iltasyazilim
FD Üye
Gizlicilik Nedir?
Bakımlı bir yöntemle nesnelerin bilgisine varmak isteyen öğretilerin genel adı Gizliciliğin kökü, dinsel inançlarla çarpışan bilimsel bilgi tutkusundadır Bomboş bir alanda büyük düşlere varmış olan inanç gücü, ağır ağır ilerleyen bilimsel bilgiyle her adımda yalanlandığı için insan zekasının durmadan karşısına dikilmiş ve onu pusuya yatmak zorunda bırakmıştır Gizliciliğin bu esas yapısı, zaman zaman, kendisini gizlenmeye iten inançları da kötüye kullanmış ve onların düşlerine yeni düşler eklemiştir
Bu demektir ki bilimsel gizlicilik, karşıtı olan bilimdışı gizlicilikle birlikte gelişmiştir Gizlicilik, terim olarak, bu bilimdışı gizliciliği dile getirir ve insanların gereken yeteneği kazanarak bakımlı güçlerle senet kurabilecekleri inancına dayanır Gizemsel yapılı olan ve teosofiyle de bağlantısı bulunan gizlicilik, esrarlı formüller ve işlemlerle doğaya etken olunabileceği inancını güder
Özellikle XV asır Avrupa'sında yaygınlaşan sıcacık bilimler tutkusu gizliciliği bir çeşitlilik sihirciliğe ve teürjiye dönüştürmüştür Ünlü bir felsefeci gizliciliği astrolojik abes inançlarla şarlatanlık karışımıolarak niteler, bununla beraber bilimsel reformun müjdecileriolduklarını da ekler Gizliciliğe ve özellikle teosofiye bu bilimsel niteliği veren Reuchlin, Pico della Mirandola, Agrippa von Nettesheim, Hieronymus Cardanus, Teophrastus von Hohenheim (Paracelsus) gibi gizlici düşünürlerin skolastik bilgiye karşı aşırı tepki göstermeleri ve abes inançsal yollardan da olsa doğaya dominant olma yolundaki bitmez tükenmez tutkularıdır
Dilimizde Türkçe yazımıyla okültizm deyimiyle de dile getirilen gizlicilik deyimi, Fransız düşünürü Auguste Comte tarafından demin bilim niteliği kazanmadıkları halde bir gün bilimselleşebilecek olan olaylaranlamında kullanılmıştır *
Bakımlı bir yöntemle nesnelerin bilgisine varmak isteyen öğretilerin genel adı Gizliciliğin kökü, dinsel inançlarla çarpışan bilimsel bilgi tutkusundadır Bomboş bir alanda büyük düşlere varmış olan inanç gücü, ağır ağır ilerleyen bilimsel bilgiyle her adımda yalanlandığı için insan zekasının durmadan karşısına dikilmiş ve onu pusuya yatmak zorunda bırakmıştır Gizliciliğin bu esas yapısı, zaman zaman, kendisini gizlenmeye iten inançları da kötüye kullanmış ve onların düşlerine yeni düşler eklemiştir
Bu demektir ki bilimsel gizlicilik, karşıtı olan bilimdışı gizlicilikle birlikte gelişmiştir Gizlicilik, terim olarak, bu bilimdışı gizliciliği dile getirir ve insanların gereken yeteneği kazanarak bakımlı güçlerle senet kurabilecekleri inancına dayanır Gizemsel yapılı olan ve teosofiyle de bağlantısı bulunan gizlicilik, esrarlı formüller ve işlemlerle doğaya etken olunabileceği inancını güder
Özellikle XV asır Avrupa'sında yaygınlaşan sıcacık bilimler tutkusu gizliciliği bir çeşitlilik sihirciliğe ve teürjiye dönüştürmüştür Ünlü bir felsefeci gizliciliği astrolojik abes inançlarla şarlatanlık karışımıolarak niteler, bununla beraber bilimsel reformun müjdecileriolduklarını da ekler Gizliciliğe ve özellikle teosofiye bu bilimsel niteliği veren Reuchlin, Pico della Mirandola, Agrippa von Nettesheim, Hieronymus Cardanus, Teophrastus von Hohenheim (Paracelsus) gibi gizlici düşünürlerin skolastik bilgiye karşı aşırı tepki göstermeleri ve abes inançsal yollardan da olsa doğaya dominant olma yolundaki bitmez tükenmez tutkularıdır
Dilimizde Türkçe yazımıyla okültizm deyimiyle de dile getirilen gizlicilik deyimi, Fransız düşünürü Auguste Comte tarafından demin bilim niteliği kazanmadıkları halde bir gün bilimselleşebilecek olan olaylaranlamında kullanılmıştır *