncul olgu kendisini izleyen olguyu kacınılmaz olarak meydana getirmiyorsa bu iki olgu arasında nedensellik ilişkisi yok demektir
10Neden, vesile ya da bahane ile karıştırılmamalıdır, orneğin arşiduk Ferdinant ’ın oldurulmesi Birinci Dunya Savaşının (1914) vesilesi ya da bahanesidir ama nendi değildir, bu savaşın nedeni emperyalistler arasındaki uyuşturulamaz karşıtlıkların aşılma duzeyine sıcramasıdır
11Neden, koşullarla karıştırılmamalıdır, orneğin bir yumurtanın civciv cıkarmasında ısı baş koşuldur ama ısı bir taştan civciv cıkarmaz, civcivleşme olgusunun nedeni tohumsal surectir
12Nedensellik, bir nedensonuc ayrımı değil, bir nedensel ilişki butunluğudur; meydana getirdiğinin nedeni ve kendisini meydana getirenin sonucu olan iki karşıt kutup değil, bir ve aynı ilişkidir
Nesnel gercekliğin nedensellikle ve nesnel yasalarla belirlendiğini ileri suren bilimsel goruş…
1 İlk Cağ: Doğadaki duzen ve uyum, aynı nedenlerin aynı sonucu meydana getirdikleri ilk insanlarca da sezilmişti Gerekircilik, temelde bu ilkel sezinin bilimselleşmesidir Whithead şoyle der: Bilimsel duşunuşun ataları; eski Atina'nın Aiskhylos, Sophokles ve Euripides gibi buyuk trajedya yazarlarıdır Onların trajedilerinde, bir olayı, kacınılması imkansız sonuclara goturen kadercilik vardır Bu kader anlayışı, gunumuz bilimsel duşuncesinin aynıdır Yunan duşuncesindeki kader, gunumuz duşuncesindeki 'doğa duzenidir'
Ne var ki, eskiden anlamdaş sayılan 'gerekircilik'le 'yazgıcılık' arasında buyuk farklar vardır ve bu iki terim birbirlerinden titizlikle ayrılmıştır Yazgıcılık, metafizik ustun bir gucun iradesini kapsar ve insan etkisiyle değiştirilemez Gerekircilik, doğa yasalarının nesnelliğine ve bağımsızlığına dayanır, insan etkisiyle değiştirilebilir Bu yuzdendir ki hastalanan kaderci, asla değiştirilemeyecek olan sonucu bekler, hastalanan gerekirciyse sonucu onlemek ve değiştirmek icin hekime gider İnsan, doğa yasalarını bilmek ve tanımakla onları hizmetine koşar, onlara egemen olur, zorunluluk alanından ozgurluk alanına gecer İnsan doğa yasalarını yaratamaz, yok edemez ve değiştiremez ama onları tanıyıp bilmekle onlardan korunabilir, zararlı sonuclarını yararlıya cevirebilir Evrende her olayın bir nedeni olduğu gibi bu neden meydana gelince zorunlu olarak onun sonucunun da meydana geleceği yolundaki gerekircilik anlayışının ilk izlerine antikcağ Yunan atomculuğunda rastlanır
2 Orta Cağ: Ortacağ metafiziğinin gerekircilik anlayışı da yazgıcılığa yatkındır İnsan iradesini de kapsayan her evrensel olayın, onceden belirlenmiş ya da o olayla birlikte belirlenen koşulların zorunlu sonucu olduğunu dile getirir
Bu metafizik anlayışın orneklerinden bir, Leibniz'in 'oncel duzen' oğretisidir Metafizik gerekircilik anlayışı, evrenin uzay ve zaman icinde saltık bir zorunluluğa boyun eğdiğini ileri surer Metafizik alanda tanrıbilim, bu zorunluluğu acıkca adlandırır ve evrende her şeyin Tanrıca belirlendiğini savunur Buna 'tanrıbilimsel gerekircilik' denir Bu anlamdaki gerekircilikte insan iradesinden ve ozgurluğunden soz edilemez 'Tanrı' yerine 'zorunluk' terimiyle dile getirilen aynı anlayışsa 'metafizik gerekircilik' adıyla anılır
3 Yeni Cağ: İngiliz bilgini Isaac Newton'un mekaniğine dayanan mekanikci bir gerekircilik anlayışı, bilimin temeli kılınmıştır
Claude Bernard şoyle der:Bilgin her şeyden kuşkulanabilir ama gerekircilikten kurtulamaz Gerekircilik, canlı varlıkların olaylarında gorulduğu kadar cansızlar dunyasında da saltık olarak vardır
Matemetikci Laplace de gerekirciliği şoyle tanımlamaktadır:Oyle bir oke (deha) duşunelim ki doğayı harekete getiren butun gucleri ve doğayı teşkil eden butun varlıkların birbirlerine karşı olan durumlarını belli bir an icinde bilsin ve butun bu bilgileri matematik cozumleme formullerine uygulayabilsin İşte boyle bir oke, evrenin en buyuk cisimlerinden en kucuk ve hafif atomlarına kadar hepsinin hareketlerini bu formullerde toplayabilir Onun icin hicbir şey bellisiz olmayacaktır ve gelecek de gecmiş gibi gozlerinin onunde bulunacaktır Rastlantıyı yadsıyan ve yazgıcılığa yol acan bu goruşe 'Laplace'cı gerekircilik' denir, bu goruş de sonuc olarak inancılığa ve tanrıcılığa varır16 yuzyıldan gunumuze kadar olan cok uzun bir evreyi kapsayan bu cağda egemen olan, nedensellikle zorunluluğu aynılaştırıp rastlantıyı yadsıyan 'mekanikci gerekircilik'tir
Mekanikci bir tutumla da olsa Bacon, Galile, Descartes ve Spinoza'nın gerekircilik anlayışına katkıları buyuktur Bununla beraber bu cağda gerekircilik kavramını asıl geliştirenler, gene mekanikci bir anlayışla,18 yuzyıl Fransız ozdekcileri olmuştur
Gene bu cağda ozellikle Hegel'de doruklaşan idealizm, nedensellik'i tumuyle yadsımış ve bunun yerine ereksellik'i koymuştur Bu anlayışa gore dunyanın ilkesi bir neden ve dunya da bunun sonuc'u değil, dunyanın bir sebep ve dunya da bunun erek'idir Cunku mantıksal bir uslamlamada yargı oncullerden cıkarsanabilmelidir İdealizme gore sonuc ya da etki, nedenden cıkarsanamaz, orneğin donma soğuğu izler, ama bu hic de zorunlu değildir, soğuğu donmadan başka bir şey de izleyebilir Ne var ki bir erek, sebebinden zorunlu olarak cıkarsanır, cunku onda ickindir, orneğin palamut meşe ağacında gizil (potansiyel) olarak vardır, meşe ağacı zorunlu olarak palamut uretir, kiraz uretmez; cunku palamut meşenin ereği ve meşe palamutunun sebebidir Bu ereksellik anlayışı da tumuyle carpık, idealist bir gerekirciliği onermiştir
Bundan başka nedenselliği onsel ve tumel sayan, onun nesnel ozunu yadsıyan Kant anlayışı gibi bozuk anlayışlar da bu cağda ileri surulmuştur
Gerekirciliği hem mekanikci, hem de bu metafizik ve idealist yanılgılardan kurtararak gercek ve bilimsel anlamına kavuşturan tek felsefe oğretisi, eytişimsel ozdekciliktir
4 Eytişimsel ozdekcilik: Eytişimsel ve tarihsel ozdekci felsefenin ayrılmaz bir parcası olan ‘eytişimsel gerekircilik ’ (diyalektik determinizm), gerekircilik anlayışını mekanik ve idealist bozukluklardan temizleyerek eytişimsel (ve ozdekci N) bir anlama kavuşturmuştur
Eytişimsel ve bilimsel gerekircilik anlayışının temel ıraları (başkalarından ayıran temel ozellikleri, nitelikleri vb) şoyle sıralanabilir:
1Nedensellik evrenseldir, evrende nedensiz hicbir olgu yoktur ve olamaz
2Nedensellik nesneldir, ozdeksel gercekliğe tanrıca ya da insan usuyla sokulmamıştır
3Nedensellik amaclılık demek değildir, ‘ ’kedilerin fareleri yemek icin yaratıldıklarını ’ ’ ileri suren erekselci gerekircilik anlayışı bilimdışıdır
4Amaclılık ancak insan toplumunda nedensellikle bağıntı kurar, insanca amacların saptanması da tarihsel evrime ve nesnel nedenlere bağlıdır, insanca amaclar ancak tarihsel ve nesnel nedenlerin iyice bilinmesiyle ve onlara uygunlukları oranında gercekleşir (kalıcı olur N)
5Nedensellik, zorunluluk demek değildir, rastlantının da varlığını bilmek demektir
6Buna karşı nedensellik zorunsuzluk demek de değildir, nesnel yasalar zorunludur ve insan iradesi ya da doğaustu bir gucun etkisiyle var edilmezler, yok edilmezler ve değiştirilemezler; nesnel yasaların zorunluluğuyla nedenselliğin zorunlulukla ozdeşleştirilmesi yanılgısı birbirine karıştırılmamalıdır (nesnel yasalar zorunludur, nedensellik zorunlu değildir, koşullara ve rastlantılara, insan etkinliklerine vb bağlıdırN)
7Neden ve sonuc birbirinden kopuk değildir, tersine birbirine sıkıca bağımlıdır; neden sonucu etkilediği gibi sonuc da kendi nedenini etkiler, nedensellik, mekanik bir ardı ardına dizilme duzeni değil karşılıklı etki (etkitepki N) ilişkisidir
8Nedensellik tek bicimde değil, ceşitli alanlarda birbirinden farklı bicimlerde belirir; orneğin bir makinenin işleyişi mekanik yasalarla, buna karşı elementer parcacıkların işleyişi kuantik yasalarla belirlenir, kopru yapımında uygulanan mekanik gerekircilik yaşambilimsel (biyolojik N) bir surece uygulanamaz
9Neden, oncul ’lukle karıştırılmamalıdır, neden her zaman sonucun onculudur ama her oncul neden değildir; orneğin gece gunduzun onculudur ama nedeni değildir; oncul olgu kendisini izleyen olguyu kacınılmaz olarak meydana getirmiyorsa bu iki olgu arasında nedensellik ilişkisi yok demektir
10Neden, vesile ya da bahane ile karıştırılmamalıdır, orneğin arşiduk Ferdinant ’ın oldurulmesi Birinci Dunya Savaşının (1914) vesilesi ya da bahanesidir ama nendi değildir, bu savaşın nedeni emperyalistler arasındaki uyuşturulamaz karşıtlıkların aşılma duzeyine sıcramasıdır
11Neden, koşullarla karıştırılmamalıdır, orneğin bir yumurtanın civciv cıkarmasında ısı baş koşuldur ama ısı bir taştan civciv cıkarmaz, civcivleşme olgusunun nedeni tohumsal surectir
12Nedensellik, bir nedensonuc ayrımı değil, bir nedensel ilişki butunluğudur; meydana getirdiğinin nedeni ve kendisini meydana getirenin sonucu olan iki karşıt kutup değil, bir ve aynı ilişkidir