Hacizli Otomobil İçin Akıl Almaz Yöntem! ‘İhaleye Ben Girerim, Bu Aracı Kimse Böyle Almaz’

Haciz yoluyla bağlanan araçların sahipleri tarafından geri alınabilmesi için ilginç bir yöntem denendiği ortaya çıktı.




Son dönemde hacizli araçlarla ilgili dolandırıcılıkta artış yaşanıyor. Buna göre; hacizli aracın motordan koltuklarına kadar birçok ekipmanı sökülüyor. Ardından bir yere bırakılan araç için polise şüpheli araç ihbarı yapılıyor. İncelenen araç hacizli olduğu anlaşılınca bağlanarak otoparka çekiliyor.

İhaleye çıkarılan araç, birçok ekipmanı söküldüğü için talep görmüyor. Aracın sahibi ihaleye katılarak aracı uygun bir fiyata yeniden satın alıyor. Ekipmanları tekrardan yerine takılan araç hacizden de kurtulmuş oluyor.

Söz konusu yöntem hakkında konuşan Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu, bunun hem alacaklıya hem de devlete mağduriyet oluşturduğunu söyledi.

‘İhaleye ben girerim, bu aracı kimse böyle almaz’



Topçu, yöntemi şöyle anlattı:

“Arabaları üzerinde yakalama ve haciz bulunan bazı vatandaşlarımız, ‘İhaleye ben girerim, bu aracı kimse böyle almaz’ diye arabasını saniyeye götürüp komple söktürüyor. İçindeki bütün ekipmanları boşalttırıyor ve aracı bir yere bırakıyor.

Ardından 155’i, ‘3-4 gündür burada şüpheli bir araç bekliyor’ diye kendisi arıyor. Kolluk kuvveti gittiği zaman plakadan sorgulama yapıyor ve aracın yakalama hacizli olduğunu görünce mecburen çektirmek zorunda kalıyor.

Polis bile aracı öyle görünce şaşırıyor, çünkü araçta hiçbir şey yok. En son bize geliyor. İhaleyle aracı değerinin çok altında geri alıyor. Parçaları da kendinde olduğu için daha sonra monte ettiriyor. Haksız yere kazanç sağlamış oluyor. Hem alacaklıyı hem de devleti mağdur etmiş oluyor. Buna bir çözüm getirilmesi lazım.”

Bu tür araçların hurda olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Topçu, “Sökük bir araç varsa icra dairelerinin bunu normal satış yerine direk hurdaya ayırması lazım' dedi.

Böylece kimsenin bu yola başvurmayacağını dile getiren Topçu, şunları kaydetti:

'Bu şekilde insanlar kendilerini kurtarmak açısından kendilerine göre bir çözüm bulmuşlar. Ama bunun hem devlete, hem ekonomimize zararı var, hem de alacaklı mağdur oluyor. Bizim burada en az 10-15 araç var. Aracın kupası haricinde hiçbir şeyi yok. Plakası var, onun haricinde hiçbir şeyi yok. Ne motor, ne koltuk, ne direksiyon var. Her şeyini söküyor, haksız bir kazanç elde etmeye çalışıyorlar.”