nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
HACI BEKTAŞI VELÎ
Hacı Bektaşı Velî şöyle demiş: “Bu ağaç dut verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir!
Hacı Bektaşı Veli ’nin hayatı, aslı menkıbelerden ibarettir
Tarikatı yoktur
HzYesevî ’den Resûlullah kanalından sıyrılmış ALLAH ’IN velîlerinden biridir
Bektaşilik, Şiilik Bunlardan münezzehtir
Bunların hepsi aklın almayacağı ve Bektaşı Veli hakkındaki hünkârın velâyetnamesinde ama, kimsede olmayan el yazması ve tahrif edilmemiş nüshasında yazılıdır
O nüsha da ha bu ufak satırları karalayandadır
Hacı Bektaşı Velî vefat ediyor
Yüzü peçeli, bir beygir üstünde uzun boylu bir zât geliyor, Hacı Bektaş ’a
Cenazeyi yıkıyor kefenliyor namazını kılıyor kabre indiriyor
Toprağı atarken:
“Yâ GANÎ! Ya ALLAH! Ya HAYY! Ya ALLAH! Ya KAYYUM! Ya ALLAH! Ya GAFFAR! Ya RAHÎM! okuyarak mezara üflüyor
Atına binerek ayrılırken hünkâra otuz yıl hizmet eden Sarı İsmail, atın dizginini tutarak:
“Yâ Erenler! Yıkadığın, namazını kıldırdığın ve defnettiğin ER hakkı için kimsin, yüzünü aç göreyim! demiş
Peçesini kaldırmış
Sarı İsmail görmüş ki Hacı Bektaşı Velî
Derhâl yere kapanarak atının sağ ayağını öper
“Ben sana otuz senedir hizmet ettim Nasıl tanıyamadım! der ve ağlamaya başlar
Bektaşi Velî :
“ER ona derler ki kendi cenazesini kendi yıkar, namazını kıldırır defneder! diyerek yüzünü örter ve atını sürer gider
Hacı Bektaşı Velî bu aklın almadığı hadisede gizlidir
Aklını başına alarak ona hakaret etmeden bu efsaneyi hâlletmeye çalış!
O süre Hacı Bektaşı Velî ’nin kim olduğunu anlarsın
HAKK ’ın emri:
Nefse ait açlık ve arzuların zıddı ve aksidir
Yalan şamata yapar
Hakikat sakindir
Şimşek, gök gürültüsü duyulmadan evvel şimdiden düşmüştür
Güneşe arkasını dönen, gölgesinin peşinden yürür
Gayb, görülemeyen değil, görünmeyendir
Bu cümleyi bir iki kere okuyup düşünmenizi rica ederim
Sabır, zilleti izzete tebdil eder bilir misiniz?
Ruh âlemini akıl kadrosuna sığdırmaya amaçlamak en büyük beşer hamakatidir
Hacı Bektaşı Velî evlenmemiştir
Bu sözü ile evlidir
Sakal bırakmamıştır
Hacı Bektaş ’ı rüyâsında görenlerden bilinir ve kendim de gördüm 70 senedenberi keza fazla
Sakalı yoktu
“Köse değildi ha!
Bayan
Ev
Harem
Aile
ALLAH ’ın verdiği en büyük nimetlerdir
Dünyada en mukaddes bir ibadet mescididir
Bayan; ailenin, devletin temeli, evin her türlü ziynetidir,
Kadını hoşlanmak en büyük ibadetdir
Bu formül Resûlullah ’ın bildirdiği İslamın vahdet ve birlik İlâhı sembolüdür
Erkek, kadının kölesi olursa; kadın erkeğin cariyesi olur
Erkek, kadının kölesi almak mecburiyetindedir
Bu aile birliği, Bektaşı Velî ’nin şu sözünde perdelenmiş açık berrak bir sûretde haykırılmıştır:
“Eline
Diline
Beline
ALLAH ’ın emrine kadar hakim ol!
Bu erkeğe hitaptır
Zira bayan ziynet ve nigmettir
7 asırdan beri her sene meyve veren bir kara dut ağacı vardır
Hacı Bektaşı Velî ‘nin türbesinde
Horasan ’dan gelme
Yolun oraya düşerse bu dut ağacından bir tutam yaprak ye! Sebebini sorma!
Korkma hayvanlaşmazsın!
Ot yiyenlerden olmazsın!
Bu kara dut için Hacı Bektaşı Velî şöyle demiş:
“Bu ağaç dut verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir!
Hacı Bektaşı Velî Nişaburludur
Lokmanı Perende ’nin talebesidir
Ahmedi Yesevî ’nin Anadolu ’ya:
“Bakın! görün! diye saldığı ve Âdemiyet hamulesiyle belirmek hünerine sahip büyük insan
Kırk sene elem ve ibadet hayatı yaşıyor
Çocukluğunda aklın alamayacağı, öteyi bilmeyenleri sarsacak kendisinden fazla keramet zuhur etmiştir
Bundan ötürü hakiki hüviyeti hakkında tarihî malûmat yoktur Tarihlere kadar Selçukiler vaktinde yaşamıştır
Aklın alamayacağı hadiselerle yogurulu insanları, nedense tarih içine almıyor veya onlar girmiyor
Sözlerle resmi şöyledir:
Uzun boy Kemikli, şişman degil, siyah uzun saçlı
Elmacık kemikleri çıkık
Gözleri simsiyah
Sakal değil denecek derecede
Dudaklarında her zaman vird ettiği şu:
3 ALLAH, 5 İlâhî Esma
“Yâ ALLAH! Yâ ALLAH! Yâ ALLAH! Yâ GANÎ! Yâ HAYY! Yâ KAYYUM! Yâ GAFFÂR! Yâ RAHÎM!
Başka evradı yok
Dârı ukbâya teşriflerinden hemen daha sonra kendilerine uzun senelerce hizmet etmiş Sarı İsmail ’e söyle demişlerdi :
“Eren o dur ama, ölmeden ölür
Kendi cenazesini kendi yıkar
Sen de böyle olmaya gayret et!
Bu büyük söz, kendilerini Anadolu ’ya salan Ahmedi Yesevî ’nin şu sözünün ifadesidir:
“Hepiniz Bir olun,
Biriniz Pîr olun!
Hacı Bektaşı Velî büyük hünkar hocasının sözünü yerine getirmişti
Anadolu ’da Hacılık ve Velîliklerini âşıkâra vuran ve ilân eden üç büyük güneş vardır:
Hacı Bektaşı Velî,
Hacı Bayramı Velî,
Hacı Şabanı Velî
Bu merkezler Anadolu ’nun mânevî gücünün menba ’larıdır
Onların ve onların yetiştirdiği büyüklerin mânevî kudret ve dualarıyla duruyoruz
Kabirlerini ziyâret ediniz!
Orada arşa yükselen pencereler görebilirsiniz
Boş taraflarınızı onların haykırdığı “ALLAH ile doldurunuz!
Ruhaniyeti Resûlullah ile yıkanınız!
O zaman ne ölür, ne kurur, ne yıkılırsınız
Hacı Bektaşı Velî irtihal ettikten daha sonra yüzü yeşil bir örtü ile kapalı atlı bir zât Yassı Höyük ’e kazanç
Cenazeyi gasleder, namazını kıldırır ve hünkâr gömüldükten sonradan yüzü yeşil örtülü adam cemaate vedâ eder
Her Tarafta atına binip gideceği sırada Sarı İsmail onun yanına sokuldu :
“Namazını kıldığın, yüzünü gördüğün ER hakkı için söyle bana kimsin Sen?
Yüzü yeşil örtülü adam Sarı ismail ’in yalvarmasına dayanamadı Yüzündeki örtüyü açtı
Bu, Hacı Bektaş hünkârın ta kendisi idi
Sarı ismail yere kapandı:
“Ah erenler sahi 33 yıldır hizmetindeyim nasıl da tanıyamadım seni Bağışla!
Hünkâr, Sarı İsmail ’e:
“Eren odur ki ölmeden ölür, kendi cenazesini yıkar
Sen de böyle olmaya gayret et! dedi
Atını sürdü ve gitti
Derhal şu iki satırlık anlatılan hadise olmuştur
Hakikatdır
Buna bugün böyle şey olmaz diye ısrar edersen hayaldir bu İnandırmaya çalışırsan :
“Saçmalama, hurafelere nereden kapıldın? diye üstüne saldırı ederler
Bektaşı Velî ’den sonra halife ve müridleri âzami bir asır kadar reel Bektaşı Velî ’nin yolunu ahlâkını nezaket ve büyüklüğünü muhafaza edebilmiştir
Ondan sonra git gide hakiki mahiyetini kaybetmiş, bambaşka bir zümre ortaya çıkmıştır
Hacı Bektaşı Velî ’yi kendilerine siper ederek, tamamıyla dinsiz, sapık ve münkir bir kafile olmuşlardır
Bir kısmı da Hz Ali efendimiz ve Ehli Beyt ’i utandıracak âdet ve usullerle ne dinden olduğu emin olmayan bir zümre hâline gelmişlerdir
Bunlara birçok isimler icad etmişlerdir
Kızıl baş, Alevî, Bilmem ne
Bunlar tamamıyla abuk subuk isimlerdir oysa bugün realite gibi görünür
Resûlü Ekrem ’de bir RİSALET diğer taraftan NÜBÜVVET vardı
RÎSALET : HAKK ’ın emirlerini bildirmek
NÜBÜVVET : Nebîliktir
RİSALET: Ebu Bekir, Ömer risaletin halifesidir
NÜBÜVVET: Osman, Ali nübüvvetin halifesidir,
Risalet halifeliği tercih ile olur
Devleti yöneticilik edecek şahıstır
Nübüvvet halifeliği ise HAKK göre verilmiştir
Resûlü Ekrem dünyadan ayrıldıktan daha sonra nübüvvet de bitmiştir
HzFatıma ’nın vefatından sonradan nübüvvet bitmiştir
Ali, Hasan, Hüseyin Ehli Beyt
Ali ve Hasan ile Hüseyin ’in HzFatıma ’nın vefatından sonra olan evlâtları ise Ehli Beytin torunlarıdır
Ehli Beyt ’e yan bir İslâm, HAKK ’ın emirlerini harfiyyen yapmak mecburiyetindedir
Huysuz varid değildir
Merduddur
Kara dut, Ahmed Yesevî ’nin devamı olan Bektaşı Velî ’nin ruhaniyetinin devamını gösteren maddî meyve
Hurafeleri beygir!
Doğruyu söylüyorum:
“Şu kara dut ağaçları meyve verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir
ALLAH ’ın emânet ve hediyesi olan kadını her şeyden erkek korur Bundan ötürü haremine sahip çıkmıştır
Kadın haremde ailenin, devletin temelidir
Erkeğin esiri değil
Evinizi bozmayın!
Bezginlik ve dertlerine dayanıklılık edin!
Bu sabırdaki güzellik ve zevki duyun!
Yaşamak zâten budur
Hacı Bektaşı Velî hazretlerine bir gün bir garip gelmiş
“Yâ Sultanım! Bana nasihat ver de yapayım
“Hiç yapmadığını yap! demiş
Ilginç:
“Yapmadığım kalmadı Yok! demiş
“O hâlde bütün yaptıklarına tövbe et!
Sonradan gel kulağına bir şey söyleyeceğim! demiş
Garip adam gitmiş
Bir sene pişmanlık etmiş
Başkalaşmış bitmiş gelmiş Sultanın huzuruna:
“Efendim! Dediklerini yaptım
Kulağıma birşey sölyecektin buyrun! demiş
Sultan :
“Yanaştır kulağını! Tövbe ettiklerine yeniden başla, baştan gel! demiş
Acayip gitmiş bir sene sonradan yeniden gelmiş:
“Yaptım Efendim! demiş
O zaman koca Sultan:
“Hayvanlar insanları kabul etmezler
Ahali ne kadar zorlasalar onların kadrosuna giremezler
Ahali, bocalamalarında tahkir makamında hayvanların
isimlerini kullanırlar
Hâlbuki hayvanlar en pak mahlûklardır
Onlara sual yoktur
Sual ve cefa olmadığı hâlde insanların emrine verilmişlerdir
Bu sözlerimden bir şey anlamadın hiç! Eşek!
demiş
“Sen dediklerimi yapmakla insan olduğunu isbat ettin
HAKK ’ın emri böyle, muradı böyledir *
Hacı Bektaşı Velî şöyle demiş: “Bu ağaç dut verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir!
Hacı Bektaşı Veli ’nin hayatı, aslı menkıbelerden ibarettir
Tarikatı yoktur
HzYesevî ’den Resûlullah kanalından sıyrılmış ALLAH ’IN velîlerinden biridir
Bektaşilik, Şiilik Bunlardan münezzehtir
Bunların hepsi aklın almayacağı ve Bektaşı Veli hakkındaki hünkârın velâyetnamesinde ama, kimsede olmayan el yazması ve tahrif edilmemiş nüshasında yazılıdır
O nüsha da ha bu ufak satırları karalayandadır
Hacı Bektaşı Velî vefat ediyor
Yüzü peçeli, bir beygir üstünde uzun boylu bir zât geliyor, Hacı Bektaş ’a
Cenazeyi yıkıyor kefenliyor namazını kılıyor kabre indiriyor
Toprağı atarken:
“Yâ GANÎ! Ya ALLAH! Ya HAYY! Ya ALLAH! Ya KAYYUM! Ya ALLAH! Ya GAFFAR! Ya RAHÎM! okuyarak mezara üflüyor
Atına binerek ayrılırken hünkâra otuz yıl hizmet eden Sarı İsmail, atın dizginini tutarak:
“Yâ Erenler! Yıkadığın, namazını kıldırdığın ve defnettiğin ER hakkı için kimsin, yüzünü aç göreyim! demiş
Peçesini kaldırmış
Sarı İsmail görmüş ki Hacı Bektaşı Velî
Derhâl yere kapanarak atının sağ ayağını öper
“Ben sana otuz senedir hizmet ettim Nasıl tanıyamadım! der ve ağlamaya başlar
Bektaşi Velî :
“ER ona derler ki kendi cenazesini kendi yıkar, namazını kıldırır defneder! diyerek yüzünü örter ve atını sürer gider
Hacı Bektaşı Velî bu aklın almadığı hadisede gizlidir
Aklını başına alarak ona hakaret etmeden bu efsaneyi hâlletmeye çalış!
O süre Hacı Bektaşı Velî ’nin kim olduğunu anlarsın
HAKK ’ın emri:
Nefse ait açlık ve arzuların zıddı ve aksidir
Yalan şamata yapar
Hakikat sakindir
Şimşek, gök gürültüsü duyulmadan evvel şimdiden düşmüştür
Güneşe arkasını dönen, gölgesinin peşinden yürür
Gayb, görülemeyen değil, görünmeyendir
Bu cümleyi bir iki kere okuyup düşünmenizi rica ederim
Sabır, zilleti izzete tebdil eder bilir misiniz?
Ruh âlemini akıl kadrosuna sığdırmaya amaçlamak en büyük beşer hamakatidir
Hacı Bektaşı Velî evlenmemiştir
Bu sözü ile evlidir
Sakal bırakmamıştır
Hacı Bektaş ’ı rüyâsında görenlerden bilinir ve kendim de gördüm 70 senedenberi keza fazla
Sakalı yoktu
“Köse değildi ha!
Bayan
Ev
Harem
Aile
ALLAH ’ın verdiği en büyük nimetlerdir
Dünyada en mukaddes bir ibadet mescididir
Bayan; ailenin, devletin temeli, evin her türlü ziynetidir,
Kadını hoşlanmak en büyük ibadetdir
Bu formül Resûlullah ’ın bildirdiği İslamın vahdet ve birlik İlâhı sembolüdür
Erkek, kadının kölesi olursa; kadın erkeğin cariyesi olur
Erkek, kadının kölesi almak mecburiyetindedir
Bu aile birliği, Bektaşı Velî ’nin şu sözünde perdelenmiş açık berrak bir sûretde haykırılmıştır:
“Eline
Diline
Beline
ALLAH ’ın emrine kadar hakim ol!
Bu erkeğe hitaptır
Zira bayan ziynet ve nigmettir
7 asırdan beri her sene meyve veren bir kara dut ağacı vardır
Hacı Bektaşı Velî ‘nin türbesinde
Horasan ’dan gelme
Yolun oraya düşerse bu dut ağacından bir tutam yaprak ye! Sebebini sorma!
Korkma hayvanlaşmazsın!
Ot yiyenlerden olmazsın!
Bu kara dut için Hacı Bektaşı Velî şöyle demiş:
“Bu ağaç dut verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir!
Hacı Bektaşı Velî Nişaburludur
Lokmanı Perende ’nin talebesidir
Ahmedi Yesevî ’nin Anadolu ’ya:
“Bakın! görün! diye saldığı ve Âdemiyet hamulesiyle belirmek hünerine sahip büyük insan
Kırk sene elem ve ibadet hayatı yaşıyor
Çocukluğunda aklın alamayacağı, öteyi bilmeyenleri sarsacak kendisinden fazla keramet zuhur etmiştir
Bundan ötürü hakiki hüviyeti hakkında tarihî malûmat yoktur Tarihlere kadar Selçukiler vaktinde yaşamıştır
Aklın alamayacağı hadiselerle yogurulu insanları, nedense tarih içine almıyor veya onlar girmiyor
Sözlerle resmi şöyledir:
Uzun boy Kemikli, şişman degil, siyah uzun saçlı
Elmacık kemikleri çıkık
Gözleri simsiyah
Sakal değil denecek derecede
Dudaklarında her zaman vird ettiği şu:
3 ALLAH, 5 İlâhî Esma
“Yâ ALLAH! Yâ ALLAH! Yâ ALLAH! Yâ GANÎ! Yâ HAYY! Yâ KAYYUM! Yâ GAFFÂR! Yâ RAHÎM!
Başka evradı yok
Dârı ukbâya teşriflerinden hemen daha sonra kendilerine uzun senelerce hizmet etmiş Sarı İsmail ’e söyle demişlerdi :
“Eren o dur ama, ölmeden ölür
Kendi cenazesini kendi yıkar
Sen de böyle olmaya gayret et!
Bu büyük söz, kendilerini Anadolu ’ya salan Ahmedi Yesevî ’nin şu sözünün ifadesidir:
“Hepiniz Bir olun,
Biriniz Pîr olun!
Hacı Bektaşı Velî büyük hünkar hocasının sözünü yerine getirmişti
Anadolu ’da Hacılık ve Velîliklerini âşıkâra vuran ve ilân eden üç büyük güneş vardır:
Hacı Bektaşı Velî,
Hacı Bayramı Velî,
Hacı Şabanı Velî
Bu merkezler Anadolu ’nun mânevî gücünün menba ’larıdır
Onların ve onların yetiştirdiği büyüklerin mânevî kudret ve dualarıyla duruyoruz
Kabirlerini ziyâret ediniz!
Orada arşa yükselen pencereler görebilirsiniz
Boş taraflarınızı onların haykırdığı “ALLAH ile doldurunuz!
Ruhaniyeti Resûlullah ile yıkanınız!
O zaman ne ölür, ne kurur, ne yıkılırsınız
Hacı Bektaşı Velî irtihal ettikten daha sonra yüzü yeşil bir örtü ile kapalı atlı bir zât Yassı Höyük ’e kazanç
Cenazeyi gasleder, namazını kıldırır ve hünkâr gömüldükten sonradan yüzü yeşil örtülü adam cemaate vedâ eder
Her Tarafta atına binip gideceği sırada Sarı İsmail onun yanına sokuldu :
“Namazını kıldığın, yüzünü gördüğün ER hakkı için söyle bana kimsin Sen?
Yüzü yeşil örtülü adam Sarı ismail ’in yalvarmasına dayanamadı Yüzündeki örtüyü açtı
Bu, Hacı Bektaş hünkârın ta kendisi idi
Sarı ismail yere kapandı:
“Ah erenler sahi 33 yıldır hizmetindeyim nasıl da tanıyamadım seni Bağışla!
Hünkâr, Sarı İsmail ’e:
“Eren odur ki ölmeden ölür, kendi cenazesini yıkar
Sen de böyle olmaya gayret et! dedi
Atını sürdü ve gitti
Derhal şu iki satırlık anlatılan hadise olmuştur
Hakikatdır
Buna bugün böyle şey olmaz diye ısrar edersen hayaldir bu İnandırmaya çalışırsan :
“Saçmalama, hurafelere nereden kapıldın? diye üstüne saldırı ederler
Bektaşı Velî ’den sonra halife ve müridleri âzami bir asır kadar reel Bektaşı Velî ’nin yolunu ahlâkını nezaket ve büyüklüğünü muhafaza edebilmiştir
Ondan sonra git gide hakiki mahiyetini kaybetmiş, bambaşka bir zümre ortaya çıkmıştır
Hacı Bektaşı Velî ’yi kendilerine siper ederek, tamamıyla dinsiz, sapık ve münkir bir kafile olmuşlardır
Bir kısmı da Hz Ali efendimiz ve Ehli Beyt ’i utandıracak âdet ve usullerle ne dinden olduğu emin olmayan bir zümre hâline gelmişlerdir
Bunlara birçok isimler icad etmişlerdir
Kızıl baş, Alevî, Bilmem ne
Bunlar tamamıyla abuk subuk isimlerdir oysa bugün realite gibi görünür
Resûlü Ekrem ’de bir RİSALET diğer taraftan NÜBÜVVET vardı
RÎSALET : HAKK ’ın emirlerini bildirmek
NÜBÜVVET : Nebîliktir
RİSALET: Ebu Bekir, Ömer risaletin halifesidir
NÜBÜVVET: Osman, Ali nübüvvetin halifesidir,
Risalet halifeliği tercih ile olur
Devleti yöneticilik edecek şahıstır
Nübüvvet halifeliği ise HAKK göre verilmiştir
Resûlü Ekrem dünyadan ayrıldıktan daha sonra nübüvvet de bitmiştir
HzFatıma ’nın vefatından sonradan nübüvvet bitmiştir
Ali, Hasan, Hüseyin Ehli Beyt
Ali ve Hasan ile Hüseyin ’in HzFatıma ’nın vefatından sonra olan evlâtları ise Ehli Beytin torunlarıdır
Ehli Beyt ’e yan bir İslâm, HAKK ’ın emirlerini harfiyyen yapmak mecburiyetindedir
Huysuz varid değildir
Merduddur
Kara dut, Ahmed Yesevî ’nin devamı olan Bektaşı Velî ’nin ruhaniyetinin devamını gösteren maddî meyve
Hurafeleri beygir!
Doğruyu söylüyorum:
“Şu kara dut ağaçları meyve verdikçe bilesiniz Anadolu bizimdir
ALLAH ’ın emânet ve hediyesi olan kadını her şeyden erkek korur Bundan ötürü haremine sahip çıkmıştır
Kadın haremde ailenin, devletin temelidir
Erkeğin esiri değil
Evinizi bozmayın!
Bezginlik ve dertlerine dayanıklılık edin!
Bu sabırdaki güzellik ve zevki duyun!
Yaşamak zâten budur
Hacı Bektaşı Velî hazretlerine bir gün bir garip gelmiş
“Yâ Sultanım! Bana nasihat ver de yapayım
“Hiç yapmadığını yap! demiş
Ilginç:
“Yapmadığım kalmadı Yok! demiş
“O hâlde bütün yaptıklarına tövbe et!
Sonradan gel kulağına bir şey söyleyeceğim! demiş
Garip adam gitmiş
Bir sene pişmanlık etmiş
Başkalaşmış bitmiş gelmiş Sultanın huzuruna:
“Efendim! Dediklerini yaptım
Kulağıma birşey sölyecektin buyrun! demiş
Sultan :
“Yanaştır kulağını! Tövbe ettiklerine yeniden başla, baştan gel! demiş
Acayip gitmiş bir sene sonradan yeniden gelmiş:
“Yaptım Efendim! demiş
O zaman koca Sultan:
“Hayvanlar insanları kabul etmezler
Ahali ne kadar zorlasalar onların kadrosuna giremezler
Ahali, bocalamalarında tahkir makamında hayvanların
isimlerini kullanırlar
Hâlbuki hayvanlar en pak mahlûklardır
Onlara sual yoktur
Sual ve cefa olmadığı hâlde insanların emrine verilmişlerdir
Bu sözlerimden bir şey anlamadın hiç! Eşek!
demiş
“Sen dediklerimi yapmakla insan olduğunu isbat ettin
HAKK ’ın emri böyle, muradı böyledir *