Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Ciltte lekeler, cildimize rengini veren melanin pigmentinin artması ile ortaya çıkmaktadır. Bu pigmentin üretimi melanosit ismi verilen hücreler tarafından çeşitli hormonların ve ultraviyole ışınlarının tesiriyle olmaktadır. Güneş ışınlarının tesiriyle otomatik olarak sentezi başlayan bu pigmentler, aslında cildimizin doğal güneş koruyucularıdır. Lakin ozon tabakası delik olduğu için kanserojen olan ışınlara karşı kendi doğal pigmentlerimiz yerinde himaye yapamamaktadır.
Benler, yaşlılık lekeleri, güneş lekeleri, çiller oluş mekanizmalarına nazaran birbirlerinden farklı görünen cilt lekeleridir. Tedavilerinde bir numara amaç güneşten ve solaryumdan uzak durmak yahut bilinçli olarak bunlardan faydalanmak, 2. maksat dermatoloji eksperinin lezyona nazaran elverişli gördüğü tedavi formüllerini uygulamak ve tertipli olarak takip ederek makûs huylu hale gelmelerini engellemektir.
Ciltte görülen lekelerden başlıcası ben’ler diye bildiğimiz melanin sayısının lokal olarak artmış olduğu lezyonlardır. Bunlar doğumsal olabileceği üzere kimileri sonradan ortaya çıkabilir. En küçük olanından, vücudun büyük bir kısmını kaplayacak büyüklükte olanlara kadar çok çeşitli olan benlerin tedavis,i bir dermatoloji eksperi tarafından değerlendirildikten sonra yapılmalıdır. Kimileri yalnızca cerrahi olarak çıkarılabilirken kimilerine lazer tedavisi de yapılabilmektedir.
Ultraviyole ışınlarının tesiriyle oluşan güneş lekeleri bazen tek başına bazen bir hormonal durumun da tesiriyle ortaya çıkabilmektedir. Gebelik, adet düzensizliği, veladet denetim hapları kullanmak ve ailesinde emsal durumu olmak (genetik) melazma (gebelik maskesi) ismi verilen bu tip lekelere sebep olmaktadır. Daha çok alın, elmacık kemiklerin üstü, dudak üstünde görülebilen, cilt renginden daha koyu renkli olan bu durumun tedavisi çeşitli ilaç kremlerle ve dermatolojik yollarla olabilmektedir.
Bir dermatoloji eksperi tarafından muayene edildikten sonra lekenin derinliğine ve yayılımına nazaran hastamızın cilt kalınlığı tahlil edildikten sonra mikrodermabrazyon yahut kimyasal peeling yapılabilir. Tek başına yahut bu usullerle birlikte lazer tedavileri ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tedavi vadesi hastamızın mevcut lezyonunun var oluş müddeti, büyüklüğü ile ve uygulanan prosedürle alakalı olup tatbikler sonbaharda başlayıp bahar ayının ortalarına kadar tamamlanmak üzere programlanır.
Ultraviyole tesiriyle ortaya çıkan bir gayrı cilt lekesi de lentigo (güneş lekesi yahut yaşlılık lekesi)’dur. Ekseriyetle orta yaştan sonra bazen daha erken yaşlarda görülen ben’lerde olduğu üzere melanosit denilen hücrelerin sayısının artmasıdır. Form olarak ben’lerden farklıdır. Lentigolar daha yüzeyel ve yıldızsı uzantıları olan sütlü kahverenginden koyu kahverengiye değişen renklerde görülür. En sık el sırtında (yaşlılık lekeleri), göğüs V kesiminde (güneş lekeleri), omuzlarda, sırtta ve alında görülür. Yaşla birlikte sayıları ve büyüklükleri artabilir. Bu lezyonların varlığı, güneş hasarına açık bir cilt olduğunun da habercisidir.
Bu tip ciltlerin mevcut benlerinin de bir dermatoloji kompetanı tarafından dermatoskop metodu ile takip edilmesi gerekir. Tedavisinde soyucu tedaviler, kriyoterapi ve ilaçlar kullanılabilmekte fakat en başarılısı lazer tedavileri olmaktadır.
Cilt tipimizin açık renkli olması ve genetik yatkınlığa bağlı olarak çiller de ortaya çıkmaktadır. Bunlar güneşin tesiriyle cildin derin tabakasından yüzeyine hakikat pigmentlerin göçü ile ortaya çıkmakta olup; melanin sayısı ise olağandır. Güneşe maruziyet ortadan kalkınca kaybolmaktadır. Bu nedenle çoklukla tedavi edilmelerine gerek yoktur.
Benler, yaşlılık lekeleri, güneş lekeleri, çiller oluş mekanizmalarına nazaran birbirlerinden farklı görünen cilt lekeleridir. Tedavilerinde bir numara amaç güneşten ve solaryumdan uzak durmak yahut bilinçli olarak bunlardan faydalanmak, 2. maksat dermatoloji eksperinin lezyona nazaran elverişli gördüğü tedavi formüllerini uygulamak ve tertipli olarak takip ederek makûs huylu hale gelmelerini engellemektir.
Ciltte görülen lekelerden başlıcası ben’ler diye bildiğimiz melanin sayısının lokal olarak artmış olduğu lezyonlardır. Bunlar doğumsal olabileceği üzere kimileri sonradan ortaya çıkabilir. En küçük olanından, vücudun büyük bir kısmını kaplayacak büyüklükte olanlara kadar çok çeşitli olan benlerin tedavis,i bir dermatoloji eksperi tarafından değerlendirildikten sonra yapılmalıdır. Kimileri yalnızca cerrahi olarak çıkarılabilirken kimilerine lazer tedavisi de yapılabilmektedir.
Ultraviyole ışınlarının tesiriyle oluşan güneş lekeleri bazen tek başına bazen bir hormonal durumun da tesiriyle ortaya çıkabilmektedir. Gebelik, adet düzensizliği, veladet denetim hapları kullanmak ve ailesinde emsal durumu olmak (genetik) melazma (gebelik maskesi) ismi verilen bu tip lekelere sebep olmaktadır. Daha çok alın, elmacık kemiklerin üstü, dudak üstünde görülebilen, cilt renginden daha koyu renkli olan bu durumun tedavisi çeşitli ilaç kremlerle ve dermatolojik yollarla olabilmektedir.
Bir dermatoloji eksperi tarafından muayene edildikten sonra lekenin derinliğine ve yayılımına nazaran hastamızın cilt kalınlığı tahlil edildikten sonra mikrodermabrazyon yahut kimyasal peeling yapılabilir. Tek başına yahut bu usullerle birlikte lazer tedavileri ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tedavi vadesi hastamızın mevcut lezyonunun var oluş müddeti, büyüklüğü ile ve uygulanan prosedürle alakalı olup tatbikler sonbaharda başlayıp bahar ayının ortalarına kadar tamamlanmak üzere programlanır.
Ultraviyole tesiriyle ortaya çıkan bir gayrı cilt lekesi de lentigo (güneş lekesi yahut yaşlılık lekesi)’dur. Ekseriyetle orta yaştan sonra bazen daha erken yaşlarda görülen ben’lerde olduğu üzere melanosit denilen hücrelerin sayısının artmasıdır. Form olarak ben’lerden farklıdır. Lentigolar daha yüzeyel ve yıldızsı uzantıları olan sütlü kahverenginden koyu kahverengiye değişen renklerde görülür. En sık el sırtında (yaşlılık lekeleri), göğüs V kesiminde (güneş lekeleri), omuzlarda, sırtta ve alında görülür. Yaşla birlikte sayıları ve büyüklükleri artabilir. Bu lezyonların varlığı, güneş hasarına açık bir cilt olduğunun da habercisidir.
Bu tip ciltlerin mevcut benlerinin de bir dermatoloji kompetanı tarafından dermatoskop metodu ile takip edilmesi gerekir. Tedavisinde soyucu tedaviler, kriyoterapi ve ilaçlar kullanılabilmekte fakat en başarılısı lazer tedavileri olmaktadır.
Cilt tipimizin açık renkli olması ve genetik yatkınlığa bağlı olarak çiller de ortaya çıkmaktadır. Bunlar güneşin tesiriyle cildin derin tabakasından yüzeyine hakikat pigmentlerin göçü ile ortaya çıkmakta olup; melanin sayısı ise olağandır. Güneşe maruziyet ortadan kalkınca kaybolmaktadır. Bu nedenle çoklukla tedavi edilmelerine gerek yoktur.
