Yerküreyle olan tek bağlantı noktamız ayaklarımız. Artık şunu biliyoruz ki ayak tabanlarında oluşan bir problem bu bölgeyle sınırlı kalmayıp; kümülatif olarak yukarıya doğru yansıyabiliyor. Yani ayağında oluşan bir yapı bozukluğu dizde, kalçada, belde, sırtta ve hatta boyunda bile bazı mekanik problemlere yol açabiliyor. Bu yüzden özellikle aktif çalışan ve uzun süre ayakta kalan kişilerde ayakkabı seçimi yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin başında geliyor. Bu konuda birkaç ipucumuz var, aşağıya göz atalım...
- Evet çıplak ayakla ormanda dolaşıyorduk, ama o dönemde insanoğlu yürüyor, koşuyor, fiziksel olarak avlanıyordu, yani dirayetli bir bünyeye sahipti. Artık silahlarla avlanıyor, oturarak ya da ayakta durarak çalışıyor. Yani evrimsel gelişimimizde artık ayak sağlığını korumak için küçük bir desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Topuk... Son yapılan çalışmalar gösteriyor ki ayakkabı kullanımında topuk bölgesinin 1,5-3 cm yükseltilmesi kalça, bel sırt boyun ağrısı yaşama riskini azaltmaktadır.
3. Topuk, aşil tendonu ve kaval kemiği aynı dikey hizada olmalıdır. Kişinin ayağında taban çökmesi ya da taban yükselmesi varsa bu hiza içe ya da dışa doğru kayma yapar. Bu gibi durumlarda probleme yönelik tabanlıklar kullanılmalıdır. Kullanılan tabanlık standart değil mutlaka kişiye özel olmalıdır.
4. Geniş taraklı ayaklar için sivri burunlu ayakkabılar kesinlikle tercih edilmemelidir. Bu durum uzun vadede ayak kemiklerinde kalıcı yapısal bozukluklara sebep olabilir.
5. Zorunda olmadıkça sert ve klasik ayakkabılar tercih edilmemelidir, zorunlu durumlardaysa mutlaka yumuşak bir topuk desteği kullanılmalıdır.
6. Ayaktaki nasırlaşmış bölgeler yanlış yükü dağılımını işaret eder. Vücudun tüm ağırlığını taşıyan ayak tabanlarını iç kısımlarında sağlıklı açıda bir yükseklik olmalıdır. Bu kısım kullanılan ayakkabıda mutlaka desteklenmelidir.