iltasyazilim
FD Üye
Mardin Meşhur Yemekleri :
Sembusek, Kızarmış İçli Köfte(irok), Kaburga Dolması, Zerde, Mercimekli Köfte (Bello), Çoban Çorbası (Lebeniye), Kavurma, Mevlüt Çöreği (Kliçe), Acı Kahve (Mırra), Kuzu Dolması, Tava Yemeği (Güveç), Şehriyeli Bulgur (Bırgıl), Mumbar Dolması, Patlıcan Kebabı (Maldum)
Bir çok kavimlere konut sahipliği yaptığı ve kervan yollarının kesiştiği bir noktada olması sebebi ile Mardin ’deki yemek yemek kültürünü de geliştirmiş ve yemek çeşitlerini de çoğaltmıştır Güney ve Doğu Anadolu ’nun bol baharlı, yağlı beslenme özelliği Mardin ’de de görülmektedir Yörenin en ünlü yemekleri, daha ziyade köylerde yapılmakla birlikte merkezde de yapılmaktadır
Et ve süt ürünlerine derhal bütün yemeklerde rastlanır Sebzenin beslenmedeki yeri oldukça sınırlıdır Pazardan sağlanan biber, patlıcan gibi sebzeler kurutularak, domates de salça yapılarak kışa saklanır Kavurma, sucuk, üzüm sucuğu yanına evde hazırlanan kışlık yiyeceklerin başında bulgur ve şehriye gelmektedir En yaygın yiyeceklerden ham köfte ve pilavın ana unsur olması, bulguru beslenmede ön plana çıkarmaktadır Çorbalık olarak hazırlanan “dövme yanında, dilekçe alanlarında bulgur çeşitlilik gösterir Köfteliğe “ihşane, içli köfte yapımında kullanılır
Ayrıca acı kahve içme ve ikram etme geleneği Güneydoğu Anadolu illerinin bazılarında gelenek halindedir çoğu kez mevlüt, doğum, tebrik ve yaş günlerinde ikram edilir
Şanlıurfa Ünlü Yemekleri:
Urfalılar asırlardan bu yana damak zevki zevkinin en hoş örneklerini veren zengin çeşitte yemeklerle beslenmesini bilmişlerdir Yöre yemeklerinin lezzetleri yanında gıda değerleri de fazla yüksektir Yemek yapma becerisinin yanına yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşmak geleneği tüm Anadolu insanına kasten bir özelliktir Ancak Urfalıların misafir sevme özelliğinin, hiç bir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hz İbrahim (AS) ’dan geldiği söylenmektedir “Halil İbrahim Sofrası herkesce aşina bir deyimdir Urfalılar bugün de misafir eğlendirmek ve onlara değişik yemekler ikram etmekten büyük müsamaha duymaktadırlar Toplu yemek yemek yemenin verdiği hazzı tatmış bu halk müziği, yaptıkları her türlü toplantıyı başta “Çiğköfte edinmek üzere varlıklı yemek yemek çeşitleriyle süslemişlerdir
Urfa ’da yemek yer sofrasında yenir Sofrada “Besmele ile önce büyükler yemeğe başlar, küçükler onları peşine düşüp takip eder Oburluk hiç bir vakit benimsenmeyen bir davranıştır Yemek Yemek yeme esnasında konuşulmaz, kaşık sesi duyulmaz Sofrada misafirin ulaşamadığı yemekler misafire ikram edilir, ısrarda bulunulur Konut sahibi sofraya oturmaz, hizmet eder, misafir çok ısrar ederse sofraya oturur Erkek misafirler ayrı, kadın misafirler bambaşka sofralara otururlar ve böylece herkesin daha dar etmesi sağlanmış olur Yemeğin sonunda “sofra duası okunarak kalkılır
Çorbalar: Ayran çorbası, hamurlu, pıt pıt, sarı şorba
Yemekler: Çağala aşı, pakla aşı, hıttı bastırması, soğan tavası, su kabağı, tüm balcan, sarımsak aşı, kaburga, isot çömleği, bamya çömleği, acır annaziği, sac kavurması, tatlı bamya, erik tavası, lolaz dürmüğü, saca basma, döğmeç, ekmek aşı, kenger aşı, semsek, has (marul) dolması, mimbar, acır bastırması, soğan tavası, ağzı açık, ağzı yumuk, pendirli ekmek, elma aşı, masluka, lebeni, boranı
Pilavlar: Kuzu içi, duvaklı pilav, üzlemeli pilav, meyhane pilavı, firikli pilav, ciğerli bulgur pilavı, baklalı bulgur pilavı, mığrıbi pilav
Köfteler: Basma köftesi, avuç içi köftesi, lıklıkı köfte, dolmalı köfte, köfteli erik, tiritli köfte, yuvalak, kıyma, yumurtalı köfte, mercimekli köfte, firenkil köfte, yağlı köfte, etli köfte (çiğköfte)
Kebaplar: Kıyma kebabı, patatesli kebap, haş haş kebabı, kemeli kebap, tike kebabı, kazan kebabı, tepsi kebabı, kemeli tas kebabı, balcanlı kebap, soğanlı kebap, müftehi tas kebabı, frenkli (domatesli) kebap, ciğer kebabı
Salata ve Cacıklar: Kemeli cacık, bostana, zeytun bostanası, koruk salatası, pencer cacığı
Tatlılar: Peynirli kadayıf, katmer, daş ekmeği, aşır aşı, palıza, yoksul şıllığı, şıllık, haside, küncülü akıt, kuymak, zingil, zerde, kadı beyni, pendirli helva, un bulamacı, palıza
Urfa Mutfağının En Manâlı Menüsü:
Ham Köfte: Çiğköftenin en manâlı ve hazırlanması fazla sıkıntılı olan baş malzemesi “kuru isot denilen kırmızı pul biberdir yaklaşık olarak her Urfalı aile, senede 200 – 400 kğ kırmızı taze biberi ayıklayıp özel metotlarla kurutup döverek kuru isot haline getirir Kuru isot, sadece çiğköfte de yok, köftenin diğer çeşitlerinde, lahmacunda ve diğer yemeklerde bol miktarda kullanılır
Çiğköftenin Doğuş Öyküsü: Hz İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek hanımından yemek yemek yapmasını ister Hanımı evde odun bulunmadığını söyler Çevrede toplanacak bir tek dal deha kalmamıştır Zira Nemrut, Hz İbrahim ’i ateşe atmak için yakacak ne varsa toplattırmıştır Avcı, hanımından bir çare bulmasını ister Bunun üzerine bayan, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir taş üstünde diğer bir taşla ezmeye başlar Sonra ezilmiş eti bulgur, biber tuzla karıştırarak yoğurur Yeşil soğan, maydanoz ekler Böylece Urfa ’nın o nefis ve tadına doyum olmaz çiğköftesi meydana kazanç Hz İbrahim ’in ateşe atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır *
Sembusek, Kızarmış İçli Köfte(irok), Kaburga Dolması, Zerde, Mercimekli Köfte (Bello), Çoban Çorbası (Lebeniye), Kavurma, Mevlüt Çöreği (Kliçe), Acı Kahve (Mırra), Kuzu Dolması, Tava Yemeği (Güveç), Şehriyeli Bulgur (Bırgıl), Mumbar Dolması, Patlıcan Kebabı (Maldum)
Bir çok kavimlere konut sahipliği yaptığı ve kervan yollarının kesiştiği bir noktada olması sebebi ile Mardin ’deki yemek yemek kültürünü de geliştirmiş ve yemek çeşitlerini de çoğaltmıştır Güney ve Doğu Anadolu ’nun bol baharlı, yağlı beslenme özelliği Mardin ’de de görülmektedir Yörenin en ünlü yemekleri, daha ziyade köylerde yapılmakla birlikte merkezde de yapılmaktadır
Et ve süt ürünlerine derhal bütün yemeklerde rastlanır Sebzenin beslenmedeki yeri oldukça sınırlıdır Pazardan sağlanan biber, patlıcan gibi sebzeler kurutularak, domates de salça yapılarak kışa saklanır Kavurma, sucuk, üzüm sucuğu yanına evde hazırlanan kışlık yiyeceklerin başında bulgur ve şehriye gelmektedir En yaygın yiyeceklerden ham köfte ve pilavın ana unsur olması, bulguru beslenmede ön plana çıkarmaktadır Çorbalık olarak hazırlanan “dövme yanında, dilekçe alanlarında bulgur çeşitlilik gösterir Köfteliğe “ihşane, içli köfte yapımında kullanılır
Ayrıca acı kahve içme ve ikram etme geleneği Güneydoğu Anadolu illerinin bazılarında gelenek halindedir çoğu kez mevlüt, doğum, tebrik ve yaş günlerinde ikram edilir
Şanlıurfa Ünlü Yemekleri:
Urfalılar asırlardan bu yana damak zevki zevkinin en hoş örneklerini veren zengin çeşitte yemeklerle beslenmesini bilmişlerdir Yöre yemeklerinin lezzetleri yanında gıda değerleri de fazla yüksektir Yemek yapma becerisinin yanına yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşmak geleneği tüm Anadolu insanına kasten bir özelliktir Ancak Urfalıların misafir sevme özelliğinin, hiç bir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hz İbrahim (AS) ’dan geldiği söylenmektedir “Halil İbrahim Sofrası herkesce aşina bir deyimdir Urfalılar bugün de misafir eğlendirmek ve onlara değişik yemekler ikram etmekten büyük müsamaha duymaktadırlar Toplu yemek yemek yemenin verdiği hazzı tatmış bu halk müziği, yaptıkları her türlü toplantıyı başta “Çiğköfte edinmek üzere varlıklı yemek yemek çeşitleriyle süslemişlerdir
Urfa ’da yemek yer sofrasında yenir Sofrada “Besmele ile önce büyükler yemeğe başlar, küçükler onları peşine düşüp takip eder Oburluk hiç bir vakit benimsenmeyen bir davranıştır Yemek Yemek yeme esnasında konuşulmaz, kaşık sesi duyulmaz Sofrada misafirin ulaşamadığı yemekler misafire ikram edilir, ısrarda bulunulur Konut sahibi sofraya oturmaz, hizmet eder, misafir çok ısrar ederse sofraya oturur Erkek misafirler ayrı, kadın misafirler bambaşka sofralara otururlar ve böylece herkesin daha dar etmesi sağlanmış olur Yemeğin sonunda “sofra duası okunarak kalkılır
Çorbalar: Ayran çorbası, hamurlu, pıt pıt, sarı şorba
Yemekler: Çağala aşı, pakla aşı, hıttı bastırması, soğan tavası, su kabağı, tüm balcan, sarımsak aşı, kaburga, isot çömleği, bamya çömleği, acır annaziği, sac kavurması, tatlı bamya, erik tavası, lolaz dürmüğü, saca basma, döğmeç, ekmek aşı, kenger aşı, semsek, has (marul) dolması, mimbar, acır bastırması, soğan tavası, ağzı açık, ağzı yumuk, pendirli ekmek, elma aşı, masluka, lebeni, boranı
Pilavlar: Kuzu içi, duvaklı pilav, üzlemeli pilav, meyhane pilavı, firikli pilav, ciğerli bulgur pilavı, baklalı bulgur pilavı, mığrıbi pilav
Köfteler: Basma köftesi, avuç içi köftesi, lıklıkı köfte, dolmalı köfte, köfteli erik, tiritli köfte, yuvalak, kıyma, yumurtalı köfte, mercimekli köfte, firenkil köfte, yağlı köfte, etli köfte (çiğköfte)
Kebaplar: Kıyma kebabı, patatesli kebap, haş haş kebabı, kemeli kebap, tike kebabı, kazan kebabı, tepsi kebabı, kemeli tas kebabı, balcanlı kebap, soğanlı kebap, müftehi tas kebabı, frenkli (domatesli) kebap, ciğer kebabı
Salata ve Cacıklar: Kemeli cacık, bostana, zeytun bostanası, koruk salatası, pencer cacığı
Tatlılar: Peynirli kadayıf, katmer, daş ekmeği, aşır aşı, palıza, yoksul şıllığı, şıllık, haside, küncülü akıt, kuymak, zingil, zerde, kadı beyni, pendirli helva, un bulamacı, palıza
Urfa Mutfağının En Manâlı Menüsü:
Ham Köfte: Çiğköftenin en manâlı ve hazırlanması fazla sıkıntılı olan baş malzemesi “kuru isot denilen kırmızı pul biberdir yaklaşık olarak her Urfalı aile, senede 200 – 400 kğ kırmızı taze biberi ayıklayıp özel metotlarla kurutup döverek kuru isot haline getirir Kuru isot, sadece çiğköfte de yok, köftenin diğer çeşitlerinde, lahmacunda ve diğer yemeklerde bol miktarda kullanılır
Çiğköftenin Doğuş Öyküsü: Hz İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek hanımından yemek yemek yapmasını ister Hanımı evde odun bulunmadığını söyler Çevrede toplanacak bir tek dal deha kalmamıştır Zira Nemrut, Hz İbrahim ’i ateşe atmak için yakacak ne varsa toplattırmıştır Avcı, hanımından bir çare bulmasını ister Bunun üzerine bayan, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir taş üstünde diğer bir taşla ezmeye başlar Sonra ezilmiş eti bulgur, biber tuzla karıştırarak yoğurur Yeşil soğan, maydanoz ekler Böylece Urfa ’nın o nefis ve tadına doyum olmaz çiğköftesi meydana kazanç Hz İbrahim ’in ateşe atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır *