iltasyazilim
FD Üye
Habibİ Acemi Biyografisi
Habibİ Deneyimsiz Hayatı
Habîbi Acemî hazretleri, islam bilginlerindendir Şehrin her tarafına tellâllar çıkararak; Her kimin Habîb'e borcu varsa, bundan vazgeçti Aldığı fâizleri de geri dağıtacaktır!diye îlân ettirdi Servetinin hepsini fakirlere dağıttı Günün birinde bir kimse geldi Dağıtacak malı kalmadığından, üzerindeki gömleği gelen kimseye verdi
Daha Sonra Fırat Nehrinin kenarında bir kulübe yapıp orada ibâdetle meşgûl oldu Gündüz Hasanı Basrî'nin sohbetinde bulunup, gece ibâdet ederdi Hasanı Basrî hazretlerinin sözleri kalbine o kadar etki ederdi oysa, kendinden geçmiş olarak dinlerdi
Önceleri çok zengindi Fâizle para verirdiHer gün borç tahsîl etmeye çıkardı Para olarak borcunu tahsîl edemediği zaman, ayak kirâsı alır, onunla da o günün rızkını temin ederdi Bir gün borç tahsîl etmeye gitti Aradığı şahsı evinde bulamadı Borçlunun hanımı; Sana verilecek bir şeyim yoktur Sâdece bir koyun kellesi var İstersen onu vereyimdedi Habîbi Acemî teklifi kabûl etti Onu evine götürdü Hanımına; Bunu pişir de yiyelimdedi Hanımı; Evde odun ve ekmek yokdedi
Habîbi Acemî benzer usûlle odun ve ekmek alıp geldi Hanımı yemeği pişirip önüne koydu Bütün yemeği yiyeceği sırada, kapıya birisi geldi Allah rızâsı için bir sadakadediHabîb dilenciye; Bunca zamandan beri sana öyle şey veriyoruz Sen zengin olmadın, ama biz yoksul oluyoruzdiyerek yüzüne kapıyı kapadı O kimse mahzun olarak gitti Habîbi Acemî, geri sofraya geldiğinde kabın içindeki yemeğin kan hâline dönmüş olduğunu fark etti O anda kalbinde bir değiştirme hissetti Uygun duramadı Bir Cumâ günü Hasanı Basrî'nin evinin yolunu tuttu Yolda bu vesileyle, oyun oynayan çocuklarHabîbi Acemî'yi görünce birbirlerine; Kaçın kaçın, fâiz yiyen Habîb geliyor Ayağından kalkan toz bize gelir de, biz de onun gibi dertli oluruz!dediler
Çocukların bu sözleri kendisine çok ağır geldi HasanıBasrî hazretlerinin meclisine gelip elini öptü Allahü teâlânın, sonsuz olan lütfu ve ihsânı ile pişmanlıki nasûh eyledi ve onun talebelerinden oldu Önceki yaptıklarına fazla pişman oldu Allahü teâlâya şöyle münâcatta bulundu: YâRabbî! Ben fazla günahkârım Fakat senin magfiretin sonsuzdur Beni affet Senin her şeye gücün yeter Kudretin sonsuzdur Dilediğini yaparsın Sen o kadar büyüksün ama, benim dermanım ama sendedir Ben ancak sana sığınırım Yâ Rabbî! Fermanına boyun eğdim ve sana teslim oldum Beni affet!
Oradan ayrılıp evine dönerken kendisine borcu olanlar onu görüp alacaklarını ister endişesiyle kaçmak istediler Bu durumu görür görmez; Kaçmayın! Bugün benim sizden kaçmam lazımdırbuyurduYolda sırası gelmişken tekrar oyun oynayan çocukların yanından geçiyordu Çocuklar kendisini görür görmez birbirlerine; Kaçın, kaçın! Tövbekâr Habîb geliyor Üstüne bizden toz bulaşmasın Bulaşırsa cenâbı Hakk'a âsî oluruzdediler Çocukların bu sözleri üstüne çok duygulandı, yüreği sızladı ve; Yâ Rabbî! Bir tövbemle ismimi iyilerden eyledindiye şükretti *
Habibİ Deneyimsiz Hayatı
Habîbi Acemî hazretleri, islam bilginlerindendir Şehrin her tarafına tellâllar çıkararak; Her kimin Habîb'e borcu varsa, bundan vazgeçti Aldığı fâizleri de geri dağıtacaktır!diye îlân ettirdi Servetinin hepsini fakirlere dağıttı Günün birinde bir kimse geldi Dağıtacak malı kalmadığından, üzerindeki gömleği gelen kimseye verdi
Daha Sonra Fırat Nehrinin kenarında bir kulübe yapıp orada ibâdetle meşgûl oldu Gündüz Hasanı Basrî'nin sohbetinde bulunup, gece ibâdet ederdi Hasanı Basrî hazretlerinin sözleri kalbine o kadar etki ederdi oysa, kendinden geçmiş olarak dinlerdi
Önceleri çok zengindi Fâizle para verirdiHer gün borç tahsîl etmeye çıkardı Para olarak borcunu tahsîl edemediği zaman, ayak kirâsı alır, onunla da o günün rızkını temin ederdi Bir gün borç tahsîl etmeye gitti Aradığı şahsı evinde bulamadı Borçlunun hanımı; Sana verilecek bir şeyim yoktur Sâdece bir koyun kellesi var İstersen onu vereyimdedi Habîbi Acemî teklifi kabûl etti Onu evine götürdü Hanımına; Bunu pişir de yiyelimdedi Hanımı; Evde odun ve ekmek yokdedi
Habîbi Acemî benzer usûlle odun ve ekmek alıp geldi Hanımı yemeği pişirip önüne koydu Bütün yemeği yiyeceği sırada, kapıya birisi geldi Allah rızâsı için bir sadakadediHabîb dilenciye; Bunca zamandan beri sana öyle şey veriyoruz Sen zengin olmadın, ama biz yoksul oluyoruzdiyerek yüzüne kapıyı kapadı O kimse mahzun olarak gitti Habîbi Acemî, geri sofraya geldiğinde kabın içindeki yemeğin kan hâline dönmüş olduğunu fark etti O anda kalbinde bir değiştirme hissetti Uygun duramadı Bir Cumâ günü Hasanı Basrî'nin evinin yolunu tuttu Yolda bu vesileyle, oyun oynayan çocuklarHabîbi Acemî'yi görünce birbirlerine; Kaçın kaçın, fâiz yiyen Habîb geliyor Ayağından kalkan toz bize gelir de, biz de onun gibi dertli oluruz!dediler
Çocukların bu sözleri kendisine çok ağır geldi HasanıBasrî hazretlerinin meclisine gelip elini öptü Allahü teâlânın, sonsuz olan lütfu ve ihsânı ile pişmanlıki nasûh eyledi ve onun talebelerinden oldu Önceki yaptıklarına fazla pişman oldu Allahü teâlâya şöyle münâcatta bulundu: YâRabbî! Ben fazla günahkârım Fakat senin magfiretin sonsuzdur Beni affet Senin her şeye gücün yeter Kudretin sonsuzdur Dilediğini yaparsın Sen o kadar büyüksün ama, benim dermanım ama sendedir Ben ancak sana sığınırım Yâ Rabbî! Fermanına boyun eğdim ve sana teslim oldum Beni affet!
Oradan ayrılıp evine dönerken kendisine borcu olanlar onu görüp alacaklarını ister endişesiyle kaçmak istediler Bu durumu görür görmez; Kaçmayın! Bugün benim sizden kaçmam lazımdırbuyurduYolda sırası gelmişken tekrar oyun oynayan çocukların yanından geçiyordu Çocuklar kendisini görür görmez birbirlerine; Kaçın, kaçın! Tövbekâr Habîb geliyor Üstüne bizden toz bulaşmasın Bulaşırsa cenâbı Hakk'a âsî oluruzdediler Çocukların bu sözleri üstüne çok duygulandı, yüreği sızladı ve; Yâ Rabbî! Bir tövbemle ismimi iyilerden eyledindiye şükretti *