Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hadîs-i şerîf yazması ile meşhûr sahâbî:ABDULLAH BİN AMR BİN ÂS( ForumTR İslam TİM)

Hadîs-i şerîf yazması ile meşhûr sahâbî:ABDULLAH BİN AMR BİN ÂS( ForumTR İslam TİM)

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Hadîsi şerîf yazması ile meşhûr sahâbî:
ABDULLAH BİN AMR BİN ÂS






Abdullah bin Amr, Bedir ve Uhud harbinden başka bütün harplere katılıp, Peygamber efendimizin yanında bulundu İlk iki harbe yaşı küçük olduğu için katılamamıştır Katıldığı savaşlara süvâri olarak katıldı Ayrıca harbe gidecek askerleri tâlim ile, onları savaşa hazırlamak gibi mühim vazîfelerde bulundu Birçok harbe kumandan olarak katıldı

Askerlere binek temin et!

Abdullah bin Amr hazretleri, kumandanlığı ile ilgili bir husûsu, kendisi şöyle anlatır:

“Resûli ekrem efendimiz, yanımda bulunan develere askerleri bindirerek, bir tarafa göndermemi emir buyurunca, develerin askerlere kâfi gelmeyeceğini gördüm Peygamberimize mürâcaat ederek, ba’zı askerlerin yaya kaldıklarını söyledim Peygamberimiz bana şöyle buyurdu:

Zekât olarak gelen erkek develer karşılığında, dişi develer satın alarak askerlere binek temin et!

Ben de, bir erkek deve karşılığında üç dişi deve alarak, askerlerin gidecekleri yere varmalarını sağladım

Abdullah bin Amr hazretlerinin, Peygamber efendimizin vefâtından sonra katıldığı ve büyük kahramanlıklar gösterdiği savaşlardan biri Yermük’tür Şam fâtihi olan babası Amr bin Âs da bu savaşta ordu kumandanlarından idi 240000 kişilik Bizans ordusuna karşı, 46000 kişilik İslâm ordusu, kısa zamanda zafer kazandı

Hz Abdullah bin Amr bin Âs, Peygamber efendimizin yanında bulunup, bizzat işiterek çok ilim öğrenmiştir Peygamberimizden işittiği her şeyi yazmak için izin istemiş ve aldığı müsâade üzerine pek çok hadîsi şerîf yazmıştır

Eshâbı kirâmdan en çok hadîsi şerîf rivâyet eden Ebû Hüreyre, onun hakkında buyurmuştur ki:

Resûlullahın hadîsi şerîflerini, Abdullah bin Amr’dan başka benden çok ezberleyen ve rivâyet eden olmamıştır Çünkü o, yazıyordu Ben yazmamıştım

Abdullah bin Amr’ın, Resûlullah efendimizden her işittiğini yazdığını gören Eshâbı kirâmın ileri gelenleri, ona dediler ki:

Sen, Resûlullahtan her işittiğin şeyi yazıyorsun Hâlbuki, Resûl aleyhisselâm ba’zan gadab, kızgınlık, ba’zan da neş’eli hâllerde iken söz söylemektedir

Yazmaya devam et!

Bunun üzerine Hz Abdullah, işittiklerini yazı ile kaydetmek husûsunda tereddütte kalmış ve mes’eleyi Resûli ekreme arzetmişti Resûlullah efendimiz, onu dinledikten sonra buyurdular ki:

Yazmaya devam et! Çünkü, Allahü teâlâya yemîn ederim ki, ağzımdan hak (ya’nî doğru, gerçek) olandan başka bir şey çıkmamıştır

Hz Abdullah Resûlullahtan işittiği bütün hadîsi şerîfleri, Sahîfei Sâdıka adında bir mecmûada toplamıştır Kendisine sorulan suâllere, bizzat Resûlullahtan işiterek yazdığı bu mecmûayı çıkarıp bakar, sonra cevap verirdi

Hadîsi şerîf râvîlerinden Ebû Kubeyl, Abdullah bin Amr ile ilgili şunu nakletmektedir:

“Abdullah bin Amr bin Âs’ın yanında bulunuyorduk Kendisine, İstanbul ve Roma şehirlerinden hangisinin daha evvel fethedileceği soruldu

İstanbul feth olunacaktır!

Hz Abdullah, suâli dinledikten sonra, bir sandık getirtmiş ve Sahîfei Sâdıka’sını çıkarmış ve ona bakıp şu cevâbı vermişti:

Bir gün, Resûlullahın etrafında oturmuş, hadîsi şerîf yazıyorduk Bir ara Resûli ekreme; “İstanbul ve Roma şehirlerinden hangisi daha evvel feth edilecek diye soruldu (En önce Heraklius’un şehri olan İstanbul fetholunacaktır) buyurdular

Abdullah bin Amr’ın ilminden en çok istifâde eden muhitlerden biri de Basra’dır Bu şehre vâli tâyin edilenler, onun derslerine koşmayı başlıca vazîfe biliyorlardı Naklettiği ilimlerden bütün Müslümanlar faydalanmıştır

Arapçadan başka İbrânice ve Süryânice de bilen Abdullah bin Amr hazretleri, Resûlullah efendimizin mübârek ağızlarından işiterek topladığı hadîsi şerîf mecmûasına, son derece titizlik gösterirdi İmâmı Mücâhid diyor ki:

Abdullah bin Amr’ın elinde bulunan kitaplarından hangisine bakmak istesek, mâni olmazdı Fakat bu hadîsi şerîf mecmûalarından birini okumak istediğimiz zaman, ona son derece îtinâ gösterir ve, “Ben, bunu bizzat Resûli ekremin mübârek ağzından işiterek topladım Onu, bütün dünyaya değişmem derdi

Yedi yüz civârında hadîsi şerîf rivâyet etmiştir

Abdullah bin Amr bin Âs hazretleri, uzun boylu, yakışıklı bir zât idi Zühd ve takvâsı çok olup, zirâatle iştigâl eder ve geçimini bu yoldan sağlardı Son derece cömert olup, eline geçeni dağıtır ve herkesi memnûn ederdi 684 târihinde yetmişiki yaşlarında Şam’da vefât etti

Hayrın en iyisi

Bir gün Hz Abdullah’a soruldu:

Şerrin en fenâsı ve hayrın en iyisi hangisidir?

Buyurdu ki:

Hayrın en iyisi; doğru söz, kötülüğü düşünmeyen kalb ve itâat eden hanımdır Şerlerin de en fenâsı; yalan söz, fenâ kalb ve itâat etmeyen hanımdır

Hz Abdullah şöyle bildiriyor:

Bir gün Resûli ekreme, “Yâ Resûlallah! Müslümanın hangisi hayırlıdır diye sorduğum zaman buyurdular ki:

Fakîrleri doyuran, tanıyıptanımadığı her Müslümana iltifât edendir

Abdullah bin Amr hazretleri, ilme çok ehemmiyet verirdi Buyururdu ki:

Resûlullahtan işittim Buyurdu ki:

“İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur Câhil din adamları, kendi görüşleri ile fetvâ vererek fitne çıkarırlar, insanları doğru yoldan saptırırlar

Abdullah bin Amr hazretleri, gece sabaha kadar namaz kılar, gündüzleri oruç tutardı Harâmdan son derece sakınır, hattâ mubâhların çoğunu da terkederdi Kur’ânı kerîmi çok okurdu Ba’zan gece lâmbayı söndürür, Allah korkusundan sabaha kadar ağlardı
Çok ağlamaktan dolayı ömrünün sonuna doğru gözleri görmez olmuştu Kendisi şöyle anlatır:

Üç gün oruç tut!

Ben, devamlı olarak, geceleri ibâdetle, gündüzleri de oruçlu olarak geçireceğimi söylemiştim Benim bu sözlerim Resûlullah efendimize haber verilmişti Peygamber efendimiz de bana buyurdular ki:

Böyle diyen sen misin?

Evet, öyle söylemiştim ya Resûlallah!

Bunu yapamazsın Bunun için ba’zan oruç tut, ba’zan da tutma! Hem uyu, hem de ibâdet et ve ayda üç gün oruç tut! Çünkü üzerinde bedeninin, gözlerinin, âilenin, misâfirlerin hakkı vardır Ve muhakkak ki, ayda üç gün oruç sana yeter Bu, bütün sene oruç tutmak gibidir Çünkü iyi amel, on misli ile mükâfâtlanır

Bundan daha fazlasını yapabilirim

Bir gün tut, iki gün boz!

Bundan daha fazlasını yapabilirim ya Resûlallah!

Bir gün tut, bir gün tutma! Bu Hz Dâvüd’ün orucudur ve en uygun oruç budur

Bundan daha fazlasını yapabilirim

Bunun fazlası yoktur

Bundan sonra Hz Abdullah diyor ki: Resûlullahın buyurduğu ayda üç gün orucu kabûl etmiş olsaydım, bana çoluk çocuğumdan ve bütün malımdan daha sevgili olacaktı

Hz Abdullah, misâfire ikrâmı çok severdi Bununla ilgili Resûlullahtan işittiği şu hadîsi söylerdi: “Allaha ve âhıret gününe îmân eden, misâfirine ikrâm etsin! Allaha ve âhıret gününe inanan, komşusuna hürmet etsin! Allaha ve âhıret gününe îmân eden, ya hayır söylesin, yâhut sussun

Abdullah bin Amr hazretleri şöyle anlatır:

Birisi Resûli ekreme gelip cihâda gitmek için izin istedi Resûlullah efendimiz, o kimseye buyurdu ki:

Anan baban hayatta mı?

Evet hayattalar yâ Resûlallah!

Onların yanına dön ve hizmetlerinde bulun!

Çok ağlardınız

Hz Abdullah bin Amr bin Âs’ın hikmetli sözleri çoktur Buyurdular ki:

“Faydasız söz söylemeyiniz!

Müzevvirlik, ara bozuculuk ve iki dostun arasını açmak, Allahü teâlânın gadabına sebep olur Eğer siz benim bildiğime vâkıf olsaydınız, çok ağlardınız

Hz Abdullah, meşhûr Mısır fâtihi Âmr bin Âs’ın oğlu olup, 616 yılında doğmuştur Annesi, Rayta binti Münebbih’dir Babasından önce îmân etti Müslüman olmadan önce adı Âs idi Peygamber efendimiz Abdullah olarak değiştirdi Künyesi, Ebû Abdurrahmân’dır Abâdiledendir



ALINTIDIR
 

Similar threads

ABDULLAH BİN AMR BİN ÂS (Hadîsi şerîf yazması ile meşhûr sahâbî) Abdullah bin Amr, Bedir ve Uhud harbinden diğer tüm harplere katılıp, Peygamber efendimizin yanına bulundu Ilk iki harbe yaşı ufak olduğu için katılamamıştır Katıldığı savaşlara süvâri olarak katıldı Keza harbe gidecek askerleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
158
Peygamberlerden sonra insanların en üstünü: Hz EBÛ BEKRİ SIDDÎK Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe: Hz ÖMER in bile hayâ ettiği halîfe: Hz OSMAN ALLAHın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı: Hz ALİ BİN EBÎ TÂLİB Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri: ABDURRAHMAN BİN AVF Cennetle müjdelenen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
Peygamberlerden sonra insanların en üstünü: Hz EBÛ BEKRİ SIDDÎK Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe: Hz ÖMER in bile hayâ ettiği halîfe: Hz OSMAN Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı: Hz ALİ BİN EBÎ TÂLİB Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri: ABDURRAHMAN BİN AVF Cennetle müjdelenen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
93
Peygamberlerden sonra insanların en üstünü: Hz EBÛ BEKRİ SIDDÎK Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe: Hz ÖMER in bile hayâ ettiği halîfe: Hz OSMAN Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı: Hz ALİ BİN EBÎ TÂLİB Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri: ABDURRAHMAN BİN AVF Cennetle müjdelenen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
119
Tefsîr âlimlerinin şâhı: ABDULLAH BİN ABBÂS Resûlullah efendimiz Mekke’de iken, Abdullah ibni Abbâs’ın annesine buyurmuştu ki: Senin bir oğlun olacak Doğduğu zaman bana getir! Çocuğu getirdiklerinde, kulağına ezân ve ikâmet okuyup, ismini Abdullah koydular “Allahım! Onu dinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
77
858,497Konular
981,907Mesajlar
29,931Kullanıcılar
yskermjxSon üye
Üst Alt