Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hadİslerİn sayisi nİÇİn artmiŞ?

Hadİslerİn sayisi nİÇİn artmiŞ?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Mal bulmuş mağribîlerin elinde tedavülde bulunan bir başka husus da bahse konu internet sitesinde şöyle ifade ediliyor:

Ahmed Emin, hadis uydurmacılığının tablosunu gösteren şu zeki tespiti yapar: İginçtir ki eğer hadisleri açıklayıcı bir şekilde ele alacak olsak piramit biçiminde olduğunu görürüz Piramidin tepesi Allah'ın elçisinin dönemi olup aşağıya indikçe piramidin eni artmaktadır Piramidin temeline vardığımızda Peygamber döneminden ne kadar geniş olduğunu farkederiz Halbuki makul olan tersidir Çünkü Peygamber'in yanında olanlar hadisleri (Peygamber'in söylediklerini) en çok bilenlerdi Sonra onların ölümüyle hadisleri bilenlerin sayısı azalacak ve bu şekilde üstteki piramit ters şekilde gelişecekti Ama bizler Emevi dönemindeki hadislerin bu dönemdekilerden daha kabarık olduğunu görüyoruz

Daha önce de bir başka vesileyle değinmiştim: Özellikle mütekaddimun Hadisçiler'in terminolojisinde aynı metnin değişik senetlerinin her birine, aynı metnin aralarında nüans(lar) bulunan varyantlarına, hatta Sahabe ve Tabiun kavillerine de hadisdenirdi Dolayısıyla Hz Peygamber (sav) döneminden sonra merfuhadislerin sayısında reel olarakherhangi bir artış olmamıştır (Ulemanın uydurmaolduğunu söylediği rivayetlerin bu tesbitin dışında olduğu izahtan varestedir)

Şu halde, alıntıdaki tesbit şöyle düzeltilmelidir: Hz Peygamber (sav)'in yanında olanlar (Sahabe) vefat ettiğinde, Din'in ikinci kaynağı olan SünnetHadis, Din'in anlaşılmasında ve yaşanmasında herhangi bir boşluğun oluşmasına meydan verilmeksizin daha sonraki kuşaklara aktarılmıştır Basit bir hesapla her bir alim sahabînin 2 öğrencisi olduğunu varsayarsak, Tabiun döneminde hadisleri bilenlerin sayısı Sahabe dönemine oranla ikiye katlanmış olacaktır Dolayısıyla Sahabe döneminden sonra hadisleri bilenlerin sayısında azalmadeğil artmaolduğunu söylemek durumundayız Bu iki öğrenciden her birinin yine ikişer öğrencisi olduğu varsayımından hareket edersek, Etbau'tTabiîn dönemine gelindiğinde rakam kümülatif olarak yine katlanacaktır…

Elbette burada sayısı artan, sadece hadisleri bilenlerdeğildir Yukarıdaki örnekten devam edersek; Etbau'tTabiîn halkasına geldiğimizde, aynı rivayetin aynı sahabîde birleşen dört ayrı rivayet silsilesi oluşmuş durumdadır Bu silsilelerden her biri –yukarıda da söylediğim gibi– ayrı bir hadisolarak itibara alınacaktır Bu durumda Sahabe halkasındaki bir tek rivayet Etbau'tTabiîn halkasında (rivayet silsilesinin farklılığı anlamında) 4 hadisoluvermiştir, bir Aynı metin, bu dört rivayet silsilesinde birtakım lafız farklılıklarıyla aktarıldığında bunların her biri yine birer hadisolarak isimlendirilecektir, iki Sahabe ve Tabiun halkalarını teşkil edenlerin her birinin fetvaları (mevkufmaktu) rivayet olarak yine hadistabir edilmiştir, üç Sanıyorum anlaşılmıştır…

Bir başka iddia:

Müslim sahih olan, yani kesin doğru olduğu kanaatine vardığı her hadisi kitabına almadığını söyler (Müslim, 1 cilt, sayfa 28) Müslim'in mantığına göre hadisler dinin kaynağıdır, fakat kendisi her doğru bildiği hadisi kitabına almaz Yani bu mantığa göre dinimiz eksik olur Müslim'in atladığı bir hadisi, başka birinin atlamadığının garantisi olmadığına göre, gelenekçi mantık kendi kendini eksik ilan eden bu izahı kaynaklarında taşımaktadır Hadisler dinin kaynağıdır diyen Buhari 600 bin hadis bilip 60007000 tanesini yani %1'ini kitabında yazmıştır Geriye kalan % 99'u ise bunlara ihtiyacımız olmadığına veya bunların güvenilir olmadıklarına kanaat getirip kitabına almamıştır

Bu iddia karşısında lafı çok fazla uzatmaya gerek görmüyorum Zira tasnif döneminin mahsulü olan elimizdeki Hadis musannefatı hadislerin tümünü bir araya toplamak maksadıyla kaleme alınmamıştır Yani (elimizdeki musannefat için söylüyorum) hiçbir Hadis imamı, hadislerin tümünü bir araya toplamak maksadıyla kitap yazmış değildir Ne zaman bu söylediğimin aksi ispatlanır, ancak o zaman yukarıdaki iddiada haklılık payı olduğu söylenebilir

Diğer bir iddia:

Buhari'nin 600000 hadis bildiği iddiasını ele alalım Buhari'nin hayatında hiçbir iş yapmadığını, hiç uyumadığını ve her hadisin doğruluğunu, nakil zincirinin sağlamlığını anlamak için her hadise 2 saat ayırdığını düşünelim Sırf bu süre 130 yıldan fazladır Oysa bazen bir hadisin, bir zincirinin, bir halkasının sağlamlığını anlamak için günlerce seyahat edildiği iddiasını düşünürsek, Buhari'nin bildiği tüm hadislerin doğruluğunu test etmesi binlerce yıla bile sığmazdı Kısacası Buhari'nin ve diğer hadisçilerin bildikleri tüm hadislerin sağlamlığını test edip, içinden en sağlamlarını seçtikleri iddiası akıl dışıdır

Bu satırların yazarı belli ki hiç Hadis Tarihi okumamış İmam elBuhârî'nin yaşadığı dönemde İslamî ilimlerin her sahasında olduğu gibi Hadis sahasında da sistem oturmuş durumdaydı Prof Dr Fuat Sezgin hocanın Buhârî'nin Kaynakları isimli çalışmasında ortaya koyduğu gibi, İmam elBuhârî Sahîh'ini oluştururken büyük ölçüde yazılı kaynaklardan istifade etmişti Bu sahada İmam elBuhârî'den önce Sa'îd b elMüseyyeb, Sa'îd b Cübeyr, Muhammed b Sîrîn, Ebû Amr eşŞa'bî, İbn Şihâb ezZührî, İbn Cüreyc, Sa'îd b Ebî Arûbe, Şu'be b elHaccâc, Süfyân esSevrî, Süfyân b Uyeyne, Abdullah b elMübârek, Yahya b Sa'îd elKattân, Vekî' b elCerrâh, Abdurrahman b Mehdî ve daha yüzlerce isim –ve elbette bu arada Müçtehid İmamlar– Hadis sahasında icrai faaliyet etmiş, ravilerin cerhta'dili ve hadislerin tashihtaz'ifi konusunda sonraki nesillere büyük bir birikim aktarmışlardır
Devam edecek

ebubekirsifil sitesinden alıntıdır
 
858,496Konular
981,877Mesajlar
29,916Kullanıcılar
murymurySon üye
Üst Alt