Farkındayız öyle değil mi?
Uzun süredir güne 'zam' haberleriyle başlıyor, gece yarısından itibaren geçerli olacak yeni akaryakıt fiyatlarıyla günü kapatıyor, zam sürpriziyle hanelerimize gelen elektrik ve doğalgaz faturalarını tartışıyoruz.
Günden güne düşen alım gücümüzü gözler önüne serecek, gördüğümüz-bildiğimiz ve derlediğimiz o bazı örnekler şöyle:
1. 200 liraya dolan depolarımızın artık 600-700 liraya dolması
2. Elektrik ve doğalgaz faturalarının tüketim aynı olmasına, hatta birçok kişide daha düşük olmasına rağmen 2 katından fazla zamlı olarak gelmeye başlaması
3. Bir kg salatalığın raflarda 30-35 TL'yi görmesi
4. Patlıcan, sivri biberin 25-30 TL bandına çıkması
5. PTT tebligat ücretinin 31 TL'ye çıkması
6. Sekiz adet baklavaya 60 TL vermek
7. Milli değerimiz, ince belli bardak çayı kafelerde 7,5 TL ve daha fazlasına içmek
8. 1,5 TL olan keklerin 3,5 TL'ye, 4 TL olanların 7 TL'ye çıkması
9. Bir litre sütün marketlerde 14-15 TL'yi görmesi
10. Bir litre kolanın 8 TL olması
11. Tost peynirinin ("kaşar" değil) 60 TL seviyelerinde olması
12. 100 Gr'lık Türk kahvesinin 14-15 TL olması
13. Vazgeçilmezimiz, ekmeğin 2,5 - 3 TL olması
14. Peki ya simit?? O da nasibini aldı. Tanesine 4-5 TL'den ulaşabiliyoruz.
15. Dereotunun 7 TL olması
16. Kırmızı çizgimiz! Tanesi 20 TL'ye dayanan lahmacun
17. Makarnanın 10 TL olması. Evet, makarna
18. Sadece gıda, akaryakıt mı? Elbette değil. 4 katına yaklaşan oranla nasibini alan kitaplar
19. "Ateş pahası". Bu ifadeyi daha çok duyacağız.
20. Bu listenin kesinlikle sonu gelmez. Zeki Kayahan Coşkun'un da dediği gibi, zamlar gerçekten hepimizi etkiliyor.