Hoş Konuşun Hayatiniz Kurtulsun Hoş ve etkili konuşmayı başlıca yetersiz tanımlar ve anlarız Güzel hitabe bir spikerin, bir tiyatro sanatçısının, kendisine bahşedilen metni ya da düşünceyi tonlama, şive ve sözde kurallara alt kalarak canlandırması şeklinde sanılmaktadır Oysa bu hoş ve etkin konuşmanın sadece bir yönünü oluşturmaktadır Yalnızca kulağa hoş gelen duygu ve dileklerin dışa vurumu konuşmanın tamamı yok sadece bir bölümüdür Hoş hitabe bir kimsenin başkaları karşısında, önceden planlanmamış bile olsa duygu, dilek ve düşüncelerini etkili bir biçimde anlatma becerisidir Bu yüzden güzel konuşma tıpkı okumada olduğu gibi, beyinden başlayarak vücudumuzdaki çoğu organın birbiri ile ahenk içinde çalışması ile oluşan bir yetenek, alışılmışlık, beceri ve sanat olarak tanımlanabilir Bu işin sırrı nedir? Öyle ahali vardır ancak; onlar konuştukları zaman soluduğunuz havanın bile onların doğru olduğunu zannedersiniz Yani; konuşmaları öylesine etkilidir fakat, bulundukları her ortamda, kısa bir sürede insanları etraflarında halka yapmayı başarırlar ve çevreleri üstünde kıskanılacak bir etkileri vardır Konuya diğer bir açıdan bakacak olursak, bildiğiniz gibi iş görüşmelerinde patron personelini işe almadan evvel bir mülakattan geçirir Burada amacı sınırlı bir sürede karşısındakini en fazla ölçüde tanımaya çalışmaktır Bu görüşmelerin sonunda bazen bir bakarsınız sizden çok daha az özelliklere sahip birisine, o çok istediğiniz işi, kaptırıvermişsiniz, hatta bazen hoşlandığınız kişiye bile “Bu işin sırrı nedir? diyecek olursanız bu yanıt son derece açık; güzel konuşmayı becerebilmek Çünkü konuşmak sadece düz bir iletişim aracı değildir Kişinin bütün duyguları yanı sıra bütün düşüncelerini de çevresine ulaştırabildiği en etkin yoldur İlgiyi dağıtmadan Güzel konuşmak için Psikolog Jack Marrison Pollack’a kulak verelim: Birçoğumuz, ne söyleyeceğimizi düşünmekten, başkalarının söylediklerini doğru içten dinlemeyiz Eğer siz onları dikkatle dinlerseniz, onlar da sizi, ilgiyle dinler Karşınızdakine kabiliyetli olduğu konuda konuşma imkanı verirseniz, tedirgin bir sessizliği önlersiniz ve başlıca karşınızdaki, anlattıklarına o denli dalar ama, iki insanın konuşmasına en çok engel olabilecek olan sıkılganlığı, unutmuş olur Konuşurken, en minik ve yersiz; hiçbir noktayı atlamadan anlatırsanız, karşınızdaki kişi, siz daha esas konuya gelinceye değin sıkıntıdan patlar ve ilgisi dağılır Konuşmaya, başlamadan durup, önce aklınızda kelimeleri seçin Bir konudan ötekine atlamayın Konuşurken, konuştuğunuz kişinin yüzüne bakın, mırıldanmayın Bir sorunun bilgece sorulmasıyla, karşınızdaki kişinin “açılmasına sebep olursunuz “İşler nasıl? veya “ne haber? gibi sorular gereksizdir Ama, “işe nasıl başladınız? veya “sizce nasıl gibi sorular karşınızdaki kişiyi konuşturur ve sizin de gerekenden artı konuşmanızı önler sıkça, ne konuştuğunuz yok de, nasıl konuştuğunuz önemlidir Samimi bir tartışma konuşmayı zenginleştirir, ama sertçe sarf edilen bir söz, iki tarafın da hırsa kapılıp, birbirlerinden uzaklaşmalarına sebep olur Eğer biri konuşurken konuşmaya girmeniz gerekirse, konuşmayı keserken yumuşak bir tümce kullanmanız gerekir çoğu kez bizi sinirlendiren ve rahatsız eden kişilerle konuşmak zorunda kalırız Böyle durumlarda konuşulan konu ile ilgilenmeye mücadele harcayın Birini haklı olarak methetmek onun ilgisini olur İnsanlara kompliman yapmayı öğrendiğiniz an, sohbetiniz de daha zenginleşir Nelere dikkat etmeli? Sözlü anlatımda konuşmacının önünde geniş bir süre, defalarca okuma ve ayar imkânı yoktur Bu sebeple usulüne uygun etkili ve hoş bir söylev gerçekleştirmek, aynı konu hakkında yazı yazmaktan daha zordur Güzel yazı yazan biri aynı derecede iyi bir konuşmacı olmayabilir Hoş ve etkili konuşmak her ne kadar basit bir meslek olmasa da yukarıda sıralanan tavır yanlışlarından sakınmakla, bu konuyla ilgili kaynakları ve örnekleri incelemekle, birazcık mücadele ve özenle en azından öncekilerden daha iyi ve başarılı bir konuşma yapmak mümkündür Konuşma eyleminin gerçekleştiği bir ortamda hatip veya dinleyici olarak bulunuyorsanız aşağıdaki hususlara da uyarı etmelisiniz Muhatabınıza yük verin, saygılı olun ve övünmeyin Bu bununla birlikte kişinin kendisine olan saygısının da gereğidir Siz muhatabınıza hürmet göstermezseniz o da size hürmet göstermeyecektir Samimî olun ve yapmacıklıktan sakının Sözlerinizin ve tavırlarınızın birbirini desteklemesi inandırıcılığınızı artıracaktır Söylediklerinize ilk önce sizin inandığınız her hâlinizden muhakkak olmalıdır Yere, zamana, duruma, muhataba yerinde bir konu seçin ve manâsız konuşmayın Düşündüklerinizin hepsini söylemeyin lakin söylediklerinizi düşünüp söyleyiniz Söyleyecek sözünüz olmadığı süre susmasını biliniz Sözü gereksizce uzatmayınız Çevrenizdekilere çoğu kez nasihat vermeye kalkışmayın Sizin düşünceniz sorulursa usulüne uygun olarak karşılık verin Konuşurken sözcük seçimine, bunları doğru söylemeye ve üslûbunuza özen gösteriniz Söz varlığınızı genişletmeye çalışın Sınırlı bir dille, tekrarlanan kelimelerle konuşmayın Olası olduğu değin sağlam cümleler kurmaya çalışın Uzun cümlelere hâkim olamıyorsanız kısa cümleleri seçim edin Sesin insanın kişiliğini yansıtan kayda değer bir unsur olduğunu unutmayınız Dikkatsizlik, dermansızlık, rahatsızlık, korkaklık, zayıflık, utangaçlık, kendini beğenmişlik gibi nitelikleri konuşmaya yansıtmamaya itina gösterin Sesinizin tonunu duygu ve düşüncenizin özelliğine göre ayarlayın tek düze ses tonuyla konuşmayınız, gerektiği yerde ses tonunuzu değiştirin Vurgulara uyarı edin Konuşmada jest ve mimiklerden aşırılığa kaçmadan, gerektiği ölçüde söz ve düşüncenin ahengine uygun bir şekilde yararlanın Bir sunuş konuşması yapmanız gerektiği süre (konuyu ne kadar iyi bilirseniz bilin) mutlaka hazırlık yapın Dinleyicilerinizle göz irtibatını kesmeyin Tavır esnasında bir noktaya, bir yere ya da bir kişiye yok, dinleyicilerinizin hepsine ve her tarafa bakarak konuşun