güzel bir hadisi şerif 1218 Ebu Hüreyre radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine tarafından Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Aziz ve celîl olan Allah İnsanın oruç dıştan her ameli kendisi içindir Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğimbuyurmuştur Oruç kalkandır Biriniz oruç tuttuğu gün fena söz söylemesin ve kavga etmesin Ola Ki biri kendisine söver ya da çatarsa: 'Ben oruçluyum' desin Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a ant ederim ancak, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir Oruçlunun rahatlayacağı iki mutluluk hatıra vardır: Birisi, iftar ettiği süre, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andırBuharî, Savm 9; Müslim, Sıyam 163 Talimatlar Hadisimiz, orucun diğer ibadetlerden bambaşka olan yönlerini belirlemektedir Bu yönlerden biri orucun sırf Allah rızası için yapılan bir ibadet olması, yani, oruçlu bildirmediği sürece, dıştan hiç kimsenin bilemeyeceği, riya ve gösterişten uzakta bir ibadet olmasıdır Çünkü orucun öteki ibadetler gibi görünür bir şekli yoktur öte taraftan, tarihte varlıkları aşina müşriklerin, ilahlarına yakın olmak için yaptıkları kulluk türleri içinde oruç bulunmamaktadır Yani hiçbir putperest oruç tutarak putlara kulluk etmemiştir Bu yönüyle de oruç, sırf Allah için yerine getirilen bir ibadet türüdür Orucun diğer ibadetlerden ayrı bir başka yönü de mükafatının, evvelden bildirilmiş ölçülerin fazla üstünde Allah Teala kadar takdir edilecek olmasıdır Her iki nitelik de oruç ibadetinin fazilet ve üstünlüğünü anlamamız için yeterlidir Keza hadisimizde, oruçlu ile ilgili bir tesbit, bir konuşma, bir vakıa ve bir de müjdeye dikkat çekilmektedir Söz konusu tavır kimseye kötü söylememek ve çatmamak, kendisine çatan, kötü söyleyen olursa, ona da kibarca lütfen bana ilişmeyin, ben oruçluyumdiyerek, kendisini oruç kalkanıyla korumasıdır Çünkü oruç, oruçlu için dünyada günahlara, ahirette cehennem azabına karşı koruyucu kalkan konumundadır Vakıa ise şöyle ifade edilebilir: Oruç tutan kişide bilhassa uzun yaz günlerinde açlıktan ileri gelen bir ağız kokusu oluşur Bu koku, Allah katında, insanlarca en güzel koku diye bilinen miskten daha güzeldir Fakat bu reel, hiçbir vakit o ağız kokusunun misvak veya fırça göstermek suretiyle giderilmesine mani değildir İftar ve Allah'a kavuşma anlarındaki büyük rahatlama ve mutluluk Bu iki haldeki sevinç ve ferahlıktan birincisi maddî, görünür ve geçici; öbür manevî ve süreklidir Her ikisi de sadece oruçluya aittir İftar edildiği zamanki rahatlama, Allah huzurundaki rahatlamanın belli bir delili olarak zikredilmiş olmaktadır Oruç tutan kimsenin iftar ettiği lahza rahatlaması ne kadar hakiki ise, oruçlunun Allah'a kavuştuğu zamandaki rahatlaması da o kadar gerçektir Hadisimiz, oruçluya verilecek sevabın, dinimizdeki bir iyiliğe on katından yedi yüz misline kadar verilecek sevap ve mükafat ölçüsünün haricen ve üstünde, ayrıntılarıyla Allah Teala'nın takdirinde olduğunu tescil ve ilan ederken, tabii olarak oruç ibadetinin dinimizdeki müstesna yerini ve son derece üstün faziletini de ortaya koymuş olmaktadır Orucun fazileti, ulu Rabbimiz'in onu kendisine izafetle Benim içindirbuyurması ve Mükafatı da bana aittirdiyerek baki lütuf ve kerem kapısını oruçluya açmış olmasından ileri gelmektedir Böyle bir teşrif ve övgü her şeyin üstündedir Bu da hadisimizdeki müjdeyi oluşturmaktadır İnsanın her ameli kendisi içindirbuyurulmuş olması, oruç dışındaki her ibadetin, insanın hoşgörü alacağı, başkalarından gizleyemeyeceği hatta belki de göstermek isteyeceği bir tarafı olduğunu tesbit etmektedir Yalnızca oruçta böyle bir durumun bulunması onun ne denli saf ve has bir ibadet olduğunu göstermektedir Hadisimizin belli başlı tesbiti de budur Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Allah Teala'nın, mükafatını ben vereceğimbuyurduğu yegane ibadet oruçtur 2 Allah için yapılacak hiçbir fedakarlık ve amel karşılıksız kalmaz 3 Oruçlu günahlara ve cehennem azabına karşı zırhlanmış birey demektir Çünkü Oruç kalkandırbuyurulmuştur