Goreci Duşuncecilik Nedir?
Bağıntıcılığın duşunceci yorumu
Diyalektiğin bilinmemesiyle birleşen gorecilik, sonunda mutlaka idealizme goturur Bu demektir ki diyalektiksiz bağıntıcılık, insan bilincinden bağımsız doğanın gercekliğini yadsımak zorundadır Nesnel gerceklik, insan bilincinin dışında ve ondan bağımsız olarak var olmaktır Bu bilgi, diyalektik bağıntıcılığı idealist bağıntıcılıktan ayırır Bu ayrımı terimlerde de belirtmek icin, son yıllarda, Turkcemizde, rolativizmin diyalektik anlayışına bağıntıcılık, idealist anlayışına gorecilik deme eğilimi vardır Gercekte her iki terim de anlamdaştırlar Diyalektik mantıktan yoksun bulunan duşunceci gorecilik, Aristoteles'in bicimsel mantığıyla duşunmeye alışmıştır Bu mantığa gore de herhangi bir şey ya var'dır ya da yok'tur, bağıntılı olarak var olunamaz, goreli olarak var demek gercekte yok demektir Orneğin Einstein zaman, uzay, ve ozdek bağıntılı olarak vardırlar der Bu demektir ki zamansız uzay, uzaysız zaman, zaman (uzaysız ozdek ve ozdeksiz zaman) uzay duşunulemez goreci duşuncecilik bu bağıntılılığı, bunların yokluğu ve kuruntudan ibaret bulundukları biciminde yorumlar Oysa saltık gercek, goreli gerceklerden meydana gelir Bilgilerimizin goreliliği, nesnel gercekliğin inkarı anlamında değil, bilgilerimizin bu gerceğe tarihsel olarak yaklaşma derecesi anlamındadır Cağdaş materyalizm bakımından bilgilerimizin saltık nesnel gerceğe takribi yakınlık sınırları tarihen gorelidir, ama bu gerceğin varlığı goreli değildir Nasıl ki resmin modeline yaklaşık uygunluğu gorelidir, ama resmin varlığı goreli değildir, gercektir Tarih icinde nesneler ustundeki bilgimizi maden komurunde alizarini ya da atomda elektronları keşfedecek kadar ilerletmiş olmamız tarihen gorelidir, fakat bu gibi keşiflerden her birinin saltık nesnel bilgide bir ilerleme teşkil ettiği asla goreli değildir J Dietzegen de şoyle demişti: Saltık gercek işitilebilir, koklanabilir, ellenebilir ve hic şuphesiz bilinebilir Ama bilgiye tumuyle dahil olmaz Ressamın modelini tam olarak tekrarlamaktan uzak olduğu muhakkaktır, bir tablo modeline nasıl tetabuk (?tekabul ? N) edebilir? Ancak ve hic şuphesiz yaklaşık olarakİşte bu yaklaşıklık goreliliktir Ama bu gorelilik, tablonun (ya da modelin N) nesnel varlığını ortadan kaldırmaz
İnsan bilgi kuramını (idealist N) goreciliğe dayandırdı mı kendisini zorunlu olarak şupheciliğe, bilinemezciliğe ve sofizme, ya da oznelciliğe mahkUm eder Diyalektik olmayan gorecilik bakımından her turlu safsata haklı gosterilebilir
Bağıntıcılığın duşunceci yorumu
Diyalektiğin bilinmemesiyle birleşen gorecilik, sonunda mutlaka idealizme goturur Bu demektir ki diyalektiksiz bağıntıcılık, insan bilincinden bağımsız doğanın gercekliğini yadsımak zorundadır Nesnel gerceklik, insan bilincinin dışında ve ondan bağımsız olarak var olmaktır Bu bilgi, diyalektik bağıntıcılığı idealist bağıntıcılıktan ayırır Bu ayrımı terimlerde de belirtmek icin, son yıllarda, Turkcemizde, rolativizmin diyalektik anlayışına bağıntıcılık, idealist anlayışına gorecilik deme eğilimi vardır Gercekte her iki terim de anlamdaştırlar Diyalektik mantıktan yoksun bulunan duşunceci gorecilik, Aristoteles'in bicimsel mantığıyla duşunmeye alışmıştır Bu mantığa gore de herhangi bir şey ya var'dır ya da yok'tur, bağıntılı olarak var olunamaz, goreli olarak var demek gercekte yok demektir Orneğin Einstein zaman, uzay, ve ozdek bağıntılı olarak vardırlar der Bu demektir ki zamansız uzay, uzaysız zaman, zaman (uzaysız ozdek ve ozdeksiz zaman) uzay duşunulemez goreci duşuncecilik bu bağıntılılığı, bunların yokluğu ve kuruntudan ibaret bulundukları biciminde yorumlar Oysa saltık gercek, goreli gerceklerden meydana gelir Bilgilerimizin goreliliği, nesnel gercekliğin inkarı anlamında değil, bilgilerimizin bu gerceğe tarihsel olarak yaklaşma derecesi anlamındadır Cağdaş materyalizm bakımından bilgilerimizin saltık nesnel gerceğe takribi yakınlık sınırları tarihen gorelidir, ama bu gerceğin varlığı goreli değildir Nasıl ki resmin modeline yaklaşık uygunluğu gorelidir, ama resmin varlığı goreli değildir, gercektir Tarih icinde nesneler ustundeki bilgimizi maden komurunde alizarini ya da atomda elektronları keşfedecek kadar ilerletmiş olmamız tarihen gorelidir, fakat bu gibi keşiflerden her birinin saltık nesnel bilgide bir ilerleme teşkil ettiği asla goreli değildir J Dietzegen de şoyle demişti: Saltık gercek işitilebilir, koklanabilir, ellenebilir ve hic şuphesiz bilinebilir Ama bilgiye tumuyle dahil olmaz Ressamın modelini tam olarak tekrarlamaktan uzak olduğu muhakkaktır, bir tablo modeline nasıl tetabuk (?tekabul ? N) edebilir? Ancak ve hic şuphesiz yaklaşık olarakİşte bu yaklaşıklık goreliliktir Ama bu gorelilik, tablonun (ya da modelin N) nesnel varlığını ortadan kaldırmaz
İnsan bilgi kuramını (idealist N) goreciliğe dayandırdı mı kendisini zorunlu olarak şupheciliğe, bilinemezciliğe ve sofizme, ya da oznelciliğe mahkUm eder Diyalektik olmayan gorecilik bakımından her turlu safsata haklı gosterilebilir