Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Glokom (Göz Tansiyonu)

Glokom (Göz Tansiyonu)
0
132

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Glokom, göz içi basıncından görme sinirinin zarar görmesi ile karakterize bir hastalıktır. Görme sinirini oluşturan liflerin, basıncın etkisi ile yavaş yavaş harap olmasına bağlı olarak görme alanı daralmaya başlar. Zamanında teşhis ve tedavi yapılmadığı taktirde, sinir liflerindeki hasarın geri dönüşsüz olması nedeniyle, görme alanının ileri derecede kaybı ve hatta körlük kaçınılmazdır. Glokom önemli bir halk sağlığı sorunu olup, gelişmiş ülkelerde, körlüğün ikinci en sık görülen nedenidir. 35 yaş üzerindeki her 50 bireyden yaklaşık olarak birinde glokom mevcuttur.

İleri yaş glokomu ağrısızdır, sinsidir !

Glokomda göz içi basıncı sıklıkla yavaş yavaş yükselip, görme sinirinde yavaş, fakat ilerleyici bir harabiyet yapar. Bu özellikleri nedeniyle de, halk arasında inanılanın aksine, ağrısız ve sessiz gidişli bir hastalıktır. Yine bu özelliğinden dolayı hasta bireylerin çoğu, varolan glokomunun farkında değildir. Hastalığın çok ileri evrelerinde ise, görme alanındaki ileri derecede daralma, hasta tarafından hissedilebilir. Ya da hastalığın son evresinde, bir gözün ışığı bile seçemediği farkedilir ki, bu aşamada, artık tedavisi mümkün olmayan bir kayıp söz konusudur.

Glokomun daha nadir görülen tipinde ise, ani olarak çok yüksek değerlere çıkan göz içi basıncı, göz çevresinde ağrı, gözde kızarıklık, görmede bulanıklaşma, ışıkların çevresinde halelerin görülmesi ve mide bulantısı ile kusmalara neden olur.

Diabette glokom riski 3 kat artmıştır!

Glokom normal toplumda %2 sıklıkla görülen bir hastalık olmakla birlikte, bazı bireyler glokom gelişimi yönünden daha fazla risk altındadır.

* Birinci dereceden akrabalarında glokom olanlar en fazla risk altında olan gruptur, bu bireylerde glokom gelişme riski on kat daha fazladır.

* İkinci önemli risk faktörü diabettir. Diabetli hastalarda glokom riski, normal bireylere göre üç kat daha fazladır.

* İleri yaşta glokom sıklığını artırır, özellikle 65 yaş üzerinde glokom hastalığına daha sık rastlanır.

* Ayrıca hipertansiyon, tıkayıcı damar hastalıkları, migreni olan bireylerde ve yüksek miyop gözlerde de glokom riski artmıştır.

Glokom önlenebilir körlüklerin en başında gelir!

Hemen hemen hiç bulgu vermeyen bu hastalık, ancak, kontrol amacıyla göz muayenesi yapılan kişilerde erken tanınabilir. Düzenli yapılan göz muayeneleri ile glokomun erken tanısı mümkündür!

Bu amaçla önerilen göz muayenesi aşağıdaki sıklıkla yapılmalıdır:

* Hiçbir risk taşımayan olgularda

35-40 yaş arasında bir kez

40-60 yaş arasında 2-3 yılda bir kez

60 yaştan sonra 1-2 yılda bir kez

* Risk grubundaki olgularda

35 yaştan sonra her yıl 1 kez

Ağrısız ve sessiz gidişi nedeniyle bireylerin çoğu hastalığının farkında değildir. Glokomun tespitinde düzenli aralıklarla yapılan göz muayenelerinin önemi büyüktür

Yine bu nedenlerden dolayı göz içi basıncının ölçümü, göz dibi bakısı ve görme alanı incelemesi, göz muayenesinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Her bireyin göz içi basıncı kendine özeldir!

Göz içi basıncının normal aralığı, genelde 10-22 mm Hg olarak kabul edilir. Ancak, glokom ile göz içi basıncı düzeyi arasında oldukça karmaşık bir ilişki vardır.

* Bazı olgularda 22 mm Hg’dan yüksek göz içi basıncı, görme sinirine zarar vermez. Bu olgular, yine de daha sonra gelişebilecek harabiyet yönünden takip edilmelidir.

* Bazı olgularda ise normal kabul edilen aralıktaki göz içi basıncı düzeyine rağmen, görme siniri harabiyeti vardır. Bu tip olgulara Düşük Basınçlı Glokom denmektedir. Yapılması gereken, göz içi basıncını mevcut düzeyinden daha aşağılara çekmektir.

Göz içi basıncı gün içinde değişir!

Göz içi basıncı günün belirli saatlerinde, kişinin ilaç kullanıp kullanmamasıyla da ilgili olarak, önemli değişiklikler gösterir. Sağlıklı kişilerde 5 mm Hg’a kadar olmasını beklediğimiz bu dalgalanma, glokomlularda daha fazladır. Bu değişim, vücut tansiyonuyla ilişkili değildir. Ancak, vücut tansiyonu sürekli yüksek seyreden olgular risk grubunda olduklarını bilmeli, yılda 1 kez, yakınmaları olmasa da göz doktoruna başvurmalıdır.

Erken tanı glokoma ait harabiyeti durdurabilir; ama geri döndüremez!

Glokom tanısında geç kalınmadıktan sonra tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Düzenli tedavi ve kontrollerle glokoma bağlı körlükler önlenebilir. Günümüzde göz içi basıncını düşürmeye yönelik çok sayıda ilaç alternatifi mevcuttur. Glokom tanısı konulduğunda, hastanın sistemik hastalıkları da dikkate alınarak en uygun tedavi seçeneği belirlenir.

Bir kez glokom tanısı konulan bireyin ömür boyu, verilen ilaçları düzenli olarak kullanması ve takibi şarttır. Göz içi basıncını düşürmeye yönelik bu damlaların, düzenli olarak, mümkün olduğunca günün önerilen saatlerinde ve göze isabet edecek şekilde, göze değdirilmeden damlatılması tedavi yönünden çok önemlidir. Örneğin, günde iki kez damlatılması önerilen göz tansiyonu damlası, sabahları 08.00’de damlatılıyorsa, akşamları da 20.00’de damlatılmalı, gece yarısı veya yatmadan önceye bırakılmamalıdır.

Glokom tedavisi alan kişinin takibinde, ilaçla elde edilen göz içi basıncı düzeyi, önem taşır. Bu nedenle, tedavi alan glokom hastaları, kontrol muayenelerine geldiklerinde de tedavilerini aksatmamalı, muayene günündeki damlalarını da, saatinde damlatmalıdır.

Tedavinin başarılı olup olmadığı, hastalığın şiddetine göre değişen sıklıklarla yapılacak kontroller ve görme alanı gibi ek incelemelerle yapılır. Genel olarak ilaç tedavisi ile göz içi basıncını kontrol etmek mümkündür; Ancak, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya iyi uygulanamadığı durumlarda laser tedavisi ya da ameliyatlar ile de göz içi basıncını düşürmek yoluna gidilebilir.

Özetle; glokom önlenebilir körlük nedenlerinin başında gelir. Erken tanı, en önemli tedavi şansını yaratır. Hiçbir yakınmanız olmasa dahi, göz doktorunuza önerilen sıklıklarda başvurmanız, görmeye devam edebilmeniz için şarttır.

Aydınlık ve güzel günler dileğiyle…


 

Similar threads

Normalde göz içi oluşumların besleyen göz içerisinde sürekli olarak üretilen bir sıvı (aköz hümor) mevcuttur. Bu sıvı, aynı zamanda sürekli olarak boşaltıcı kanallarla göz dışına atılır. Glokom, bu kanallarda tıkanıklık nedeniyle ortaya çıkar. Tıkanıklık yapısal olabilir ya da başka göz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
144
Bugün sevgili okurlarımızla "Glokom" adlı sinsi seyirli ve körlük nedeni olan bir hastalıkla ilgili olarak sohbet edelim. Göz tansiyonu veya karasu hastalığı adıyla da bilinen glokom, milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir. Bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
143
Glokom hiçbir belirti vermeden optik sinirde ilerleyici hasar oluşturarak kalıcı görme kaybına neden olan sinsi bir hastalıktır. Op. Dr. Nurcan Gürkaynak; Göz Tansiyonu konusunda bilgi verdi. Glokom dünya üzerinde önlenebilir körlük nedenlerinden bir tanesidir. Çoğunlukla ileri dönemlere kadar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
109
Glokom göz içi basıncının yükselmesiyle giden bir hastalıktır. Göz içi basıncının yükselmesine bağlı olarak görme siniri zarar görür. Yavaş ilerleyen bir hastalık olduğundan ancak geç dönemlerde Klasik belirti olan tünel şeklinde görme defekti ortaya çıkar. Tipik olarak hastalığın ileri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
146
Bundan on-on beş yıl öncesine kadar glokom göz tansiyonu olarak bilinirdi. Göz içi basıncının normal değerlerden daha yüksek düzeylerde olduğu zaman “glokom” tanısı koyulur ve tedaviye başlanırdı. Günümüzde glokom, göz içi basıncı ile vücut tansiyonu arasındaki dengenin bozulduğu durumlarda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
109
858,496Konular
981,672Mesajlar
29,757Kullanıcılar
firat118Son üye
Üst Alt