iltasyazilim
FD Üye
MEDDAH
Hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçılara meddah denir Meddahlık için tek adamlı tiyatro da diyebiliriz Meddah, tiyatronun bütün kişilerini varlığında birleştiren bir aktördür Türk halk müziği zekasının ve halkın, olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık, yüzyıllar boyu yaşamış, Türk halkı aralarında fazla alaka görmüştür Yüksekçe bir yerde oturarak bir öyküyü başından sonuna kadar, canlandırdığı kişileri ağız özelliklerine göre konuşturarak anlatır Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bir bu tiyatronun her şeyi meddah denilen o tek adamın zekasına, bilgisine, laf söylemedeki başarısına bağlıdır Meddahların birçok, klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlarlar Öyküye başlamadan önce :Haak dostum Haak! der ve başlıca bir beyit okur ve öyküye girer Meddahlar kişileri, doğadaki canlı cansız tüm varlıkları ve doğa seslerini taklit ederler İki aracı vardır: boynuna doladığı çaput, elindeki sopa Mendille terini siler başlık yapar mendilin arkasında konuşur Sopayı da oyunu başlatmak, seyirciyi suskunluğa çağırmak, kapı vurmak için ya da saz, süpürge, beygir, tüfek yerine kullanır Bitişte özür diler, oyundan çıkan sonucu (kıssayı) bildirir sonradan anlatacağı öykünün adı ve öyküyü nerede ne zaman anlatacağını bildirir
ORTA OYUNU
Çevresi izleyicilerle kenarlı bir bölge içinde oynanan, yazılmış metne dayanmayan, içinde müzik, raks ve şarkı da yer alan doğaçlama bir oyundur Kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhurî gibi adlarla da anılmıştır
Oyunun oynandığı dairesel veya oval alana palanga denir Oyunun dekoru; yeni dünya denilen bezsiz paravandan ve dükkan denilen fakat katlı bir kafesten oluşur Yeni dünya ev olarak, işyeri da meslek yeri olarak kullanılır Dükkanda bir tezgah birkaç hasır iskemle bulunur Oyunda farklı alanlara yönlendirilmiş mesleklerden, yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir Bunlar arasında Arap, Acem, Kastamonulu, Kayserili, Kürt, Frenk, Laz, Yahudi, Ermeni vb sayılabilir Orta oyununda kadın rolünü oynayan kadın kılığına girmiş erkeğe Zenne denir Kavuklu Hamdi ve Pişekâr Ufak İsmail Efendi, orta oyunun önemli ustaları sayılır
Bölümleri :
• Mukaddime (Giriş) : Zurnacı, Pişekâr havası çalar Pişekâr çıkar ve izleyiciyi selamladıktan sonra zurnacıyla konuşur Bu konuşmada, oynanacak oyunun adı bildirilir daha sonra zurnacı Kavuklu havası çalar Kavuklu ile Kavuklu arkası oyun alanına girer Kavuklu il Kavuklu arkası aralarında kısa bir hitabe geçer Daha Sonra bu kişiler birden Pişekâr ’ı görüp korkarlar ve korkudan birbirlerinin üstüne düşerler Bazı oyunlarda zenne takımı ile Çelebi ’nin daha önce çıkıp Pişekâr ’la konuştukları bir sahne de vardır
• Muhavere (Söyleşme) : Kavuklu ile Pişekâr ’ın birbiriyle tanıdık çıktıklar tanışma konuşmasıyla başlar Kavuklu ile Pişekâr ’ın birbirinin sözlerini ters anlamaları bir gülmece oluşturur fakat buna arzbâr denir Arzbârdan daha sonra tekerleme başlar tekerlemede Kavuklu, başından geçen herzamanki dışı bir olayı Pişekâr ’a anlatır Pişekâr da bunu gerçekmiş gibi dinler, sonunda bunun hayal olduğu anlaşılır
• Fasıl (Oyun) : Oyunun ana bölümü, belli bir olayın canlandırıldığı fasıl bölümüdür Orta oyunu fasılları genelde iki paralel durum dizisinde gelişir Dükkân dekorunda büyüyen olaylarda genellikle Kavuklu bir iş arar Pişekâr ’ın ona iş bulmasıyla olaylar gelişir Dükkâna gelip giden farklı alanlara yönlendirilmiş müşterilerle ilgili oyunlar da vardır İkinci olaylar dizisi yenidünya denilen ev dekorunda geçer Zenne takımının, Pişekâr yoluyla konut araması ve bir eve yerleşmesi biçiminde olaylar gelişir
• Bitiş : Oyunun son bölümündür Pişekâr, izleyicilerden özür dileyerek gelecek oyunun adını ve yerini duyuru Oyun kapatılır
KARAGÖZ
Karagöz bir gölge oyunudur Bu oyun tarif denilen birtakım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb) arkadan ışıklı beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayalıdır Gölge oyunun önce Çin daha sonra da Hindistan ’da çıktığı söylentileri vardır Halk arasındaki bir söylentiye kadar ise Karagöz ile Hacivat, sultan Orhan (14 asır) vaktinde Bursa ’da bir cami yapımında çalışmış işçilerdir İkisi arasındaki nükteli konuşmalar öteki işçileri oyladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüştür daha sonra Şeyh Küşteri Hacivat ila Karagöz ’ün deriden üretilmiş tasvirlerini oynatmış ve onlarım şakalarını tekrarlamıştır böylece Karagöz perdesine Küşteri Meydanı da denir
İslam dünyasında 11 yüzyılda sözü edilmeye başlanan bu oyuna düşi zıll (gölge hayali) denmiştir
Karagöz oyunu, bilhassa 17 yüzyıldan sonra oldukça yaygınlaşmıştır 19 yüzyılda Karagöz, kısaca, düş oyunu diye anılmış, bu oyunu oynatan sanatçılara da hayalî (hayalci, Karagözcü) denmiştir
Karagöz oyunu, halk kültürünün iki taraflı ürünüdür Bu oyunlarda işlenen değişik konuları kimin düzenlediği emin değildir Karagöz, tulûata (doğaçlama) dayandığı için oyunun sözlerini, her sanatkâr, oyun esnasında kendine göre düzenler Karagöz oyunları 19 yüzyılda yazıya geçirilmeye başlamıştı
Bölümleri :
• Mukaddime (Antre) : Oyunun başlangıç bölümüdür Perdede manzara verilmeden önce müzik başlar
Sonradan konuyla alaka veya ilgisiz bir gösterme verilir Buna göstermelik denir Hacivat “Off… hay, Haak! diyerek perde gazeline başlar
• Muhavere (Söyleşme) : Karagöz ile Hacivat aralarında geçer Hacivat ’ın “Vay Karagöz ’üm benim iki gözüm merhaba Sözü ile başlar Muhavere iki bölüme ayrılır Bunlar fasılla ilişkisi olan ve fasılla ilişkisi olmayan bölümlerdir Muhaverede yalnız, Hacivat ve Karagöz bir oyun oynar Bu oyun önce olmayacak bir olayın gerçekleşmiş gibi anlatılmasıyla başlar, daha sonra bunun hayal olduğu anlaşılması mümkün
• Fasıl (Oyun) : Oyunun kendisidir Hacivat ve Karagöz ‘den diğer oyun kişileri fasılda görünürler Karagöz oyunları genel olarak adlarını bu bölümün içeriğinden alır
• Bitiş : Bu bölüm çok kısadır Karagöz, oyunun bittiğini haber verir, kusurları için özür diler, gelecek oyunu duyurur Karagöz ’le Hacivat aralarında kısa bir söyleşme geçer Bu söyleşmede oyundan çıkarılacak netice da belirtilir
Karagöz Oyununun Kişileri :
Karagöz oyunlarında Hacivat defalarca açık fikirli, kendisini bilgili, açık fikirli zanneden yarı okumuş tipini canlandırır Karagöz saf, iyi niyetli, iyi niyetli, okuma yazma bilmeyen fakat zeki bir halk adamınıdır Karagöz, Hacivat ’ın söylediği sözleri anlamaz ve her zaman ters cevaplar verir Bu da oyuna komiklik katar Hacivat ’ın sözlerine saf saf cevaplar vererek, yaptığı sözcük oyunlarıyla dinleyenleri güldürmeye çalışır Karagöz oyun öteki kişileri şunlardır :
Çelebi : Genç züppe mirasyedi Kürt : Hamal, bekçi
Altı Kulaç Bebe Ruhi : Cüce ve aptal Arnavut : Bahçıvan, korucu, bozacı
Tuzsuz Deli Bekir : Sarhoş, acımasız Acem : Zengin tüccar
Efe : Zorba Ak Arap : Dilenci, kahve dövücüsü
Matiz : Sarhoş Zenci Arap : Lala, köle
Zenne : Kadın Yahudi : Bezirgan
Kastamonulu : Oduncu, bekçi Ermeni : Kuyumcu
Bolulu : Aşçı Frenk ve Rum : Doktor, terzi, tüccar, meyhaneci
Kayserili : Pastırmacı Laz : Kayıkçı, kalaycı
Rumelili : Güreşçi, arabacı Tiryaki : Söz ebesi
KÖY SEYİRLİK OYUNU
Kırsal yörelerde, köylerde görülen, daha fazla bölgesel yaşamdan konularını bölge seyirlik oyunlarının oluşturduğu bir tiyatro geleneğidir Kökleri geçmişe dayanır Bolluk, sevgi, kıskançlık, savaş, yoksulluk gibi konular işlenir Sözlü gelenek içinde yer alır Oyunların içeriği ve yapısı, yörelere tarafından çeşitlilik gösterebilir Oyuncular genel olarak profesyonel değildir Kılık değişim, kişileştirme, maske ve müzik oyun içinde yer alabilir Bu müşteri oyunlarda kalıplaşmış sözlerin yanı sıra doğaçlamalar da bulunur
TÜRLERİ KARŞILAŞTIRMASI
• Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir Orta oyununda oyunun en kayda değer iki kişisi kavuklu ve Pişekâr ’dır Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz ’ün oyundaki Karagöz ’ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat ’ın karşılığıdır
• Orta oyununda gülmece öğesi, karagöz oyunundaki gibi hatalı anlamalar, nüktelere ve güldürücü hareketlere dayanır
• Her üç oyunda da değişik mesleklerden yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağız taklitleri edilir
• Meddah tek kişili oyundur Karagöz ile orta oyunun birey sayısı fazladır Karagözdeki kişiler perdede gölge şeklinde karşımıza çıkar Orta oyununda hakiki kişiler vardır
• Uzun kış gecelerinde eğlenmek, süre devretmek amacıyla ortaya çıkmışlardır Büyük bir alanda oynanırlar
• Meddah, orta oyunu ve karagözde maksat güldürmektir Köy seyirlik oyunlarında ise güldürünün dışarıda diğer bütün konular da işlenmiştir (kıtlık, savaş vb) *
Hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçılara meddah denir Meddahlık için tek adamlı tiyatro da diyebiliriz Meddah, tiyatronun bütün kişilerini varlığında birleştiren bir aktördür Türk halk müziği zekasının ve halkın, olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık, yüzyıllar boyu yaşamış, Türk halkı aralarında fazla alaka görmüştür Yüksekçe bir yerde oturarak bir öyküyü başından sonuna kadar, canlandırdığı kişileri ağız özelliklerine göre konuşturarak anlatır Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bir bu tiyatronun her şeyi meddah denilen o tek adamın zekasına, bilgisine, laf söylemedeki başarısına bağlıdır Meddahların birçok, klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlarlar Öyküye başlamadan önce :Haak dostum Haak! der ve başlıca bir beyit okur ve öyküye girer Meddahlar kişileri, doğadaki canlı cansız tüm varlıkları ve doğa seslerini taklit ederler İki aracı vardır: boynuna doladığı çaput, elindeki sopa Mendille terini siler başlık yapar mendilin arkasında konuşur Sopayı da oyunu başlatmak, seyirciyi suskunluğa çağırmak, kapı vurmak için ya da saz, süpürge, beygir, tüfek yerine kullanır Bitişte özür diler, oyundan çıkan sonucu (kıssayı) bildirir sonradan anlatacağı öykünün adı ve öyküyü nerede ne zaman anlatacağını bildirir
ORTA OYUNU
Çevresi izleyicilerle kenarlı bir bölge içinde oynanan, yazılmış metne dayanmayan, içinde müzik, raks ve şarkı da yer alan doğaçlama bir oyundur Kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhurî gibi adlarla da anılmıştır
Oyunun oynandığı dairesel veya oval alana palanga denir Oyunun dekoru; yeni dünya denilen bezsiz paravandan ve dükkan denilen fakat katlı bir kafesten oluşur Yeni dünya ev olarak, işyeri da meslek yeri olarak kullanılır Dükkanda bir tezgah birkaç hasır iskemle bulunur Oyunda farklı alanlara yönlendirilmiş mesleklerden, yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir Bunlar arasında Arap, Acem, Kastamonulu, Kayserili, Kürt, Frenk, Laz, Yahudi, Ermeni vb sayılabilir Orta oyununda kadın rolünü oynayan kadın kılığına girmiş erkeğe Zenne denir Kavuklu Hamdi ve Pişekâr Ufak İsmail Efendi, orta oyunun önemli ustaları sayılır
Bölümleri :
• Mukaddime (Giriş) : Zurnacı, Pişekâr havası çalar Pişekâr çıkar ve izleyiciyi selamladıktan sonra zurnacıyla konuşur Bu konuşmada, oynanacak oyunun adı bildirilir daha sonra zurnacı Kavuklu havası çalar Kavuklu ile Kavuklu arkası oyun alanına girer Kavuklu il Kavuklu arkası aralarında kısa bir hitabe geçer Daha Sonra bu kişiler birden Pişekâr ’ı görüp korkarlar ve korkudan birbirlerinin üstüne düşerler Bazı oyunlarda zenne takımı ile Çelebi ’nin daha önce çıkıp Pişekâr ’la konuştukları bir sahne de vardır
• Muhavere (Söyleşme) : Kavuklu ile Pişekâr ’ın birbiriyle tanıdık çıktıklar tanışma konuşmasıyla başlar Kavuklu ile Pişekâr ’ın birbirinin sözlerini ters anlamaları bir gülmece oluşturur fakat buna arzbâr denir Arzbârdan daha sonra tekerleme başlar tekerlemede Kavuklu, başından geçen herzamanki dışı bir olayı Pişekâr ’a anlatır Pişekâr da bunu gerçekmiş gibi dinler, sonunda bunun hayal olduğu anlaşılır
• Fasıl (Oyun) : Oyunun ana bölümü, belli bir olayın canlandırıldığı fasıl bölümüdür Orta oyunu fasılları genelde iki paralel durum dizisinde gelişir Dükkân dekorunda büyüyen olaylarda genellikle Kavuklu bir iş arar Pişekâr ’ın ona iş bulmasıyla olaylar gelişir Dükkâna gelip giden farklı alanlara yönlendirilmiş müşterilerle ilgili oyunlar da vardır İkinci olaylar dizisi yenidünya denilen ev dekorunda geçer Zenne takımının, Pişekâr yoluyla konut araması ve bir eve yerleşmesi biçiminde olaylar gelişir
• Bitiş : Oyunun son bölümündür Pişekâr, izleyicilerden özür dileyerek gelecek oyunun adını ve yerini duyuru Oyun kapatılır
KARAGÖZ
Karagöz bir gölge oyunudur Bu oyun tarif denilen birtakım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb) arkadan ışıklı beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayalıdır Gölge oyunun önce Çin daha sonra da Hindistan ’da çıktığı söylentileri vardır Halk arasındaki bir söylentiye kadar ise Karagöz ile Hacivat, sultan Orhan (14 asır) vaktinde Bursa ’da bir cami yapımında çalışmış işçilerdir İkisi arasındaki nükteli konuşmalar öteki işçileri oyladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüştür daha sonra Şeyh Küşteri Hacivat ila Karagöz ’ün deriden üretilmiş tasvirlerini oynatmış ve onlarım şakalarını tekrarlamıştır böylece Karagöz perdesine Küşteri Meydanı da denir
İslam dünyasında 11 yüzyılda sözü edilmeye başlanan bu oyuna düşi zıll (gölge hayali) denmiştir
Karagöz oyunu, bilhassa 17 yüzyıldan sonra oldukça yaygınlaşmıştır 19 yüzyılda Karagöz, kısaca, düş oyunu diye anılmış, bu oyunu oynatan sanatçılara da hayalî (hayalci, Karagözcü) denmiştir
Karagöz oyunu, halk kültürünün iki taraflı ürünüdür Bu oyunlarda işlenen değişik konuları kimin düzenlediği emin değildir Karagöz, tulûata (doğaçlama) dayandığı için oyunun sözlerini, her sanatkâr, oyun esnasında kendine göre düzenler Karagöz oyunları 19 yüzyılda yazıya geçirilmeye başlamıştı
Bölümleri :
• Mukaddime (Antre) : Oyunun başlangıç bölümüdür Perdede manzara verilmeden önce müzik başlar
Sonradan konuyla alaka veya ilgisiz bir gösterme verilir Buna göstermelik denir Hacivat “Off… hay, Haak! diyerek perde gazeline başlar
• Muhavere (Söyleşme) : Karagöz ile Hacivat aralarında geçer Hacivat ’ın “Vay Karagöz ’üm benim iki gözüm merhaba Sözü ile başlar Muhavere iki bölüme ayrılır Bunlar fasılla ilişkisi olan ve fasılla ilişkisi olmayan bölümlerdir Muhaverede yalnız, Hacivat ve Karagöz bir oyun oynar Bu oyun önce olmayacak bir olayın gerçekleşmiş gibi anlatılmasıyla başlar, daha sonra bunun hayal olduğu anlaşılması mümkün
• Fasıl (Oyun) : Oyunun kendisidir Hacivat ve Karagöz ‘den diğer oyun kişileri fasılda görünürler Karagöz oyunları genel olarak adlarını bu bölümün içeriğinden alır
• Bitiş : Bu bölüm çok kısadır Karagöz, oyunun bittiğini haber verir, kusurları için özür diler, gelecek oyunu duyurur Karagöz ’le Hacivat aralarında kısa bir söyleşme geçer Bu söyleşmede oyundan çıkarılacak netice da belirtilir
Karagöz Oyununun Kişileri :
Karagöz oyunlarında Hacivat defalarca açık fikirli, kendisini bilgili, açık fikirli zanneden yarı okumuş tipini canlandırır Karagöz saf, iyi niyetli, iyi niyetli, okuma yazma bilmeyen fakat zeki bir halk adamınıdır Karagöz, Hacivat ’ın söylediği sözleri anlamaz ve her zaman ters cevaplar verir Bu da oyuna komiklik katar Hacivat ’ın sözlerine saf saf cevaplar vererek, yaptığı sözcük oyunlarıyla dinleyenleri güldürmeye çalışır Karagöz oyun öteki kişileri şunlardır :
Çelebi : Genç züppe mirasyedi Kürt : Hamal, bekçi
Altı Kulaç Bebe Ruhi : Cüce ve aptal Arnavut : Bahçıvan, korucu, bozacı
Tuzsuz Deli Bekir : Sarhoş, acımasız Acem : Zengin tüccar
Efe : Zorba Ak Arap : Dilenci, kahve dövücüsü
Matiz : Sarhoş Zenci Arap : Lala, köle
Zenne : Kadın Yahudi : Bezirgan
Kastamonulu : Oduncu, bekçi Ermeni : Kuyumcu
Bolulu : Aşçı Frenk ve Rum : Doktor, terzi, tüccar, meyhaneci
Kayserili : Pastırmacı Laz : Kayıkçı, kalaycı
Rumelili : Güreşçi, arabacı Tiryaki : Söz ebesi
KÖY SEYİRLİK OYUNU
Kırsal yörelerde, köylerde görülen, daha fazla bölgesel yaşamdan konularını bölge seyirlik oyunlarının oluşturduğu bir tiyatro geleneğidir Kökleri geçmişe dayanır Bolluk, sevgi, kıskançlık, savaş, yoksulluk gibi konular işlenir Sözlü gelenek içinde yer alır Oyunların içeriği ve yapısı, yörelere tarafından çeşitlilik gösterebilir Oyuncular genel olarak profesyonel değildir Kılık değişim, kişileştirme, maske ve müzik oyun içinde yer alabilir Bu müşteri oyunlarda kalıplaşmış sözlerin yanı sıra doğaçlamalar da bulunur
TÜRLERİ KARŞILAŞTIRMASI
• Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir Orta oyununda oyunun en kayda değer iki kişisi kavuklu ve Pişekâr ’dır Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz ’ün oyundaki Karagöz ’ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat ’ın karşılığıdır
• Orta oyununda gülmece öğesi, karagöz oyunundaki gibi hatalı anlamalar, nüktelere ve güldürücü hareketlere dayanır
• Her üç oyunda da değişik mesleklerden yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağız taklitleri edilir
• Meddah tek kişili oyundur Karagöz ile orta oyunun birey sayısı fazladır Karagözdeki kişiler perdede gölge şeklinde karşımıza çıkar Orta oyununda hakiki kişiler vardır
• Uzun kış gecelerinde eğlenmek, süre devretmek amacıyla ortaya çıkmışlardır Büyük bir alanda oynanırlar
• Meddah, orta oyunu ve karagözde maksat güldürmektir Köy seyirlik oyunlarında ise güldürünün dışarıda diğer bütün konular da işlenmiştir (kıtlık, savaş vb) *