Grip ve soğuk algınlığı

Grip ve soğuk algınlığı girip ve soğuk algınlığı hastalanmamıza yol açan virüsler hastalanmamıza neden olan virüsler im kış ayındayız hastalanmamız sıradan rahatsızlık geliyorum diye haber vermeden anında bizi bulurOnun için dikkat edelim ​ 1548424839 1548424839 gripvesogukalginligi5c4fbe48e542fgripvesogukalginligi5c4fbe48e542f gripvesogukalginligi5c4fbe48e542f ​ Grip, influenza denilen virüsün bronşlar ve akciğerden oluşan solunum sisteminde meydana getirdiği, bilhassa güz sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara yol açan yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyondur İşgücü kaybı açısından bakıldığında tüm dünyada işe devamsızlığın %10′undan sorumludur Dünya nüfusunun takriben %1020′si her sene gribe yakalanmaktadır Grip olan şahısların hapşırma, öksürük ve hatta konuşmaları ile üst solunum yollarındaki salgılardan yayılan virüs yüklü su damlacıkları havaya geçerek orada saatlerce asılı kalabilir Bu damlacıklar nefes yolu ile alındıklarında, alt ve üst solunum yoluna yerleşirler ve orada hızla çoğalırlar Kuluçka süresi 13 gün aralarında değişir ve bu dönemde kişide rahatsızlık belirtisi olmamasına karşın rahatsızlık bulaştırıcı özellik bulunmaktadır Bu nitelik grip belirtileri başladıktan sonradan 46 gün dek da devam eder BELİRTİLERİ NELERDİR? Başlangıcı genellikle anidir Kişi kendini iyi hissediyorken, 12 saat içinde önce; üşüme, titreşim, terleme, baş ağrısı, kas ağrıları ve ateş (38°C40°C) başlar, daha sonrasında ise burun akıntısı, baş dönmesi, öksürük, boğaz ağrısı, göğüste yanma, sancı, gözlerin sulanması ve gözlerde ışığa hassasiyet şikayetlerinden bir veya birkaç parça başına tabloya eklenebilir Bu belirtiler 35 gün kadar sürse de çoğunlukla 23 gün içinde düzelme başlar EN FAZLA KİMLER RISK ALTINDADIR? Küçük çocuklar ve 65 yaşından büyük olan kişiler, id Şeker hastaları, Astım ve kronik akciğer hastalığı olanlar, Transplantasyonlu organ nakli üretilmiş hastalar, Böbrek hastaları, Bakımevlerinde ve huzurevlerinde kalanlar, Bağışıklık sistemini baskılayıcı çare görebilen kişiler, Anne adayları, Bebekler, Türkiye’de bu gruplara giren yaklaşık 30 milyon birey yaşamaktadır GRİPTEN NASIL KORUNMALI? Grip virüsünün vücuda girmesi ile başlayan bu bulgular genelde 57 günde iyileşme ile sonuçlansa da, bazen kulak (otit) veya akciğer enfeksiyonları (zatürre) gibi bir takım önemli enfeksiyonlara yol açabilirler böylece korunma fazla önemlidir Korunma için; Dengelenmiş beslenmeli: Vücudun ihtiyacı olan protein, yağ, şeker ve vitamin yeterli olarak alınmazsa, karoser direnci düşer ve solunum organları mukoza hücreleri de bu durumdan etkilenir Bilhassa besleyici değeri düşük, yağdan zengin hamburger gibi yiyeceklerin fazla tüketilmesi grip hastalığına davetiyedir Yeterli miktarda su içilmeli: Solunum mukoza hücrelerinin ıslak olması, virüs içeren damlacıkların etkisine karşı direnci sağlar bu nedenle özellikle su içme ihtiyacının azaldığı kış mevsimi de dahil olmak üzere, her dönemde günde 810 kadeh su içilmelidir Ahenkli spor yapılmalı: Erişkin biri için haftada 3 gün, günde 1 saat edinmek üzere spor yapılması gereklidir Spor ceset direncinin arttırılması için çok önemlidir Stresten uzak yaşamalı: Stres, gövde direncini azaltarak hastalıklara davetiye çıkaran en kayda değer etkenlerdendir Sigara içmemeli: Sigara da benzer stres gibi beden direncini azaltır Keza virüs yüklü damlacıklar, sigara içilen ortamlarda, dumana yapıştıkları için hastalık yapıcı özellikleri artar Tokalaşmayın: Grip olan bir kişi ile tokalaşmak, salgın zamanlarında meslek yerlerinde bir çok kişi göre kullanılan cihazları kullanmak ta bulaş yollarındandır Çünkü virüs bu gibi yerlerde 23 saat canlı kalabilir böylece temizleme önemlidir Topluluk yerlerden olası olduğu değin uzakta durun: Toplu taşıtlar, sinema, tiyatro gibi topluluk yerlerde grip olan bir kişinin aksırması ile virüsler büyük bir çabucak (160 kmsaat) hareket ederek 34 metre uzağa yayılabilir Uyumlu uyuyun: Bir gece uyumayan kalındığında, virüslere karşı savaşan beden hücreleri benzeri yarıya azalmaktadır Çıplak etap dolaşmayın: Bilhassa kış aylarında, zemin ısısı düşük olacağından, refleks olarak solunum mukoza hücrelerini de besleyen karoser damarlarında daralma olacak ve neticede kan dolaşımı yavaşlayacaktır Mukoza hücrelerindeki nemlilik oranının azalması ile birlikte savunma gücü de azalacak ve virüslerin girişi kolaylaşacaktır Sıcak ortamlardan kaçının: Özellikle kış mevsiminde daha çok kapalı ve sıcak ortamların tercih edilmesi de solunum mukoza hücresel zarlarının kurumasına neden olarak virüslerin vücuda girişini kolaylaştırır GRİP NASIL ÇARE EDİLİR? Her şeyden önce istirahat, mümkünse yatak istirahati önemlidir Yatarken başın yukarıda tutulması (2 veya daha artı sayıda yastık ile yatmak) geniz akıntısının vereceği rahatsızlığı azaltacaktır Yakınmalar düzeldiğinde hemencecik alışılagelmiş aktiviteye dönülmemeli, bütün bir iyileşme için bir vakit daha dinlenmeye devam edilmelidir Bulunulan ortamın yerinde ısıda olmasına ve iyi havalandırılmasına uyarı edilmeli, havanın kuruması engellenmeli, nemli olması sağlanmalıdır Hastalık boyunca, özellikle yüksek alev varsa bol istikrarsız alınması fazla önemlidir bu nedenle su içinde eritilerek kullanılan antigribal ilaçlar, istikrarsız alımının artırılması, hızlı etki sağlaması açısından önerilir Hastalıkta; su, meyve suyu ve kafeinsiz içecekler tercih edilmelidir Yeteri değin değişken alınması sinüslerdeki ve göğsünüzdeki ifrazatın daha eksik birikmesine ve vücuttan daha kolay temizlenmesine destek eder Hastalık dönemlerinde beslenmeye uyarı etmeli, iştahsızlık varsa enerji ihtiyacını tamir etmek için karbonhidrattan varlıklı diyet uygulanmalıdır Antibiyotik türü ilaçlar, fakat viral bir enfeksiyon olan gribin üzerine bakteriyel bir diğer enfeksiyon eklendiğinde ancak bir hekimin önerisi ile kullanılabilir Grip sırasında aspirin kullanılmamalıdır SOĞUK ALGINLIĞI NEDİR? Soğuk algınlığı; farklı alanlara yönlendirilmiş virüslerin yol açtığı, üstteki solunum yollarında bazı belirtilere yol açan ‘hafif’ seyirli bir hastalıktır En sık görülen virüsler: Rhinovirüsler %1540, Coronavirüsler %1020, Parainfluenza virüsü %510, Respiratuar sinsityal virüsler %6, Soğuk algınlığı kişiden kişiye bulaşır Başlangıçta bu bulaşmanın aksırık, öksürme ile etrafa her tarafa yayılan damlacıkların içindeki virüslerin havada kalması ile olduğu sanılmaktaydı Ama acilen mevcut kanıtlar bulaşmanın virüsü almış hastanın elinden alıngan insanlara geçmesi ve hassas bireylerin de ağızburun mukozalarına sürmeleri ile olduğu yönündedir bu nedenle soğuk algınlığının bulaşmasını engellemenin yolu ellerin sık yıkanmasıdır Yapılan araştırmalarda havanın soğukluğunun soğuk algınlığı hastalığının başlaması ve seyretmesi ile ilintili olmadığını, psikolojik stres, üst solunum yollarını etkileyen alerjiler ve adet dönemlerinin hastalığa yakalanma riskini artırdıkları saptanmıştır Soğuk algınlığına bir çok virüs sebep olabileceği için de beden hiçbir süre bu virüslerin tümüne dayanıklılık geliştiremez Bu sebeple her yıl daima soğuk algınlığı geçirilebilir Soğuk algınlığı belirtileri: Ateş, baş ağrısı, eklem ve kas ağrısı, bitkinlik hissi, akan veya doymuş burun, aksırma, boğaz ağrısı, göğüs doluluğu, koku ve tat duygusunun azalması, kulaklarda basınç hissi ve ses kalitesindeki değişiklikler SOĞUK ALGINLIĞI TEDAVİSİ: Soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur Tedavi belirtilere kadar yapılmalıdır Su içinde eritilerek kullanılan ve soğuk algınlığına ait belirtileri gideren ilaçlar, istikrarsız alımının artırılması ve çabuk etki sağlaması açısından da önerilmektedir Keza istirahat edilmesi ve stresten uzak durulması da gövde direncinin tekrar kazanılmasına destek eder Virüsler, mikrobun bulaştığı yerlerde (kapı tokmağı, telefon gibi) canlı kalabildikleri için, bu yüzeylere temastan sonra virüsleri rahatlıkla burnumuza ya da gözlerimize aktarma edebiliriz Bunu engellemek için ellerimizi sıkça sabunlu su ile yıkamalıyız