Geyik avı turkusunun hikayesi
Ben de gittim bir geyiğin avına
Geyik cekti beni kendi dağına
Tovbeler tovbesi geyik avına
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Siz gidin kardaşlar kaldım burada
Oykumuz Toroslar’da gecerGavur Dağlarında Vakti zamanında ela gozlu cerenler, catal boynuzlu geyikler, kınalı keklikler cirit atarmış dağlardaVe peşlerinde gozu avdan başka bir şey gormeyen yiğit avcılar
Halil dal gibi bir gencAvcı mı avcıUnu butun Toroslar’a , Cukurova’ya yayılırAldı mı tufeğini omzuna ver elini gavur DağlarıBir hafta, on beş gun avın peşinde , dağlarda HalilGeride bir anacığı, bir de nişanlısı var Halil’inAnası ve nişanlısı ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar vaz geciremezler Halil’i geyik avındanHep bu son diye soz verir ama avın sonu bir turlu gelmez
“Oğul , mademki inat ediyorsun bari yavru geyiklere, yavrulu geyiklere kurşun atma diye yalvarırlar
Bir gun Halil, dağ bayır dolaşır, ne bir geyiğe rastlar, ne bir geyik vurabilirArtık yorulur, bir ağacın golgesine cokerTam karşısında şimdiye kadar hic gormediği kadar guzel ve alımlı bir geyik belirirHemen tufeğine davranırGeyik kaybolurGunler suren bir kovalamaca başlarGeyik bir gorunur, bir yok olurTek bir kurşun bile atamazDoner koyune
Yine ava cıkar HalilDağın yamacında bir yavru alageyik gorurDaha boynuzları cıkmamışTuyleri pırıl pırılAcemi , urkekBasmış tetiğeSırtlamış yavruyu Koye donerken ala geyik yine gorunmuşYine bir tek kurşun atamamış Halil geyiğe
Derken Halil’in duğun gunu gelmişDavullar vurulmuş, şolen başlamışUcuncu gun damat tıraşı yapıp Halil’i gelinin yanına salmışlarHalil’in kulaklarında bir uğultu, gozlerinde bir karaltı, alageyiğin sesini duymuşHalil bu dayanamamış, almış tufeği , fırlamış dışarıKimse de engel olamamış Ses dağlara doğru cekilmişHalil sesin peşinden gitmişbazan sesini duymuş, bazan kendisini gormuş geyiğinSonunda bir kayanın uzerinde gormuş geyiğiUc yanı ucurummuşTufeğini doğrultmuşTam tetiğe basacağı sırada geyik sıcramış ve vurduğu cifte ile Halil’i ucurumdan aşağı atmış
Koyluler gunlerce Halil’i aramışlar, dağlardaSonunda Halil’in cesedini bulmuşlarNişanlısı da atmış kendisini ucurumdanHalil’in yanına
Her yılın ilkbaharında Halil’in duştuğu yerde tan yeri ağarırken iki tek cicek acarBiri kırmızı, biri maviTam buyuyup birbirine kavuşacakken otelerden bir geyik gelip cicekleri yerGeyik, yavrusuna; cicekler birbirine kavuşamaz
Ben giderken kaya başı kar idi
Yel vurdu da erim erim eridi
Ak bilekler taş ustunde curudu
Siz gidin avcılar kaldım burada
Siz gidin avcılar kaldım kayada
Ben de gittim bir geyiğin avına
Geyik cekti beni kendi dağına
Tovbeler tovbesi geyik avına
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Siz gidin kardaşlar kaldım burada
Oykumuz Toroslar’da gecerGavur Dağlarında Vakti zamanında ela gozlu cerenler, catal boynuzlu geyikler, kınalı keklikler cirit atarmış dağlardaVe peşlerinde gozu avdan başka bir şey gormeyen yiğit avcılar
Halil dal gibi bir gencAvcı mı avcıUnu butun Toroslar’a , Cukurova’ya yayılırAldı mı tufeğini omzuna ver elini gavur DağlarıBir hafta, on beş gun avın peşinde , dağlarda HalilGeride bir anacığı, bir de nişanlısı var Halil’inAnası ve nişanlısı ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar vaz geciremezler Halil’i geyik avındanHep bu son diye soz verir ama avın sonu bir turlu gelmez
“Oğul , mademki inat ediyorsun bari yavru geyiklere, yavrulu geyiklere kurşun atma diye yalvarırlar
Bir gun Halil, dağ bayır dolaşır, ne bir geyiğe rastlar, ne bir geyik vurabilirArtık yorulur, bir ağacın golgesine cokerTam karşısında şimdiye kadar hic gormediği kadar guzel ve alımlı bir geyik belirirHemen tufeğine davranırGeyik kaybolurGunler suren bir kovalamaca başlarGeyik bir gorunur, bir yok olurTek bir kurşun bile atamazDoner koyune
Yine ava cıkar HalilDağın yamacında bir yavru alageyik gorurDaha boynuzları cıkmamışTuyleri pırıl pırılAcemi , urkekBasmış tetiğeSırtlamış yavruyu Koye donerken ala geyik yine gorunmuşYine bir tek kurşun atamamış Halil geyiğe
Derken Halil’in duğun gunu gelmişDavullar vurulmuş, şolen başlamışUcuncu gun damat tıraşı yapıp Halil’i gelinin yanına salmışlarHalil’in kulaklarında bir uğultu, gozlerinde bir karaltı, alageyiğin sesini duymuşHalil bu dayanamamış, almış tufeği , fırlamış dışarıKimse de engel olamamış Ses dağlara doğru cekilmişHalil sesin peşinden gitmişbazan sesini duymuş, bazan kendisini gormuş geyiğinSonunda bir kayanın uzerinde gormuş geyiğiUc yanı ucurummuşTufeğini doğrultmuşTam tetiğe basacağı sırada geyik sıcramış ve vurduğu cifte ile Halil’i ucurumdan aşağı atmış
Koyluler gunlerce Halil’i aramışlar, dağlardaSonunda Halil’in cesedini bulmuşlarNişanlısı da atmış kendisini ucurumdanHalil’in yanına
Her yılın ilkbaharında Halil’in duştuğu yerde tan yeri ağarırken iki tek cicek acarBiri kırmızı, biri maviTam buyuyup birbirine kavuşacakken otelerden bir geyik gelip cicekleri yerGeyik, yavrusuna; cicekler birbirine kavuşamaz
Ben giderken kaya başı kar idi
Yel vurdu da erim erim eridi
Ak bilekler taş ustunde curudu
Siz gidin avcılar kaldım burada
Siz gidin avcılar kaldım kayada