iltasyazilim
FD Üye
Hak âsigi bir hanim: Rabiai Adeviyye
Rabiai Adeviyye (ks) velî hanimlardan biridir Basra’da buyuyup, Kudus’te 135 tarihinde (Miladi 752) vefat etmistir Rabiai Adeviyye, Basra’da dindar bir babanin fakir cocugu olarak dogmus, balig olmadan vefat eden annebabasindan sonra da, fakirlik ve oksuzluk mihneti altinda yalniz bir hayata mecbur kalmistir
Allah âdildir Bir yandan alirsa, diger yandan verir Bu yokluk ve mahrumiyet, kendini Allah’a veren Rabia’da mânevi duygularin inkisafina sebep olmus; ic âlemine donen Rabia, kisa zamanda gunun, buyuk velîlerinden Sufyâni Sevrî, Hasani Basrî gibi zâtlarin da takdirlerine lâyik hâle gelmistir
Kulubeciginin icinde serili bir hasir, kosesinde ise ici hurma yapragi ile dolu bir minderciginden ibaret ev dosemesi, onu hicbir zaman uzmemis, bilâkis huzur verip vecd almasina sebep olmustur
Nitekim kendisini ziyarete gelen Sufyâni Sevrî, “Yâ Rabia, arzu ederseniz yakinlariniz size yardim ederler Bulundugunuz bu mutevazi dosemeyi degistirir, hâlinize bir cekiduzen verebilirsiniz yollu bir teklifte bulunmak istemis, ancak Rabia’nin cevabi kesin olmustur: “Ben hâlimden musteki degilim ki, onlara muracâat ihtiyacini duyayim Hattâ icinde bulundugum hâlden, Butun Dunya Elinde Olan’a dahi muracaat etmedim Nerede kaldi ki, o dunyanin zerresine sahip olan âciz insanlara rica edeyim!
Tarihlerin kaydettiklerine gore, Rabia’da bir tek olcu vardi O da su fanî omrun, Islâm’a en uygun sekilde yasanip yasanmamasi idi Sayet, dinî emirlere tipatip uyan bir hayat yasaniyorsa, onun nazarinda iste bu hayat gayesini bulmus, hedefine ermisti Isterse o hayat, hasir ustunde gecsin, isterse hasir dahi bulamasin da toprak ustunde devam etsin
Bundandir ki, Basrali zenginlerden olan Suleyman Hasimî kendisine bir mektup yazip, kazancini ve ileride daha da cogalacak servetini izah ettikten sonra: “Butun bunlar senin emrine âmâdedir Yeter ki, beni kabul eyle, nikâhim altina girmeye razi ol deyince, Rabia’nin cevabi sert olmustur: “Kazancinla magrur olup, ona guvenme Bunlar kopuk gibidirler Ne olume mani olurlar, ne de basina gelecek bir takdire Sen yarin varacagin Ilâhî huzurda sana lâzim olana bak, onunla teselli ol Bir de sakin ben olurken vasiyet ederim de bu servetimle arkamdan hayir islerler, diye bir vesveseye de aldanma Sen kendin kendine vâsi ol, servetini kendi elinde Islâmî hizmete harca, olmeden vasiyetini kendin yerine getir Sunu da unutma ki, emrime âmâde edecegini yazdigin sey, gonlume agirlik, kalbime karanlik verir Benim icin cazip bir sey olmaktan coktan uzaklasmistir onlar
Rabia, vefatindan onceki gunlerde babasina sik sik soyle hatirlatma yapardi: “Babacigim, bizi haramla beslemekten kork Ben dunyada ac kalmaya sabredebilirim Ama cehennem atesinde yanmaya dayanamam!
Hanimlar, ziyaretine gelirler, nasihat isterlerdi Soylediklerinden biri de soyledir: “Iyiliklerinizi de gizleyin Tipki kotuluklerinizi gizlediginiz gibi Iyiliklerini ilân etmek, ruzgârin karsisinda un savurmak gibidir Alip goturur Eliniz bosta kalir
Rabia, butun varligini imana, Islâm’a baglamis, dinî hayatin Islâmî hizmetin disinda hicbir seyi dusunemez, kalbine getiremez olmustu Bu yuzden evlenmeyi bile dusunmemisti
Bir gun kendisine, nicin evlenmedigini sordular Cevabi soyle oldu: “Uc sey vardir ki benim butun dunyami dolduruyor Evlenmeyi dusunmeye vakit birakmiyor Sordular: “Nedir o uc sey? Cevap verdi: “Son nefesimi verirken imanla gidecek miyim? Mahserde kitabim sagimdan mi, solumdan mi verilecek? Halk, cennetle cehennem yolunda ikiye bolununce, ben hangisinde yer alacagim
Bir gun namazda iken evine hirsiz giren Rabia, namazini bitirinceye kadar hirsizin bir sey bulamayip eli bos dondugunu anlayinca seslendi: “Ey muhtac adam, bari ibrikteki sudan abdest alip iki rek’at namaz kil da emegin busbutun bosuna gitmesin
Hirsiz sasirmis, korkuyla karisik bir ruh hâline kapilmisti Hemen abdest alip orada namaza durdu Rabia bundan sonra ellerini kaldirip dua etti: “Yâ Rab, bu muhtac, benim evimde alacak bir sey bulamadi, onu Senin kapina gonderdim Sen elbette benim gibi degilsin Onu bos cevirmezsin
Namazi bitiren hirsizin, tevbe, istigfar etmeye basladigini duyunca, bu defa da soyle yalvardi: “Yâ Rab, bu adam kapinda birkac dakika bekledi, hemen kabul ettin; ama bu âciz, butun omur boyu kapindayim, hâlâ boyle kabul edilemedim! Kalbine dogan ses soyleydi: “Uzulme, onu senin hurmetine kabul ettik!
Rabiai Adeviyye (ks) velî hanimlardan biridir Basra’da buyuyup, Kudus’te 135 tarihinde (Miladi 752) vefat etmistir Rabiai Adeviyye, Basra’da dindar bir babanin fakir cocugu olarak dogmus, balig olmadan vefat eden annebabasindan sonra da, fakirlik ve oksuzluk mihneti altinda yalniz bir hayata mecbur kalmistir
Allah âdildir Bir yandan alirsa, diger yandan verir Bu yokluk ve mahrumiyet, kendini Allah’a veren Rabia’da mânevi duygularin inkisafina sebep olmus; ic âlemine donen Rabia, kisa zamanda gunun, buyuk velîlerinden Sufyâni Sevrî, Hasani Basrî gibi zâtlarin da takdirlerine lâyik hâle gelmistir
Kulubeciginin icinde serili bir hasir, kosesinde ise ici hurma yapragi ile dolu bir minderciginden ibaret ev dosemesi, onu hicbir zaman uzmemis, bilâkis huzur verip vecd almasina sebep olmustur
Nitekim kendisini ziyarete gelen Sufyâni Sevrî, “Yâ Rabia, arzu ederseniz yakinlariniz size yardim ederler Bulundugunuz bu mutevazi dosemeyi degistirir, hâlinize bir cekiduzen verebilirsiniz yollu bir teklifte bulunmak istemis, ancak Rabia’nin cevabi kesin olmustur: “Ben hâlimden musteki degilim ki, onlara muracâat ihtiyacini duyayim Hattâ icinde bulundugum hâlden, Butun Dunya Elinde Olan’a dahi muracaat etmedim Nerede kaldi ki, o dunyanin zerresine sahip olan âciz insanlara rica edeyim!
Tarihlerin kaydettiklerine gore, Rabia’da bir tek olcu vardi O da su fanî omrun, Islâm’a en uygun sekilde yasanip yasanmamasi idi Sayet, dinî emirlere tipatip uyan bir hayat yasaniyorsa, onun nazarinda iste bu hayat gayesini bulmus, hedefine ermisti Isterse o hayat, hasir ustunde gecsin, isterse hasir dahi bulamasin da toprak ustunde devam etsin
Bundandir ki, Basrali zenginlerden olan Suleyman Hasimî kendisine bir mektup yazip, kazancini ve ileride daha da cogalacak servetini izah ettikten sonra: “Butun bunlar senin emrine âmâdedir Yeter ki, beni kabul eyle, nikâhim altina girmeye razi ol deyince, Rabia’nin cevabi sert olmustur: “Kazancinla magrur olup, ona guvenme Bunlar kopuk gibidirler Ne olume mani olurlar, ne de basina gelecek bir takdire Sen yarin varacagin Ilâhî huzurda sana lâzim olana bak, onunla teselli ol Bir de sakin ben olurken vasiyet ederim de bu servetimle arkamdan hayir islerler, diye bir vesveseye de aldanma Sen kendin kendine vâsi ol, servetini kendi elinde Islâmî hizmete harca, olmeden vasiyetini kendin yerine getir Sunu da unutma ki, emrime âmâde edecegini yazdigin sey, gonlume agirlik, kalbime karanlik verir Benim icin cazip bir sey olmaktan coktan uzaklasmistir onlar
Rabia, vefatindan onceki gunlerde babasina sik sik soyle hatirlatma yapardi: “Babacigim, bizi haramla beslemekten kork Ben dunyada ac kalmaya sabredebilirim Ama cehennem atesinde yanmaya dayanamam!
Hanimlar, ziyaretine gelirler, nasihat isterlerdi Soylediklerinden biri de soyledir: “Iyiliklerinizi de gizleyin Tipki kotuluklerinizi gizlediginiz gibi Iyiliklerini ilân etmek, ruzgârin karsisinda un savurmak gibidir Alip goturur Eliniz bosta kalir
Rabia, butun varligini imana, Islâm’a baglamis, dinî hayatin Islâmî hizmetin disinda hicbir seyi dusunemez, kalbine getiremez olmustu Bu yuzden evlenmeyi bile dusunmemisti
Bir gun kendisine, nicin evlenmedigini sordular Cevabi soyle oldu: “Uc sey vardir ki benim butun dunyami dolduruyor Evlenmeyi dusunmeye vakit birakmiyor Sordular: “Nedir o uc sey? Cevap verdi: “Son nefesimi verirken imanla gidecek miyim? Mahserde kitabim sagimdan mi, solumdan mi verilecek? Halk, cennetle cehennem yolunda ikiye bolununce, ben hangisinde yer alacagim
Bir gun namazda iken evine hirsiz giren Rabia, namazini bitirinceye kadar hirsizin bir sey bulamayip eli bos dondugunu anlayinca seslendi: “Ey muhtac adam, bari ibrikteki sudan abdest alip iki rek’at namaz kil da emegin busbutun bosuna gitmesin
Hirsiz sasirmis, korkuyla karisik bir ruh hâline kapilmisti Hemen abdest alip orada namaza durdu Rabia bundan sonra ellerini kaldirip dua etti: “Yâ Rab, bu muhtac, benim evimde alacak bir sey bulamadi, onu Senin kapina gonderdim Sen elbette benim gibi degilsin Onu bos cevirmezsin
Namazi bitiren hirsizin, tevbe, istigfar etmeye basladigini duyunca, bu defa da soyle yalvardi: “Yâ Rab, bu adam kapinda birkac dakika bekledi, hemen kabul ettin; ama bu âciz, butun omur boyu kapindayim, hâlâ boyle kabul edilemedim! Kalbine dogan ses soyleydi: “Uzulme, onu senin hurmetine kabul ettik!