iltasyazilim
FD Üye
http:img460**************img4606639logosonoy7gif
GÜNEŞ SİSTEMİ VE YARATILIŞINDAKİ MUCİZEVİ DENGELER
http:img195**************img1953336galaksirj2
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır
Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır
(Nahl suresi, 12)
GÜNEŞ SİSTEMİNİN GALAKSİDEKİ YERİ
Güneş sistemi içerdiği muhteşem denge ve ölçülerin yanı sıra, Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksisi'ndeki konumu da, kusursuz bir tasarımın ürünüdür Yörünge, galaksinin merkezinden çok uzakta ve spiral kolların dışında bulunmaktadır
Bilindiği gibi, Samanyolu galaksisi spiral şeklinde bir yapıya sahiptir Spiral galaksilerdeki yıldızlar ve gök cisimleri, şişkin yuvarlak bir merkezi ve bu merkezden dışarı doğru aynı düzlemde ve aynı açıda kıvrılan kolları oluşturacak biçimde konumlanmışlardır Merkezden çıkan bu spiral kolların arasında kalan uzay boşluğunda da bazı yıldız sistemleri bulunur, fakat bunların sayısı yok denecek kadar azdır İşte bizim Güneş sistemi miz de bahsettiğimiz bu spiral kolların arasında yer alan ender yıldız sistemlerinden biridir
Peki Güneş Sistemi'nin spiral kolların arasında olması neden bu kadar önemlidir?
Güneş sistemi bulunduğu nokta itibariyle, spiral kollardaki gazlar ve artıklardan uzak temiz ve net bir uzay görüntüsüne sahibiz Eğer spiral kollardan birinin içinde olsaydık, görüntümüz dikkate değer ölçüde bozulacaktı Prof Michael Denton, Nature's Destiny (Doğanın Kaderi) adlı kitabında bu konuda şunları söylemektedir:
Son derece çarpıcı olan bir başka gerçek, evrenin sadece bizim varlığımıza ve biyolojik ihtiyaçlarımıza olağanüstü derecede uygun olması değil, aynı zamanda bizim onu anlamamıza da son derece uygun olmasıdır Güneş Sistemi'mizin bir galaktik kolun kıyısında bulunması, bizim geceleri gökyüzünü inceleyerek uzak galaksileri görebilmemizi ve evrenin genel yapısı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır Eğer bir galaksinin merkezinde yer alsaydık, hiçbir zaman bir spiral galaksinin yapısını gözlemleyemez ya da evrenin yapısı hakkında bir fikir sahibi olamazdık 1
Spiral kollar arasında yer alan yıldızlar normalde yerlerinde uzun süre tutunamaz, sonunda bu kolların içerisine çekilirler Ancak, Güneş Sistemi'miz son 45 milyar yıldır galaksinin spiral kolları arasındaki sabit yörüngesinde konumunu devam ettirmektedir
Konumumuzun sabitliği, Güneş'in galactic corotation radius(galaktik ortak dönüş yarı çapı) adı verilen bir hat üzerinde yer alan ender yıldızlardan biri olmasından kaynaklanır
Bir yıldızın iki spiral kol arasında sabit kalabilmesi için sadece galaksi merkezinden belli bir mesafede, yani corotation radiusüzerinde olması ve tam olarak galaksi kollarının merkez çevresinde döndüğü hızda yol alması gerekmektedir 2 İşte galaksideki milyarlarca yıldız arasında yalnızca Güneşimiz, bu çok özel ve ayrıcalıklı konuma ve hıza sahip bir yıldızdır
Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksi'sindeki yeri de kusursuz bir tasarımın ürünüdür Galaksi içindeki farklı bir konum Dünya'da yaşamın var olmaması anlamına gelecekti
Bunun yanısıra, spiral kolların dışında olduğumuz için evrenin en güvenli yerinde bulunuyoruz Çünkü yıldızların yoğun olarak bulunduğu ve bu nedenle çekim güçlerinin gezegen yörüngelerinde aksamalara yol açabileceği bölgelerin dışındayız
Ayrıca, supernova patlamalarının öldürücü etkilerinden de çok uzağız Aksi takdirde, Dünya'nın 4 milyar yılı aşkın uzun yaşamı (gezegenin insan yaşamına elverişli hale getirilmesi için gerekli olan süre) içinde bulunduğumuz galaksinin başka bölgelerinde mümkün olmazdı
İşte ancak Güneş Sistemi'mizin bu özel ve ayrıcalıklı konumda yaratılması sonucunda canlılık ve tabii ki insanlık Dünya üzerinde varlığını sürdürebilmektedir; insanlar ancak bu sayede içlerinde bulundukları evreni inceleyebilmekte ve Allah'ın yaratmasındaki eşsiz, üstün ve muazzam sanatı ve hikmetleri gözlemleyebilmektedirler
Bir başka deyişle, evrenin fiziksel yasaları gibi Güneş Sistemi'nin uzaydaki konumu da, bu evrenin insan yaşamı için tasarlanmış olduğunu gösteren apaçık kanıtlar içermektedir
GÜNEŞ SİSTEMİNDEKİ HASSAS DEGELER
Evrendeki hassas denge ve düzeni en açık biçimde gözlemlediğimiz alanlardan biri de, Dünyamızın içinde bulunduğu Güneş Sistemi'dir Güneş Sistemi'ndeki büyüklü küçüklü gezegenlerin eşsiz düzenleri, sistemin 4 milyar yılı aşkın bir süredir kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlamıştır
Güneş Sistemi'nde 9 ayrı gezegen ve bu gezegenlere bağlı 54 ayrı uydu yer alır Bu gezegenler, Güneş'e olan yakınlıklarına göre; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Neptün, Uranüs ve Pluton'dur Bu gezegenlerin ve 54 uydunun içinde yaşama uygun bir yüzey ve atmosfere sahip olan yegane gök cismi ise Dünya'dır
Yeryüzünde yaşamın var olması için Jüpiter gezegeni adeta koruyucu bir kalkan olarak yaratılmıştır Jüpiter gerek dev kütlesi gerekse güçlü manyetik alanıyla Dünya üzerinde önemli bir koruma görevi üstlenmiştir Jüpiter sayesinde binlerce göktaşının yeryüzüne düşmesi ve büyük felaketlere yol açması engellenir
Gezegenleri dış uzaya savrulmaktan koruyan etki, Güneş'in çekim gücüile gezegenin merkezkaç kuvvetiarasındaki dengedir Güneş sahip olduğu büyük çekim gücü nedeniyle tüm gezegenleri çeker, onlar da dönmelerinin verdiği merkezkaç kuvveti sayesinde bu çekimden kurtulurlar Ama eğer gezegenlerin dönüş hızları biraz daha yavaş olsaydı, o zaman bu gezegenler hızla Güneş'e doğru çekilirler ve sonunda Güneş tarafından büyük bir patlamayla yutulurlardı
Bunun tersi de mümkündür Eğer gezegenler daha hızlı dönseler, bu sefer de Güneş'in gücü onları tutmaya yetmeyecek ve gezegenler dış uzaya savrulacaklardı Oysa çok hassas olan bu denge kurulmuştur ve sistem bu dengeyi koruduğu için devam etmektedir
Bu arada söz konusu dengenin her gezegen için ayrı ayrı kurulmuş olduğuna da dikkat etmek gerekir Çünkü gezegenlerin Güneş'e olan uzaklıkları çok farklıdır Dahası, kütleleri çok farklıdır Bu nedenle, hepsi için ayrı dönüş hızlarının belirlenmesi lazımdır ki, Güneş'e yapışmaktan ya da Güneş'ten uzaklaşıp uzaya savrulmaktan kurtulsunlar Elbette tüm bu dengeler Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerden biri olan Dünya için de geçerlidir
Bunların yanısıra, son astronomik bulgular, sistemdeki diğer gezegenlerin varlığının, Dünya'nın güvenliği ve yörüngesi için büyük önem taşıdığını göstermiştir Jüpiter'in konumu buna bir örnektir Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter, varlığıyla aslında Dünya'nın dengesini sağlamaktadır Astrofizik hesaplamalar, Jüpiter'in bulunduğu yörüngedeki varlığının, Güneş Sistemi'ndeki Dünya gibi diğer gezegenlerin yörüngelerinin istikrarlı olmasını sağladığını ortaya çıkarmıştır
Diğer pek çok yıldız sisteminde Jüpiter benzeri gezegenler vardır Fakat bunlar bulundukları sistemi kararlı hale getirmek ya da sistemlerindeki diğer gezegenleri korumaktan çok uzaktırlar Washington Üniversitesi'nden Dr Peter D Ward'a göre, Bugün gözlemlenebilen bütün Jüpiterler kötüdür Tek iyi olan yalnızca bizimkidir Ve öyle de olmak zorundadır, aksi takdirde ya karanlık uzaya ya da Güneşiniz'e doğru fırlardınız3
Jüpiter açısından bir diğer önemli nokta da şudur: Jüpiter olmasaydı yüksek sayıdaki kuyruklu yıldız çarpmaları nedeniyle yeryüzünde hayat olamazdı Fakat Jüpiter devasa kütlesinin oluşturduğu manyetik alan sayesinde Güneş Sistemi'ne giren meteor ve kuyruklu yıldızların yörüngesini saptırarak Dünya'ya yönelmelerini engeller Böylece, Dünya'ya bir kalkan görevi gören dev bir manyetik koruyucu şemsiye oluşturur
Jüpiter'in Dünya'yı koruyucu bu ikinci işlevini gezegen bilimci George Wetherill, Jüpiter Ne Kadar Özeladlı bir makalede şöyle açıklar:
Jüpiter'in bulunduğu yerde eğer bu büyüklükte bir gezegen var olmasaydı, Dünya, gezegenler arası boşlukta gezinen meteorlara ve kuyruklu yıldızlara yaklaşık bin kat daha fazla hedef olurdu Eğer Jüpiter olduğu yerde olmasaydı, şu anda biz de Güneş Sistemi'nin kökenini araştırmak için var olamazdık 4
Dünyaay ikili gezegen siteminin de Güneş Sistemi'ndeki dengenin korunmasında çok önemli bir etken olduğu hesaplanmıştır Dünyaay sisteminin yokluğunda, Jüpiter'in muazzam kütlesi Merk ür, Venüs gibi iç gezegenlerde çok büyük bir istikrarsızlığa sebep olacaktı Bu da belli bir zaman sonra Merkür ve Venüs gezegenlerinin yörüngelerinin çok fazla yakınlaşmasına yol açacaktı Böyle bir yakınlaşma ise Merkür'ün sistemden dışarı atılmasına, Venüs'ün de yörüngesinin değişmesine neden olurdu Güneş Sistemi'nin bir bilgisayar simülasyonunu yapan bilim adamları sistemde milyarlarca yıldır süre gelen denge ve kararlılığın, ancak bu gezegenlerin sahip oldukları ideal kütle ve konumları sayesinde mümkün olabileceğini, bu dengeden en ufak bir sapmanın dahi Güneş Sistemi'nin, dolayısıyla insanlığın var olmaması anlamına geleceğini belirlemişlerdir
Kasım 1998'de dünyaca ünlü astronomi dergisi The Astronomical Journalda yayınlanan son astronomik çalışmalardan birinde de Güneş Sistemimiz'deki olağanüstü tasarım, temel bulgularımız Güneş Sistemi'ndeki uzun süreli kararlılık ve dengenin sağlanması için bir tür temel dizayna ihtiyaç olduğunu göstermektedir5 ifadesiyle vurgulanmaktadır:
Kısacası Güneş Sistemi'nin yapısı da insan yaşamı için olağanüstü özel bir tasarımla düzenlenmiştir Allah'ın bu üstün yaratışı, Kuran'da birçok ayetle haber verilmiş ve insanlara bu mucizevi yaratılış üzerinde düşünmeleri emredilmiştir:
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır Şüphesizbunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır (Nahl Suresi, 12)
(1) Michael Denton, Nature's Destiny, s 262
(2) Mishurov, YN and LA Zenina 1999 Yes, The Sun is Located Near the Corotation Circle Astronomy & Astrophsica 341: s 8185
(3) Peter D Ward and Donald Brownlee, Rare Earth: Why Complex Life is Uncommon in the Universe
(4) GW Wetherill, How Special is Jupiter?, Nature, vol 373, 1995, s 470
(5) Innanen, Kimmo, S Mikkola, and PWiegert 1998 The EarthMoon System and the Dynamical Stability of the Inner Solar System The Astronomical Journal 116: s 20552057
KAYNAK: Kuran ve Bilim
Yeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle
http:img322**************img3227687destek2ba9gif
GÜNEŞ SİSTEMİ VE YARATILIŞINDAKİ MUCİZEVİ DENGELER
http:img195**************img1953336galaksirj2
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır
Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır
(Nahl suresi, 12)
GÜNEŞ SİSTEMİNİN GALAKSİDEKİ YERİ
Güneş sistemi içerdiği muhteşem denge ve ölçülerin yanı sıra, Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksisi'ndeki konumu da, kusursuz bir tasarımın ürünüdür Yörünge, galaksinin merkezinden çok uzakta ve spiral kolların dışında bulunmaktadır
Bilindiği gibi, Samanyolu galaksisi spiral şeklinde bir yapıya sahiptir Spiral galaksilerdeki yıldızlar ve gök cisimleri, şişkin yuvarlak bir merkezi ve bu merkezden dışarı doğru aynı düzlemde ve aynı açıda kıvrılan kolları oluşturacak biçimde konumlanmışlardır Merkezden çıkan bu spiral kolların arasında kalan uzay boşluğunda da bazı yıldız sistemleri bulunur, fakat bunların sayısı yok denecek kadar azdır İşte bizim Güneş sistemi miz de bahsettiğimiz bu spiral kolların arasında yer alan ender yıldız sistemlerinden biridir
Peki Güneş Sistemi'nin spiral kolların arasında olması neden bu kadar önemlidir?
Güneş sistemi bulunduğu nokta itibariyle, spiral kollardaki gazlar ve artıklardan uzak temiz ve net bir uzay görüntüsüne sahibiz Eğer spiral kollardan birinin içinde olsaydık, görüntümüz dikkate değer ölçüde bozulacaktı Prof Michael Denton, Nature's Destiny (Doğanın Kaderi) adlı kitabında bu konuda şunları söylemektedir:
Son derece çarpıcı olan bir başka gerçek, evrenin sadece bizim varlığımıza ve biyolojik ihtiyaçlarımıza olağanüstü derecede uygun olması değil, aynı zamanda bizim onu anlamamıza da son derece uygun olmasıdır Güneş Sistemi'mizin bir galaktik kolun kıyısında bulunması, bizim geceleri gökyüzünü inceleyerek uzak galaksileri görebilmemizi ve evrenin genel yapısı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır Eğer bir galaksinin merkezinde yer alsaydık, hiçbir zaman bir spiral galaksinin yapısını gözlemleyemez ya da evrenin yapısı hakkında bir fikir sahibi olamazdık 1
Spiral kollar arasında yer alan yıldızlar normalde yerlerinde uzun süre tutunamaz, sonunda bu kolların içerisine çekilirler Ancak, Güneş Sistemi'miz son 45 milyar yıldır galaksinin spiral kolları arasındaki sabit yörüngesinde konumunu devam ettirmektedir
Konumumuzun sabitliği, Güneş'in galactic corotation radius(galaktik ortak dönüş yarı çapı) adı verilen bir hat üzerinde yer alan ender yıldızlardan biri olmasından kaynaklanır
Bir yıldızın iki spiral kol arasında sabit kalabilmesi için sadece galaksi merkezinden belli bir mesafede, yani corotation radiusüzerinde olması ve tam olarak galaksi kollarının merkez çevresinde döndüğü hızda yol alması gerekmektedir 2 İşte galaksideki milyarlarca yıldız arasında yalnızca Güneşimiz, bu çok özel ve ayrıcalıklı konuma ve hıza sahip bir yıldızdır
Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksi'sindeki yeri de kusursuz bir tasarımın ürünüdür Galaksi içindeki farklı bir konum Dünya'da yaşamın var olmaması anlamına gelecekti
Bunun yanısıra, spiral kolların dışında olduğumuz için evrenin en güvenli yerinde bulunuyoruz Çünkü yıldızların yoğun olarak bulunduğu ve bu nedenle çekim güçlerinin gezegen yörüngelerinde aksamalara yol açabileceği bölgelerin dışındayız
Ayrıca, supernova patlamalarının öldürücü etkilerinden de çok uzağız Aksi takdirde, Dünya'nın 4 milyar yılı aşkın uzun yaşamı (gezegenin insan yaşamına elverişli hale getirilmesi için gerekli olan süre) içinde bulunduğumuz galaksinin başka bölgelerinde mümkün olmazdı
İşte ancak Güneş Sistemi'mizin bu özel ve ayrıcalıklı konumda yaratılması sonucunda canlılık ve tabii ki insanlık Dünya üzerinde varlığını sürdürebilmektedir; insanlar ancak bu sayede içlerinde bulundukları evreni inceleyebilmekte ve Allah'ın yaratmasındaki eşsiz, üstün ve muazzam sanatı ve hikmetleri gözlemleyebilmektedirler
Bir başka deyişle, evrenin fiziksel yasaları gibi Güneş Sistemi'nin uzaydaki konumu da, bu evrenin insan yaşamı için tasarlanmış olduğunu gösteren apaçık kanıtlar içermektedir
GÜNEŞ SİSTEMİNDEKİ HASSAS DEGELER
Evrendeki hassas denge ve düzeni en açık biçimde gözlemlediğimiz alanlardan biri de, Dünyamızın içinde bulunduğu Güneş Sistemi'dir Güneş Sistemi'ndeki büyüklü küçüklü gezegenlerin eşsiz düzenleri, sistemin 4 milyar yılı aşkın bir süredir kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlamıştır
Güneş Sistemi'nde 9 ayrı gezegen ve bu gezegenlere bağlı 54 ayrı uydu yer alır Bu gezegenler, Güneş'e olan yakınlıklarına göre; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Neptün, Uranüs ve Pluton'dur Bu gezegenlerin ve 54 uydunun içinde yaşama uygun bir yüzey ve atmosfere sahip olan yegane gök cismi ise Dünya'dır
Yeryüzünde yaşamın var olması için Jüpiter gezegeni adeta koruyucu bir kalkan olarak yaratılmıştır Jüpiter gerek dev kütlesi gerekse güçlü manyetik alanıyla Dünya üzerinde önemli bir koruma görevi üstlenmiştir Jüpiter sayesinde binlerce göktaşının yeryüzüne düşmesi ve büyük felaketlere yol açması engellenir
Gezegenleri dış uzaya savrulmaktan koruyan etki, Güneş'in çekim gücüile gezegenin merkezkaç kuvvetiarasındaki dengedir Güneş sahip olduğu büyük çekim gücü nedeniyle tüm gezegenleri çeker, onlar da dönmelerinin verdiği merkezkaç kuvveti sayesinde bu çekimden kurtulurlar Ama eğer gezegenlerin dönüş hızları biraz daha yavaş olsaydı, o zaman bu gezegenler hızla Güneş'e doğru çekilirler ve sonunda Güneş tarafından büyük bir patlamayla yutulurlardı
Bunun tersi de mümkündür Eğer gezegenler daha hızlı dönseler, bu sefer de Güneş'in gücü onları tutmaya yetmeyecek ve gezegenler dış uzaya savrulacaklardı Oysa çok hassas olan bu denge kurulmuştur ve sistem bu dengeyi koruduğu için devam etmektedir
Bu arada söz konusu dengenin her gezegen için ayrı ayrı kurulmuş olduğuna da dikkat etmek gerekir Çünkü gezegenlerin Güneş'e olan uzaklıkları çok farklıdır Dahası, kütleleri çok farklıdır Bu nedenle, hepsi için ayrı dönüş hızlarının belirlenmesi lazımdır ki, Güneş'e yapışmaktan ya da Güneş'ten uzaklaşıp uzaya savrulmaktan kurtulsunlar Elbette tüm bu dengeler Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerden biri olan Dünya için de geçerlidir
Bunların yanısıra, son astronomik bulgular, sistemdeki diğer gezegenlerin varlığının, Dünya'nın güvenliği ve yörüngesi için büyük önem taşıdığını göstermiştir Jüpiter'in konumu buna bir örnektir Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter, varlığıyla aslında Dünya'nın dengesini sağlamaktadır Astrofizik hesaplamalar, Jüpiter'in bulunduğu yörüngedeki varlığının, Güneş Sistemi'ndeki Dünya gibi diğer gezegenlerin yörüngelerinin istikrarlı olmasını sağladığını ortaya çıkarmıştır
Diğer pek çok yıldız sisteminde Jüpiter benzeri gezegenler vardır Fakat bunlar bulundukları sistemi kararlı hale getirmek ya da sistemlerindeki diğer gezegenleri korumaktan çok uzaktırlar Washington Üniversitesi'nden Dr Peter D Ward'a göre, Bugün gözlemlenebilen bütün Jüpiterler kötüdür Tek iyi olan yalnızca bizimkidir Ve öyle de olmak zorundadır, aksi takdirde ya karanlık uzaya ya da Güneşiniz'e doğru fırlardınız3
Jüpiter açısından bir diğer önemli nokta da şudur: Jüpiter olmasaydı yüksek sayıdaki kuyruklu yıldız çarpmaları nedeniyle yeryüzünde hayat olamazdı Fakat Jüpiter devasa kütlesinin oluşturduğu manyetik alan sayesinde Güneş Sistemi'ne giren meteor ve kuyruklu yıldızların yörüngesini saptırarak Dünya'ya yönelmelerini engeller Böylece, Dünya'ya bir kalkan görevi gören dev bir manyetik koruyucu şemsiye oluşturur
Jüpiter'in Dünya'yı koruyucu bu ikinci işlevini gezegen bilimci George Wetherill, Jüpiter Ne Kadar Özeladlı bir makalede şöyle açıklar:
Jüpiter'in bulunduğu yerde eğer bu büyüklükte bir gezegen var olmasaydı, Dünya, gezegenler arası boşlukta gezinen meteorlara ve kuyruklu yıldızlara yaklaşık bin kat daha fazla hedef olurdu Eğer Jüpiter olduğu yerde olmasaydı, şu anda biz de Güneş Sistemi'nin kökenini araştırmak için var olamazdık 4
Dünyaay ikili gezegen siteminin de Güneş Sistemi'ndeki dengenin korunmasında çok önemli bir etken olduğu hesaplanmıştır Dünyaay sisteminin yokluğunda, Jüpiter'in muazzam kütlesi Merk ür, Venüs gibi iç gezegenlerde çok büyük bir istikrarsızlığa sebep olacaktı Bu da belli bir zaman sonra Merkür ve Venüs gezegenlerinin yörüngelerinin çok fazla yakınlaşmasına yol açacaktı Böyle bir yakınlaşma ise Merkür'ün sistemden dışarı atılmasına, Venüs'ün de yörüngesinin değişmesine neden olurdu Güneş Sistemi'nin bir bilgisayar simülasyonunu yapan bilim adamları sistemde milyarlarca yıldır süre gelen denge ve kararlılığın, ancak bu gezegenlerin sahip oldukları ideal kütle ve konumları sayesinde mümkün olabileceğini, bu dengeden en ufak bir sapmanın dahi Güneş Sistemi'nin, dolayısıyla insanlığın var olmaması anlamına geleceğini belirlemişlerdir
Kasım 1998'de dünyaca ünlü astronomi dergisi The Astronomical Journalda yayınlanan son astronomik çalışmalardan birinde de Güneş Sistemimiz'deki olağanüstü tasarım, temel bulgularımız Güneş Sistemi'ndeki uzun süreli kararlılık ve dengenin sağlanması için bir tür temel dizayna ihtiyaç olduğunu göstermektedir5 ifadesiyle vurgulanmaktadır:
Kısacası Güneş Sistemi'nin yapısı da insan yaşamı için olağanüstü özel bir tasarımla düzenlenmiştir Allah'ın bu üstün yaratışı, Kuran'da birçok ayetle haber verilmiş ve insanlara bu mucizevi yaratılış üzerinde düşünmeleri emredilmiştir:
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır Şüphesizbunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır (Nahl Suresi, 12)
(1) Michael Denton, Nature's Destiny, s 262
(2) Mishurov, YN and LA Zenina 1999 Yes, The Sun is Located Near the Corotation Circle Astronomy & Astrophsica 341: s 8185
(3) Peter D Ward and Donald Brownlee, Rare Earth: Why Complex Life is Uncommon in the Universe
(4) GW Wetherill, How Special is Jupiter?, Nature, vol 373, 1995, s 470
(5) Innanen, Kimmo, S Mikkola, and PWiegert 1998 The EarthMoon System and the Dynamical Stability of the Inner Solar System The Astronomical Journal 116: s 20552057
KAYNAK: Kuran ve Bilim
Yeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle
http:img322**************img3227687destek2ba9gif