Gideceğini kasten sevdim seni Önce gönderdiğin bir devlete ait sevdim Siyahbeyaz, oysa renklerini gördüm tek tek Kırmızıyı , maviyi , yeşili, pembeyi ve gökyüzünü kıskandıracak beyazı gördüm Sonradan bakışlarını sevdim Yüreğime işleyen bakışlarını Beni sana hükümlü eden gözlerinin esiri oldum Her baktığımda azıcık daha senin oldum Suyum ve aşım sen oldun… Sonra bana dokunmanı sevdim… Yandım her dokunduğunda biraz daha teninde yandım… Daha Sonra gülüşünü içimi ısıtan gülüşünü Sonra rüzgarla savrulan mis kokulu saçlarını sevdim… Bir lahza geldi bundan böyle hayat sen oldun… Aynaya baktığımda bir serseri gördüm hep seni seven bir serseri Sonradan yaşadığın şehri sevdim bu sevdiğim şehirden gidecek değin… Ve anladım oysa ben sadece sevdim… Hissettim ilk kez canımın yandığını ,, ilk olarak aciz olduğumu Ben seven, sen sevilen işte karşında bir çocuktan ne farkım vardı oysa… Gideceğini kasten sevdim seni Bir ömür hasretinle yaşasam da Bir anın seninle geçecek bir anın mutluluğu için yinede sevdim seni… Ve gittin sevgime inanmadığını söyledin… Gideceğini başından beri mahsus sevdim seni… Kalbime düşen bu ilk ateşle yaktın beni Ben yanmayı seçtim sen ise yakmayı Ben sevmeyi sen sevilmeyi seçtin… Pes ettin dedin ben ise en büyük savaşları göze aldım bir kere bana güvenmen için Ben sevdim sen ise bana güvenmedin…… Ve sen gittin…… Sevgim aciz ben çaresiz… Fakat sana söyleyecek kelimelerim Sana gösterecek hayallerim vardı sana dair… Gözlerin önce gözlerimden kaçtı Sonradan sesin soğudu Ellerin buz kesti Ancak gitme kal çağırmak Dur yapma çağırmak isterdim Ama bir defa bir defa olsun sana duyduğum sana beslediğim sevgime inandın mı…… alıntı