iltasyazilim
FD Üye
Gümüş Sakallı Paşa Hikayesi,
Diyarbakır Gümüş Sakallı Paşa Efsanesi,
Gümüş Sakallı Paşa Efsanesi Hakkında
Bir Zamanlar Diyarbakır'da yaşayan Hıristiyanların et yemelerinin yasaklanmış olduğu bahar ayının başındaki Paskalya günlerinde; Müslümanlar, Kırklar Dağı'na pikniğe giderler; yer, içer ve eğlenirlermiş Bu gelenek böyle gelip sırası gelmişken Diyarbakır'a bir paşa gelmiş Bu, gümüş renkli sakallı, ince dalgın, kibar bir paşaymış Hıristiyan komşularının et yemedikleri özel bir günde böyle pikniğe çıkıp et pişirmenin ve kokusunu da çevreye yaymanın içten olmadığını belirterek bu geleneği yasaklamış ve zamanı geldiğinde de şehri kuşatan surların bütün kapılarını kapatarak kimsenin açık havada çıkmasına izin vermemiş Bir araya toplanıp buna bir tedavi düşünen Diyarbakırlılar, altıyedi tane tabutu omuzlayarak Mardin kapıya gelmişler ve nöbetçiye; Cenazemiz var , mezarlığa götüreceğiz, kapıyı aç!demişler Kapı açılınca da Kırklar Dağı'na giderek tabutların içindeki yiyecekleri çıkararak her sene yaptıkları gibi eğlenmeye başlamışlar *
Diyarbakır Gümüş Sakallı Paşa Efsanesi,
Gümüş Sakallı Paşa Efsanesi Hakkında
Bir Zamanlar Diyarbakır'da yaşayan Hıristiyanların et yemelerinin yasaklanmış olduğu bahar ayının başındaki Paskalya günlerinde; Müslümanlar, Kırklar Dağı'na pikniğe giderler; yer, içer ve eğlenirlermiş Bu gelenek böyle gelip sırası gelmişken Diyarbakır'a bir paşa gelmiş Bu, gümüş renkli sakallı, ince dalgın, kibar bir paşaymış Hıristiyan komşularının et yemedikleri özel bir günde böyle pikniğe çıkıp et pişirmenin ve kokusunu da çevreye yaymanın içten olmadığını belirterek bu geleneği yasaklamış ve zamanı geldiğinde de şehri kuşatan surların bütün kapılarını kapatarak kimsenin açık havada çıkmasına izin vermemiş Bir araya toplanıp buna bir tedavi düşünen Diyarbakırlılar, altıyedi tane tabutu omuzlayarak Mardin kapıya gelmişler ve nöbetçiye; Cenazemiz var , mezarlığa götüreceğiz, kapıyı aç!demişler Kapı açılınca da Kırklar Dağı'na giderek tabutların içindeki yiyecekleri çıkararak her sene yaptıkları gibi eğlenmeye başlamışlar *